Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/9 E. 2022/1178 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/9 Esas
KARAR NO : 2022/1178

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/01/2022
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; … Tic.Ltd.Şti.’nin ortakları arasında ve diğer grup şirketleri arasında uzun zamandan beri devam etmekte olan görüş ayrılıkları müvekkil şirketi bir yol ayırımına getirdiğini, Müvekkil şirketimizin önemli tedarikçelerinden … San.ve Tic. A.Ş. tarafından … tarih ve … sayılı Ankara …. Noterliğinden keşide edilerek müvekkili şirkete tebliğ ettiği ihtarname ile işbirliğini sonlandırdığını ve 5.588.409,22 USD tutarındaki alacağının tahsilini talep ettiğini, … ya olan borcun ödenmesi ve faaliyetin sağlıklı yürütülmesi için …’ şirkete olan borcunun ödenmesini talep etme zorunluluğu doğduğunu, davacı müvekkil şirketin davalı taraftan toplam da 944.641,00 TL alacağı mevcuttur ve bu alacak bütün telkin, ihtar ve taleplere rağmen haksız ve kötü niyetli olarak ödenmediğini, bunun üzerine alacaklı müvekkil şirket tarafından borçlu aleyhine İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, borçlunun vaki haksız ve mesnetsiz itirazı üzerine durdurulduğunu, fazlaya dair talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla; kötüniyetli davalının itirazının iptaline ve İstanbul ….İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibin devamına, borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve veklalet üçretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkil …,üç ortaklı şirket olan davacı şirketin %10 payına sahip ortağı olduğunu, ançak şirkete borcunun olması, şirketten borç kullanması ,herhengi bir şekilde karşılıksız kazanım elde etmesi söz konusu olmadığını, dava dilekçesine eklenen ‘’ihtarname’’ başlıklı adi yazılı metin müvekkile tebliğ edilmediğini, bu yazının içeriğinin kabulü de mümkün olmadığını, davacı şirket müdürnün yönetimindeki ihmal ve suistimalleri neticesi şirkette doğan zararı,müvekkile borç olarak yansıtmak istediğini, zira davacı şirket müdürünün yönetimindeki ihmal ve suistimalleri neticesi şirketten doğan zararı, müvekkile borç olarak yansıtmak istediği anlaşıldığını, davacı müvekkile borç verdiğinin ispatlanması gerektiğini, davanın öncelikle usulden reddine, aksi kanaat halinde haksız ve dayanaktan yoksun olarak açılan davanın esastan reddine, takip haksız ve kötüniyetli olduğundan takip tutarının %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet üçretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… Bankası yazı cevabı,… Müdürlüğü yazı cevabı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirket tarafından davalı ortağa borç olarak gönderildiği iddia edilen tutarların tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu İstanbul
…. İcra Dairesi … Esas sayılı icra dosyası uyarınca;
alacaklı(Davacı) ….Ltd.Şti. Borçlu(Davalı) … aleyhine fatura
 ve cari
hesaba alacağına dayanarak 944.641,00 TL takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek
yıllık avans faiz masrafları
ve vekalet ücreti ile birlikte tahsil amacıyla takibe geçmiştir.
 

6100 sayılı HMK’nın 190.maddesine göre, ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Somut olayda davacı şirket, dönem dönem davalı şirket ortağına borç para gönderdiğini, bu hususun şirket kayıtlarına işlendiğini ve banka kayıtları ile de sabit olduğunu ileri sürdüğü için ispat külfeti davacı şirkette bulunmaktadır.
Her ne kadar çekişmesiz olduğu üzere şirket defterleri davacıyı alacaklı göstermiş olsa da, sözkonusu kayıtlar davalı, şirket yöneticisi olmadığından tek başına davacıya alacak hakkı vermez.
Dosyada mübrez banka kayıtlarında; dava konusu tutarların banka kanalıyla davalı ve davalı dışında üçüncü kişinin hesabına havale edildiği, açıklama olarak” … adına…” yazılı olduğu, borç olarak verildiğine dair açıklama içermediği anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan mesajlarda da bu tutarların borç olarak verildiği anlaşılamamaktadır.
6098 sayılı TBK 555 (818 sayılı Borçlar Kanununun 457) ve ardından gelen maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal nitelikçe bir ödeme vasıtasıdır. Havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcuttur. Bu yasal karinenin aksini, havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını ileri süren havaleci (muhil) bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür (HGK.09.06.2004 tarih 2004/4-362 E.-2004/347 K.). Bu karine uyarınca; banka yoluyla yapılan üçüncü bir kişinin hesabına yapılan ödemelerin davalıya yapıldığı kabul edilse dahi açıklama kısmında borç verildiği yazılmadığı için havale hükmünde kabul edilmiş ve davacının iddiasını ispat edememis olması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamı itibariyle davacı tarafın kötü niyetli olduğu anlaşılamadığından, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
Dosya kapsamı itibariyle davacı tarafın kötü niyetli olduğu anlaşılamadığından kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 11.408,91-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 11.328,21-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 121.910,51 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır