Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/871 E. 2023/40 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/871 Esas
KARAR NO : 2023/40

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/07/2018
KARAR TARİHİ : 16/01/2023
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 15/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı … adına kayıtlı, davalı sigorta şirketi tarafından 19.04.2017-2018 tarihleri arasında ZMMS Poliçesi ile sigortalı, … plakalı aracın davalı sürücü … sevk ve idaresinde iken davacıya ait … Almanya plakalı araca 18.09.2017 tarihinde çapması sonucu maddi hasarlı kazaya sebebiyet verdiğini, kaza sırasında kaza tutanağı tutulduğunu, akabinde 06.12.2017 tarihinde … SBM kaza ihbar no.lu dosya belirlendiğini, … plakalı aracın % 100 tam kusurlu olduğunun görüldüğünü, ZMMS Poliçesi Genel Şartlarına göre değer kaybımn kazada kusurlu trafik sigortası teminatı kapsamında olduğunu, bu nedenle davalı sigorta şirketine oluşan hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin olarak 28.05.2018 tarihinde başvuruda bulunduklarını, 15 günlük yasal bekleme süresi içinde davalı sigorta şirketinin herhangi bir cevap vermediğini, davalı sigorta şirketinin araç mahrumiyet bedeli hariç hasar bedeli ve değer kaybından poliçe kapsamındaki teminat miktarında sorumlu olduğunu, davacı aracının Almanya’da onarıldığını, eksper raporu ve tüm işlemlere ilişkim tercümelerin sunulduğunu, davacının aracına ait hasar bedelinin KDV dahil 6.335,56 Euro olarak hesaplandığını ve aracın onarıldığını, tüm belgelerle sigorta şirketine başvurulduğu halde herhangi bir ödeme yapılmadığını, Yargıtay Karan gereğince davacı aracının hasarı için tespit edilen toplam 6.335,56 Euro bedelli hasar almış parçaların bilirkişi marifetiyle analizi yapılıp, kaza tarihindeki Euro kuru üzerinden TL karşılığının tespit edilip, tam meblağın belirlenmesi gerektiğini, kazalı aracın, kaza görmemiş değerinden daha düşük fiyatla satılacağından dolayı değer kaybına uğradığım, değer kaybı hesaplaması yapılırken Almanya’daki sürüm değerine göre piyasa değerinin bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi gerektiğini, 18.09.2017 kaza tarihinden sonra davacınm aracım kullanılamaz halde Almanya’ya götürdüğünü ve 25.09.2017 tarihli ekspertiz raporu ile aracın hasarının tespit edildiğini, aracın tamirinin 3-4 gün arasında süreceği ve tamirde kaldığı her gün için 65,00 Avro günlük zarar oluşacağının belirlendiğini, 18.09.2017 tarihinden 25.09.2017 ekspertiz tarihi artı 4 günün ilavesi ile 29.09.2017 tarihine kadar 12 gün davacının aracından mahrum kaldığını, günlük 65,00 Avro’dan mahrumiyet bedeli hesaplanması gerektiğini, ekspertiz raporu bedelinin yargılama giderleri arasına alınması gerektiğini, davacı tarafından 810,39 Avro ekspertiz ücreti ödendiğini, 25.09.2017 tarihindeki Euro kuruna göre TL’ye çevrilmesi ve yargılama gideri olarak davalılara yükletilmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla şimdilik, 1.000,00 TL hasar bedeli ile 400,00 TL araç değer kaybımn kısmi dava olarak kabulü ile davalı sigorta şirketi yönünden 14.06.2018 temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saldı kalmak kaydıyla şimdilik, 100,00 TL araç mahrumiyet bedelinin davalılar … ve …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, 810,39 Euro ekspertiz ücretinin 25.09.2017 tarihli kura göre TL’ye çevrilerek yargılama giderleri arasına alınarak, diğer yargılama giderleri ile birlikte davalılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana geldiği yerin sokak olduğunu, sokak yerleşim yeri içinde yer alması sebebi ile azami hız limitinin 50 km olduğunu, sürücülerin yerleşim yeri içinde hız limitlerine uymak zorunda olması sebebiyle kaza tespit tutanağında davacı aracının hızının ve fren izi uzunluklarının yer almamasından dolayı davacının hızının tespit edilmesi gerektiğini, bu sebeple keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını, davacı aracının kaza anındaki hızının 50 km’den çok olup olmadığının kazanın meydana geliş şekline göre tespitini, davacıya yükletilecek kusur olup olmadığının belirlenmesini talep ettiklerini, bilirkişiden kapsamlı rapor alınması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile davalının sorumluluğunun poliçede belirtilen araç başına 29.000 TL tutarındaki poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu, değer kaybının ayrı bir teminat içinde yer almadığım, değer kaybı sigorta kapsamında yer almadığından davalıdan maddi zarar haricinde ek olarak değer kaybı talep edilmesinin mümkün olmadığım, yine davayi kabul anlamına gelmemek kaydı ile araçta meydana gelen hasarın parça ve işçilik toplam ücreti ile orantılı olup olmadığının tespitini talep ettiklerini, hasar ile kazanın uyumlu olup olmadığının detaylı araştırılması gerektiğini, değer kaybının hesaplanmasında, aracın piyasadaki tercih durumu, piyasada tercih edilirliği, yaptığı km, yedek parçalarına ulaşım kolaylığı, işlem gören araç parçası sayısı, boya onarımı, değişim yapılan parçanın araçtaki konumu, kullanılan yedek parçanın türü, parça değişiminin nasıl yapıldığı, geçmiş hasar durumu ve detayları, onanmın yapılıp yapılmadığı, onanmın yetkili serviste yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, dilekçe ekindeki hesaplama tablosundaki formülün uygulanmasını gerektiğini, davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının aracındaki maddi zararı tazmini yükümlülüğünün davalı sigortaya ait olmakla birlikte davacı iddialannın büyük çoğunluğunun gerçek dışı olduğunu, davacının sigortaya ihbarda bulunmadığı gibi mahkeme kanalıyla da hasar tespiti yaptırmadığım, başka bir ülkeden rapor aldığını, sigortaya ihbar ve muayene yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacının tazminat talep edemeyeceğini, davalı …’nin, kaza tarihinde oturdukları binanın alt katındaki garajdan evin önündeki yola çıkarken, davacının, davalının otomobiline çarptığım, davacının aracının sol ön kısmında, davalının kullandığı aracın sağ tarafında çarpma izi olmasımn, davalının değil, davacının, davalının aracına arka yandan çarptığını kanıtladığını, hafif çarpmanın meydana geldi mahalle arasında dar bir yol olduğunu, KTK’da araçların düşük hızda ve dikkatli seyretmesi gerektiğini, davacı trafik kurallarına uygun seyretse idi yavaş gideceğini, davalının aracının yola çıktığını göreceğini, yavaşlayacağını, davalının aracına çarpmayacağını olayda davacının ağır kusurlu olduğunu, olay günü davacının aracından inerek davalıdan özür dilediğini, Almanya’da oto galerisi olduğunu söyleyerek, -önemli bir şey yok, ama bu küçük hasar bedelini Almanya’da sigortadan alabilmem için tutanak tanzim etmemiz gerekiyor- dediğini 20 yaşında üniversite öğrencisi olan davalıyı Esenler’de bulunan … Sigorta denilen yere götürdüklerini, sigortacının talimatlarına göre hazırlanan tutanağın orada imzalandığını tutanağın imzasından sonra davacının •biz kendimiz hallederiz- diyerek ayrıldığını, davalının olay anını fotoğrafladığını, bu fotoğraflardan raporun tamamen çakma olduğunun ve dava talimatına göre hazırlandığının görüleceğini, bilirkişi incelemesi ile davacının aracındaki hafif hasarın giderilmesinin 1.000 TL’yi dahi aşmayacağımn anlaşılacağını, Almanya’daki ikinci el oto satış sitelerinde 2009 mdel aracın 7800 euroya satıldığını davacının 2008 model olan aracın değerinin 7000 eurodan daha az olduğunu, davacmın. kazadan bir hafta sonra Almanya’da ekspertiz raporu almasının dikkat çektiğini, davacımn ekspertiz bedelini Almanya’daki kasko sigortasından tazmin etmiş olmasının da muhtemel olduğunu, bu hususun göz önünde bulundurulmasını, davacı aracının 9 yaşında olduğunu, yaşı dikkate değer kaybı ile yenilenme bedelinin birbirini karşılayacağını, değer kaybı talebinin reddi gerektiğini, davacı aracının sol ön kısmındaki hafif hasarın birkaç saatte tamirinin mümkün olduğunu, araç ikamesini gerektirecek bir durum olmadığını, davacının kazadan bir hafta sonra Almanya’ ya gitmesi ve davalının kazadan sonra çektiği fotoğrafların seyahate engel bir durum olmadığını, aracın kullanılamaz halde olduğu beyanlarını çürüttüğünü, ekspertiz bedeline itiraz ettiklerini, hukuken hiçbir geçerliliği olmayan ve davacının talimatıyla hazırlandığı açıkça belli olan rapor için bedel talep edilemeyeceğini, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
Deliller; dava dilekçesi,cevap dilekçesi, eksper raporu, bilirkişi raporu,ZMSS ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen hasarın sürücü, işleten ve sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece 09/03/2020 tarihli … E … K sayılı ilamı davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın İstanbul BAM …. E … K sayılı ilamı ile kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunması nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından hasar tazminatı, araç mahrumiyet tazminatı, değer kaybı tazminatı ve ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak davalılara yüklenmesi talep edilmiştir.
Davacının …. Almanya plakalı aracın maliki olduğu, kazanın diğer tarafları olan davalı …’nin … plakalı aracın maliki/işleteni, diğer davalı …’nin bu aracın sürücüsü ve yine davalı … Sigorta A.Ş.’nin bu aracın zorunlu mali mesuliyet poliçesini yapan sigortacı şirket olduğu, Türk Ticaret Kanunu, Türk Borçlar Kanunu ve Karayolları Ticaret Kanunu hükümlerine göre davacının kaza nedeni ile oluşan araç hasarı ve değer kaybından tüm davalıların davalı sürücünün kusuru oranında müştereken ve müteselsilen sorumlu bulundukları, mahrumiyet bedelinden ise sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığı ve mahrumiyet bedelinden diğer iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu bulundukları, ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak kabulünün mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce dosya kusur ve hasar bilirkişisine tevdii edilmiş, 26/02/2019 tarihinde raporun sunulması üzerine tarafların itirazının değerlendirilmesi amacıyla dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilmiş ve bilirkişi kurulu tarafından ek raporda itirazlar değerlendirilerek kök rapordaki görüşlerin korunduğu belirtilmiş olup bilirkişi raporunun yeterli inceleme ve gerekçeyi içerdiği anlaşıldığından hükme esas alınabileceği kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce … Makine Mühendisliği bölümünden iki kişilik bilirkişiye inceleme yaptırılmış, dosyaya sunulan 22/02/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; davalı sürücü …’nin mülk niteliğinde olan bina otoparkından yola çıkmadan önce karayolundaki araç trafiğini kontrol etmesi, karayolunda seyreden davacı sürücü yönetimindeki aracın emniyetle geçmesini beklemesi ve bu aracın geçişinden sonra yolu çıkması gerekirken bu kurallara uymamış, dikkatsiz ve tedbirsiz seyri ile otoparktan ana yola çıkış yaparak karayolu üzerinde seyreden davacı yönetimindeki araca çarpması nedeniyle % 100 kusurlu bulunduğu, araçtaki KDV dahil toplam hasar miktarının 5.171,38 Euro olduğu, ancak aracın kazadan önceki ikinci el rayiç satış değerinin 9.500,00 Euro olduğundan aracın tamirinin ekonomik olmadığı ve pert total sayılması gerektiğinin tespit edildiği, aracın hasarının düşük seviyeli olduğu, aracın hareket etmesine engel olmadığı dikkate alındığında hasarlı haliyle sovtaj değerinin 7.500,00 Euro olduğunun tespit edildiği, buna göre araçtaki hasar miktarının sovtaj değeri düşüldüğünde 2.000,00 Euro olduğu, aracın kaza anında 219.962 Km.’de olduğundan ve 165.000’den daha fazla Km. kat ettiğinden araçta bir değer kaybı oluşmadığı, aracın hasar seviyesi ve hareket etmesine engel olmadığı dikkate alındığında aracın tamirinin 4 günde tamamlanabileceği, dolayısıyla davacının aracından 4 gün mahrum kaldığının tespit edildiği, aynı marka ve model bir aracın günlük kiralama bedelinin 65 Euro olduğundan 4 günlü kiralama bedelinin 260,00 Euro olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.

Dosya kapsamında bilirkişi raporu davalılar … ve … vekiline usulüne uygun tebliğ edilmiş olup davalı tarafça raporun tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde rapora itiraz edilmemiştir. Bu haliyle HMK’nın 357/1 maddesi çerçevesinde davalı tarafça bilirkişi raporuna süresinde itiraz edilmediğin belirtilmiş ise de dosya arasında mevcut 14/03/2018 tarihinde itiraz edildiği anlaşılmış ise de bilirkişi raporunun dosyaya davacı tarafından sunulan eksper raporuna göre hazırlanmadığı yeterli inceleme ve gerekçeyi içerdiği anlaşıldığından itiraz yerinde görülmemiştir.
2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmü, yine aynı kanunun 109/2. maddesinde ise “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Davaya konu trafik kazası 18/09/2017 tarihinde meydana gelmiş, olayın, maddi hasarlı trafik kazası olması nedeniyle, uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanmasını gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Bu itibarla, davaya konu talepler yönünden 2 yıllık zamanaşımı süresi geçerli olup, davalı tarafça, gerek dava dilekçesi, gerekse ıslah talebine konu ettiği maddi tazminat taleplerinin, 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde ileri sürülmesi gerekmektedir.
Dava tarihinde kurun 4.1324-TL olduğu dolayısıyla 2.000,00 Euro karşılığı olan hasar bedelinin 8.264,80-TL ve 4 günlük araç mahrumiyet bedelinin 1.074,42 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, bilirkişi raporu ibrazından sonra 29/01/2020 tarihli dilekçesi ile dava ıslah edilerek, aynı tarihte ıslah harcını yatırılmıştır. Islah dilekçesinin tebliğine karşı, davalı sigorta şirketi vekilince, ıslah edilen kısım yönünden süresi içerisinde zamanaşımı def’in de bulunulmuştur. Bu durumda, davacının ıslah tarihinin, KTK’nın 109/1. maddesindeki 2 yıllık zamanaşımı süresinden sonra olduğu gözetilerek davalı sigorta şirketinin tazminatın sadece 1.000 TL’lik kısmından sorumlu tutulması gerektiği anlaşıldığından hasar tazminatı talebinin 1.000,00-TL lik kısmından davalı sigorta şirketi, … ve …’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu ve taleple bağlı kalınarak 14.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Davalılar … ve … ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı definde bulunmamış olup davalı olan sigorta şirketinin zamanaşımı defini süresinde ileri sürmesi halinde davalılar lehine de zamanaşımı hükümleri uygulanacağı yönünde bir yasal düzenleme bulunmadığından hasar tazimantının tamamından sorumlu olacağı, sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktardan arta kalan 7.264,80 TL lik kısmının kaza tarihi olan 18.09.2017 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … ve …’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu kaza nedeniyle araçta değer kaybı meydana gelmediği anlaşıldığından bu talebin reddine karar verilmiştir.
Dava açılmadan önce ekspertiz yaptırma zorunluluğunun bulunmaması dolayısıyla ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak kabulünün mümkün olmadığı anlaşıldığından bu talebin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kısmen KABULÜ ile
1a-Hasar tazminatı talebinin 1.000,00-TL lik kısmının 14.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi, … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-Hasar tazminatı talebinin 7.264,80 TL lik kısmının kaza tarihi olan 18.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte de davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
c-davalı sigorta şirketi yönünden fazlaya ilişkin talebin zaman aşımı nedeni ile REDDİNE
2-Araç mahrumiyet tazminatı talebinin KABULÜ ile 1.074,42 TL tazminatın kaza tarihi olan 18/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Değer kaybı tazminatı talebinin REDDİNE
4-Ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak davalılara yüklenmesi yönündeki talebin REDDİNE
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca hasar bedeli açısından alınması gereken 564,57.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 148,03.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 416,54.-TL karar harcının 50,40 TL’sinin davalı sigorta şirketi, … ve …’den müştereken ve müteselsilen 366,14 TL sinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 148,03.-TL peşin harcın 17,91 TL’sinin davalı sigorta şirketi, … ve …’den müştereken ve müteselsilen bakiyenin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca araç mahrumiyet tazminatı açısından alınması gereken 73,38.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 19,04.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 54,34.-TL karar harcının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 19,04.-TL peşin harcın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca değer kaybı tazminatı açısından alınması gereken 179,90.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 9,58.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 170,32.-TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcının davalı sigorta şirketi, … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyada yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti 400,5 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.400,50.-TL yargılama giderinin 143,80 TL’sinin davalı sigorta şirketi, … ve …’den müştereken ve müteselsilen 1.342,98 TL’sinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı … tarafından dosyada yapılan 48,50 TL posta giderinin kabul red oranına göre 46,51 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinin sadece 1.000 TL’lik kısmından sorumlu tutulmak kaydı ile davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davalı sigorta şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.664,80.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Davalılar … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve …’ye verilmesine,
8-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,

Dair HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibari ile kesin olarak üzere verilen karar usulen huzurda bulunanlara anlatıldı. 16/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır