Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/855 E. 2022/980 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/855 Esas
KARAR NO : 2022/980

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 24/09/2022
KARAR TARİHİ : 07/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … dosyasının asıl borçlusuna her hangi bir borçları olmamasına rağmen İİK 89’a göre gönderilen haciz ihbarnamelerinin sonucu müvekkili şirket icra dosyasına borçlu etkilenmiş olup, İİK 72. Maddesi gereği borçlu olmadığının tespiti, yapılan icra takibinini iptalini, yapılan icra takibinin müvekkili şirket açısından tedbiren durdurulmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yanca karşılanmasını talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklısının …. Limited Şirketi, borçlusunun …Ticaret Limited Şirketi …….. Şubesi’ olduğu, borcun toplam tutarının 552.663,07TL olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, İİK’nın 89. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.
Eldeki dava İİK’nın 89.maddesine göre açılmış olup, davacı takipte haciz ihbarnamelerinin gönderildiği üçüncü kişinin, takip borçlusuna borçlu olmadığını ispatla yükümlü olduğu özel bir menfi tespit davasıdır. Davanın koşulları İİK’nın 89/3 maddesinde düzenlenmiştir. İİK’nın 89/3 maddesi gereği açılan menfi tespit davasında maddenin yer aldığı İİK’da görev yönünden özel bir düzenlemeye yer verilmemiş olup genel kurallara göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir.
6100 Sayılı HMK’nın 2/1 maddesinde mal varlığına ilişkin davalarla şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. HMK 2/2 maddesi uyarınca, HMK’da ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevli kabul edilmiştir. Bunun yanı sıra bir kısım kanunlarda da özel mahkemelerin görevli olduğuna ilişkin düzenlemeler mevcuttur. Örneğin 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesinde ticari davalar ve ticari nitelikteki çekişmesiz işlerin ticaret mahkemelerinde görüleceği hükme bağlanmıştır.
6102 Sayılı TTK’da 6335 Sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonucu asliye ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Bu sebeple asliye ticaret mahkemesinin bakması gereken davalarda asliye hukuk mahkemesi görevli sayılamaz. 6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca göreve ilişkin düzenleme kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerekir.
Asıl olan bir davanın genel mahkemelerde görülmesidir. Özel mahkemede bakılacağına dair özel bir kanun hükmü bulunmayan her dava genel mahkemelerde görülmelidir. Somut dava bakımından yapılan incelemede ise, dava konusu takip dosyasında davalı takip alacaklısı tarafından, dava dışı borçlu ile ticari ilişki çerçevesinde ödenmeyen borçtan dolayı takip başlatıldığı, her iki tarafın da tacir konumunda olduğu ve davacıya takip dosyasından İİK’nın 89/1 ve 89/2 maddeleri uyarınca haciz ihbarnamelerinin gönderildiği görülmüş olup davacı borçlu olmadığı iddiasıyla İİK’nın 89/3 maddesi uyarınca eldeki davayı açmıştır. Görüldüğü üzere davanın tarafları arasında doğrudan bir hukuki ilişki bulunmamaktadır. Davalı alacaklı ile dava dışı takip borçlusu arasında bir ilişki bulunduğu anlaşılmaktadır.
İİK’nın 89/3 maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasında davacı ile davalı takip alacaklısı arasında doğrudan ticari ilişki bulunmadığından TTK’nın 4.maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari davadan söz edilemeyecektir. Bu itibarla davanın HMK’nın 2.maddesi gereğince genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir.
Bu açıklamalar ışığında; davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince usulden reddine, HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.(İstanbul B.A.M 44. H.D. 2022/35 Esas ve 2022/16 Karar sayılı ilamı; İstanbul B.A.M 16. H.D. 2021/2171 Esas ve 2022/168 Karar sayılı ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.
HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına.
İşbu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından gider avansından gerekli harcama yapılarak; davanın karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğe çıkarılabileceği hususlarının tüm taraflara tebliğine.
Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
Dair, HMK.320/1 maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/11/2022
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır