Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/654 E. 2022/946 K. 28.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/654 Esas
KARAR NO : 2022/946

DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ : 18/07/2022
KARAR TARİHİ : 28/10/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 04/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı müteveffa … ile yapmış olduğu 15/05/2015 tarihli anlaşma gereği …’nin davalı kooperatifte bulunan hissesinden 5.000 m2 satın aldığını, ancak davalı tarafından müvekkilinin üyeliğinin devralındığına ilişkin kayıtların oluşturulmadığını ve gerekçesiz olarak reddedildiğine beyanla müvekkilinin kooperatif üyeliğinin tespiti ile devrin onaylanmasını ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Azerbaycan vatandaşı olduğunu, MÖHUK gereği teminat yatırması gerektiğini, davanın hak düşürücü süre yönünden zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise davacının pay devrine ilişkin bildirim bulunmadığını, hisse devir sözleşmesinin tarihsiz olduğu ve ne zaman düzenlendiğinin belli olmadığını devir sözleşmesinin 1163 sayılı Kooperatifle Kanunu’na uygun olarak düzenlenmesi gerektiği beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir.
Davalı kooperatifin kayıtları, ana sözleşmesi ve … ‘ye ait üyelik kayıt belgeleri davalı kooperatiften celp edilmiştir.
Dava dışı adı geçenin 297 ortaklık numarası ile davalı kooperatife üye olduğu, arsa payının 20.000 m2 olduğu anlaşılmıştır.
Kooperatifler Kanununun 1. Maddesi ile ”Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denir.” tanımı yapılmıştır.
Aynı kanunun 4.maddesi ile “Kooperatif ana özleşmesinde aşağıdaki hususlara ait hükümlerin yer olması gerektir 3. Ortaklık sıfatını kazandıran ve kaybettiren hal ve şartlar…”ın Kooperatif ana sözleşmesinde yer alması gereken mecburi hükümlerden olduğu belirtilmiştir.
Kooperatifler Kanununun “Ortaklığa Girme Şartları ve Ortak Sayısı” başlıklı 8.maddesinin “Kooperatif ortaklığına girmek için gerçek kişilerin medenî hakları kullanma yeterliliğine sahip olmaları gerekir. “
Somut olayda; davalı Kooperatif’in ana sözleşmesi ile ortaklık sıfatını kazandıran objektif haller Ana Sözleşmenin 10. Maddesinde “Türk Vatandaşı olmak” ve “Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip gerçek kişi veya 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 9 uncu maddesinde sayılan tüzel kişilerden olmak.” olarak belirlenmiştir.
Davacı, Kooperatifler Kanununda, ortakların Türk vatandaışı olması şartının bulunmadığını, davacının açık kapı ilkesi uyarınca kooperatife ortak olma hakkının bulunduğunu iddia etmiştir. Açık kapı ilkesi, kooperatife üye olmak isteyen herkesin, kooperatif Ana Sözleşmesinde ve kanunda belirtilen objektif şartları taşıması halinde kooperatife ortak olarak kabul edilmesine ilişkindir. Ana sözleşme ile ortaklık şartları bir kısım mali, kişisel, mesleki veya coğrafi şartlara bağlanabilmektedir. Ortaklık hakkının bu gibi şartlara bağlanması veya dava konusu kooperatif üyeliğinde olduğu gibi şartlardan birinin Türk vatandaşı olmak olarak belirlenmesi, açık kapı ilkesini sınırlandırmakla birlikte ortadan kaldıracak nitelikte değildir.
Benzer nitelikte; Yargıtay ….HD.nin …. E. …. K. Sayılı kararının “…kooperatif ana sözleşmesinin 9.maddesindeki şartlar incelendiğinde davacının Türk vatandaşı olduğu, kooperatifin çalışma bölgesi olan … Köyü nüfusuna kayıtlı olduğu, İlçe Nüfus Müdürlüğü’nden alınan adres belgesine göre yerleşim yeri adresinin de Merkez … Köyü olduğu,….bu durumda davacının kooperatif ana sözleşmesinin 9. maddesi ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 8/2. maddesindeki şartları taşıdığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği…hükmün onanmasına…” ,
Yargıtay …HD.nin …. E. …. K. Sayılı kararının “Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ….kooperatif üyesi olmasına dolayısıyla gayrimenkul edinmesine esas hisse devir sözleşmesinin yapıldığı tarih itibariyle İran vatandaşı olarak Türkiye’de mülk edinme imkanı bulunmadığı, davalının daha sonra Türk vatandaşı olmasının sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiştir…hükmün onanmasına…”
Yargıtay ….HD.nin …. E. …. K. Sayılı kararının “…getirtilen …… Kooperatifi’nin ortaklık şartlarını düzenleyen 10/2. maddesi hükmünde “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak ve yabancı uyruklu olmakla birlikte 2644 sayılı Tapu Kanunu veya yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre Türkiye’de gayrimenkul edinmesine imkan sağlanmış kişilerden bulunmak” ortaklık koşulu olarak öngörülmüştür. Burada ifade edilmek istenen husus Türk vatandaşı olanların ortak olabileceği gibi, ayrıca Türk vatandaşı olmazsa bile 2644 sayılı Tapu Kanunu veya yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre Türkiye’de taşınmaz edinmesine olanak sağlamış kişilerin de, ortak olabileceğidir.Davacının Türk vatandaşı olmadığı konusunda uyuşmazlık yoktur. O halde mahkemece, yabancı uyruklu olan davacının anasözleşmenin maddesinde belirtildiği şekilde Türkiye’de taşınmaz edinme koşullarını taşıyıp taşımadığının araştırılması….” gerektiğine ilişkin kararları da bu yöndedir.
Bu kapsamda, davalı kooperatif ortaklı şartlarından birinin ortağın Türk vatandaşı olması şartına bağlanması, davacının bu şartı sağlamadığının açık olması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.-TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
28/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır