Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/630 E. 2023/93 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/630 Esas
KARAR NO : 2023/93

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 05/07/2022
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili şirket, elektrik enerjisi üretim tesisi kurulması, işletmeye alınması, kiralanması, elektrik enerjisi üretimi, üretilen elektrik enerjisinin ve/veya kapasitesinin müşterilere satışı ile iştigal ettiğini, şirketin sermayesi; Şirket Anasözleşmesi’nde, 50.000-TL olarak belirlenmiş olup, söz konusu sermayenin her biri 25.00-TL (yirmibeş) değerinde olması ve 2.000 hisseden oluşması öngörülmüş, 28.10.2011 tarihli genel kurul toplantısında sermaye artırımına gidilerek şirketin sermayesi, 32.000.000.- TL’ye yükseltilmiş ve sermayenin her biri 16.000.-TL olan 2.000 hisseden oluşması kararlaştırıldığını, … A.Ş.’nin 16.05.2014 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında şirketin 32.000.000,00-TL olan sermayesi yeniden artırılarak 51.056.000,00-TL olduğunu, şirketin işbu sermayesinin beheri 1,00-TL değerinde 51.056.000 adet nama yazılı paya bölünmesi kararlaştırıldığını, işbu sermaye artırımında davalı/borçlu … , 1.280.000,00-TL sermaye tutarı karşılığında 1.280.000 pay ve % 2,5071 pay oranına sahip olduğunu, önceki sermayeyi teşkil eden 32.000.000,00-TL tamamen ödenmiş olup, artırılan 19.056.000,00- TL ortaklar tarafından sahip oldukları paylar oranında nakden ve her türlü muvazaadan ari olarak tamamen taahhüt edildiğini, nakden taahhüt edilen sermayenin 1/4’üne denk gelen 4.764.000,00- TL sermaye artırımının tescilinden önce ödenmiş olup, kalan 3/4’e karşılık gelen 14.292.000- TL’nin 24 ay içinde ödenmesi ilgili pay sahiplerince taahhüt edildiğini, davalı/borçlu … da pay oranına göre kendi payına düşen ve sermaye artırımının tescilinden önce ödemiş olduğu kısım dışında kalan bakiye sermaye payı borcunu olağanüstü genel kurul kararında öngörülen 24 aylık süre içinde yerine getirmediğini, yerine getirilmemiş olan işbu sermaye koyma borcu için için müvekkili şirket tarafından Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile davalı/borçlu … aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı/borçlunun yetki itirazının kabul edilmesi üzerinde dosya Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … esasını aldığını, davalı/borçlu taraf, bila tarihli itiraz dilekçesiyle müvekkili şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, bir an için borcunun olduğu düşünülse dahi tüm banka hesaplarında ve gayrimenkullerinde Türk Ceza Kanunu uyarınca konulmuş tedbir bulunduğunu, aynı tedbirin takibe konu hisse üzerinde de bulunduğunu, müvekkil şirketin böyle bir alacak talep etme hak ve yetkisi bulunmadığını, icra takibinde talep edilen faizin hangi tarihten ve ne oranda işletildiğinin belirtilmediğini beyan ederek borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmiş olup, bu nedenle ilgili icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, İşbu dava yönünden fazlaya dair hakları ile sermaye taahhüt borcunun yerine getirilmemesinden kaynaklı şirketin uğradığı/uğrayacağı, vergi, ceza, tazminat ve benzeri tüm zararlar yönünden yasal talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalının takibe konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı/borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; İşbu davaya bakmaya Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, gerek Türk Ticaret Kanununda gerekse Hukuk Muhakemeleri Kanunun da işbu dava türü için özel bir yetki belirlenmediğini, bu nedenle genel yetki kuralları uyarınca işbu davaya bakmaya davalının ikametgahı mahkemesi olan Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğunu, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, sermaye borcu istemine ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır
Dosyanın yapılan incelemesinde, davacının uyap sorgusundan 6758 sayılı yasanın 19. Maddesinin 6. Fıkrası gereği TMSF kapsamındaki şirketlerden olması nedeniyle harçtan muaf olduğu, davaya konu talebin davacı şirkete karşı sermaye artırımı sonucu taahhüt edilen sermaye payı borcunun süresi içerisinde yerine getirilmemesi iddiasıyla açılan itirazın iptali davası olduğu, davalının cevap dilekçesinde Mahkememin yetkisine, zamanaşımına, kararın yok hükmünde olduğuna, davacının ıskat hakkını kullandığına, faize ilişkin itirazlarda bulunduğu, icra dosyasının celp edildiği, Kayseri Genel İcra Müdürlüğ’ünün … esas sayılı dosyasında icra takibinin yapıldığı, davalının icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazının olmadığı,
İtirazın iptali davasında icra dairesinin yetkili olmasının özel dava şartı olduğu, öncelikle icra takibinin yetkili yerde açılıp açılmadığının değerlendirilmesi gerektiği, Mahkemenin yetkisine yapılan itirazın ise daha sonra değerlendirilmesi gerektiği, yetkiye ilişkin değerlendirmenin İcra İflas Kanunun 50’inci maddesinde; “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. Tetkik mercii tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki tetkik mercii arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.” şeklinde düzenlendiği, bu düzenlemeden HMK (veya mülga 1086 sayılı HUMK)’daki yetki kurallarının ilâmsız icra takiplerinde kıyasen uygulanacağının anlaşıldığı,
6100 sayılı HMK nun 6. Maddesine göre; genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 14/1 Madde hükmünde ise; Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesininde yetkili olduğunun düzenlendiği, 14/2 Madde hükmünde de; Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğunun düzenlendiği, davaya konu uyuşmazlığa konu hususta 14/2 uyarınca kesin yetki kuralı bulunduğu, davacının dava dilekçesi ile birlikte sunduğu … tarihli … sayılı … gazetesinde davacının adresinin İstanbul/Başakşehir olduğunun belirtildiği ayrıca dava dilekçesindeki adresinde bu adres olduğu, davacının takip yaptığı yerin Kayseri Genel İcra Dairesleri olduğu, kesin yetki bulunması nedeniyle davalının süresinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş olsa dahi Mahkemece resen İcra Müdürlüğünün yetkisinin denetlenmesi gerektiği, yetkili yerde icra takibi yapılmadığından itirazın iptali davalarına özgü dava şartının yerine getirilmediği anlaşılmakla açılan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetkili icra dairesinde takip yapılmamış olması nedeniyle HMK’nın 114/2 ve 115 /2 maddeleri uyarınca özel dava şartı yokluğu nedeniyle itirazın iptali davasının usulden reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 80,70-TL peşin harçtan mahsubu ile 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,

Dair davacı vekilinin ve davalı taraf vekilinin yüzüne karşı verilen kararın, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/02/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır