Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/627 E. 2022/1041 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/627 Esas
KARAR NO : 2022/1041

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 14/10/2021
KARAR TARİHİ : 21/11/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 21/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 14/10/2021 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasının alacaklısı davalı şirketin talebi ile davacı bankaya 13/08/2021 tarihli …. haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, süresi içinde 24/08/2021 tarihli …. cevabi yazısı ile süresi içinde cevap verildiğini ,dosya borçluları hakkında davacı bankanın tüm şubeler nezdinde herhangi bir hak ve alacağının olmadığının bildirildiğini, cevabi yazıya rağmen 12/09/2021 gün tarihli …. haciz ihbarnamesnin gönderildiğini, , karşılık 21/09/2021 tarihli davacı bankanın tüm şubeler nezdinde herhangi bir hak ve alacağının olmadığının cevabın verildiğini, bu defa haksız ve kötüniyetli olarak 01/10/2021 tarihli … haciz ihbarnamesi gönderilerek bankadan tahsil etme girişiminde bulunduğunu, 05/10/2021 tarihinde …. haciz ihbarnamesinin iptalini icra müdürlğünden talep etmelerine rağmen talepleri hakkında karar verilmediğini, davacının haciz tehdidi altında olduğunu, 12.933,02 TL alacak hakkında bankanın bir borcu olmadığının tespitine ve gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinin iptalini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, esas yönündende haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiğini, yasal süre içinde itiraz edilmediğini, cevap olarak sunulan dilekçelerin usule uygun kep aydının bulunmadığını,muhabere ile gönderilen cevaplarda memurun imzası, sicili olmadığı, cevapların kargo ile gönderilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu , dava dışı borçlunun bankada hesabı bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava, İİK’nın 89. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.
Eldeki dava İİK’nın 89.maddesine göre açılmış olup, davacı takipte haciz ihbarnamelerinin gönderildiği üçüncü kişinin, takip borçlusuna borçlu olmadığını ispatla yükümlü olduğu özel bir menfi tespit davasıdır. Davanın koşulları İİK’nın 89/3 maddesinde düzenlenmiştir. İİK’nın 89/3 maddesi gereği açılan menfi tespit davasında maddenin yer aldığı İİK’da görev yönünden özel bir düzenlemeye yer verilmemiş olup genel kurallara göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir.
6100 Sayılı HMK’nın 2/1 maddesinde mal varlığına ilişkin davalarla şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. HMK 2/2 maddesi uyarınca, HMK’da ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevli kabul edilmiştir. Bunun yanı sıra bir kısım kanunlarda da özel mahkemelerin görevli olduğuna ilişkin düzenlemeler mevcuttur. Örneğin 6102 Sayılı TTK’nın 5.maddesinde ticari davalar ve ticari nitelikteki çekişmesiz işlerin ticaret mahkemelerinde görüleceği hükme bağlanmıştır.
6102 Sayılı TTK’da 6335 Sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonucu asliye ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Bu sebeple asliye ticaret mahkemesinin bakması gereken davalarda asliye hukuk mahkemesi görevli sayılamaz. 6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca göreve ilişkin düzenleme kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerekir.
Asıl olan bir davanın genel mahkemelerde görülmesidir. Özel mahkemede bakılacağına dair özel bir kanun hükmü bulunmayan her dava genel mahkemelerde görülmelidir. Somut dava bakımından yapılan incelemede ise, dava konusu takip dosyasında davalı takip alacaklısı tarafından, dava dışı borçlu ile ticari ilişki çerçevesinde ödenmeyen borçtan dolayı takip başlatıldığı, her iki tarafın da tacir konumunda olduğu ve davacıya takip dosyasından İİK’nın 89/1 ve 89/2 maddeleri uyarınca haciz ihbarnamelerinin gönderildiği görülmüş olup davacı borçlu olmadığı iddiasıyla İİK’nın 89/3 maddesi uyarınca eldeki davayı açmıştır. Görüldüğü üzere davanın tarafları arasında doğrudan bir hukuki ilişki bulunmamaktadır. Davalı alacaklı ile dava dışı takip borçlusu arasında bir ilişki bulunduğu anlaşılmaktadır.
İİK’nın 89/3 maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasında davacı ile davalı takip alacaklısı arasında doğrudan ticari ilişki bulunmadığından TTK’nın 4.maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari davadan söz edilemeyecektir. Bu itibarla davanın HMK’nın 2.maddesi gereğince genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir.
Bu açıklamalar ışığında; hre ne kadar asliye hukuk mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ise de mahkememizin görevli olmayıp asliye hukuk mahkemelerini görevli olması nedeniyle davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.(İstanbul B.A.M …. H.D. …. Esas ve …. Karar sayılı ilamı; İstanbul B.A.M …. H.D. …. Esas ve …. Karar sayılı ilamı)

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 114 ve 115 maddeleri gereğince görev dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla kararın kesinleşmesini müteakip 2 haftalık kesin süre içinde talep halinde dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
-Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verilmesine
3-Mahkememiz kararı istinaf edilmeksizin kesinleştiğinde Bakırköy …Asliye Hukuk Mahkemesi ile Mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan görev hususunun halli için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
Harç, yargılama giderleri ve diğer hususların HMK.nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın gerekçesinin taraflardan her birine tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen anlatıldı. 21/11/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır