Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/61 E. 2022/474 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/61 Esas
KARAR NO : 2022/474

DAVA : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2021
KARAR TARİHİ : 31/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı müvekkili ile davalı arasında Silivri ….. Noterliğinin 29.05.2018 tarih ve …. yevmiye sayılı ve 29.05.2018 tarih ….. yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme doğrultusunda dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ipotek nedeniyle davalının mevcut borçlarını ödemek ve ipotekleri kaldırmak için geri ödemek şartıyla müvekkilinin yetkilisi bulunduğu şirketten borç para aldığını, 7 adet ve toplam 350.000-TL değerindeki çeklerin teslim tutanağı ile birlikte davalıya teslim edildiğini, bu çeklerin tahsil edildiğini, ancak sözleşme akdinden sonra davalı tarafından bu borçlarının ödenmemiş olması sebebiyle davalı aleyhine yapılmış olan Silivri İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptaline tüm alacak yönünden takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE :Açılmış olan işbu itirazın iptali davasında dava değeri olarak 350.000,00 TL belirtilmiş olduğunu, 2021 yılı itibari ile 4.880,00 TL ve üzeri alacakların hukuki ilişkinin senet ile ispat edilmesinin zorunlu olduğunu, davacı yanın alacaklı olduğuna dair herhangi bir senet ibraz etmediğini, dava aynı zamanda tanıkla ispat sınırının da üstünde olduğunu bu nedenle davacının tanık dinletemeyeceğini, davacı yanın kendisini borç altına sokan çekler ile sonradan alacaklı olduğunu iddia ederek müvekkili aleyhine icra takibi başlatmasının hukuki olarak herhangi bir dayanağının bulunmadığını belirterek davanın reddini, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, tüketim ödüncü olarak davalıya verildiği iddia edilen çeklerin bedellerinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye konu taşınmazlar üzerinde ipotek bulunduğundan, söz konusu ipoteklerin kaldırılmasını sağlamak üzere davalıya çek verildiğini, çeklerin tahsil edildiğini, söz konusu ipoteklerin kaldırılmadığını, taşınmazların da kendilerine teslim edilmediğini, ihtar çekilerek çek bedelinin iadesinin talep edildiğini fakat çek bedellerinin ödenmediğini iddia ederek çek bedeli karşılığı olan alacağına ilişkin başlattığı icra takibinin iptalini talep etmiştir.
Davalı, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, çeklerin kendilerine borca karşılık verildiğini, aralarında ödünç sözleşmesi bulunduğu kanaati oluşması halinde ise alacağın zamanaşımına uğramış olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Silivri İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasının tetkikinde; alacaklı/davacı … tarafından borçlu/davalı …’e yönelik 350.000-TL alacağın (7 çekten kaynaklı) tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davanın İİK.nın 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık, dava konusu çeklerin taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi çerçevesinde ve bir kısım taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin kaldırılması amacıyla tüketim ödüncü olarak verilip verilmediği, çeklerin bedelsiz kalıp kalmadığı ile tahsil edilen çek bedellerinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Dava dosyası, Silivri ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. E. ve …… K. sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararı neticesinde mahkememize gönderilmekle, dosyanın mahkememize 17.01.2022 tarihinde tevzi edildiği, arabuluculuk sürecinin ise 06.12.2021 tarihinde tamamlandığı görülmekle, dava şartının işbu dosyada mevcut olduğu değerlendirilmiştir. (İst.Bam 3.HD. 2020/1185 E.- 2021/2477K.)
Dosyadaki delillerin incelenmesinde; davalı … ile dava dışı ……. Yapım İnş…Ltd.Şti. (yetkilisi davacı …) arasında 29.05.2018 tarihli düzenleme şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığı, her biri elli bin tl bedelli olan, hamiline düzenlenen ve keşidecisi davacı … olan çeklere ilişkin fotokopileri içeren iki sayfa evraktan birinin “Çeklerin aslını elden aldım.” İfadesi altında davalı … isim ve imzasını içerdiği, dava dışı ……. Yapım…Ltd.Şti. tarafından, davalı …’e keşide edilen 30.09.2020 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarname ile Kat Karşılığı İnşaat sözleşmesinin 29 ay geçmesine rağmen ifa edilmediği belirtilerek sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği ayrıca davalıya teslim edilen her biri 50.000-TL bedelli toplam 350.000-TL çeklerin davalıca tahsil edildiğinin fakat ipoteklerin kaldırılmadığının bu nedenle söz konusu çek bedellerinin 3 gün içerisinde iadesinin istendiği görülmüştür.
TBK.nın 386.maddesinin “Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.”, davalı, davanın TBK.389. “Ödünç alanın, ödünç konusunun teslimine ve ödünç verenin de bu şeyin teslim alınmasına ilişkin istemleri, diğer tarafın bu konuda temerrüde düşmesinden başlayarak altı ayın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.” düzenlemesi kapsamında zamanaşımına uğradığını iddia etmişse de; davacının 30.09.2020 tarihli ihtarname ile temerrüde düşürüldüğü, davanın ise 04.01.2021 tarihinde altı aylık süre içerisinde açıldığı görüldüğünden, zamanaşımı defi yerinde görülmemiştir.
Bu kapsamda; niteliği itibariyle çek bir ödeme vasıtası olmakla, davalı da çeklerin borca karşılık verildiğini iddia ettiğinden, çeklerin tüketim ödüncü sözleşmesi kapsamında davalıya verildiğini ispat yükü davacı üzerinde olmakla, dava değeri 2022 yılı senetle ispat sınırı üzerinde olduğundan davacının iddiasını yazılı delille ispatlaması gerekmektedir. Davacı her ne kadar davalı tarafından imzalanan ve çek suretlerini içeren teslim belgesinin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu iddia etse de, söz konusu belgenin salt çeklerin teslim alındığı yönünde beyanı içerdiği, bir yazılı delil başlangıcından söz edebilmek için belgenin davalı elinden çıkması dışında, var olduğu iddia edilen hukuki işlemi muhtemel gösterir nitelikte olması gerektiği dikkate alınarak, davalının da çekleri davacı borcuna karşılık aldığını beyan ettiği, bu kapsamda çeklerin teslim alındığı yönündeki belgenin delil başlangıcı olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı değerlendirilmiş ve davacının tanık dinletme yönündeki taleplerinin reddine karar verilmiştir. Bu çerçevede, davacının söz konusu çeklerin tüketim ödüncü sözleşmesi kapsamında verildiği, bedelsiz kaldığı iddiasını ispata yarar herhangi bir delilin dosyada mevcut olmaması, davacının yemin deliline de dayanamamış bulunması göz önüne alınarak, dosya kapsamında bulunan deliller itibariyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 4.227,13 TL peşin harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 32.950.00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
31/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır