Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/555 E. 2022/991 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/555 Esas
KARAR NO : 2022/991

DAVA : Adi Ortaklığının Fesih ve Tasfiyesi
DAVA TARİHİ : 14/06/2022
KARAR TARİHİ : 03/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Adi Ortaklığının Fesih ve Tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkil …; gıda endüstrisi, tekstil/laminasyon, ……., hijyenik/medikal ürünler, beyaz eşya/otomotiv, üretim ve montaj hatları, matbaa/zarf-ahşap ve mobilya endüstrisi alanlarındaki müşterilerine sıcak ve soğuk tutkal sistemleri, yedek parçaları, yapıştırıcı uygulama sistemleri, sıcak eriyik yapıştırıcılar, yedek parça yardımcı kimyasallar ile ilgili satış ve teknik destek faaliyetleri ile çözüm ortaklığı sunan dava dışı ……… Tıcaret A.Ş nin hali hazırda ortağı ve yetkilisi olduğunu, davalılar ise ambalaj ve sarf malzemeleri işi ile iştigal eden firmalarda satın alma ve üretim ile satış ve pazarlama alanlarında çalışmış kimseler olduğunu, davalılar bu iş ile ilgili tecrübelerine olan güvenle, ambalaj ağırlıklı bir iş yapmak konusunda müvekkil … ile iletişim kurmuş ve kendisini bu işi yapmak konusunda ikna ettiğini, davalıların eski iş tecrübelerine olan güvenle taraflar birtakım ambalaj ve sarf malzemelerinin ithalatı ve satışı için bir ortaklık kurulması hususunda mutabık kaldıklarını, davalılar ile müvekkil arasında 01.09.2019 tarihli “Ortaklık Çerçeve Sözleşmesi” imzalanmış ve söz konusu sözleşmede “ambalaj sarf malzemeleri ithalatı ve satışı” işi yapılması kararlaştırıltığını, ortaklığın satış ve pazarlama görevi davalılarda olsa da bu konuda davalılar hiç bir çözüm üretmemişler ve ortaklar arasında anlaşmazlıklar çıkmaya başlamıştır. öncelikle ortaklığın tasfiyesine ve tasfiye için tasfiye işlemlerini yürütmek üzere tasfiye memuru atanmasını, yapılacak tasfiye ile ortaklığın kar zarar durumunun ortaya konulması neticesinde müvekkilin davalılardan alacağının belirli hale gelmesini müteakip bedel artırımı yapmak üzere şimdilik her iki davalıdan ayrı ayrı 1.000′ er TL 100′ er EURO ve 100′ er USD alacağın ödeme günlerinden itibaren faiziyle tahsilini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; Huzurdaki davaya konu adi ortaklıktan doğan uyuşmazlık, TTK.m.4/1 hükmüne göre mutlak veya nispi ticari dava nitelikli olmadığından Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi kapsamında olup, HMK.m.114/1-c ve m.115/2 hükümleri gereğince huzurdaki davanın, görev yönünden dava şartı yokluğundan esasa girilmeksizin usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; adi ortaklık sözleşmesine dayalı fesih, tasfiye ve alacak talebine ilişkindir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için, uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir.
6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5 . maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemeleri’nce görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzen- leme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir.
Buna göre mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TBK’da düzenlenen adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı olduğu taraflardan davacının ve davalıların TTK’da düzenlenen tacir sıfatını taşımadığı gibi, adi ortaklığın konusunun ticari gelir elde etmek olması, davayı kendiliğinden ticari dava haline getirmeyeceğinden, TTK’da ön görülen, tarafların her ikisinin de tacir olması koşulunun davada oluşmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın çözümünde genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Bu nedenle dilekçenin görev yönünden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.(İstanbul B.A.M 3. H.D 2022/1055 Esas ve 2022/1443 Karar)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.
HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına.
Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/11/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır