Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/531 E. 2022/856 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/531 Esas
KARAR NO : 2022/856

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2018
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 01/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Davacının ……. Motor ve ……. sanayı AÂ.ş. her türlü mofor ve tarım makinesi kapsamındaki traktör, hasat makinesi, ckim ve dikim makineleri, ilaçlama makineleri, ot ve saman biçme ve balya makineleri, malzeme elleçleme makineleri ile üretim konusu olan tüm makinelere ait parça, yedek parça, teçhizat ve ekipmanların AR-GE çalışmalarını, üretimi, pazarlamasını, alım, satımını, ithalat ve ihracatını yapmakla birlikte Savunma Sanayine dönük ihtiyaçları da karşılamak maksadı ile AR-GE faaliyetleri yürütmekte olup halka açık bir anonim şirket olduğunu, davalı, davacı şirket nezdinde 23.11.2015 tarihinde çalışmaya başladığını, Davalının en son “ …. Kıdemli Uzman Mühendisi” olarak çalışmakta iken, 03.03.2017 tarihli istifa dilekçesi ile iş akdini feshettiğini ve davalının iş akdinin 10.03.2017 tarihinde sona erdiğini, davalı, taraflar arasındaki “Rekabet Yasağı Sözleşmesi”ni ihlal etmiş olduğunu, davalının 10.246,72 TL olan son brüt ücretinin 12 katı olan 122.960,64 TL’lik cezai şart olmakla birlikte şimdilik cezai şart bedelinin 30.000,00 TL’sinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla vekâleten talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davacı tarafından, talep edilen cezai şart bedeli tam olarak belirlenebilir nitelikte olduğundan işbu davanın belirsiz alacak veya kısmi dava şeklinde açılması mümkün olmadığını, davacının hukuki yararının bulunmadığını, bu sebeple, işbu davanın esasa girilmeksizin usulden reddinin gerektiğini, Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Yükümü Sözleşmesi’nin geçersiz olduğuna hükmedilerek huzurdaki davanın esastan reddini, sayın mahkeme aksi kanaatte ise, Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Yükümü Sözleşmesi’nin sona erdiğine hükmedilerek huzurdaki davanın esastan reddini, Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Yükümü Sözleşmesi’nin ihlal edilmediğine hükmedilerek huzurdaki davanın esastan reddini, mahkeme aksi kanaatte ise, Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Yükümü Sözleşmesi’ndeki cezai şart hükmünün geçersiz olduğuna hükmedilerek huzurdaki davanın esastan reddini, cezai şart miktarının tenkisini, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, rekabet yasağına dayalı ceza-i şarta dayalı alacak talebine ilişkindir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle, davalının 23.11.2015 tarihinde çalışmaya başladığı, 10.03.2017 tarihinde istifa ile iş akdini fesih ettiğini, taraflar arasında rekabet yasağı ve sır saklama yükümü sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin 2.2 maddesinde rekabet yasağının düzenlendiğini, iş sözleşmesinin IX. Özel şartlar başlığı altında 10. Maddesinde rekabet yasağına aykırı davranmayacağını taahhüt ettiğini, davacı ile dava dışı ……. şirketinin faaliyet konusu ve iş ürünleri arasında benzerlik bulunduğunu, davalının …… Otomotiv ve Sanayi Ticaret A.Ş.’de çalışarak rekabet yasağını ve sır saklama yükümlülüğünü ihlal ettiğini, 30.000TL cezai şart talebinde bulundukları,
Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle, rekabet yasağı sözleşmesinin geçerlilik şartlarının oluşmadığını, iş sözleşmesinin işverenin kusuru nedeniyle fesih edildiğini, rekabet yasağı sözleşmesi geçerli yürürlükte kabul edilse dahi sözleşmenin ihlal edilmediğini, tek taraflı ve fahiş cezai şartın hükümsüzlüğüne veya tenkisine karar verilmesi gerektiğini, davanın reddini talep ettiği,
Dosya kapsamında delillerin toplandığı, tanıkların dinlendiği, bilirkişi heyetinden raporlar alındığı, iş bu davaya konu uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümleri uyarınca haksız rekabet şartları oluşup oluşmadığı ile davacının cezai şart talep edip edemeyeceği, bu cezai şart miktarından tenkis yapılıp yapılamayacağı ile varsa alacak miktarının hesaplanmasına ilişkin olduğu,
İş bu dosya ile benzer nitelikteki uyuşmazlık hakkında İstanbul BAM ….. HD’nin DOSYA NO: …. , KARAR NO: …. ilamında; 6098 sayılı TBK’nın 444 ve devamı maddelerindeki düzenleme uyarınca; fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir.
Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesi için, işveren tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedilmiş olması veya ayrılan işçi tarafından haksız olarak feshedilmiş olması, davalı işçinin iş akdinin devamı sırasında işyerinin önemli müşteri çevresi veya üretim yönünden ticari sırlarına vakıf olabilecek bir pozisyonda çalışmış ve ayrıldıktan sonra yasaklı süre içerisinde rakip bir işyerinde çalışmaya başlaması veya kendisinin bu tür bir faaliyeti icra etmesi, önceki işyerinde edindiği bilgileri yeni işyerinde kullanmasının önceki işverene önemli zarar verebilme ihtimalinin varlığı yeterlidir. Yani, rekabet yasağı kaydı karşısında, işverenin somut bir zarara uğraması gerekmemekte olup, işçinin yaptığı iş nedeniyle edindiği bilgileri, çalışmaya başladığı başka bir rakip işletmede kullanarak davacı işverene önemli ölçüde zarar verme ihtimalinin bulunması yeterli görülmektedir.
Somut olayda; makine mühendisi davalının 11.05.2015 tarihli iş sözleşmesi ile davacı şirkette “Test ve Validasyon Müdürü” olarak çalışmaya başladığı, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin IX. özel şartlar kısmının 10. maddesinde, “Çalışan, iş sözleşmesinin feshini izleyen 12 (on iki) ay boyunca Marmara bölgesinde bulunan il sınırları içinde işverenin faaliyet sahasında çalışan her hangi bir ticari işletmede/ şirkette görev almamayı kabul ve taahhüt eder.”hükmünü haizdir.Davalının 19.01.2017 tarihli istifa dilekçesiyle 27.01.2017 tarihi itibarı ile İş Kanunu m.25 gereği işten ayrıldığı, akabinde davacı şirket ile aynı alanda faaliyet gösteren dava dışı …… firmasında çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır.
Sözleşmede belirlenen 12 aylık sürenin makul olduğu taktir edilmekle, sözleşmede; “… Marmara bölgesi… ” denilmek suretiyle yasağın uygulanacağı coğrafi alan bakımından bir belirsizlik bulunduğu ve yasağın geniş çevre için belirlendiği anlaşılmakta ise de, davalının davacı şirketteki işinden ayrıldıktan sonra çalışmaya başladığı şirket yine İstanbul ilinde faaliyet gösterdiğinden aynı ilde rekabet yasağının geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir.
Davalı vekili, TBK’nın 420. maddesi gereğince; hizmet sözleşmelerinde taraflardan sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu hükmünün geçersiz olduğunu ileri sürmüşse de, somut olaya emsal sayılabilecek Yargıtay 11.HD kararında “somut olayda, davacı “hizmet sözleşmesine” dayanarak değil TBK’nın 444. maddesi ve devamında düzenlenen “rekabet yasağı sözleşmesine/ şartına” dayalı olarak talepte bulunmaktadır. Yerleşik Daire kararları gereğince iş ilişkisinin sona ermesinden sonraki dönem için rekabet yasağı sözleşmelerinde kararlaştırılan ceza koşulunun karşılıklı olması gerekmemektedir.(Yargıtay 11.HD’nin 2019/4833 Esas- 2020/3179 Karar sayılı 24.06.2020 tarihli ilamı) Yargı uygulamasında bu görüş genel olarak kabul gördüğünden ayrıksı emsal karara itibar edilmemiştir.
TBK’nın 444/2. maddesi gereğince; rekabet yasağı kaydı ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.
Tanık beyanları ve dosya kapsamından; davalının, davacıya ait iş yerinde makine mühendisi Test ve Validasyon Müdürü olarak çalıştığı, bu kapsamda davacı şirketin motor geliştirme alanına erişim imkanı bulunduğu,yeni işyerinde de aynı işi yaptığı anlaşılmaktadır.Davalının önceki işyerinde edindiği bilgileri yeni işyerinde kullanması, davacı işverene önemli zarar verebilme ihtimalini taşımakta olup, zarar ihtimalinin varlığı cezai şart talebi için yeterlidir. Bu sebeple cezai şart koşullarının mevcut olmadığına yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.
TBK’nın 182/3. fıkrasına göre hakim, fahiş gördüğü cezai şarttan re’sen indirim yapabilir. Cezai şartın fahiş olup olmadığı belirlenirken, tarafların ekonomik durumu, borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, kusur derecesi ve borca aykırı davranışının ağırlığı ölçü alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınacak ceza miktarını belirlerken hak, adalet ve nesafet kuralları dikkate alınmalıdır. Davalı işten ayrıldığında SGK kayıtlarına göre aylık 12.918,47-TL ücret aldığı geçimini sağladığı ücretinden 2,5 aylık ücretine tekabül eden 30.000-TL cezai şart isteği fahiş sayılmalıdır.
Davacı tarafça sözleşmedeki cezai şart tutarının tamamı talep edilmemiş olup, eldeki dava kısmi dava olarak açılmış olup ;kararlaştırılan cezai şart tutarının tamamı talep edilmemiş olsa da kısmi davada talep olunan miktarda fahiş bulunarak tenkis yapılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Davacı vekilinin toplam miktar üzerinden tenkis yapılması gerektiğine ilişkin istinaf nedeni yerinde değildir.
Açıklanan nedenlerle,taraf vekillerinin istinaf nedenleri yerinde olmadığından istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.”
Dosyanın yapılan incelemesinde; Mahkememizce yapılan ilk yargılamada Mahkememizin görevsizliğine karar verildiği bu kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak dosyanın Mahkememize gönderildiği, yargılan yargılama sonucunda, taraflar arasında sözleşme ilişkisi olduğu, 23.11.2015 tarihli sözleşmenin 1. Sayfasında yer alan ıv. Bölümde davacının görevinin …… Motor Tasarım Müdürlüğü bölümünde Motor Tasarım Kıdemli Uzman Mühendisliği olarak belirtildiği, ücretin net olarak 6.500TL olduğu, işe 23.11.2015 tarihinde başlanılacağı, davalının sözleşmenin feshini izleyen 12 ay süreyle Marmara Bölgesinde bulunan il sınırları içinde işveren faaliyet sahasında çalışan herhangi bir ticari işletmede /şirkette görev almamayı kabul ettiği, taraflar arasındaki 10.03.2017 tarihli rekabet yasağı sözleşmesinin 2.1. Maddesinde rekabet yasağının kapsamının, 2.2 maddesinde rekabet yasağının süresinin ve tazminat miktarının belirtildiği, davalının davacı işyerinden 03.03.2017 tarihinde istifa ederek ayrıldığı, ayrılma nedeninin firmaya giriş sebebi olan …… projesinin başlayamaması ve farklı bir bölümde işe devam ediyor olmasından kaynaklı olduğu, davacı işyerinde davalını 23.11.2015-10.03.2017 tarihleri arasında çalışmasının bulunduğu,
Davacının iddiasının davalı tarafın davacı şirket ile faaliyet konusu ve iş ürünleri benzer olan rakip …… şirketinin İstanbul’da bulunan adreslerinde çalıştığı, bu şirketin İzmir ilindeki adresinde çalışmadığı, rekabet sözleşmelerine aykırı davrandığına ilişkin olduğu,
Davalının savunmasında rekabete ilişkin şartların oluşmadığına ilişkin olduğu,
Davalı …’in13.03.2017-30.06.2018 tarihleri arasında …… Otomotiv San ve Tic AŞ’nin İzmir adresinde …… Mühendisliği Grup lideri olarak görev yaptığı, davalının …… Şirketinin İzmir ilindeki işyerine işe giriş ve çıkış kayıtlarının istenildiği ancak bu kayıtların tutulmadığından dolayı sunulmasının mümkün olmadığının 28.01.2019 havale tarihli yazı cevabında belirtildiği,
Davalının …… Otomotiv San ve Tic AŞ’nin esenler adresinde bulunan işyerinde PDKS sistemi olmadığından giriş çıkış kayıtlarının sunulmasının mümkün olmadığının belirtildiği,
…… Motor ve Kontrol Teknolojileri AŞ’nin 28.02.2019 havale tarihli yazı cevabından davalının giriş çıkış kayıtlarının sunulduğu, iş bu tarafın adresinin Pendik/İstanbul olduğu, davacının bu işyerine 4.7.2018 tarihinden Şubat 2019 tarihine kadar giriş çıkış kayıtlarının bulunduğu,
…. İş Merkez Yöneticiliği’nin 13.10.2021 havale tarihli yazısında davalının …… Plaza ‘ya giriş çıkış kaydının bildirilmesine ilişkin davalıya …… unvanlı şirketin 13.03.2017 tarihinde kart basılmasını talep eden mailinin bulunduğu, bu mail yazısının dosyamıza sunulduğu,
….. AŞ vekilinin davacıya ait girişi çıkış kayıtlarını sunduğu bu kayıtların 2.7.2018 tarihinde başladığı, firma isminin ……. olduğu, 2021 yılı 10. Ayına kadar kayıtların bulunduğu,
Davalı …’in hizmet döküm cetvelinin celp edildiği, davalının davacıdan sonra …… Otomotiv San ve Tic AŞ’de daha sonrada ……. Motor ve Kontrol Teknolojilerinde AŞ’de çalışmaya başladığı,
Somut olayın incelemesinde; taraflar arasında gerek 2015 tarihli gerekse 2017 tarihli sözleşmelerde çalışma yasağına ilişkin düzenlemeler ve haksız rekabete ilişkin düzenlemelerin bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 10.03.2017 de sona erdiği, davalının …… Otomotiv şirketinde çalışmaya başladığı her ne kadar çalışma yeri İzmir ili olarak görünse de İstanbul ilinde bulunan ….. yazı cevabı bu yazı cevabına ekli mail yazısı da dikkate alındığında dava dışı bu şirkette çalışma tarihinde davalıya …… Plazasına giriş için kart basılması talebinin olduğu, davalının daha sonra yine İstanbul İlinde bulunan ……. isimli işyerine 2.7.2018 tarihlerinde ve sonrasında girişlerinin bulunduğu, 2015 tarihli sözleşmenin 10. Maddesinde Marmara bölgesinde davacı işverenin faaliyet sahasında çalışan herhangi bir işletmede çalışmama süresinin 12 ay, 2017 tarihli sözleşmenin 2.2 maddesinde ise Marmara bölgesinde çalışmama süresinin iki yıl olarak belirtildiği, davalı tarafın bu sürelere uymadan davacı ile rekabet halinde olan benzer faaliyet alına sahip dava dışı şirketlerde çalıştığı, haksız rekabete ilişkin davacı şirketin somut bir zarar görmesinin gerekli olmadığı, zarar tehlikesinin olmasının yeterli olduğu, davalının bu şirketlerde çalışma pozisyonlarıda dikkate alınarak haksız rekabete ilişkin yasal şartların oluştuğu, yukarıdaki emsal benzer mahiyetteki kararınında iş bu dosya ile benzer olduğu, somut olaya uygulanabileceği, davalı tarafın haksız rekabetin gerçekleşmediğine ilişkin savunmalarına açıklanan nedenler ile itibar edilmediği, Mahkememin dava dilekçesinde istenen cezai şart tutarını fahiş görmesi nedeniyle davalı tarafın son bir aylık brüt ücret miktarı olan 10.246,72 TL üzerinden açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiği ancak reddedilen kısım yönünden davacının, TBK’nın 182/2. maddesi uyarınca tenkis edilen cezai şart tutarını önceden takdir ve tespit etmesi de mümkün olmadığından davacı aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmeden aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının TBK 182. Maddesi uyarınca kısmen tenkisi ile 10.246,72TL cezai şart bedeli üzerinden kısmen kabulü ile 02.06.2017 den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 699,96.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 512,33.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 187,63.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ile 512,33.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 2.495,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan toplam 58,20.-TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf lehine TMK 182/3 uyarınca cezai şartta tenkis yapıldığından Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun …. Esas, ….. Karar sayılı 18/11/2009 günlü içtihadı sebebiyle vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen kararının, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstanbul BAM ‘ne İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır