Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/519 E. 2023/16 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/519 Esas
KARAR NO : 2023/16

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2022
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, cari hesap alacağına ilişkin başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı, dava dilekçesi ile özetle; davalıdan şirket faturalarına bağlı alacaklarını talep ettiklerini, davalının haksız şekilde daha önce bedeli ödenen mala ilişkin fiyat farkı adı altında 197.618,40-TL fatura kestiğini, bu hamlenin alacaklarının tahsilini önlemek maksatlı yapıldığını iddia ederek, davalının haksız itirazının iptaline ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, dava dilekçesine cevap vermemiştir.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının tetkikinde davacı/alacaklı ….Ltd.Şti. tarafından davalı/borçlu … Tic.Ltd.ye yönelik 82.195,32-TL olmak cari hesap alacağının tahsili için takip yapıldığı, alacağa yasal faiz işletilmesinin talep edildiği, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK.nın 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının cari hesap kapsamında davalıdan alacaklı olup olmadığı ile icra takibine yapılan itirazın yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Davacı tarafça dosyaya sunulan 10.08.2021 tarihli sözleşmenin davalı şirket adına … tarafından imzalandığı, sözleşmenin 20.000 Kg ham kumaş örülmesine ilişkin olduğu, termin tarihinin 22-23.02.2021 olarak belirlendiği ve fatura bedelinin ise 14-TL üzerinden fatura edileceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Uyuşmazlık çerçevesinde taraf defterleri üzerinde inceleme yapılarak mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup; bilirkişi raporu ile, davacının defterlerinin süresinde tasdiklerinin yapıldığı, 2021 Eylül ayına kadar davalı ile ticari ilişkisinin devam ettiği, bu tarihten sonra fatura düzenlenmediği ve ödeme alınmadığı, davalının düzenlediği 197.618,40-TL bedelli fiyat farkı faturasının ise yasal 8 günlük süre içerisinde iade edildiği, davacı kayıtlarında davalının 82.195,40-TL borçlu gözüktüğü tespit edilmiştir. Ayrıca davalı şirketin fiyat farkı faturasındaki açıklama kısmın eksik fiyat kesildiğini belirttiği faturalar incelenmiş, 10.08.2021 tarihli sözleşme kapsamında, davacı faturalarının sözleşmeye uygun düzenlendiği (ürün birim fiyatının 14-TL olarak dikkate alındığı) belirlenmiştir.
Davalı şirkete, TTK.83/2 maddesinin yollamasıyla HMK.220.maddesinde yer alan hususları içerir şekilde ticari defterlerini sunması, defterlerini sunmaması halinde davacı defterlerinin lehine delil kabul edilebileceği hususunda tebliğ ile ihtarat yapılmış fakat davalı tarafça ticari defterleri mazeretsiz olarak incelemeye sunulmamıştır.
Yargıtay 15.HD.nin 2016/4087 E. 2017/261 E. sayılı kararının “…Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. Maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ticari defter kayıtları ile alacağın ispatlandığı halde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesi ile,
Yargıtay 23.HD’nin 2014/2785 E. 2015/317 K. sayılı kararının “HMK.nın 220. Maddesi bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini ön görmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; HMK.nın 220.maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır.” şeklindeki gerekçesi ile verilen ve süregelen emsal kararlar kapsamında uyuşmazlık değerlendirilmekle;
Sonuç olarak; davalının fiyat farkı faturasında sehven eksik kesildiği belirtilen faturaların, taraflarca imzalanan 10.08.2021 tarihli sözleşmeye uygun şekilde 14-TL birim fiyat üzerinden düzenlendiği, yani faturaların eksik kesildiğine ilişkin bir emare bulunmadığı, taraflar arasında ticari ilişkinin sözleşmeye dayanadığı tespit edilmekle birlikte; davalının HMK. 220 çerçevesinde yapılan ihtara rağmen ticari defterlerini süresinde incelemeye sunmaması nedeniyle usulüne uygun tutulan ve uyuşmazlık konusu kayıtları içeren davacı defterleri lehine kesin delil olarak değerlendirilmiş, davacının davalıdan 82.195,32 -TL miktarı ile alacaklı olduğu kabul edilmiştir.
Talep üzerine alacağa yasal faiz işletilmekle, davalının icra takibine itirazının haksız olması, alacağın faturalar ve defter kayıtlarına ilişkin olması çerçevesinde alacak likit kabul edildiğinden davalı icra inkar tazminatına mahkum edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine yürütülen icra takibine yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, toplam alacak miktarı olan 82.195,32-TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
Devamına karar verilen 82.195,32-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacağın likit olması sebebiyle İCRA İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN KABULÜ ile 82.195,32-TL toplam alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 16.439,06-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.614,76.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 992,72.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 410,98.-TL mahsubu ile eksik kalan 4.211,06‬.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70.-TL başvurma harcı ve 992,72.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.187,50.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.151,25.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
10/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır