Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/496 E. 2023/15 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/496 Esas
KARAR NO : 2023/15

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 27/05/2022
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, sigortacının sigortalısına ödediği tazminatı TTK.1472. kapsamında rücuen tahsil talebine ilişkindir.
Davacı, dava dilekçesi ile özetle; sigortalısı ….Ltd.şirketinin binası altındaki depoya yük almak için yanaşan, davalıların maliki ve sigortacısı olduğu aracın, işyerinin dış cephe camında hasar oluşturduğunu, hasar nedeniyle sigortalıya tazminat ödemesi yapıldığını ve haklarına halef olunduğu iddia edilerek, hasar tazminatı olarak ödenen 10.772,71-TL’nin ödeme tarihi olan 27.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak kendilerine ödenmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta cevap dilekçesi ile özetle; zararın meydana gelişine ilişkin herhangi bir somut delilin dosyada bulunmadığını, fotoğrafların zararın kimler tarafından nasıl gerçekleştirildiğinin tespitine delil olacak nitelikte olmadığına, davacı ekspertiz raporunun incelenmesinde daha önce benzer bir hasarın bir odanın kapısının çıkması ile meydana gelmiş olduğunun tespit edildiği, dava konusu hasarın hangi olay sonucunda meydana geldiğinin anlaşılamadığı, davacı sigortacıya olaydan bir yıl sonra başvurulmuş olmasının da şüphe uyandırdığını, ödenen hasar bedelinin piyasaya uygun olup olmadığının tespitinin gerektiğini, kusur tespitinin yapılması gerektiğini, sadece kusurları oranında hasardan sorumlu tutulabileceklerini, sorumluluklarının sigorta limiti 39.000-TL ile sınırlı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
Uyuşmazlık, hasarın dava dışı sigortalının aracı tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, tarafların varsa hasarın meydana gelmesindeki kusur oranlarının ne olduğu, yapılan ödemenin gerçek zararı karşılar nitelikte olup olmadığı, davacının dava dışı sigortalısına ödediği tazminat bedelini rücuen davalılardan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkindir.
TTK.’nun 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortalısına tazminat ödemiş olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir. Sigortacı; ancak, sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır.
Bu kapsamda; davacı sigorta şirketinin, 29.04.2019-29.04.2020 tarihli Kobi Paket Poliçesi ile dava dışı ….Ltd.Şti. şirketine ait binayı sigortaladığı, hasar ihbarı sonucunda düzenlenen eksper raporu çerçevesinde, sigortalısı … Şirketine 27.04.2021 tarihli 10.772,71-TL hasar tazmini ödemesini yaptığı ve ilgili şirketin bu zarardan doğan başvuru haklarına yasaya uygun şekilde halef olduğu anlaşılmıştır.
Tahkikat çerçevesinde; sigorta poliçesi, ödeme dekontu, eksper raporu, hasara ilişkin fotoğraflar, araç tescil kaydı celbedilerek dosyaya kazandırılmıştır.
Uyuşmazlık kapsamında, makine mühendisi, inşaat mühendisi ve mali müşavir bilirkişiden bilirkişi raporu alınmış olup; bina dış cehpesinde fotoğraflar ile açıkça görülen kısımdaki cam plakanın ve kompozit kaplamanın aracın geri manevrası sonucu oluştuğu ve hasar gördüğü, araç şoförünün %80 kusurlu olmadı, geri manevra sırasında başkaca görevli bulundurulmaması nedeniyle dava dışı sigortalı firmanın ise %20 oranında kusurlu olduğu, ödenen tazminat bedelinin ise gerçek zararı karşılar nitelikte ve ortalama olduğu tespit edilmiştir.
Somut olayda; … ın … plakalı aracı ve dorsesi ile dava dışı şirket binasına geri manevrası sırasında bina dış cephesine ve camına hasar verdiği, eksper raporunda yer alan fotoğraflar ve davalı asilin beyanı çerçevesinde ispat edilmiştir. Her ne kadar bilirkişi raporunda, dava dışı sigortalı firmanın, geri manevra yapan araca yardımcı olması için birisini görevlendirmemesi nedeniyle %20 oranında kusurlu olduğu tespit edilmişse de, söz konusu aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 137.maddesi ile geri manevra yapan büyük araçların bir gözcü bulundurmakla sorumlu tutuldukları hususu çerçevesinde, dava dışı firmaya sorumluluk yüklenmesinin yasaya uygun olmadığı değerlendirildiğinden, davalı … ’ın tam kusuru ile hasara sebebiyet verdiği kabul edilmiştir, zira davalı … , her ne kadar dava dışı firmanın bir çalışanının talimatı sonucunda kazanın gerçekleştiğini beyan etmişse de bu hususu ispata yarar herhangi bir delil sunmamış, davaya cevap vererek delillerini de bildirmemiştir.
Sonuç olarak; Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bir teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmü çerçevesinde davalı ….’ın söz konusu aracın maliki olduğu, KTK’nın 91.maddesinin “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmü çerçevesinde diğer davalı şirketin ise aracın ZMS sigortacısı olduğu, bu kapsamda araç nedeniyle doğan zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu olacakları, bilirkişi raporuyla davacı tarafça ödenen tazminat bedelinin gerçek zararı yansıtır nitelikte olduğu değerlendirildiğinden ve davalı …. mahkememizce hasarın meydana gelmesinde tam kusurlu görüldüğünden, davanın kabulüne aşağıdaki şekilde karar verilmiş, sigorta şirketinin ödemeyi yapması ile haklara halef olması çerçevesinde alacağa ödeme tarihi olan 27.04.2021’den itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Davacının sabit görülen 10.772,71-TL alacağının 27.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 735,88.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 183,98.-TL peşin harç ile eksik kalan 551,90.-TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70.-TL başvurma harcı ve 183,98.-TL peşin harcın davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 3.167,25.-TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalılar tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalılardan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın 2023 yılı istinaf yasa yolu kesinlik sınırı olan 17.830,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/01/2023 10:18:25

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır