Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/481 E. 2022/1150 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/481 Esas
KARAR NO : 2022/1150

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2022
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, haksız fiil nedeniyle doğan zararın tazmini talebine ilişkindir.
Davacı, dava dilekçesi ile özetle; 31.03.2020 tarihinde ….. İş ortaklığı tarafından …. adına yapılan kazı sırasında kepçe ile şirketlerine ait kabloların kopartıldığını, maddi zarar doğduğunu iddia ederek 1.491,03-TL maddi hasar bedelinin davalılardan avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalılar …. İnş. Şirketleri cevap dilekçeleri ile özetle; yapılan çalışmanın herhangi bir hasar söz konusu olmadan tamamlandığını, dosyaya sunulan hasar tespit tutanaklarının delil niteliğinde olmadığını, tek taraflı olarak davacı çalışanlarınca tutulduğunu, hasar miktarının da davacı tarafça belirlendiğini, bu nedenle kabulünün mümkün olmadığını, dava değeri itibariyle yazılı delille ispatın söz konusu olduğunu ve tanık dinlenmesinin mümkün olmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Genel Müdürlüğü cevap dilekçesi ile özetle; yargı yolu itirazında bulunduklarını davanın İdare Mahkemelerince görülmesi gerektiğini, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, doğan zarara taraflarınca sebep olunmadığını, idarenin kusurunun bulunmadığını, zarar miktarı ve tazminat bedelinin tek taraflı düzenlenen belgeler dayandığını, davacının hasarı ve zarar bedelini ispata yarar delil sunmadığını, diğer davalılar ile aralarında imzalanan inşaat işleri şartnamesinin hükümleri uyarınca da husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, davacının kablolarını yeterli derinlikte tesis edip etmediği, kablo imalatının yasaya uygun olup olmadığı, kabloları gösteren ikaz ve işaretlerin bulunup bulunmadığının araştırılarak ortak kusurun mevcut olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, temerrüde düşürülmediklerini olay tarihinin faiz başlangıç tarihi olarak belirlenmesinin mümkün olmadığını, işçi, araç yakıt vb. giderlerin müspet zararlar kapsamında olmadığını,
Davalı …. Genel Müdürlüğü yargı yolu dava şartı yokluğu itirazında bulunmuş olmakla; itirazına dayanak olan Uyuşmazlık Mahkemesinin …. E. …. K. ve …. E. ve ….. K.sayılı kararlarında, mahkemenin Anayasa Mahkemesinin …. E. ….. K. sayılı kararını dayanak yaptığı, söz konusu Anayasa Mahkemesi kararının Kamu İhale Kanunu hükümlerine dayalı alacağa ilişkin olduğu, ….’nin özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olması yanında Yargıtay HGK.nın 2017/4-2604 Esas – 2021/96 Karar sayılı kararı, İstanbul BAM ….HD.nin …. E.- …. K. sayılı kararları da haksız fiilden doğan alacak davalarında ….’nin taraf olduğu davaya bakmakla adli yargının görevli olduğu yönünde olduğundan, itiraz yerinde görülmemiştir.
Davalı …. Genel Müdürlüğü zamanaşımı definde bulunmuş olmakla; dava konusu haksız fiilin 31.03.2020 tarihinde meydana geldiği, işbu davanın 13.04.2022 tarihinde açıldığı, haksız fiilden kaynaklı davaların TBK.nın 72. Maddesi uyarınca zararın ve tazminat sorumlusunun öğrenildiği tarihten itibaren iki yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımı süresinin işbu dava için 31.03.2022’de sona ereceği, 17.03.2022-07.04.2022 tarihleri arasında arabuluculuk sürecinin devam ettiği dolayısıyla bu tarihler arasında zamanaşımı süresinin işlemeyeceği, dolayısıyla davanın açıldığı tarih itibariyle zamanaşımı süresinin sona ermediği ve zamanaşımı definin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Uyuşmazlık, 31.03.2020 ….. İş ortaklığı tarafından …. adına yapılan kazı sırasında davacı borularına zarar verilip verilmediği, davalıların zararın doğmasında kusurlarının bulunup bulunmadığı, gerçek zararın ne olduğu, ….’nin husumet itirazının yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından gelen müzekkere cevabı ile hasarın gerçekleştiği adreste 23.03.2020 kazı başlama tarihli ve içme suyu hattı tesisi sebebiyle ruhsatın İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğüne verildiği anlaşılmıştır.
Taraflarca 27.06.2018 tarihinde imzalanan Avrupa Bölgesi Müteferrrik İçmesuyu İnşaatı İşine Ait Sözleşme kapsamında 9.2.maddesi ile iş tamamlama süresinin 800 gün olarak belirtildiği görülmüştür.
Elektrik mühendisi, inşaat mühendisi, elektronik ve haberleşme mühendisinden oluşan üç kişilik heyetten alınan bilirkişi raporu ile hasar tespit tutanağı formları, demontaj tespit tutanağı, günlük şantiye defteri, hasarlara ait olay yeri fotoğrafları ile hasarların giderilmesine ait malzeme dökümleri faturaların dosya içeriğinde mevcut olduğu, ilgilileri tarafından onaylı ve imzalanmış oldukları, ….. tarafından iletişim hizmetlerinin aksamaması adına oluşan hasarların hızlıca giderildiği ve yapılan işler, harcanan malzeme içerikleri ve işçilik miktarları ile bedelleri, belgeleriyle dosyaya sunulduğu, bedellerin hasar keşif formunda yer alan tespitle uyumlu olduğu, malzeme ve işçilik bedelleri olarak 1.477,31-TL’nin belirtildiği ve bu bedelin güncel piyasa koşulları ile uyumlu olduğu, fakat 13,72-TL olarak belirtilen Kurum Zararının nasıl hesaplandığının ve detaylarının ne olduğunun anlaşılamadığı tespit edilmiştir.
Somut olayda; davalı …. ile diğer davalıların oluşturduğu ortaklık arasında İçme Suyu Tesisatı İnşaatı hususunda sözleşme bulunduğu, işin süresinin 27.06.2018 tarihinden itibaren 800 gün olarak belirtildiği, İBB cevabi yazısı ile hasarın meydana geldiği adreste içme suyu tesisi için davalı ….’ye altyapı çalışma ruhsatı verildiği, davacının dosyaya sunduğu hasar tespit tutanaklarındaki adresinde çalışma ruhsatı verilen adrese ait olduğu görülmekle, davalı ortaklığın inşaat sırasında davacı altyapısında bulunan kablolarda hasara sebebiyet verdiği değerlendirilmiştir.
Bilirkişi raporu ile de hasar tutanakları ile hasarın giderilmesi için yapılan 1.477,31-TL harcamanın güncel piyasa koşullarına uygun olduğu ile hasarı gidermeye yönelik olduğu tespit edildiğinden, bu kısım için davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Bununla birlikte, davacı 13,72-TL kurum zararının hesaplanmasına ilişkin bir kısım formülleri dosyaya sunmuş olsa da, söz konusu hasara ilişkin bu hesaplamanın hangi veriler çerçevesinde yapıldığına dair açıklayıcı belgeyi dosyaya sunmamıştır. Bu nedenle dayanakları açıkça gösterilemeyen kurum zararına yönelik 13,72-TL yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Husumet yönünden ise; davalı …., diğer davalılar ile arasında bir eser sözleşmesi mevcut olduğunu, sözleşmeye ilişkin teknik şartnamenin 4.maddesinde “Müteahhit firma, yaptığı işlerle ilgili olarak ortaya çıkabilecek her türlü kaza, hasar, zarar ve ziyandan sorumlu olacağı…” yönünde hüküm bulunduğunu, tarafına husumet yöneltilemeyeceğini iddia etmişse de; söz konusu teknik şartname dosyaya sunulmamış olmakla, söz konusu maddenin mevcut olması halinde bile ilgili sözleşme maddesinin salt sözleşmenin tarafları arasında hüküm doğuracağı, sözleşme dışı üçüncü kişiler yönünden uygulanmasının mümkün olmadığı, emsal İstanbul BAM …..HD.nin …. E. …. K. Sayılı kararının da bu yönde olduğu, altyapı kazı ruhsatının …. tarafından alınmış ve kazının …. faydasına ve …. talimatı ile yapılıyor olması kapsamında ….’nin husumet ehliyetinin bulunduğu ve diğer davalılar ile birlikte söz konusu hasarın giderilmesinden müşterek ve müteselsilen sorumlu olacağı değerlendirilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
Davacının sabit görülen 1.477,31-TL alacağının 31.03.2020 tarihinden itibaren …. Bankasının kısa vadeli avanslara uygulanan değişen oranlarda avans faizi işletilerek davalılardan tahsiline,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 100,91 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsup edilerek 20.21 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL peşin harç ile 80,70 TL başvuru harcı toplamı olan 161,40 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 198,5 TL tebligat posta giderinin ve 3.750,00 TL bilirkişi ücreti toplamı olan 3.948,5 TL yargılama giderinden davanın kabul nispetine göre(%99.07) 3.911,77 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar tayinine yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden yürürlülükte olan AAÜT gereğince 1477,31 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden yürürlülükte olan AAÜT gereğince 13,72 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde HMK m.333 gereği bakiye avansın ilgilisine iadesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/Amaddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul nispetine göre 1.307,72 TL’nin davalılardan; bakiyenin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın 2022 yılı istinaf yasa yolu kesinlik sınırı olan 8.000 TL nin altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/12/2022

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır