Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/478 E. 2023/22 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/478 Esas
KARAR NO : 2023/22

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/05/2022
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, fatura alacağına ilişkin icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davacı, dava dilekçesi ile özetle; davalıya gıda ürünleri sattığını, faturalara istinaden itirazda bulunulmadığını fakat davalının fatura bedellerini ödemediğini ve borcun tahsili için başlatılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek, itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı/alacaklı … San ve Tic. Ltd.Şti. tarafından davalı/borçlu … aleyhine 23.346,03-TL asıl alacak, 103,62-TL toplam 23.449,65-TL alacağın alacağın tahsili için takip başlatıldığı, alacağa yasal faiz işletilmesinin talep edildiği, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK.nın 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıya düzenlediği gıda ürünü satışlarına ilişkin faturalar kapsamında davalıdan alacaklı olup olmadığı ile icra takibine itirazın yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Uyuşmazlık kapsamında mali müşavir bilirkişiden alınan rapor ile davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve tasdiklerinin süresinde yapıldığı, taraflar arasında 2018 Ekim ayından, 2019 Ocak ayına kadar süren bir ticari ilişki bulunduğu, davalı tarafça yapılan bir kısım ödemenin kayıtlı olduğu, davacının kendi defter kayıtlarında davalıdan 23.346,03-TL alacaklı gözüktüğü tespit edilmiştir.
Davalı şirkete, TTK.83/2 maddesinin yollamasıyla HMK.220.maddesinde yer alan hususları içerir şekilde ticari defterlerini sunması, defterlerini sunmaması halinde davacı defterlerinin lehine delil kabul edilebileceği hususunda tebliğ ile ihtarat yapılmış fakat davalı tarafça ticari defterleri mazeretsiz olarak incelemeye sunulmamıştır.
Yargıtay …HD.nin … E. … E. sayılı kararının “…Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. Maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ticari defter kayıtları ile alacağın ispatlandığı halde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesi ile,
Yargıtay ….HD’nin .. E. … K. sayılı kararının “HMK.nın 220. Maddesi bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini ön görmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; HMK.nın 220.maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır.” şeklindeki gerekçesi ile verilen ve süregelen emsal kararlar kapsamında uyuşmazlık değerlendirilmiş, davalının HMK. 220 çerçevesinde yapılan ihtara rağmen ticari defterlerini süresinde sunmaması nedeniyle usulüne uygun tutulan ve uyuşmazlık konusu faturaları içeren davacı defterleri lehine delil olarak değerlendirilmiş ve davacının davalıdan 23.346,03-TL miktarı ile alacaklı olduğu kabul edilmiştir.
Davalının bu fatura kapsamında usulüne uygun şekilde yapılan bir ihtar ile temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiş, faturadan kaynaklanan işbu alacağın likit olduğu göz önüne alınarak, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine yürütülen icra takibine yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, toplam alacak miktarı olan 23.346,03-TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Devamına karar verilen 23.346,03-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacağın likit olması sebebiyle İCRA İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN KABULÜ ile 23.346,03-TL toplam alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 4.669,20-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.594,76.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 283,22.-TL peşin harç ve 117,25 TL icra peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 1.194,29‬.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70.-TL başvurma harcı ile 283,22.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 1.567,50.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.560,60.-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından dosyada masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.314,19.-TL’sinin davalı taraftan alınarak hazineye gelir kaydına bakiye kalan kısımın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair e duruşma aracılığı ile katılan davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/01/2023 09:46:33

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır