Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/46 E. 2022/868 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/46 Esas
KARAR NO : 2022/868

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2022
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 01/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalının müvekkile olan cari hesap borcunu ödememmesi sebebiyle Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü …… Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu hakkında ilamsız takip yapılmadığı yapılan bu takibe borçlu itiraz ettiği ve takip durdurulduğu, davalı borçlu taraf haksız bir şekilde itiraz ettiği, cari hesap ekstresi ve faturalardan anlaşılacağı üzere davalı taraf müvekkile 36.376,72 TL borçlu olduğu her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesi ile müvekkilin alacaklı olduğu, arabuluculuk toplantısı anlaşamama ile sonuçlandığı, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı dosyasına yapılan itirazı iptali ile %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline yargılama giderleri ve veklalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı, süresinden sonra beyan dilekçesi sunduğu görüldü.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının … borçlunun … olduğu, takibe konu alacağın 36.376,72TL olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiği takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava , taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, davacının davalıdan açık hesap ilişkisi uyarınca alacaklı olup olmadığı, davacının varsa davalıdan talep edebileceği alacağın hesaplanması istemine ilişkin olduğu,
Dosyanın yapılan incelemesinde; davacının dava dilekçesi ile davalı tarafa farklı tarihlerde ürün satıldığı, davalının cari hesap borcunun olduğunu, ilamsız takibe yapıla itirazın iptalini talep ettiği, davalı tarafın süresinden sonra sunduğu beyan dilekçesinde, zamanaşımı itirazında bulunup taraflar arasında mutabakatın sağlanamadığını, mutabık kalınan alacağın olmadığını, davanın reddini talep ettiği, icra dosyasının celp edildiği, davaya konu takibin cari hesap alacağından kaynaklı olduğu, itirazın iptali davasının hakdüşürücü sürede açıldığı, arabuluculuk dava şartının sağlandığı, davalı tarafın görüşmelere katılmadığı, davalı tarafın süresi içerisinde zamanaşımı itirazını ileri sürmediği, tarafların ba ve bs kayıtlarının celp edildiği, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği, davalı tarafın ticari defterlerini usule uygun ihtarlı davetiyeye rağmen sunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerini sunduğu, davacının 2020 yılı ile 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinde bulunduğu, davacı ticari defterlerine göre alacağın bulunduğu, davalı tarafın rapora karşı itirazlarının soyut olup dayanak belge sunmadığı, bu nedenle ek rapor alınmasını gerektiren bir durumun olmadığı, emsal Yargıtay 15. Hukuk Dairesi E:2016/4087 K:2017/261 kararı ”davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ticari defter kayıtları ile alacağın varlığı ispatlandığı halde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.” da dikkate alındığında HMK 220 maddesinde ticari defterlerin ibrazına ilişkin yasal düzenleme uyarınca davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığından davacı tarafın ticari defterlerindeki verilen dikkate alınarak alacağın ispat ettiği değerlendirilerek açılan davanın kabulüne, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ ile;
Davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİ ile takibin, 36.376,72 TL asıl alacak üzerinden devamına, devamına karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren %16,75 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
2-Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 36.376,72 TL alacağın %20 si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-davalının kötüniyet tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.484,90.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 439,35.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 2.045,55.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70.-TL başvurma harcı ve 439,35.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 805,30.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair davacı vekilinin ve davalı taraf vekilinin yüzüne karşı verilen kararın, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır