Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/454 E. 2023/126 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/454 Esas
KARAR NO : 2023/126

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2022
KARAR TARİHİ : 20/02/2023
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 21/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalının müvekillerine olan cari hesaptan kaynaklı borcunu ödemediğini, açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmadığından HMK 128. Maddesi uyarınca davacı tarafından ileri sürülen vakıaların tamamını inkar ettiği sayılmıştır
Mahkememize sunulan 26/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın 2021-2022 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı tarafın 22.11.2022 tarihli defter inceleme günü gelmediği, yerinde inceleme talebinin bulunmadığı, bu nedenle davalı tarafın ticari defter kayıtları veya belgeleri üzerinden inceleme yapılamadığı, davacı tarafın davalı tarafa düzenlendiği ve dosya muhteviyatına sunduğu takibe konu cari hesap ekstresine ait 2021 yılında 29 adet ve KDV dâhil 45.320,75 TL tutarlı faturanın olduğu, faturaların açıklama kısmına mal-hizmet bilgilerinin yazıldığı, miktar ve birim fiyatı bilgilerinin belirtildiği, faturanın e-fatura olduğu ve teslim eden ile teslim alan kısımlarının olmadığı, imza karşılığından teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, iş bu faturaların davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlendiği, davalı tarafın iş bu faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında tevsik edici belgeye rastlanılmadığı, 2019-2022 yılında, davalı tarafa ait herhangi bir faturanın BS-BA FORMLARI ile beyan edilmediği, 2020 yılında, davalı tarafa ait 2 adet KDV hariç 7.707,00 TL tutarlı faturayı BS FORMU ile beyan ettiği, 2021 yılında, davalı tarafa ait 14 adet KDV hariç 23.417,93 TL tutarlı ve 5 adet KDV hariç 6.645,00 TL tutarlı olmak üzere toplam 19 adet KDV hariç 30.062,93 TL tutarlı faturayı BS FORMU ile beyan ettiği, 2019-2020-2022 yılında, davacı tarafa ait herhangi bir faturanın BS-BA FORMLARI ile beyan edilmediği, 2021 yılında, davacı tarafa ait 14 adet KDV hariç 23.417,93 TL tutarlı faturayı BA FORMU ile beyan ettiği, davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 01.01.2021 tarihli 6.742,18 TL (B) tutarlı fatura kayıt işlemi ile başladığı, 31.12.2021 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 18.541,93 TL alacaklı olduğu, 01.01.2022 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 18.541,93 TL alacaklı olduğu, 17.01.2022-24.04.2022 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 8.840,93 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın takip tarihi itibariyle 8.840,93 TL asıl alacağı talep edebileceği, davalı tarafın temerrüde düştüğüne dair dosya muhteviyatında tevsik edici belgeye rastlanılmadığı, davacı tarafın 17.01.2022 tarihinden 22.03.2022 takip tarihine kadar %15,75 ticari faiz oranı ile 244,15 TL işlemiş faiz talep ettiği, davacı tarafın takip tarihinden ticari ve değişen oranlardaki faizi talep edebileceği belirtilmiştir.
Deliller; dava dilekçesi, davacı ticari defterleri, vergi dairesi kayıtları, İstanbul …… İCM ….. sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe borçlu davalının itirazının iptali istemine ilişkindir.
İİK’nın 67. Maddesinde itirazın iptali davası düzenlenmiş olup maddede takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi halinde borçlunun takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının, diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği düzenlenmiştir.
Kanunda aksine özel bir düzenleme olmadıkça; taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü (4721 sayılı TMK m. 6), diğer bir ifadeyle, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ispat yükü altında (6100 sayılı HMK m. 190) olup, bu temel kuralların da sonucu olarak herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. İspat yükü kendisinde olmayan diğer taraf da ispat yükünü taşıyan tarafın iddiasının doğru olmadığı hakkında delil sunabilir. Karşı ispat faaliyeti için delil sunan taraf, ispat yükünü üzerine almış sayılmaz (6100 sayılı HMK m. 191). Eldeki davada ispat yükü cari hesaba konu faturalardaki ürünlerin davalıya teslim edildiğini iddia eden davacı üzerindedir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Somut olayda, mahkememizce tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması yönünde ara karar kurulmuş ve davalı tarafa tebliğ edilmesine rağmen ticari defterlerin ibrazından kaçınılmıştır.
Ticari defterler ve dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde davalının davacıdan satın aldığı ve BA formu ile vergi dairesine bildirdiği ürün bedelinin 2021 yılında 23.417,93-TL olduğu, davacının defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalının davacıya 8.840,93-TL borçlu olduğunun sabit olduğu davalı tarafça ödeme ya da benzeri borcu sonlandırıcı hususun ispat edilemediği anlaşıldığından asıl alacak yönünden davanı kabulüne, takip öncesi işlemiş faiz talebinin faturalara konu ürünlerin mal ve hizmet tedarikine ilişkin olduğu ya da davalının temerrüde düşürüldüğüne dair ispat vasıtası sunulmadığından reddine,tarafların tacir olması nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına ve alacağın likit itirazın da haksız olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kısmen KABULÜ ile
1-Davalının İstanbul ….. İcra Dairesi …… sayılı dosyasıyla başlatılan takibe yönelik itirazının 8.840,93-TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin kabul edilen 8.840,93-TL asıl alacak üzerinden aynen devamına,fazlaya ilişkin talebin reddine
-Devamına karar verilen 8.840,93-TL asıl alacak alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına
2-Alacağın likit olması nedeniyle 8.840,93-TL asıl alacak -TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 603,92.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 105,56.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 45,43.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 452,93.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70.-TL başvurma harcı ve 105,56.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 900,00 TL bilirkişi ücreti 172,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.072,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.840,93.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı karar tarihi itibariyle HMK 341. Maddesi uyarınca dava değeri itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.. 20/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır