Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/410 E. 2022/1095 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/410 Esas
KARAR NO : 2022/1095

DAVA : Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/04/2022
KARAR TARİHİ : 14/12/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 29/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalı Banka …….. bank ……. Şb. ‘ne 29/12/2020 tarihinde 25/12/2020 keşide tarihli 95.250,00 TL meblağ ekteki çeki ibraz eden müvekkil …….. ‘ya banka görevlisi imza uyuşmazlığı nedeni ile işlem yapılamamıştır şerhi ekleyip çek bedelinin ödenmediğini, bankada karşılığı olup olmadığı hususunda da açıklama yapılmadığını, karşılığı yok ise karşılıksızdır şerhini işleyip çeki yazmadığını, dolayısı ile çekin kambiyo hükmünü yitirmiş olup müvekkilin mağduriyetine neden olduğunu, ekte sunulan anlaşmama tutanağının imza altına alındığını, müvekkilin mağduriyetini gidermek için mahkemeye başvurulduğunu, Yargıtay’ın Bankaların karşılıksızdır işlemi yapmak zorunda olduğuna ve karşılıksızdır işlemi yapılmayan çekler hakkında ceza verilemeyeceğine hükmettiğini, bankaların kendisine ibraz edilen çekler üzerine karşılıksızdır işlemi yaparken çekte yer alan imzayı incelemeyeceği gibi sahtelik, tahrifat ya da ciro silsilesindeki kopukluk halleri hariç çek ”karşılıksızdır” işlemi yapmaktan imtina edemeyeceği ve buna aykırı olarak da bu işlemi yapmayan banka görevlisinin çek kanunu’nun 7/(4) maddesi gereğince bir yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasının talep edilebileceğini, çekin karşılığı var ise müvekkile ödenmesinin gerektiğini, karşılığı yok ise bankanın karşılıksızdır ibaresi düşmesi gerektiğini, banka görevlisinin çıplak gözle imza uyuşmazlığı kararı veremeyeceğini, bu nedenlerle adli yardım taleplerinin kabulüne, çek bedelinin muhatap bankadan ibraz tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte alınarak müvekkile verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Yargıtay’a göre itibar ve itimat kurumları olan bankalar, TTK.nun 18/2 maddesi gereği her zaman basiretli bir tacir gibi hareket etmek zorunda olduğu, müvekkili bankanın süresi içinde ibraz edilen bir çeki hamiline ödeyebilmesi için, her şeyden önce çekin TTK.nun öngördüğü zorunlu unsurları taşıyor olması gerektiğini, ibraz edilen senet çek hükmünde sayılmayacağından müvekkili banka böyle bir senedin bedelini öderse keşideciye karşı sorumlu olacağını, kendisine çek ibraz edilen banka, öncelikle onun çek niteliğini taşıyıp taşımadığını, müvekkili bankanın, ibraz edileni çek olarak tespit etmesinin ardından çekin süresinde ibraz edilip edilmediğini kontrolü gerektiği, müvekkili bankanın ödeme yükümlülüğünün gerekse hamilin müracaat hakkını kullanabilme hakkının en önemli kriteri, çekin süresinde ibraz edilmesi olduğu, ibraz süresi geçmişse, müvekkil banka çek bedelini ödemekle mükellef olmadığı, müvekkili banka ibraz edilen çeki inceleme yükümlülüğü ile, çek üzerinde silinti ya da kazıntı olup olmadığını, rakam ve yazı ile yazılmış olan meblağların birbirine uyup uymadığını, çek numaralarının teselsül edip etmediğini de incelenmesi gerektiği, çek üzerindeki imzanın keşideciye ait olup olmadığı noktasında, bu imzanın hesap kartonundaki yada çek anlaşmasındaki imzaya uyup uymadığı, çek keşidecisinin, tüzel kişilik olması durumunda; tüzel kişi unvanının çekte yer alıp almadığı, keşide eden kişiye kambiyo senedi tanzimi konusunda özel yetki verilip verilmediği, keşideci imzasının sirkülere uygun olup olmadığı tetkik edilmesi gerektiği, muhatap banka çekte ciroların varlığı halinde, ciro silsilesinin düzenli olarak devam ettiğini incelemek zorunda olduğu, bankanın cirolardaki imzaların gerçekliğini araştırmak gibi bir yükümlülüğü bulunmadığını, davaya konu çekte, müvekkil banka kendisinde bulunan ve çek keşidecisinin müvekkil bankada bulunan imza kayıtları ile çeklerde bulunan imzaları karşılaştırıldığında uyumsuzluk tespit edilmiş olup basiretli bir tacir gibi hareket ederek çeki işleme almadığı, müvekkili bankada bulunan kayıtlar ile çek üzerinde bulunan imzalarının uyumsuzluğu dikkate alındığında çekin sahte olduğununun veya tahrif edilmiş olduğunun düşünülmesinde bir yanlışlık olmadığından ödeme yapmaması nedeniyle bankanın kusuru bulunmadığını, davaya konu çeklere karşılıksız olduğu, işlemi yapılması gerekirken işleme alınmayarak çek sorumluluk bedellerinin ödenmemesi konusunda direndiğini ve davaya konu çekin arkasına düşülen şerh sebebi ile kambiyo vasfını yitirdiğini iddia ettiği, davaya konu çek kendisine ibraz edildiğinde müvekkil banka şubesince gerçekleştirilen inceleme neticesinde düzenleyen imzaları ile keşidecinin müvekkil banka kayıtlarında ki imza ile uyumsuz olduğu tespit edilmiş olup basiretli bir tacirden beklenen özeni göstererek çekle ile ilgili TTK’nın 812 nci maddesi gereğince işleme alınmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Bankanın imza uyuşmazlığı nedeniyle karşılıksız işlemi yapmamasından kaynaklı tazminat davasıdır.
Davacının dava dilekçesinden özetle; banka görevlisinin imza uyuşmazlığı nedeniyle işlem yapmadığını şerh ekleyip çek bedelini ödemediğini, bankada karşılığı olup olmadığı hususunda açıklamada bulunmadığı, çekin kambiyo vasfını yitirdiğini bu nedenle çek bedelinin davalı bankadan tahsilinin Yargıtay 19 CD’nin kararı da eklenerek talep edilmiştir.
Davalının cevap dilekçesinden özetle; yetki itirazında bulunulduğu, davanın somutlaştırılmadığı, zamanaşımı savunmasında bulunduğu, esasa ilişkin bankanın basiretli tacir gibi davranması gerektiği belirtilerek davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafın süresinde ibraz ettiği çeke davalı bankanın imza uyuşmazlığı sebebiyle çekin karşılığının bulunup bulunmadığı, karşılığı yok ise karşılıksız işlemi yapmamasından kaynaklı davacı tarafın çek bedelinin tazminini davalı bankadan isteyip isteyemeceğine ilişkin alacak davasıdır.
Dosyanın yapılan incelemesinde; davaya konu uyuşmazlığın bankanın haksız fiil işlemine dayanalı olduğu, davaya konu çeke ilişkin banka şubeleri ve davacının yerleşim yeri de dikkate alınarak Mahkememizin görevli ve yetkili olduğu, arabuluculuk dava şartının sağlandığı, çek ibraz tarihi de dikkate alınarak zamanaşımı süresinin dolmadığı,
Davaya konu çekin şekil şartlarını sağladığı, ciro zincirinin düzgün olduğu, çekin ibraz süreleri içerisinde davacı tarafça ibraz edildiği, imza uyuşmazlığı nedeniyle ödeme yapılmadığı, dosya kapsamında harç eksikliğinin tamamlandığı, bankaya yazılan yazılara cevap verildiği, çek ibraz edildiğinde karşılığının bulunmadığı belirtildiği,
Davalı bankanın sorumluluğuna ilişkin farklı tarihlerde farklı yargı kararlarının bulunduğu, bununla birlikte davacı tarafın sunduğu güncel Yargıtay …….. Ceza Dairesinin ……. esas …….. karar sayılı ilamında detaylı olarak irdelendiği gibi, muhatap bankanın, kendisine ibraz edilen çeki düzenleyenin imzası üzerinde sadece ıslak bir imza olup olmadığına dair bir inceleme yapılabileceği, bunun dışında “çek üzerindeki imzanın keşideciye ait olmadığı”, çek üzerindeki imzanın belirsiz olduğu” vb gerekçelerle, karşılığı olan bir çeki ödemeden veya karşılığı olmayan çek hakkında “karşılıksızdır” işlemi zorunluluğundan imtina edemeyeceğinin değerlendirildiği, çek hesabı sahibinin elinden rızası dışında çıktığını henüz bankaya bildirmemişken ve sahte olarak düzenlenmemiş olan bir çekin süresinde, çek üzerinden yetkili hamil olduğu anlaşılan kişi tarafından bankaya ibrazı halinde banka çalışanı tarafından “çek üzerindeki imzanın, keşidecinin imzasına benzetilmediği” gerekçesiyle “karşılıksızdır” işlemi yapılamadığının yazılmasının 6102 sayılı TTK ve 5941 sayılı çek kanunu hükümlerine aykırılık oluşturulduğunun değerlendirildiği, Ceza Daireleri arasındaki uyuşmazlığın bu karar ile giderildiği,
Söz konusu kararda belirtilen hususlarda dikkate alınarak somut olay irdelendiğinde davacının çeki bankaya ibraz ettiği, bankada imza uyuşmazlığı nedeniyle ödeme yapılmadığı, çekin imza tarihinde karşılığının olmadığı, bankanın çek üzerinde ıslak imza olup olmadığını denetlemesi gerektiği bununla birlikte imza sahibi tarafından imzanın kendisine ait olmadığına ilişkin bankaya yapılan bir başvuru yada bu hususta Mahkemelerce verilen bir karar olmadığı sürece imzaya ilişkin uyuşmazlık denetimi yapmadan çek bedeli karşılığı varsa ödemesi yoksa çek sorumluluk bedelini ödemesi gerektiği bankanın bu yükümlülüğünü yerine getirmediği çek karşılığı olmadığından çek bedellerinin tamamından değil sadece ibraz tarihindeki çek sorumluluk bedelinden sorumlu olduğu değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın kısmen kabulü ile; 2.225,00 TL’nin çek sorumluluk bedelinin çekin ibraz tarihi olan 29.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı bankadan alınarak davacı tarafa ödenmesine fazlaya ilişkin istemin reddine
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 151,99.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.660,78.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 1.508,79‬.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70.-TL başvurma harcı ile 151,99.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 50,00.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1,14.-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan toplam 40,50.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 39,08.-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.225,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 15.204,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
8-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 30,09.-TL’sının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, bakiye kısmın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen kararının, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstanbul BAM ‘ne İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/12/2022

Katip ……..
¸e-imzalıdır

Hakim ……..
¸e-imzalıdır