Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/408 E. 2022/810 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/408 Esas
KARAR NO : 2022/810

ASIL DAVA : İhya (TTK.nun 547. Maddesine Dayalı)
ASIL DAVA TARİHİ : 26/04/2022

BİRLEŞEN DAVA
(BAKIRKÖY …… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
…… ESAS, …….. KARAR SAYILI DOSYASI)

BİRLEŞEN DAVA : İhya (TTK.nun 547. Maddesine Dayalı)
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 11/05/2022
KARAR TARİHİ : 29/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili asıl davada dava dilekçesinde ;Ticaret Sicilinde kaydı kapanan ……. Toplu Konut Yapı Kooperatifi ( Sicil No: ….) kooperatifin merkezi kayıtlarda …… Cad. ….. İş Hanı No.10 K.1 Şirinevler olduğu açık olarak görüldüğünü, ihyası istenilen kooperatifin tasfiye aşamasında Bahçelievler İlçesi ……. Mah. …… parsel bulunan D Blok üzerinde bulunan arsa paylarının tasfiye işlemlerini eksik bırakıldığının öğrenildiğini, müvekkili …’in ihyası talep edilen …….. Yapı Kooperatifi ( Sicil No. …..) son yönetim kurulu üyesi muris ……’in yasal mirasçısı olduğunu, müvekkilinin babası muris ……’in kooperatifin üyesi ve müdürü olduğu açık olarak görüldüğünü, tasfiye aşamasında kooperatifin sahibi bulunduğu taşınmazın tam olarak tasfiyesinin edilmediği ( …. Mah. … parsel bulunan D Blok bulunduğu arsa payının ) tam olarak tespit edilememiş olduğu öğrenilmiş olmakla birlikte iş bu davanın açılması zaruriyeti hasıl olduğunu, diğer müvekkili …’ın ise, ….. Mah…… Parsel’de … no’lu bağımsız bölümde hak sabihi olduğunu, ihyası istenilen ……. ……Yapı Kooperatifi’nin , …nde …. sicil dosyasında kayıtlı olduğunu, ……. Konut Yapı Kooperatifi’nin tasfiye ve terkin işlemleri yapılırken adına kayıtlı olan İstanbul ili …. İlçesi ….. Mah…… Parsel’de bulunan taşınmazın tasfiye edilmesi unutulduğunu ve bugüne kadar ihyası istenilen kooperatif üzerinde kayıtlı kaldığını, ……. Konut Yapı Kooperatif’inin adına kayıtlı olan taşınmazın tasfiyesinin yapılması amacıyla kooperatifin ihyası gerektiğini, somut olayda da sicilde kaydı silinen …… Konut Yapı Kooperatifi adına gayrimenkul bulunduğu ve bu gayrimenkulün tasfiyesi için sicil kaydının ihyası gerektiği hasıl olduğunu, davanın açılması noktasında müvekkili …’in kooperatif üyesi ve müdürü olan muris ……’in yasal mirasçı olduğu yine bir diğer müvekkili …’ın …. İlçesi …. Mah…… Parsel’de D Blok’da tapusunun bulunduğunu belirterek sicilde kaydı terkin edilen … ….Yapı Kooperatifi’nin adına kayıtlı olan İstanbul ili …. İlçesi …. Mah…… Parsel’de ( D Blok bulunduğu arsa payının) bulunan taşınmazın satışı ve kooperatif üyelerine eşit şekilde paylaştırılması amacıyla kooperatifin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili birleşen davada dava dilekçcesinde; ticaret Sicilinde kaydı kapanan tasfiye halinde ……… Konut Yapı Kooperatifi (Sicil No. …….) kooperatifin merkezi kayıtlarda …. Cad. …. İş Hanı No…. K.1 Şirinevler olduğu açık olarak görüldüğünü, Kooperatifin 01.11.1990 tarihli ve …….. sayılı ticaret sicili gazetesine göre de tasfiye kurulu memurları olarak ( 2) (3) ve (4) Nolu davalılar gözüktüğünü, sicilde kaydı kapanan kooperatifin üzerine kayıtlı taşınmaz bulunduğundan bu kooperatifin kaydının ihyası için Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi …… Esas sayılı dosyasında ihya davası açıldığını, Bakırköy …. Ticaret Mahkemesinin ….. Esas sayılı dava dosyasında 28.04.2022 tarihinde vermiş olduğu tensip kararının (12). Maddesi gereğince ” Davacı vekiline şirketin tasfiye memuruna karşı da ihya davası açarak dosyamızla birleştirilmesini talep etmesi için teblip tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre verilmesine ” karar verdiğini, iş bu karar gereğince huzurdaki davayı tasfiye memurlarına karşı da açtıklarını belirterek dava dosyasının Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan ……. Esas sayılı dava dosyası ile aralarında bağlantı bulunması sebebiyle birleştirilmesine ve tasfiye halindeyken kapanan kooperatifin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …….. vekili cevap dilekçesinde; müvekkili kurumun TTK.m.34 ve Ticaret Sicil Tüzüğü m.28 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini müvekkili sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, yasal hasım konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER: İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, İstanbul Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yazı cevabı ve tüm dosya kaspamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tasfiye sonucu sicilden terkin edilen şirketin, davacının ek tasfiye işlemeleri ile sınırlı olmak üzere, 6102 sayılı TTK’nın 643. maddesi yollamasıyla aynı kanunun TTK.nın 547/ 2 maddesi uyarınca ihyası istemine ilişkindir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin Şirinevler/İstanbul olduğu, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1. maddesi anlamında kesin yetkili olduğu; ……. sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde …….. Yapı Kooperatifin 06/04/1984 tarihinde kurulduğu, …… Cad. …. İşhanı No:… Kat:….. Şirinevler/İstanbul adresinde sicilde kain olduğu, 28/09/1994 tarihinde sicilden re’sen terkin edildiği görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda uyuşmazlığın ticaret sicil kaydının terkin edilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün ……. sicil numarasında kayıtlı …… Yapı Koop.’nin İstanbul İli …. İlçesi ….. Mah. ….. Parsel’de bulunan taşınmazın satışı ve kooperatif üyelerine eşit şekilde paylaştırılmasına ilişkin kooperatifin ihyası hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Tensip zaptının 12.maddesi ile; davacılar vekiline şirketin tasfiye memuruna karşı da ihya davası açarak dosyamızla birleştirilmesini talep etmesi için tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre verilmesi üzerine davacılar vekilinin Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyası ile mahkememize birleştirilmek üzere ihya davasını açtığı ve dosyanın ….. Karar sayılı karar ile birleştirilerek mahkememiz dosyasına gönderildiği ve yargılama devam olunduğu anlaşılmıştır.
Birleşen dosyada davacılar vekili davalıların tasfiye halindeki kooperatifin 01/11/1990 tarihinde sicil gazetesinde yazıldığı üzere tasfiye kurulu olarak görev yapmış olduklarından bu davalıların adresinin ve kimlik bilgilerinin İstanbul Ticaret Sicil Memurluğundan sorulmasını talep etmesi üzerine, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen yazı cevabında kooperatif yetkililerinin güncel ikamet adreslerinin kayıtlarında bulunmadığının ve kooperatif tasfiyesinin sona erdiği 28/09/1994 tarihinde tescil edildiğinden Müdürlük kaydının kapatıldığının bildirildiği, İstanbul Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yazı cevabında da ; e-koop listesinden alınan yönetim ve denetim kurullarının isim ve soyisimlerinin mevcut olduğu, ancak açık adresi ve kimlik bilgilerinin bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında : söz konusu kooperatifin eski bir kooperatif olduğunu, 1994 yılında tasfiye ile son bulduğunu, tasfiye kurulunun kimlik ve adres bilgilerine kendilerinin de ulaşılamadıklarını, iş bu davadaki amacın kentsel dönüşüm kapsamında kooperatif adına çıkan 1 adet bağımsız bölümün tasfiyesini gerçekleştirerek kentsel dönüşümü sağlamak olduğunu beyan etmiştir.
Yargıtay yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere; “6102 Sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar şirketlerin veya kooperatiflerin münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, 6103 sayılı kanunun 20/1 ve tebliğin 7.maddesi kapsamında 14/02/2014 tarihine kadar sermayesini asgari tutara yükseltmeyerek münfesih duruma düşülmesi, TTK’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle şirketler veya kooperatifler re’sen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere veya kooperatiflere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler veya kooperatifler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin veya kooperatiflerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler veya kooperatifler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar diğer haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, incelenen Takbis kaydı, ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde ; ihyası istenilen ……. sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde ……. Toplu Konut Yapı Kooperatifin ek tasfiye için ihyası için 6102 sayılı TTK’nın 643. Maddesi yollamasıyla TTK 536 ilâ 548 maddelerinde düzenlenen anonim şirketlerin tasfiyesine ilişkin hükümler uygulanmaktadır. Limited şirketlerinin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçekleştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez.
Somut uyuşmazlıkta; asıl ve birleşen davalarda davacıların; şirketin 28/09/1994 tarihinde TTK 547.maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin edildiği, kooperatif adına kayıtlı ve tasfiye sırasında işleme alınmamış olan İstanbul ili, …. ilçesi, ….. mahallesi ….. parsel sayılı D1 Blok 5 nolu bağımsız bölüm üzerindeki payının işleme alınabilmesi için dava konusu, tüzel kişiliği halihazırda sona ermiş olan kooperatifin yeniden hukuki varlığının kazanması gerektiğinden kooperatifin ihyasını talep ettikleri, taşınmazın kooperatif adına kayıtlı bulunması sebebiyle ihya edilmesinde davacıların hukuki yararının bulunduğu ve tasfiyenin usulüne uygun ve eksiksiz tamamlanmadığı anlaşılmakla, ek tasfiye işlemlerini yapılması için bu kooperatifin 6102 Sayılı TTK.nun 547/2’nci maddesi uyarınca ihyasına, …… ‘in tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-ASIL VE BİRLEŞEN DAVALARDA DAVACILARIN DAVASININ KABULÜ İLE,
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün ……. sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde …….. Yapı Kooperatifin …. ilçesi ….. mahallesi …. parsel nolu D1 Blok 5 nolu bağımsız bölüm üzerindeki payının tasfiyesi ile sınırlı olmak üzere ihyası ile ek tasfiye için yeniden tesciline,
Bu işlemleri yapması için tasfiye memuru olarak mali müşavir ……’in atanmasına ve bu hususun tescil ve ilanına,
……’e emek ve mesaisi karşılığında bir defaya mahsus 5.000,00 TL ücret takdirine, ücret yatırıldığında ve söz konusu kararın tescil ile ilanına müteakip görevine başlanmasına,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davanın niteliği gereği, davalı yasal hasım konumunda bulunduğundan davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı ….. yasal hasım olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına,
5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/09/2022
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır