Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/332 Esas
KARAR NO : 2023/107
DAVA : Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/04/2022
KARAR TARİHİ : 13/02/2023
KARARIN YAZILMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin davalıdan kredi kullandığını bu kredi karşılığı olarak davalı taraf lehine … Köyü, …, … Ada, … Parsel,95220,00m2 1 ve R Bloklar … ,16 Blok işyeri, Benzin istasyonu ve İdari Binası ve Arsasıolantaşınmaz üzerinde KM(SN: …), … mah.’ de , … arsa paylı, U Blok, Zemin Kat:1 no lu niteliği … BİNASI olan Bağımsız Bölüm, Cilt:78, Sayfa: 7691 , Ana Sayfa ZII (…)Adresinde bulunan taşınmaz üzerinde , (… Yevmiye no, 30.04.2013 tarihli resmi senet ile ) ipotek tesis edildiğini, kredi borcu ödendiğini, tapu kaydındaki ipoteklere dayalı krediden mütevellit müvekkillerinin hiçbir borcu kalmadığını, müvekkilleri tarafından ipoteğin fekki talep edildiğini ancak bu talebin … Şubesi’nce haksız olarak reddedildiğini, yapılan şifahi görüşmede ise ilgili ipotekle bağlantısı olmayan , … ve Dış Ticaret Ltd. Şti. lehine verilmiş kefaletten dolayı ipoteğin kaldırılmayacağının bildirildiğini ancak davalı tarafın … adlı firmanında herhangi bir borcu olmadığını Bakırköy …. Asliye Ticareti Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ikrar ettiğini, uzun yıllar haksız şekilde kayıtlı bulunan ipotekler sebebiyle müvekillerinin ticari hayattaki faaliyetinin kısıtlandığını, müvekkillerinin ticari hayattaki bir çok fırsatı kredi kullanamadığından kaçırdığını, taşınmaz üzerinde intifa tesis etmek suretiyle akaryakıt dağıtım firmalarından hibe desteği alabilecek iken taşınmaz üzerinde ipotek mevcut olduğundan bu haktan da mahrum kaldığını, müvekkillerinin protokolün yapımından bu davanın açılma tarihine kadar da hiçbir şekilde taşınmaz üzerinde tasarruf sağlayamadığını belirterek ipoteğin fek edilmemesi sebebiyle 10.000 TL maddi ve 1.000 TL manevi tazminat, 1.000 TL mahrum kalınan karın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte Davalıdan alınarak müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davalının ipoteğin fekki davası açması gerekirken tazminat davası açmasında hukuki yarar bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Deliller; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, banka müzekkere cevabı ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ipoteğin fekkedilmemesi sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacı tarafça talep etmelerine rağmen davalı bankanın … Köyü, 4pafta, … Ada, … Parsel,95220,00m2 1 ve R Bloklar… 16 Blok işyeri, Benzin istasyonu ve İdari Binası ve Arsasıolantaşınmaz üzerinde KM(SN: …), … mah.’ de , 750/120000 arsa paylı, U Blok, Zemin Kat:1 no lu niteliği … BİNASI olan Bağımsız Bölüm, Cilt: … , Sayfa: …. , Ana Sayfa ZII (…)Adresinde bulunan taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırılmadığını bu sebeple uğradığı zararın tazmini talep edilmiştir.
Hukuki yarar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-h maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiş olup mahkemece re’sen incelenmesi gerekir. Eda davalarında ve inşaî davalarda hukuki yararın bulunduğu varsayılır. Tespit davalarında ise her olayın özelliğine göre davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı değerlendirilmelidir. Bir tespit davası olan menfi tespit davasında davacı dava açmakta hukuki yararın bulunduğunu ispat etmelidir. Menfi tespit davası icra takibinden önce açılabildiği gibi icra takibinden sonra da açılabilir. Takipten önce menfi tespit davası açılabilmesi için borçlunun borcu olmadığının hemen tespitinde korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmalıdır. (Kuru Baki; İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s 24)
Hukuki yarar dava açıldığı anda var olmalıdır; ilerdeki bir yarar yeterli değildir.Bu nedenle muaccel olmayan alacak için dava açılamaz; açılırsa, dava hukuki yarar yokluğundan (usulden) reddedilir.( (Kuru Baki;İstinaf Sistemine Göre Medeni Usul Hukuku,Ağustos 2016, s 197)
Somut olayda; davacı tarafça, davalıdan ifpoteğin kaldırılması için yazılı talepte bulunulduğu ve talebin dayanığının bulunmadığı gerekçesi ile talebin reddedildiği, davacı tarafından ipoteğin fekkine dair bir karar bulunmadan, ipoteğin fekkedilmemesi sebebiyle uğranılan zararın tazmini talep edilmiş olup, uğranıldığı iddia edilen zarar henüz muaccel olmayan bir alacak olup henüz muaccel olmayan alacak için eda davası açılamayacağından hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 114 ve 115 maddeleri gereğince hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 204,93-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı karar tarihi itibariyle HMK 341. Maddesi uyarınca dava değeri itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 13/02/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
TASHİH ŞERHİ
Kısa kararda her ne kadar karar kesin olarak verilmiş ise de HMK 341/2 uyarınca manevi tazminat davaları miktar ve değere bakılmaksızın istinaf edilebileceğinden kanun yolu aşağıdaki şekilde tashih edilmiştir.
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı karar tarihi itibariyle maddi tazminat yönünden HMK 341. Maddesi uyarınca dava değeri itibariyle kesin olmak üzere, manevi tazminat yönünden tarafların yokluğunda verilen karar karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.08/03/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır