Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/291 E. 2022/904 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/291 Esas
KARAR NO : 2022/904

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2022
KARAR TARİHİ : 19/10/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 15/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili ile davalı taraf arasında … tarihleri arasında gerçekleştirilecek fuar katılım sözleşmesi imzalandığı, müvekkili bu sözleşme çerçevesinde davalı tarafa toplam 59.294.24 TL para ödediği, Ancak fuarın açılmasına yaklaşık on gün kala, … tarihinde, fuarın pandemi nedeniyle … ayı 2022 yılına ertelendiği, karşı taraf …… tarihlerinde düzenlenen gıda fuarı ile …. tarihlerinde düzenlenen ….. ve yine zamanında …. gibi düzenlenen sektörel fuarları gerçekleştiği, müvekkili şirkete karşı ileri sürülen pandemi nedeniyle erteleme gerekçesinin bir dayanağı kalmadığı, fuarların pandemi nedeni ile ertelenmesinde karar mercii olan T.O.B.B ‘nin de bu yönde bir kararı veya tavsiyesi söz konusu olmadığı, fuarın ertelenmesinin tarafımızca kabul edilebilir bir yanı bulunmadığı, fuar kapsamında tarafımızca,sayılanlarla sınırlı olmamak üzere,sergilenmesi için yüksek bütçeli koleksiyonlar ve fuar stantları hazırlandığı, kiralanan alanların ücreti ödenmiş,seyahat ve konaklama rezervasyonları gerçekleştiği, fuarın kararlaştırılan tarihte gerçekleştirilmemesi sebebiyle müvekkil şirket nezdinde yüksek boyutlarda maddi zarar ve kar kaybı oluştuğu, taraflar arasındaki sözleşme gereğince ….. tarihleri arasında yapılması kararlaştırılan fuarın sözleşmeye aykırı bir şekilde gerçekleştirilmemesi sebebiyle sözleşmeden dönme ve tarafımızca ödenen 59.294.24 TL ‘nin işlemiş faizi ile birlikte iadesi için işbu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili şirket pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan karalar ve yayınlanan genelgeler nedeni ile fuarı erteleme zorunda kaldığı belirlenen tarihte yurt dışından misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuar katılımcıları tarafından ertelenmesi talep edildiğini, müvekkili şirket söz konusu fuarları yapabilmek için fuar alanını en az 1 yıl önceden kiralandığı, bunun için reklam ajanslarıyla anlaşmalar yapıldığı, bir fuarın organize edilme bedeli milyon liraları bulduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava fuar katılım sözleşmesinden dönülmesine kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Davacının dava dilekçesinden özetle; taraflar arasında …… tarihleri arasında gerçekleştirilecek fuar katılım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında davalı tarafa 59.294,24 TL ödeme yapıldığını, fuarın açılmasına on gün kala … tarihinde fuarın pandemi sebebiyle … ayı 2022 yılına ertelendiğini, buna karşılık … aynında başkaca fuarların gerçekleştirildiğini, pandemi sebebiyle ertleme gerekçesinin dayanağının kalmadığını, fuarların pandemi nedeniyle erteleme merci olan TOBB’unda bu yönde bir karar ve tavsiyesi olmadığını, fuar kapsamında davacı tarafça bir kısım işlemlerin yapıldığını, fuarın gerçekleştirilmemesi nedeniyle kararlaştırılan davacının zararının olduğunu, davacının alacak talebinde bulunduğu,
Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; taraflar arasında … tarihleri arasında düzenlenecek …Fuarı için fuar katılım sözleşmesi düzenlendiğini, COVİD 19 salgını nedeniyle fuarın haklı sebeplerle ileri tarihe ertelendiğini, davalının fuarı haklı gerekçelerle erteleme hakkına sahip olduğunu, erteleme ile katılımcıların haklarının aynen korunacak olması nedeniyle bedelin iade edilemeyeceği hususunun kararlaştırıldığını, Yargıtay’ın müstekar kararlarınında bu yönde olduğunu, davalının pandemi nedeniyle Devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeniyle fuar erteleme zorunda kaldığını, yurtdışından misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olması sebebiyle fuar katılımcıları tarafından ertelemenin talep ediliğini, Fuarın … tarihinden … tarihine ertelendiğini, bu tarihten … 2022 tarihine ertelenmesinde hukuka aykırılık olmadığını, fuarın TOBB takviminin sıkışması fuar alanlarında yer bulunmaması aynı sektöre ilişkin bir ay içerisinde aynı fuarın yapılamaması nedeniyle mecburen … tarihine ertelendiğini, bu fuarın milli katılımlı Uluslararası fuar olduğunu, diğer fuarlar ile karşılaştırmanın makul olmayacağını, sözleşme bedelinin iadesinin istenemeyeceğini, davanın reddini talep ettiği,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı tarafın fuar erteleme talebinin dayanağının olup olmadığı, taraflar arasındaki fuar katılım sözleşmesi uyarınca davacının sözleşmeden dönerek ödediği bedeli davalıdan talep edip edemeyeceğine ilişkindir.
Davacı tarafın dava dilekçesi ile birlikte fuar katılımcı sözleşmesini, sunduğu, katılım bedelinin 59.296,24 TL olduğu, Fuar Katılım sözleşmesini sunduğu, davalı tarafa ilişkin tahsilat makbuzunu sunduğu, arabuluculuk son oturum tutanağını sunduğu,
Davalı tarafın cevap dilekçesi ile yabancı dilde mesaj ve yazışmaların sunulduğu bu yazışma tarihlerinin 2021 yılı 6. Ayına, 8.ayına ilişkin olduğu, davacıya ilişkin fuar katılımcı belgesini sunduğu, fuar katılımcı sözleşmesini,, fuar katılım sözleşmesini sunduğu,
TOBB ‘a yazılan yazıya cevap verildiği, 2021 ve 2022 yılında fuarların ertelenmesine ilişkin tek bir karatın mevcut olmadığını, davalı firmanın 2021 yılı fuar takviminde yer alan bazı fuarlarını bir sonraki yıla erteleme başvurusunda bulunduğunu, bu başvurular incelendiğinde Fuar Komitesince alınan kararlar doğrultusunda erteleme başvurularına ilişkin gerekli koşulları sağlamadığının tespit edildiğini, bu sebeple uygun bulunmadığını, diğer yandan davalı firmanın başvurularında pandemi koşullarının devam etmesi sebebiyle fuarlarını 2021 yılında düzenlemeyeceğini beyan etmiş olduğundan bu başvuruların iptal başvurusu olarak değerlendirildiğini ve fuarların 2021 yılı fuar takviminden çıkartıldığını, normal şartlarda kurallara uygun şekilde iptal başvurusunun yapılmaması durumunda usul ve esaslara göre uygulanması gereken müeyyidelerin pandemi şartları nedeniyle uygulanmadığını belirterek yazı ekinde davalı tarafın 2021 takviminde yer alan fuarlarına ilişkin ertelemeler , davalı tarafın erteleme talebi reddedilmeyip iptal işlemi yapılan fuarlar, 2021 yılı düzenlenen fuarlar ve 2022 yılında düzenlenmek üzere takvimde yer alan fuarlara ilişki bilgilerin verildiği, fuarlara ilişkin belgelerin gönderildiği,
Dosya kapsamında bulunan fuar katılım sözleşmesinin 2. Maddesinden katılımcının sözleşmesinin imzalanmasından sonra fuara katılmayı reddetse dahi maddi ve manevi yükümlülüklerinin devam edeceğinin, düzenleyicinin sektörün talebi, ekonomik durumu, organizasyon gerekleri veya kendi takdiri ile yapacağı değişiklikleri (fuarın ksımen veya tamamen iptali dahil) peşinen kabul edildiğini, bu durumunun fesih nedeni olmayacağının belirtildiği, katılımcının , düzenleyicinin yazılı teyiti ile fuardan çekilme hakkına sahip olduğunu, sözleşmenin 4. Maddesinde fuar devam ederken bakım yapılması ya da güvenliğin sağlanması konusunda müdahale etme ya da yetkili makamlarca talep edilmesi durumunda etkinliği iptal etme yetkisinin olacağının belirtildiği, sözleşmenin diğer maddelerinin genel olarak organizasyonun ifasına ilişkin olduğu,
6098 sayılı TBK’nun İfa imkânsızlığını düzenleyen 136.maddesinde “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder. Kanun veya sözleşmeyle borcun ifasından önce doğan hasarın alacaklıya yükletilmiş olduğu durumlar, bu hükmün dışındadır. Borçlu ifanın imkânsızlaştığını alacaklıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almazsa, bundan doğan zararları gidermekle yükümlüdür.” hükmünün düzenlendiği,
6098 sayılı TBK’nun Kısmi ifa imkânsızlığını içeren 137.maddesinde; “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle kısmen imkânsızlaşırsa borçlu, borcunun sadece imkânsızlaşan kısmından kurtulur. Ancak, bu kısmi ifa imkânsızlığı önceden öngörülseydi taraflarca böyle bir sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, borcun tamamı sona erer. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, bir tarafın borcu kısmen imkânsızlaşır ve alacaklı kısmi ifaya razı olursa, karşı edim de o oranda ifa edilir. Alacaklının böyle bir ifaya razı olmaması veya karşı edimin bölünemeyen nitelikte olması durumunda, tam imkânsızlık hükümleri uygulanır.” hükmünün düzenlendiği
Yine 6098 Sayılı TBK’nun Aşırı ifa güçlüğünü düzenleyen 138.maddesinende; “Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır.” hükmünün düzenlendiği,
Covid 19’a ilişkin pandemi sürecinin ülkemizde 11.3.2020 tarihi itibariyle başladığı, 13.03.2020-15.06.2020 tarihinde tam kapanma yapıldığı, 29.04.2021-17.05.2021 tarihleri arasında tam kapanma olduğu, 17 mayıs 2021 tarihinden sonra etaplar halinde kademeli normalleşme uygulama sürecinin yürütüldüğü, ikinci etabın 1 haziran 2021 tarihinden itibaren hayata geçirildiği, üçüncü etapın 1 temmuz 2021 tarihinden itibaren hayata geçirildiği, normalleşmeye ilişkin 08.04.2022 tarih ….. sayılı covid 19 kapsamında normalleşme tedbirleri olduğu, 30 haziran 2021 tairhli genelgenin kaldırıldığı,
Somut olayın incelenmesinde, taraflar arasında fuar katılım sözleşmesi olduğu bu sözleşmenin 2. Maddesinin davalı tarafa tarihlerinde değişiklik yapma yetkisinin verildiği, tarafların tacir oldukları, basiretli tacir olarak hareket etmeleri gerektiği, davaya konu fuarın ilk tarihinin cevap dilekçesinde belirtildiği üzere … tarihi olduğu fuarın covid 19 salgını nedeniyle ilk ertlemenin … tarihine yapıldığı, ikinci ertelemenin … tarihine yapıldığı, üçüncü ertelemenin … tarihine yapıldığı, üçüncü ertelemede fuarın Antalya ilinde yapılacağının belirtildiği, davacı tarafın fuar ücretini davalı tarafa ödediği hususunda ihtilaf olmadığı, davalı tarafa fuar erteleme hakkını verilmesinin davalıya gerekçesiz şekilde fuar erteleme hakkı vermeyeceği, aksi halde hakkının kötüye kullanılıp kullanılmadığının (TMK2 ) değerlendirilmesinin gerekeceği, davacının itirazının fuarın … tarihinden sonra … yılına ertelenmesine ilişkin olduğu, fuarın … tarihinde de yapılmadığı, 2021 yılından 2022 yılına ilişkin ertelemenin yıl atlaması nedeniyle TOBB’a ilişkin yasal düzenlemeler uyarınca erteleme değil iptal niteliğinde olduğu, TOBB ‘un fuar etlemeye ilişkin 2021 ve 2022 yıllarında aldığı karar olmadığı, TOBB tarafından davalının fuar erteleme talebinin yasal şartlarını taşımadığının belirtildiği, davalının 2021 yılında ulusal ve uluslar arası fuarlar yaptığı, davalının sunduğu yazışmalarının 2021 yılı 6 ve 8 aylarına ilişkin olduğu, ülkemizde 17.5.2021 tarihinden itibaren etaplar halinde normalleşmeye geçildiği, davalı tarafça yapılan 2021 yılından mayıs 2022 yılına erteleme talebinin usule uygun olmadığı, davalının diğer ulusal ve uluslar arası fuarları yaptığı, davalının cevap dilekçesinde dayandığı Yargıtay kararlarının genel seçimler ile terör olaylarına ilişkin olduğu, dosyadaki konu durumun farklı olduğu, davacı tarafın ödeme yapması durumununda ihtilaf olmadığı, davacıyı, düzenlenmesi planlanan tarihten 2 buçuk yıl sonra sözleşmede kararlaştırılan İstanbul yerine Antalya’da yapılacağı bildirilen fuara katılmaya zorlamanın -davalı tarafça başka bir takım fuarların bu süreçte gerçekleştirilmiş olduğu da nazara alındığında- TMK’nun 2.maddesinde yer alan objektif iyiniyet kurallarına ve hakkaniyete de aykırı olacağı, davacı tarafın fuarın gerçekleştirilmesi planlanan ….. tarihinde ve Antalya ilinde fuara katılmasında artık yaptığı sözleşme ile beklediği faydanın da ortadan kalktığı, işbu nedenlerle davalının sözleşmeden dönmekte haklı olduğu, haklı nedenle sözleşmeden dönülmesi durumunda verilen paranın iadesinin istenebileceği sonuç ve kanaatine varılarak davacının ödeme tarihi de dikkate alınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
davacının fuar katılım sözleşmesinden dönme talebinin kabulü ile dönme sebebiyle davacı tarafından davalıya ödenen 59.294,24-TL bedelin dava tarihi olan 22.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.050,39.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.012,60.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 3.037,79.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70.-TL başvurma harcı ve 1.012,60.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 46,25.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.487,08.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzlerine karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır