Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/233 E. 2022/1021 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/233 Esas
KARAR NO : 2022/1021

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/03/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, cari hesap alacağı için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı, dava dilekçesi ile özetle; davalıya ticari hizmet verildiğini, hizmete ilişkin kesilen faturaların e-posta aracılığı ile davalıya iletildiğini fakat cari hesaba ilişkin faturalardan kaynaklı borcun ödenmediğini, cari hesap borcunun tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız şekilde itiraz edildiğini iddia ederek, takibe itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının süresinde cevap dilekçesi sunmadığı görülmekle, beyan dilekçesi ile; faturalara konu hizmetin verildiği ile söz konusu faturaların usulüne uygun şekilde kendilerine tebliğ edildiği hususunun ispat edilmesi gerektiğini, şirket kayıtları çerçevesinde davacıya borçlu olmadıklarını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davacının icra takibine konu cari hesap nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı ile icra takibine yapılan itirazın yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasının tetkikinde davacı/alacaklı …. Kargo Loj. Dış Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı/borçlu …Şti.ye yönelik, asıl alacak 2.107,94-TL, işlemiş faiz 525,14-TL olmak üzere toplam 2.633,08-TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davanın İİK.nın 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Bu kapsamda taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmekle; davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve tasdiklerinin yapıldığı, dolayısıyla lehe delil kabiliyetlerinin bulunduğu anlaşılmakla; davacı kayıtlarından, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 2.107,94-TL alacaklı gözüktüğü tespit edilmiştir.
Somut olayda; davacının dava konusu faturaların içinde bulunduğu bir kısım faturayı davalı şirketin e-posta adresine, 23.03.2020, 22.09.2020 ve 18.11.2020 tarihlerinde gönderildiği, faturaların davalıya ulaştırıldığı fakat faturalara itiraz edildiğine ilişkin herhangi bir delilin mevcut olmadığı, davalının e-postalara salt şirket yetkililerince gönderilmediği yönünde itiraz ettiği görülmüştür.
Davalı şirkete, TTK.83/2 maddesinin yollamasıyla HMK.220.maddesinde yer alan hususları içerir şekilde ticari defterlerini sunması, defterlerini sunmaması halinde davacı defterlerinin lehine delil kabul edilebileceği hususunda tebliğ ile ihtarat yapılmış fakat davalı tarafça ticari defterleri mazeretsiz olarak incelemeye sunulmamıştır.
Yargıtay …. HD.nin … E. …K. sayılı “…HMK.nın maddesinde ticari defterlerin delil olması düzenlenmiş olup; mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebileceği, ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması, belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtların birbirinden ayrılamayacağı, açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtlarının, sahibi aleyhine delil olduğu, taraflardan biri tacir olmasa dahi tacir olan diğer tarafın, ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden tarafın iddiasını ispat etmiş sayılacağı öngörülmüştür. Bu durumda davalı tarafın defterleri üzerinde de bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile,
Yargıtay .. HD.nin … E. …. E. sayılı kararının “…Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. Maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ticari defter kayıtları ile alacağın ispatlandığı halde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesi ile,
Yargıtay … HD’nin … E. … K. sayılı kararının “HMK.nın 220. Maddesi bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini ön görmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; HMK.nın 220.maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır.” şeklindeki gerekçesi ile verilen ve süregelen emsal kararlar kapsamında uyuşmazlık değerlendirilmiş, davalının HMK. 220 çerçevesinde yapılan ihtara rağmen ticari defterlerini süresinde sunmaması nedeniyle usulüne uygun tutulan ve uyuşmazlık konusu faturaları içeren davacı defterleri lehine delil olarak değerlendirilmiş ve davacının davalıdan 2.107,94-TL miktarı ile alacaklı olduğuna, davalının söz konusu fatura alacakları kapsamında temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada delil mevcut olmamakla işlemiş faiz talebinin ise reddine karar verilmiştir. Tarafların tacir, işin ticari olması nedeniyle alacağa avans faizi işletilmesine, fatura ve cari hesaptan kaynaklanan alacağın likit olduğu göz önüne alınarak, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine yürütülen icra takibine yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, asıl alacak miktarı olan 2.107,94-TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Devamına karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine,
Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacağın likit olması sebebiyle İCRA İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN KABULÜ ile 2.107,94-TL toplam alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 421,58-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 143,99.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 80,70.-TL peşin harcının mahsubu ile eksik kalan 63,29‬.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70.-TL başvurma harcı ile 80,70.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 1.080,00.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 864,54‬.-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından dosyada masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.107,94.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 524,14.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.056,66‬ TL’sinin davalı taraftan alınarak hazineye gelir kaydına bakiye kalan kısımın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın 2022 yılı istinaf yasa yolu kesinlik sınırı olan 8.000 TL nin altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/11/2022 12:18:40

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır