Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/223 E. 2023/117 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/223 Esas
KARAR NO : 2023/117

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2022
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 03/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkilinin 2015 yılında davalı ile tanıştığı, davalının tekstil alanında iş tecrübesi ve geniş bir çevresi ile müşteri ağı olduğuna, kurulacak bir şirket sayesinde çok iyi işler yapılacağına ve para kazanılacağına müvekkilini inandırdığı, Müvekkilinin, … kayıtlı … San. Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirketi kurarak 13.10.2015 tarih ve … sayılı … Gazetesinde yayımlandığı, Şirketin idaresi ve başta vergi dairesi ve SGK olmak üzere kamu kurumları nezdindeki işlemlerinde herhangi bir tecrübesi olmayan müvekkilinin, davalıyı, şirketin idaresini neredeyse tamamen kendisine bırakacak şekilde vekaletname ile ticari vekil tayin ettiği, vekaletin içeriği incelendiğinde taraflar arasındaki ilişkinin teorik ayrım nedeniyle, sicile tescil edilmediğinden ticari vekillik olarak nitelense de, aslında davalının neredeyse şirket yetkilisi kadar geniş yetkiler elde ettiğinin görüldüğü, Müvekkilinin kâğıt üstünde şirket ortağı ve yetkilisi göründüğü 12.10.2015/01.12.2016 döneminde … sigorta sicil numaralı ile tekstil firmalarında fiilen çalıştığı, 2016 yılı sonlarında, ortaklığının kağıt üstünde kaldığını ve şirketten kar payı dahil herhangi bir ticari kazanç elde edemediğini gören müvekkilinin, *475 hissesini ve şirketi temsil ve ilzam yetkisini davalı tarafından bulunan … ‘a 01.02.2016 tarihinde hisse devir sözleşmesi ile devrettiği, gerek şirket hisselerinin tamamının müvekkilinde olduğu 12.10.2015-01.12.2016 döneminde gerekse hisse devrinden sonra müvekkilinin 9625 hisse ortağı olduğu günümüze kadarki dönemde müvekkiline şirketin faaliyetlerinden elde edilen kardan tek kuruş ödenmediği, ticari vekillik görevinin kötü ifası nedeniyle, vergi ve SGK ödemeleri ile şirket faaliyetlerinde mahrum kalınan kar payı taleplerine dayanan şimdilik 10.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi toplam 15.000 TL’lik tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi karar verilmesi iddia ve talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan beyan dilekçesinden ÖZETLE; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 23.12.2021 tarihli arabuluculuk son tutanağı incelendiğinde arabulucunun usulsüz tebligat yaptığı, müvekkili ile hiç alakası olmayan İstanbul … bulunan bir adrese tebligat çıkardığı ve bu tebligatın yine müvekkili ile hiç alakası olmayan 3. kişi tarafından teslim alındığı, arabulucunun usulüne uygun şekilde müvekkilini bilgilendirmediği ve toplantıya çağırmadığı, Müvekkili ile davacı arasında vekalet ilişkisi bulunmadığı, dava dosyasına sunulan ve dava konusunu oluşturan vekaletname incelendiğinde vekil edenin … San. Tic, Ltd. Şti. olduğunun, vekilin ise müvekkilinin olduğunun görüldüğü, Davacı ile müvekkili arasında herhangi bir vekalet ilişkisi bulunmadığı, müvekkilinin dava dışı … şirketinde SGK’lı ve maaşlı olarak 2-3 ay gibi bir süre çalıştığı, çalıştığı süre boyunca dava dışı şirketin bazı iş ve işlemlerini yapabilmesi için kendisine vekaletname verildiği, ne var ki 2-3 ay gibi çalıştığı süre boyunca maaşını alamaması sebebiyle iş akdini sona erdirdiği ve şirketle ilişkisinin kesildiği, davacı tarafın TTK hükümlerine uymayan iddia ve taleplerde bulunduğu, zira vekilin görevinin yalnızca kendisine verilen talimatlara uymak ve vekil edenin haklarını gözetmek olduğu, davacı tarafın basiretli bir tacir olarak şirketin borçlarını karşılayacak ödemeleri temin etmediği ve bu sebeple gerek mükellefin maaşını gerekse diğer borçlarını ödemediği, Vekilin şahsi malvarlığından vekil edenin borçlarını ödemek gibi bir sorumluluğunun bulunmadığı, vekilin sorumluluğunun yalnızca vekalet süresi ve kötü niyetli olarak ödememe sebebiyle sebep olunan zarar ile sınırlı olduğu, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi arz talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ticari vekillik görevine ilişkin davalıdan talep edilen maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacının dava dilekçesinden özetle; Direk … San ve Tic Ltd, Şti unvanlı şirketin kurucusu olduğunu, davalıya vekalet vererek davalıyı ticari vekil olarak tayin ettiğini, davacının kâğıt üstünde şirket ortağı ve yetkilisi göründüğü 12.10.2015/01.12.2016 döneminde … sigorta sicil numaralı ile tekstil firmalarında fiilen çalıştığı, davacının bir kısım hissesini, şirketi temsil ve ilzam yetkisini davalı tarafından bulunan …’a 01.02.2016 tarihinde hisse devir sözleşmesi ile devrettiği, gerek şirket hisselerinin tamamının müvekkilinde olduğu 12.10.2015-01.12.2016 döneminde gerekse hisse devrinden sonra davacıya şirketin faaliyetlerinden elde edilen kardan tek kuruş ödenmediği, ticari vekillik görevinin kötü ifası nedeniyle, vergi ve SGK ödemeleri ile şirket faaliyetlerinde mahrum kalınan kar payı taleplerine dayanan şimdilik 10.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi toplam 15.000 TL’lik tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini talep ettiği,
Davalının süresinde cevap dilekçesi sunmadığı, süresinden sonra sunduğu beyan dilekçesinden özetle; arabuluculuk dava şartında usulsüz tebligat yapıldığını bu nedenle 18/A maddesinde yer alan yaptırımın uygulanmamasını, taraflar arasında vekalet ilişkisinin bulunmadığını, davalının dava dışı şirkette SGK’lı ve maaşlı olarak 2-3 ay gibi bir sürede çalıştığı, davacının bu sürede bazı iş ve işlemlerin yapılması için kendisine vekalet verdiğini, TTK 18 uyarınca davacının, dava dışı şirket borçlarından sorumlu olduğunu, müzekkere cevaplarının davalının haksız olduğunu ortaya koyduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, davanın reddini talep ettiği,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında ticari vekillik ilişkisinin olup olmadığı, davalının ticari vekillik görevine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, bu nedenle davacının dava dışı şirketin ortağı olması sebebiyle 12.10.2015- 01.12.2016 tarihleri arasında vergi ve SGK borçlarından kaynaklı maddi zararının olup olmadığı, davacının mahrum kaldığı kar payı olup olmadığı, davacının maddi ve manevi tazminata ilişkin davalıdan ticari vekil sıfatıyla talepte bulunup bulunmayacağı varsa istenebilecek maddi zarar miktarının hesaplanmasına ilişkin olduğu,
Dosyanın yapılan incelemesinde davacının dava dilekçesi ile birlikte arabuluculuk tutanağını sunduğu, bu tutanakta davalının … adresine … ile tebligat çıkartıldığını ayrıca İstabuldaki adresine tebligat çıkartıldığı görüşme yapılamadan arabuluculuk sürecinin tamamlandığı, arabuluculuk tutanağına tebligata ilişkin itirazın yerinde görülmediği,
Dava dilekçesinde belirtilen yerlere yazı yazıldığı, Direk … San ve Tic Ltd, Şti’nin ticari kayıtlarının celp edildiği, şirketin kuruluş tescil tarihinin 7/10/2015 tarihi olduğu, davacının şirket kuruluşunda şirket sahibi tek ortağı olduğu, şirket anasözleşmesinin 8. Maddesinde davacının şirket müdürü olarak seçildiği, 17.11.2016 tarihinde dava dışı … ‘a 600 adet hissenin devredildiği, davacının şirkette 200 adet hissesinin kaldığı, 17.11.2016 tarihinden itibaren dava dışı … ın münferiden yetkili olduğu, dava dışı şirketin iki ortaklı olarak devam ettiği, davacının 03.10.2015 tarihinde dava dışı şirket işlemleri için muhasebeci ile sözleşme yaptığı,
Dava dışı şirkete ilişkin davacının, … Vergi Dairesine işe başlamaya ilişkin 07/10/2015 tarihinde bildirimde bulunduğu, dava dışı şirketin … Vergi Dairesine 07/10/2015-01/12/2016 tarihleri arasında toplam 56.137,26 TL borcu olduğu, borç ödemesi yapılmadığı, dava dışı şirketin 06/12/2016 tarihinde … Vergi Dairesine nakil geldiği, dava dışı şirketin nakil geldiği tarihten 31.08.2020 tarihi arasındaki borçların davacının %25 hissesine düşen kısmı yapılandırılarak vergi borcunun taksitler halinde ödemesinin yapıldığı, 9. Taksidin ödediği, yapılandırmanın halen aktif olduğu, henüz vadesi gelmemiş vergi borcu bulunduğu,
Esenler SGK yazı cevabından dava dışı şirketin borç kaydının bulunmadığı, ödemelerin kim tarafından yapıldığı bilgisine kurum kayıtlarından ulaşılamadığının belirtildiği, dava dışı şirkete ilişkin 02.05.2016-01.12.2016 tarihleri arasındaki müfredat kart dökümün gönderildiği,
… yazı cevaplarının , … banka cevaplarının, davacının SGK hizmet dökümün dosya arasına alındığı, davacı tarafın ödemelerine ilişkin bir kısım dekontları sunduğu,
Davacı tarafın davalıya verilen vekaletnamenin bir suretinin dosya arasına alındığı, 12.10.2015 tarihli vekaletnamede yeni hesap açma, TL, döviz, elektronik fon transferine, faktoring işlemlerine, araç tescil işlemlerine, araç satın alma işlemlerine, elektrik, doğalgaz, su bağlatma , telefon aboneliği, adsl aboneliği, cep telefonu aboneliğine ilişkin davalıya davacı şirketi temsilen vekaletname verildiği, yani davacıyı bizzat temsilen verilen bir vekalet olmadığı, şirketin ayrı bir tüzel kişiliğinin olduğu,
Dosya kapsamında deliller toplanarak bilirkişi … ile bilirkişi …’dan rapor alındığı, raporun denetime elverişli olduğu,
Somut olayda, davacının taleplerinin davalının ticari vekillik görevini kötü ifasına dayalı vergi, SGK ödemeleri, kar payı taleplerine ilişkin maddi ve manevi tazminat taleplerinden oluştuğu,
Dosyanın yapılan incelemesi neticesinde davalı tarafın süresinde cevap dilekçesi sunmadığı için zamanaşımı itirazının yerinde görülmediği, arabuluculuk tutanak içeriğindeki tebligat işlem açıklamaları da dikkate alınarak davalının 18/A maddinin uygulanmamasına ilişkin talebinin yerinde görülmediği, davacı tarafça sunulan davacı şirketi temsil için davalıya vekaletnamede verilen yetki içeriği de dikkate alınarak Türk Borçlar Kanunu’nun 547/1. Maddesinde düzenlenen ticari temsilcinin, işletme sahibinin, ticari işletmeyi yönetmek ve işletmeye ilişkin işlemlerde ticaret unvanı adı altında ticari temsil yetkisi ile kendisini temsil ettirmek üzere, açıkça yada örtülü olarak yetki verdiği kişi olarak tanımlandığı, aynı yasanın 551. Maddesinde ticari vekilin ise bir ticari işletme sahibinin kendisine ticari temsilcilik yetkisi verilmeksizin, işletmesini yönetmek veya işletmesinin bazı işlerini yürütmek için yetkilendirdiği kişi şeklinde tanımlandığı, aynı yasanın 554. maddesinde ticari temsilci ile ticari vekillerin temsil ettiği işletme sahibi arasında hizmet, ortaklık, vekalet ve de benzeri sözleşmelerin olabileceği, düzenlemelerinin yer aldığı, ayı yasanın 551 maddesi uyarınca ticari vekilin yetkisinin işletmenin alışılmış bütün işlemlerini kapsadığı, ancak özel yetki verilmedikçe yapılamayan işlemlerinde olduğu, TTK 631/1 uyarınca limited şirketlere ticari vekili genel kurul kararıyla atanabileceği, ticari temsilcinin ticaret sicile tescil ve ilan olması gerekirken ticari vekilin kural olarak atanmasının ticari sicile tescil ve ilanın gerekmediği,
Davacının dayandığı vekaletnamede temsil edilenin dava dışı şirket olduğu, bu nedenle her ne kadar davacının hissesine düşen miktarda bir kısım ödemeler yapılmış ise de davacının bunu vekaletnameye dayanarak doğrudan kendi adına talep edemeyeceği, davacının vergi ve SGK ödemesine ilişkin talebinin aktif husumet olmadığından reddedildiği, davacının kar payına ilişkin talebinin ise kar payı dağıtımı için şirket genel kurulu tarafından karar alınması gerektiği, bu talebin dava dışı şirkete yöneltilmesi gerektiği, davalının bu talep yönünden pasif husumet sıfatının bulunmadığının değerlendirilerek talebin reddedildiği, davacının manevi tazminat talebine ilişkin ise manevi tazminatın gerçek anlamda bir zarar olmadığı, kişinin mal varlığının aktifinde bir azalma, pasifinde çoğaltma meydana getirmeyeceği, ancak insanın kişilik değerlerine, maddi benliğine, onuruna, şerefine yapılan saldırılara denmekte olduğu, bu saldırıların karşılığında manevi tazminata hükmedilebileceği, davacı tarafın ticari vekillik görevinin kötü ifasından kaynaklı manevi tazminat talebine ilişkin davacı tarafça bu yönde ortaya konulan ve ispatlanan durum/olgu olmadığından bu talebin esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın SGK ödemesi, vergi ödemesine yönelik talepler yönünden davacının aktif husumeti olmadığından reddine
2- Açılan davanın kar payına ilişkin talep yönünden davalı tarafın pasif husumet sıfatı bulunmadığından reddine
3- Açılan davanın, davacının manevi tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 256,17.-TL peşin harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 76,27.-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 179,90.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 2.152,50.-TL yargılama giderinin 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu 18/A-11 maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu 18/A-11 maddesi uyarınca davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine,
8-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu 18/A-11 maddesi uyarınca davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair davacı vekilinin ve davalı taraf vekilinin yüzüne karşı verilen kararın, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır