Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/210 E. 2022/336 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/210 Esas
KARAR NO : 2022/336

DAVA : Fesih ve Tasfiye Talebi
DAVA TARİHİ : 28/02/2022
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Fesih ve Tasfiye davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilinin 11/04/2019 tarihinden bu yana davalı ……….. Gıda Sanayi Ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin % 50 hisse sahibi ortağı olduğunu, Şirketin iki ortaklı bir şirket olduğunu, diğer ortak ……….’ın boşanma ve mal tasfiye davaları nedeniyle şirket lehine ve çıkarına yönelik faaliyetlerde ciddi sorunlar yaşandığını, diğer ortak tarafından sermaye artışına yanaşılmamakta ve borçların ödenmesi hususunda tek sorumluluk müvekkilde kaldığını, açılan davalar nedeniyle firma payları davalara konu olduğundan yönetimde sorunlar yaşanmaya devam ettiğini, diğer ortağın ne payını devrettiğini nede müvekkile ait payı almak istemediğini, ciddi kötüniyet durumu hasıl olduğundan şirketin yönetimi imkansız hale geldiğini, dava süresince şirketin tasfiyesine karar verilecek ise tasfiyenin sağlıklı şekilde yürütülmesi için kayyum atanmasını ,atanan kayyumun da tasfiye sürecini sağlıklı şekilde yürütebilmesi açısından dava süresince müvekkil firma aleyhine icra takibi ve dava açılmamasını, açılan takiplerin de durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini, iki ortaklı ……….. Gıda Sanayi Ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin öncelikli olarak mümkünse diğer ortak ……….’a ait %50 lik değerinin tespit edilerek bedelinin müvekkil tarafından ödenip payların müvekkil adına tesciline, mahkeme aksi kanaatte ise açıkladığımız haklı nedenlerle feshini ve 6102 sayılı kanunda gösterilen şekillerde tasfiyesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ………. cevap dilekçesinde ÖZETLE; tüm finansal faaliyetler, mal alım satımları, çekler, krediler tamamen davacıların idaresinde olduğunu, ortada kaçırılacak bir mal olmadığını, acil bir çözüm bulunmasını gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı, İstanbul Anadolu …… Aile Mahkemesi …….. Esas sayılı dosyası, dava dilekçeleri ve cevap dilekçeleri eklidir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, ……….. Gıda Sanayi Ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin TTK 636/3 uyarınca fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Dosyada mübrez İTSM kayıtları uyarınca; ……….. Gıda Sanayi Ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin 400.000 TL sermaye ile 11.04.2019 tarihinde davacı ……… ve diğer ortak ………. tarafından eşit hisse ile kurulduğu, davacı İrem Tozlu’nun da şirket müdürü olarak yetkilendirildiği anlaşılmıştır.
Limited şirketlerin feshini düzenleyen TTK 636/3 düzenlemesi şu şekildedir: ”Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.” Somut olayda, davacının şirket müdürü olarak şirketin tasfiyesi için genel kurulu toplayıp dava açmaksızın şirketin tasfiyesini sağlama olanığının bulunmasına rağmen, bu seçeneği kullanmaksızın doğrudan mahkeme aracılığıyla şirketin fesih ve tasfiyesini talep etmekte hukuki yararının bulunmadığı takdir ve sonucuna varılmıştır.
Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi için gerekli olan unsurlardır. Diğer bir anlatımla, dava şartları dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Mahkeme, hem davanın açıldığı tarihte hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının bulunup bulunmadığını kendiliğinden araştırıp inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartlarının davanın açıldığı tarih itibariyle bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkemece mesmu (dinlenebilir) olmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesi gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK, 6100 sayılı Kanun) 114. maddesinde;
“Dava şartları şunlardır:
a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.
b) Yargı yolunun caiz olması.
c) Mahkemenin görevli olması.
ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması.
d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.
e) Dava takip yetkisine sahip olunması.
f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması.
g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması.
ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi.
h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.
ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.
i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.
(2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” düzenlemesi yer almaktadır. Bu hükme göre, dava şartlarından bazıları olumlu (davanın açılması sırasında var olması gerekli), bazıları ise olumsuz (davanın açılması sırasında bulunmaması gereken) şartlardır.
6100 sayılı Kanun’un 115. maddesinin 1. fıkrasında ise, “MADDE 115- (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
Bu düzenlemeler ışığında somut olayda, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmaması nedeniyle HMK 114/h ve 115/1 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İş bu davanın hukuki yarar yokluğundan REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/04/2022

Başkan ……..
¸e-imzalıdır
Üye ……….
¸e-imzalıdır
Üye ……….
¸e-imzalıdır
Katip ………
¸e-imzalıdır