Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/203 E. 2022/1057 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/203 Esas
KARAR NO : 2022/1057

DAVA : İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2022
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 10/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili … ile borçlu ….. Otomotiv Gayrimenkul Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında 20.12.2021 tarihinde ticari taksi plakası satışına ilişkin komisyon ve aracılık sözleşmesi akdedildiğini, Müvekkili tarafından davalı aracı şirkete taksi plakası satış sözleşmesine ilişkin bağlanma parası olarak verilmiş olan 500.000 tl tutarındaki meblağın, müvekkil tarafından taksi plakası alınmasından vazgeçilmesi nedeniyle iadesinin zorunlu olduğunu, davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü ….. Esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itirazdan dolayı %20 İcra İnkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Taraflar arasında imzalanan ticari plaka satışına ilişkin komisyon ve aracılık sözleşmesi ile araç satış sözleşmesi gereği ödenen 500.000 TL cayma akçesi olarak ödediğini, cayma akçesi olarak verilen tutar sözleşmenin her iki tarafına belirli bir meblağı ödeyerek sözleşmeden dönme imkanı verdiğini, davacı taraf her ne kadar verilen paranın bağlama parası olarak verildiğini dile getirse de piyasa koşulları içerisinde bakıldığı zaman cayma akçesi olarak verildiğinin ortada olduğunu, tüm bu hususların 7.maddede garanti altına alındığının açık olduğunu, müvekkile karşı açılan davanın reddini, davacının dava konusu asıl alacağın % 20’ ından aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, dava masrafları ve avukatlık vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Büyükçekmece …… Noterliği’nin 02/03/2022 tarihli yazı cevabı, … Bankası yazı cevabı, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, komisyon ve aracılık sözleşmesi kapsamında avans olarak ödendiği iddia edilen bedelin iadesine ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67)
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. K.Çekmece …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı …, borçlu …ne yönelik 500.000 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Somut olayda; davacı … ile davalı … Otomotiv Gayrimenkul Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında 20.12.2021 tarihinde ticari taksi plakası satışına ilişkin komisyon ve aracılık sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşme kapsamında davacının davalı aracı şirkete taksi plakası satış sözleşmesine ilişkin olarak 500.000 TL ödeme yapıldığı, daha sonra davacı alıcının tüm dünyada meydana gelen pandemiyi sebep göstererek sözleşmeden döndüğü konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sözleşmenin tamamlanması halinde sözleşme bedelinden mahsup edilecek 500.000 TL ödemenin, sözleşmeden dönülmesi nedeniyle bağlanma parası olarak mı, yoksa cayma akçesi olarak mı nitelendirileceği ve bu kapsamda davalının iade sorumluluğu hususlarında toplanmaktadır.
Davacı ile davalı arasında yapıldığı ileri sürülen 20.12.2021 tarihli sözleşme bir simsarlık sözleşmesidir. Her iki tarafça imzalanmakla adi yazılı şekilde yapıldığı anlaşılan bu sözleşme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 520. maddesindeki şartlara uygun geçerli bir tellallık sözleşmesi olup tarafları bağlar. Taraflar iş bu sözleşmenin 7. Maddesinde satıştan vazgeçilmesi halinde avans olarak ödenen bedelin alıcıya iade edilmeyeceğini de açıkça kararlaştırmışlardır. Davacı taraf, bu bedelin bağlanma parası olduğunu iddia etmektedir; davalı taraf ise bu bedelin cayma akçesi olduğunu ve iade edilmeyeceğini ileri sürmektedir.
TBK m. 177/1 hükmüne göre, kural olarak sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, bağlanma parası (pey akçesi) olarak, yani sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır. Yani sözleşmenin yapıldığı sırada verilen paranın bağlanma parası (pey akçesi) olduğu karinedir. Paranın cayma parası olduğunu iddia eden taraf bunu ispat etmekle yükümlüdür. Bağlanma parası olarak verilen para, sözleşme ifa edilmediği takdirde kural olarak parayı verene iade edilir.
TBK m. 178 hükmüne göre ise sözleşmenin yapılması sırasında taraflardan biri diğerine bir miktar para verir ve aralarındaki anlaşmaya göre parayı veren verdiği parayı karşı tarafa bırakması karşılığında sözleşmeden cayma yetkisine sahip olursa, verilen para cayma parasıdır. Cayma parasının verilmesinden sözleşmenin konusunu oluşturan asli edimin ifa edilmesine kadar olan zaman zarfı içerisinde cayma hakkı kullanılabilir. Cayma parasını veren taraf, ancak verdiği parayı karşı tarafta bırakmak şartıyla; cayma parasını alan taraf ise ancak aldığı paranın iki katını karşı tarafa ödemek şartıyla sözleşmeden dönebilir. Taraflar arasında cayma parasına ilişkin yapılan anlaşmada açıkça cayma parası ifadesinin yer alması gerekmemektedir. Anlaşma metninden kararlaştırılanın cayma parasının olduğunun anlaşılması yeterlidir. Cayma parasını veren, karşı tarafın kusuru nedeniyle sözleşmeden dönüyorsa cayma parasının hakkaniyet gereği cayma parası verene iadesi gerekir.
Bu yasal düzenlemeler uyarınca, taraflar arasındaki sözleşmenin 7. Maddesi uyarınca davacı tarafından ödenen 500.000 TL avans ödemesinin sözleşmeden dönülmesi halinde istenemeyeceğinin açıkça kararlaştırıldığı, dolayısıyla avans olarak verilen bu bedel cayma akçesi olarak taraflarca açıkça kararlaştırılmıştır. Davacı, davalının kusuru nedeniyle sözleşmeden döndüğünü ispat edemediği için bedelin tamamen iadesini isteyemeyecektir. Ancak TBK’nun 51, 52 ve 525. maddeleri uyarınca hakkaniyet çerçevesinde değerlendirme yapmak zorunluluk arz etmektedir. Buna göre davalı tarafından verilen hizmetin kapsamı, sözleşmeden dönülmesi nedeniyle davalının uğrayacağı zararın boyutu ve cayma bedeli olarak kararlaştırılan miktarın fahişliği gözönünde bulundurularak hakkaniyet ölçüsünde cayma akçesinden 450.000 TL indirim yapılarak davacıya iade edilmesi gerektiği takdir ve sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla bu miktar üzerinden icra takibine yapılan itirazın iptaline dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf haksız itiraz nedeni ile İİK nun 67/2 maddesi gereğince icra inkar talebinde bulunmuş ise de; kabule konu miktar mahkememizce hakkaniyet ilkesi gözönünde bulundurularak tespit edildiğinden likit kabul edilmemiş ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir. Aynı gerekçelerle, kabul edilen kısım yönünden davacı lehine, davalı aleyhine vekalet ücretine de hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
1-Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile,
450.000 TL asıl alacak üzerinden talep tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Hakkaniyet ilkesi gereği meblağ belirlendiğinden alacak likit kabul edilemeyeceğinden icra inkar tazminatının reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 30.739,50-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 6.077,40-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 24.662,10-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL başvurma harcı ile 6.077,40-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 265,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 238,50-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Kabul edilen kısım hakkaniyet ilkesi uyarınca mahkememizce belirlendiğinden, kabul edilen kısım yönünden davacı lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.188,00-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır