Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/169 E. 2022/1006 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/169 Esas
KARAR NO : 2022/1006

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/02/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, fatura alacağına ilişkin takibe yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı, dava dilekçesi ile özetle; uluslararası hava taşıma hizmeti verdiğini, davalı ile aralarında cari hesap ilişkisi olduğunu ve davalıya verdiği taşıma hizmeti nedeniyle fatura düzenlediğini fakat faturaların ödenmediğini bu nedenle fatura bedellerine ilişkin icra takibi başlattığını, icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir .
Uyuşmazlık, davacının davalı için taşıma işini ifa edip etmediği ile taşıma işine ilişkin faturalar kapsamında davalıdan alacaklı olup olmadığı ve icra takibine itirazın yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasının tetkikinde davacı/alacaklı …. A.Ş. tarafından davalı/borçlu … Şti.ye yönelik, toplam11.241,67-TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davanın İİK.nın 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Lojistik Uzmanı ve Mali müşavir bilirkişi raporu ile; davacının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve tasdiklerinin yapıldığı, lehine delil kabiliyetinin bulunduğu, davacı defterleri kapsamında davalı ile arasında süregelen bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, takip tarihi itibariyle ise davacının davalıdan 10.667,55-TL alacaklı gözüktüğü; davacı tarafça düzenlenen konşimento belgeleri ve faturalar üzerinde yazılı hizmet gönderi numaraların uyumlu olduğu, faturaların davalıya e-fatura olarak gönderildiği, davacının sunduğu faturalara ilişkin BA formlarının davalı tarafça ilgili vergi dairesine bildirildiği tespit edilmiştir.
Davalı şirkete, TTK.83/2 maddesinin yollamasıyla HMK.220.maddesinde yer alan hususları içerir şekilde ticari defterlerini sunması, defterlerini sunmaması halinde davacı defterlerinin lehine delil kabul edilebileceği hususunda tebliğ ile ihtarat yapılmış, davalı defterlerini mazeretsiz olarak incelemeye sunmamıştır.
Yargıtay 3. HD.nin 2017/3144 E. 2018/6484 K. sayılı “…HMK.nın maddesinde ticari defterlerin delil olması düzenlenmiş olup; mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebileceği, ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması, belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtların birbirinden ayrılamayacağı, açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtlarının, sahibi aleyhine delil olduğu, taraflardan biri tacir olmasa dahi tacir olan diğer tarafın, ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden tarafın iddiasını ispat etmiş sayılacağı öngörülmüştür. Bu durumda davalı tarafın defterleri üzerinde de bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile,
Yargıtay 15.HD.nin 2016/4087 E. 2017/261 E. sayılı kararının “…Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. Maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ticari defter kayıtları ile alacağın ispatlandığı halde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesi ile,
Yargıtay 23.HD’nin 2014/2785 E. 2015/317 K. sayılı kararının “HMK.nın 220. Maddesi bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini ön görmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; HMK.nın 220.maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır.” şeklindeki gerekçesi ile verilen ve süregelen emsal kararlar kapsamında uyuşmazlık değerlendirilmiştir.
Somut olayda; davacının konşimento belgeleri kapsamında ilgili faturalara ilişkin hizmeti verdiği tespit edilmekle, davalının da 6.396,84-TL bedelli faturaların BA bildirimini yaptığı dolayısıyla faturalar ve hizmetlerin verildiği hususunun bu faturalar kapsamında davalının kabulünde olduğu, geri kalan fatura bedeli için ise davalının HMK. 220 çerçevesinde yapılan ihtara rağmen ticari defterlerini süresinde sunmaması nedeniyle usulüne uygun tutulan davacı defterleri lehine delil kabul edilmekle, davacının davasının kabulüne karar verilmiştir. Tarafların tacir, işin ticari olması nedeniyle alacağa avans faizi işletilmesine, fatura ve cari hesaptan kaynaklanan alacağın likit olduğu göz önüne alınarak, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine yürütülen icra takibine yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, toplam alacak miktarı olan 11.241,67-TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
Devamına karar verilen 11.241,67-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacağın likit olması sebebiyle İCRA İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN KABULÜ ile 11.241,67-TL toplam alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 2.248,33-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 767,91.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 191,98.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 575,93-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70.-TL başvurma harcı ve 191,98.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 2.022,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair e duruşma aracılığı ile katılan davacı vekilinin ve huzurda bulunan davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/11/2022 12:05:00

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır