Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/150 E. 2022/582 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/150 Esas
KARAR NO : 2022/582

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2022
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE : Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını ve bu takibin kesinleştiğini ancak işbu icra takibine konu edilen bononun müvekkiline cebir ve tehdit ile imzalatıldığını ve müvekkilinin davalı yana hiçbir borcu olmadığını belirterek davanın kabulü ile dava konusu bononun iptali ile borçlarının bulunmadığının tespitini, davalı tarafın %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE :Davacının müvekkiline ait firmaya gelerek bilgi ve hizmet talebinde bulunduğunu, davacı tarafın üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemek adına işbu davayı açtığını, davacı tarafa verilen hizmet karşılığında bono teslim alındığını, cebir ve tehdit ile alınmadığını belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, korkutma sonucunda imzalandığı iddia edilen bonoya ilişkin menfi tespit davasıdır.
Davacı, daire bakmak için gittikleri davalının sahibi olduğu emlakçıya gittiklerini, bir ev satın almaya karar verdiklerini buna ilişkin eşine sözleşme imzalatıldığını, daireyi satın almaktan vazgeçtikten sonra 24.06.2020 tarihinde sözleşmeyi teslim almaya gittiğinde korkutma ile kendisine bono imzalatıldığını iddia ederek, dava konusu bono yönünden borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı, davacının komisyon sözleşmesi imzaladığını, bononun sözleşme bedelinin tahsili için alındığını, sözleşmeden caydıklarını fakat cayma bedelini ödememek için işbu davayı açtıklarını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı, davacının korkutma sonucunda dava konusu bonoyu imzalamak zorunda bırakılıp bırakılmadığı ile söz konusu bono nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
TBK 39.maddesinde; “Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır.” düzenlemesi mevcuttur. Yasa maddesinde belirtilen süre hak düşürücü süre olup, öncelikle ve re’sen nazara alınması gerekir.
Dava konusu olay nedeniyle davacının, 24.06.2020 tarihinde Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına başvurduğu, soruşturmanın ……. sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü, aralarında dosyamız davalısının da bulunduğu bir kısım şüpheliler yönünden içlerinde yağma, tehdit ve dolandırıcılık suçlarının bulunduğu bir kısım suç için başlatılan soruşturmada KYOK kararının verildiği görülmüştür.
Bu kapsamda; davacının söz konusu bononun korkutma ile imzalattırıldığı iddia ettiği, korkutma sonucu senet imzalattırılması sonrasında davacı tarafça 24.06.2020 tarihinde Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet başvurusunda bulunulduğu, bu tarihten itibaren korku etkeninin ortadan kalktığının kabulünün gerektiği, dolayısıyla TBK.39.madde uyarınca bu tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu davanın açılmasının gerektiği, dava tarihinin ise 10.02.2022 olduğu, dolayısıyla 1 yıllık hak düşürücü sürenin işbu dava yönünden geçtiği anlaşılmakla davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın HAK DÜŞÜRÜCÜ süre yönünden REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 239,09-TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK. 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair duruşmada hazır bulunan davacı asil ve davalı vekili ile e duruşma aracılığı ile katılan davacı vekilinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır