Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/148 E. 2022/388 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/148 Esas
KARAR NO : 2022/388

DAVA : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/02/2022
KARAR TARİHİ : 27/04/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 10/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkilinin medikal ve endüstriyel hijyen sarf ürünleri ticareti ile iştigal ettiğini ve ürünlerini müşterilerine ulaştırmak için davalıdan taşıma hizmeti aldığını, taraflar arasında süregelen taşıma ilişkisi kapsamında davacı İstanbul’daki deposundan Türkiye’nin dört bir yanındaki müşterilerine gönderilmek üzere ürünlerini davalıya teslim ettiğini, davalı şirket çalışanları, taşınacak ürünleri şirket araçları ile davacı müvekkile ait depodan zimmet tutanağı tutarak teslim aldığını, taşıma bedeli davalıya ödendiği ve davalı da teslim aldığı ürünleri akıbeti ve müşteriye teslim süreci hakkında bilgi verdiği, müvekkilinin zimmet formu ile davalıya ürünler8ini teslim ettiği ancak taşıma sırasında kaybolduğunu, taraflar arasında yurt içinde eşya taşımak üzere kurulduğu bir ilişki mevcut olduğu, ürünlerin davalı zimmetinde kaybolduğundan davacı müvekkil maddi zarar uğradığını, hem ürünlerin bedeli olan 80.200,80TL hem de teslim edilemeyen ürünler için ödediği kargo ücreti 667,60TL zararı bulunduğunu, maddi zarar dışında müvekkilin müşterilerin gözünde yaşadığı itibar kaybı nedeniyle de ayrıca manevi zararı bulunduğunu, buna ilişkin haklarını saklı tuttuklarını beyan ederek 80.868,40TL ve işlemiş avans faizinin tespiti ile tazminini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; yetki ve zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, gönderici davacı tarafından göndericiye ait gönderilen sevkiyatların İstanbul ve çevresinden taşıyıcının hizmet verdiği ilave ilçelere mevcut hizmet kriteri sözleşme hükümleri dahilinde taşıyıcı tarafından toplanması Türkiye genelinde dağıtılması iadesi ve teslimatı hizmetlerinin görülmesi noktasında ticari ilişki başladığı, ticari ilişki çerçevesinde hizmet ilişkisinin son dönemine kadar taraflarca oluşturulan ticari teamül gerek sözleşme şartları, gerekse hasar tazmini prosedürleri noktasında herhangi bir ihtilaf yaşanmaksızın sürecin devam ettiğini, davacı dava dilekçesinde dava konusu alacağına dayanak olarak ileri sürdüğü zimmet formu ile davaya konu faturalara ilişkin ürünlerin müvekkil şirkete salt zimmet formuna dayanarak teslim edildiğini iddiası ile ürünlerin müşterilere ulaşmadığını iddia ettiği nacak uygulamada süreçler bu şekilde ilerlemediğini, zimmet formunu imzalayan yüklemenin yapıldığı araç şoförleri olduğunu, araç şoförleri, koli ve gönderileri saymadığını ancak taşıyıcı deposuna giriş yaparken kontrol edilerek sayımı yapıldığını, davacı tarafından da her ne kadar zimmet formu imzalatılarak ürünler teslim ediliyor gibi gözükse de kamera kayıtları ile koli bozla ürünlerin kontor8ül ve sayımı net bir şekilde kayıt alına alındığını, işin olağan akışında aksamaya mahal vermemek adına gönderici tarafından teslim edildiği belirtilen gönderiler yükleme yapılan araç şoförü ve davacı şirket yetkili çalışanı tarafından sayım yapılmaksızın zimmet formu imzalandığı dava konusu gönderilerde aynı şekilde tutanak imza edildiğini, bu uygulama davacı şirketin kabulü ve talebi sonucunda bu şekilde süregeldiğini, davacı şirketten müvekkil şirketin taşıma nedeniyle oluşan fatura alacağı olduğunu, davacı şirketten toplamda 39.823,00TL muaccel alacağı olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemesi kaydıyla bir kısım alacak çıkması halinde ise takas mahsup defi ileri sürdüğü nedeniyle alacaktan mahsup edilmesi talebi olduğunu bu noktada davanını kabulü anlamına gelememesi kaydıyla fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı tutarak takas ve mahsup definin kabulüne talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taşıma işinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın yapılan incelemesinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde taraflar arasında taşıma hizmet ilişkisinin olduğunu, ürünlerin zimmet formuyla davalıya teslim edildiğini, davalıya teslim edilen ürünlerin kaybolmasından dolayı zarara uğradığını, maddi tazminat talebinde bulunduğu, davalı tarafın cevap dilekçesinden özetle, taraflar arasındaki yetki sözleşmesi uyarınca HMK17 maddesi gereği yetki itirazında, TTK 885 madde uyarınca zamanaşımı itirazında, davanın esasına ilişkin itirazda bulunduğu, davalı tarafın taşıma sözleşmesini sunduğu, sözleşmede yetki hususunun 9.4 maddesinde “İstanbul Mahkemeleri” olarak belirtildiği, davacı tarafın dosyada yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili Mahkemeye gönderilmesini talep ettiği, davaya konu uyuşmazlığın taşımacılık sözleşmelerine ilişkin olması nedeniyle Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu, davalı tarafın HMK 117 madde ve HMK 19 madde uyarınca yetki ilk itirazını cevap dilekçesi ile ileri sürdüğü, HMK 17 madde uyarınca tarafların tacir olup usule uygun yetki sözleşmesi yaptıkları, ön inceleme duruşmasında yetki ilk itirazının değerlendirildiği, taraflar arasındaki yetkili olarak belirlenen Mahkemede dikkate alınarak Mahkememizin yetkili olmaması nedeniyle aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesini HMK 17, 19 ,116 maddeleride dikkate alınarak yetki yönünden USULDEN reddi ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE
2-HMK’nın 20.maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili İSTANBUL (ÇAĞLAYAN) NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
3-Belirtilen 2 haftalık süre içinde talepte bulunulmaması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına kararı verileceğinin ihtarına
4-HMK’nın 331 maddesi uyarınca harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece karara bağlanmasına
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/04/2022

Katip ……..
¸e-imzalıdır

Hakim ……….
¸e-imzalıdır