Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/132 E. 2022/357 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/132 Esas
KARAR NO : 2022/357

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 07/02/2022
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinden ÖZETLE: Davalı …… Kozmetik isimli şirket ile müvekkil firma arasında akdedilen bayilik sözleşmesi (franchise) çerçevesinde …. mağazası, …… mağazası, …. mağazası, … mağazası ” …….” ismiyle müvekkili tarafından işletildiğini, ….. mağazasına ilişkin bayilik sözleşmesi, müvekkil şirket yetkilisinin arkadaşına devredilmek üzere …… Kozmetik isimli davalı şirketin onayı ile sona erdirildiğini, ancak diğer üç mağaza ile ilgili yaşanan gelişmelerin davalı ana bayi …… ile …… Kozmetik isimli diğer davalıların ortak bir şirketmiş gibi birlikte hareket ettiklerini ve müvekkilini zarara uğratma kasıtlarını ortaya koyduğunu, zira müvekkili şirket şubelerin dağınık illerde olması ve mali sebeplerden kaynaklı olarak ….. mağazasını devretmek istediğini …… Kozmetiğe iletmiş ancak …… Kozmetik tek bir mağaza devrini kabul etmeyeceğini dile getirerek bu teklifi reddettiğini, müvekkilinin bahsi geçen devir teklifinin reddinden bir süre sonra 25.04.2018 tarihinde davalı…… numaralı telefonu kullanan …… Kozmetik firma yetkilisi ……. …. uygulaması üzerinden müvekkil şirketin yetkilisi olan …… ile görüşme gerçekleştirmek suretiyle devre ilişkin pazarlıkları sürdürmeye devam ettiğini, müvekkili şirket ile davalı ……’nin yönlendirdiği diğer davalı …… Kozmetik firması arasında, ….. mağazası, …. mağazası,…. … mağazasının devri konusunda mutabakata varılmış mağazada bulunan bir kısım mallara iade faturası kesilerek …… kozmetiğe iadesinin yapıldığını, müvekkili şirkette kalan 313.000 TL’lik stok mallar ile mağazalara yapılan 136.000 TL dekorasyon bedeline 80.847,46 TL KDV eklemek suretiyle davalı …… Kozmetik firmasına 530.000 TL’lik fatura kesildiğini ve ticari kayıtlara işlenerek vergisinin ödendiğini, davalı …… Kozmetik şirketinin bu faturalar karşılığında 7 adet çek verdiğini, öorçlu tarafından düzenlenen 31/10/2018 keşide tarihli ve 127.500 TL bedelli çeksı müvekkil firma tarafından ciro edilerek dava dışı …. Ticaret Yetkilisi …….’e verildiğini, daha sonra çekin karşılıksız çıktığının anlaşıldığını, öuna istinaden alacaklı ……., Ankara … İcra Dairesinin ……. E. sayılı dosyası ile takibe giriştiğini ve takibin kesinleştiğini, dosya borcununun ödenmediğini, yine borçlu tarafından düzenlenen 17/11/2018 keşide tarihli 63.750 TL tutarlı çek müvekkili firma tarafından ciro edilerek ……. İnş.San. ve Tic.A.Ş.’ne verildiğini, bu çekinde karşılıksız çıktığını, müvekkili firmaya başvuran ……. İnş.San. ve Tic.A.Şirketinin çek bedeli olan 1600 TL’yi tahsil ettikten sonra çeki müvekkiline teslim ettiğini, bu çeke ilişkin icra takibi başlatıldığını, icra takipleri neticesinde fiili hacizler yapıldığını ve yapılan fiili hacizler sırasında iş yerinin borçlu şirket yetkilisi olan …… ve …… adi ortaklığı adına göründüğü ancak evrak araştırması sırasında faturaların borçlu …… Kozmetik isimli şirketine düzenlendiği böylelikle malların haczedilmemesi için davalı taraflar arasında muvazalı anlaşma yapıldığının anlaşıldığını, karkaya ait 5 farklı adreste fiili hacizler yapılması üzerine davalı şirket …… Kozmetik’in işlemlerini takip eden ……. isimli kişi ile müvekkil firmanın yetkilisi arasında yapılan görüşmelerde ”hacizlerin kaldırılması gerektiğini, kendilerine ödeme yapılacağını” beyan ettiğini, . davalı şirket yetkilisi …….’in dava dışı …… Kozmetik adından ……. Kozmetiğe gönderilen 200.000 TL’lik ödeme dekontunu vekil olarak tarafımıza …… üzerinden gönderdiğini ve icraların kaldırılması ticarete izin verilmesi talep edildiğini, böylelikle vadesi gelen ve icraya konu olan çekler yönünden her iki icra dosyasından müvekkillerin feragat etmesinin sağlandığını, davalılar tarafından sağlanan para akışının araştırılması gerektiğini, bu durumun şirketler arasındaki organik bağı ispat edeceğini, tanık dinletmek istediklerini, davalı ana bayi …… kozmetiğin, diğer davalı …… kozmetiğin işçilerinin ücretini ödediğini, müvekkili şirketin dava açmakta hukuki yararının olduğunu belirterek davalı şirketler arasında organik bağ olduğunun tespitine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …… Kozmetik San. Ve Tic. A.Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE :Davacının aynı hukuki nedene dayanarak, davalılar aleyhine eda davası açması mümkünken işbu tespit davasını açmasında hukuki yararının bulunmadığını, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davalı müvekkillinin işbu dosyada pasif husumetinin olmadığını, davanın dava şartı olan zorunlu arabuluculuk sürecine başvurulmadan ikame edildiğini, davalın zamanaşımı ve hak düşürücü süreler geçtikten sonra açıldığını, davayı ispat yükünün davacıda olduğunu ve içtan uca şifrelenen ve kamuya açık olmayan …. iletişim kayıtlarının davacı lehine delil teşkil edemeyeceğini, davacının “organik bağın tespiti” iddialarının gerçekler karşısında açıkça hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu, davacı ile diğer davalı arasındaki protokollerin, faturalaşmaların veya alacak borç ilişkisi sözleşmelerinin ve borç ilişkisinin nisbiliği ilkesi dahilinde davalı müvekkili ilgilendirmediğini, somut olayda davacı ……. Kozmetiğin borçlusu olan diğer davalıdan olan alacaklarını alabilmek için müvekkile ait ……. markasına saldırdığını, davacının basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı …… Kozmetik Ürünleri Turizm Gıda İnşaat Taahhüt İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı, davalı …… Kozmetik şirketi ile aralarında bayilik sözleşmesi bulunduğunu, 3 farklı şehirde ……. ismiyle davalı şirket mağazalarının kendilerince işletildiğini, mağazalardan birinin üçüncü kişiye devredilmesine ilişkin taleplerinin davalıca, tek bir mağazanın devrinin mümkün olmadığı iddiası ile kabul edilmediğini, …… firma yetkilisi ……. tarafından …… Kozmetik firması yetkilisi ……’ün kendilerine yönlendirildiğini, …… Kozmetik şirketi ile mağaza devri için anlaştıklarını, devir bedeline karşılık verilen çeklerin ödenmediğini, çeklere ilişkin yapılan icra takibinde ve haciz sırasında işyerinin …… ve …… adına kayıtlı olduğu, oysa devir sırasında teslim edilen mallara ilişkin faturaların …… Kozmetik şirketine kesildiğini, davalı …… Kozmetik’in muvazaalı hareket ederek, mal kaçırma sureti ile alacaklarının tahsilinin engellendiğini, davalı …… şirket yetkilisi ….’ın kendilerini arayarak hacizlerin kaldırılmasını, ödemelerin kendilerince yapılacağını taahhüt etmesi üzerine, hacizleri kaldırdıklarını, …… Kozmetik şirketi hesabından kendilerine 200.000-TL gönderildiğini, …….’in ödemelerin …… şirketi tarafından yapılmaması halinde kendilerince yapılacağını taahhüt etmesi üzerine …… şirketinden yeniden çek aldıklarını, çeklerin yine karşılıksız çıktığını, davalı şirketin kendilerine bir kısım ödeme yaptığını fakat bakiye alacaklarının bulunduğunu, davalı …… şirketinin, kendilerince devredilen mağazayı kısa süre sonra ticareti terk eden …… şirketinden devraldıklarını, davalının …… kozmetik şirketi personelinin ücretlerini ödediğini, …… Kozmetik şirketinin yaptığı 200.000-TL ödemenin nereden geldiğinin belli olmadığını, davalı …… şirketinin kayıtlara geçmemesi için elden 100.000-TL ödemeyi kendilerine yaptığını, dolaylı olarak devredilen mağazayı yeniden devir aldıklarını, davalıların birlikte hareket ederek kendilerini zarara uğrattığını, …… şirketi ile davalı arasında organik bağ bulunduğunu iddia ederek, organik bağın tespiti talebi ile işbu davayı açmıştır.
Davalı …… Kozmetik şirketi cevap dilekçesinde; mahkememizin görevsiz olduğunu, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, …. şirketininpasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, tespit davası açmakta davalının hukuki yararının bulunmadığını, dosyaya sunulan mesajların delil niteliğinde bulunmadığını, sözleşmenin ve faturaların tarafı olmadıklarını, organik bağ mevcudiyetine ilişkin koşulların mevcut olmadığını, davacının basiretli bir tacir gibi hareket etmeyerek kendi zararına sebep olduğunu, …… Kozmetik şirketi nedeniyle kendilerinin de zarara uğradığını ve …… Kozmetik şirketi aleyhine yaptıkları takibin devam ettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …… Kozmetik Şirketi, davaya cevap vermemiştir.
Davaya konu uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklı olduğu ile dava taraflarının da tüzel kişi tacir olduğu göz önüne alınarak, davayı görmekle mahkememizin görevli olduğuna karar verilmekle, dava bir tespit davası olmakla, arabuluculuk dava şartının yalnızca TTK.5/a uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesini gerektirir alacak ve tazminat talebini içerir davalara ilişkin olduğu dikkate alınarak, davanın arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı anlaşılmıştır.
Dava, davalılar arasındaki organik bağın tespiti davasıdır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 106.maddesi uyarınca “Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz.”
Bu kapsamda, davacının tespit davası açarken meşru ve güncel hukuki yararının bulunması gerekmektedir. Bununla birlikte, davacının tespit davası ile elde etmek istediği yarara, eda davası ile ulaşması mümkün ise tespit davası açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığı kabul edilmektedir.
İşbu dava uyuşmazlığa benzer nitelikte bir dava da İstanbul BAM ….. HD tarafından verilen ” Davacı vekili, davalılardan …. şirketi tarafından müvekkiline verilen çeklerin karşılıksız çıktığını, çeklerin tahsili için takip yapıldığını, davalı …. şirketi mal kaçırma amacıyla aynı adreste faaliyet gösteren …. şirketi üzerinden ticari faaliyet gösterdiğini, şirket çalışanları, şirkette mevcut makineler ve ekipmanların kayıtlarına bakıldığında iki şirket arasındaki organik bağın açıkça görüleceğini ileri sürerek müvekkilinin davalı şirketlerdeki alacaklarının tahsili için davalı şirketler arasındaki organik bağın varlığının tespitine karar verilmesini istemiştir. …davacının tespit davası ile istediği hukuki korumanın diğer dava çeşitlerinden birisi ile sağlanabildiği durumlarda tespit davası açmakta hukuki yararın bulunmadığının kabulü gerektiği, işbu tespit davası ile ulaşılmak istenen hukuki korumaya tasarrufun iptali, alacak, tazminat gibi diğer dava türlerinden biri ile sağlayabileceği gerekçesi ile organik bağın tespitine ilişkin davanın reddi kararı…”şeklindeki karar Yargıtay ….. HD.nin … E. ….. K. Sayılı kararı ile onanmıştır.
Davacı özetle, davalıların organik bağ içinde bulunduğunu ve birlikte hareket ederek kendisini zarara uğrattıklarını ve alacağını tahsil etmesinin önüne geçtiklerini iddia etmektedir. Bu halde davacının tespit davası ile elde etmek istediği yararı, bir eda davası olan alacak veya tazminat davası ile elde edebileceği, yukarıda belirtilen emsal karar çerçevesinde bu durumda davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı değerlendirilmekle, davanın dava şartı olan hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 59,30-TL peşin harçtan mahsubu bakiye kalan 21,40-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. Maddesi uyarınca 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı …… kozmetik vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
19/04/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır