Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1024 E. 2023/58 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1024 Esas
KARAR NO : 2023/58

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 26/09/2022
KARAR TARİHİ : 27/01/2023
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 16/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; … Mah. … Cad. No:… … İstanbul adresinde kurulu bulunan … hizmet numaralı tüketim noktasına ait tesisat mahallinde davacı şirketin saha ekipleri tarafından 02.03.2022 tarihinde yapılan kontrollerde giriş sigortasından harici hat çekilerek ve sigorta vasıtasıyla hat açılıp kapatıldığı ve direkt bağlı enerji kullanımında bulunulduğunun tespit edildiğini, davacı şirketin saha ekiplerince borçlu şirket adına 02.03.2022 tarih ve … seri numaralı kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı tanzim ettiğini, söz konusu tutanağa istinaden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri doğrultusunda, 21.03.2022 son ödeme tarihli, 25.279,01 TL tutarında kaçak elektrik kullanım faturası düzenlendiğini, borçlu tarafından kaçak elektrik kullanım faturası ödenmemesi üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun icra takibine karşı borcunu ödemediği gibi dosyaya haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak itiraz ettiğini, davalı borçlunun kötü niyetli olarak açılmış olan icra takibine itiraz ederek davacının alacağına ulaşmasını engellediğini, tüm bu nedenlerle, davacının alacaklarını karşılayabilmesi ve telafisi mümkün olmayan zararlara yol açılmaması adına teminatsız olarak davalının taşınır, taşınmaz mallarına, üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, davanın Kabulü ile ,Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan haksız ve hukuki mesnetten yoksun İtirazın iptaline, davalı borçlu tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz yapıldığından dolayı %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemenin görevine dair kurallar kamu düzenine ilişkin olup 6100 HMK’nın m. 1 hükmü uyarınca mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir; m. 114(1)-c hükmüne göre de mahkemenin görevli olması bir dava şartıdır. Aynı Kanun’un m. 115 hükmüne göre ise, dava şartlarının mevcut olup olmadığı, taraflarca ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözetilir. Bu nedenle, dava açılırken dayanılan hukuki ve maddi olguların göreve etkili olduğu durumda öncelikle hukuki nitelemenin yapılması ve sonucuna göre mahkemenin görevsiz olduğu kanısına varılırsa dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi gerekir.
6102 sayılı TTK m. 4 hükmünde, bir davanın ticarî dava niteliğinde olup olmadığının tespiti bakımından üç ayrı kıstas kabul edilmiştir:
(i) Bunlardan ilki, tarafların sıfatına ve işin ticarî işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ve başka hiçbir şart aranmaksızın TTK veya diğer kanunlarda ticarî sayılan davalardır (mutlak ticarî davalar). Mutlak ticarî davalar herhangi bir unsurun, bağlama noktasının veya sebebin davanın ticarî niteliğini değiştirmediği, mahkemenin kanaatinin rol oynamadığı davalardan olup; TTK m. 4(1) hükmünde (a) ilâ (f) bentlerinde sayılmıştır.
(ii) İkincisi ise, yalnızca bir ticarî işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticarî nitelikte kabul edilen davalardır. TTK m. 4(1)-son cümle hükmü uyarınca ikinci grup ticarî davalar, yalnızca bir tarafın ticarî işletmesini ilgilendiren havale, vedia (saklama) sözleşmesi ile fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalardır. Bu nevi davaların ticarî nitelikte sayılması için yalnızca bir tarafın ticarî işletmesiyle ilgili olması TTK’da gerekli ve yeterli görülmüştür.
(iii) Üçüncü grup ise, nispî ticarî davalar olup, TTK m. 4(1) hükmü uyarınca her iki tarafın ticarî işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticarî dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticarî dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticarî işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticarî iş niteliğinde olması veya ticarî iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticarî sayılması davanın ticarî dava olması için yeterli değildir. TTK m. 19/2 hükmü uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş niteliğindeki bir sözleşmenin diğer taraf için de ticarî sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira TTK, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı “ticarî iş” esasına göre değil, “ticarî işletme” esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticarî nitelikte olması tek başına davayı ticarî dava haline getirmez.
Dosya kapsamı uyarınca dava, kaçak elektrik kullanımından yani haksız fiilden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilâmsız icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup dava 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan mutlak ticari davalardan değildir. Nispi ticari dava olarak kabul edilmesi için gereken her iki tarafın ticarî işletmesini ilgilendirmesi ve her iki tarafın tacir olması şartlarının da somut olayda mevcut olmadığı, zira davalının tacir olmadığı bu haliyle davanın nispi ticari dava olarak da kabul edilemeyeceği açıktır. Varılan sonuçlar bir arada değerlendirildiğinde, davanın mutlak ya da nispi ticari dava olmadığı anlaşıldığından davanın asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla değil asliye hukuk mahkemesi olarak görülmesi gerektiğinden davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 114 ve 115 maddeleri gereğince görev dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla kararın kesinleşmesini müteakip 2 haftalık kesin süre içinde talep halinde dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
-Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verilmesine
3-Mahkememiz kararı istinaf edilmeksizin kesinleştiğinde Bakırköy …Asliye Hukuk Mahkemesi ile Mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan görev hususunun halli için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
3-Harç, yargılama giderleri ve diğer hususların HMK.nun 331/2 maddesi gereğince Yetkili ve Görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
4-Sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına
Dair,.davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı
Kararın gerekçesinin taraflardan her birine tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen anlatıldı.

27/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır