Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1013 E. 2023/108 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1013 Esas
KARAR NO : 2023/108

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2022
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 02/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davacının firması … davalı … A.Ş.’nin düzenleyicisi olduğu ev tekstili konusundaki … fuarına katılması için davalıya 07/05/2019 tarih … sayılı tahsilat makbuzu muhteviyatı olan 30/07/2019, 26/08/2019, 25/09/2019,25/10/2019, 26/11/2019 ve 26/12/2019 vadeli altı adet her biri 8.673,03TL meblağlı bono ile toplam 52.038,18TL fuar katılım bedeli ödendiği, fuar pandemi nedeniyle 2020 yılında gerçekleştirilemediği, davalının en son 02/09/2021 ve 08/11/2021 günlü iletileri ile 2022 yılı mayıs ayında gerçekleştirileceği duyurulmasına rağmen fuarın gerçekleşmediği, gerçekleştirilse bile beklenen hiç bir faydayı sağlayamayacağından fuara katılmaktan vazgeçtiklerini, Bursa … Noterliğinin 01/09/2022 günlü … sayılı ihtarnamesi ile davalıya ödediği fuar katılım bedelinin iadesini ihtar çektiğini beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili şirket pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeni ile fuarı ertelemek zorunda kalmış, belirlenen tarihte yurt dışından misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuar katılımcıları tarafından ertlenmesi talep ettiği, söz konusu … fuarı … tarihlerinde gerçekleştirildiği davacıya fuar alanında yer tahsisi yapılmasına rağmen katılım sağlamadığını, müvekkili şirketin, fuarın tarihini değiştirme hakkı bulunduğu, fuar tarihinin değiştirilmesi katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkı vermediğini, müvekkili şirket katılımcılardan aldığı ücretler ile fuar organizasyonu harcamaları yapmış personelini çalıştırmış maaşlarını vermiş istihdam sağladığı, devlete vergilerini ödediği, bütün bu gerçeklik dikkate alındığında verilen hukuka aykırı karar ile müvekkili şirket müvekkilin iradesi dışında doğan, bir mücbir sebep olan pandemi süreci nedeni fuar ertelendiği, taraflar arasından menfaatler dengesi dikkate alınmalı, ahde vefa ilkesi göz önünde bulundurulması gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava fuar ertelemesine ilişkin davacının davalıdan alacak istemine ilişkindir.
Davacının dava dilekçesinden özetle;davacının dava dilekçesinde … yılı fuarına katılmak için davalıya 6 adet her biri 8.673,03 T bedelli altı adet bono verdiğini, toplam 52.038,18 TL miktarın davalı tarafın fuarı 2022 yılı Mayıs ayında gerçekleştirilemeyeceği gerçekleştirilse bile beklene hiçbir faydayı sağlayamayacağı iddiasıyla iadesini talep ettiği,
Davalının cevap dilekçesinden özetle;davalının cevap dilekçesi ile davacı tarafından yapılan ödemelere itiraz ederek fuarın pandemi nedeniyle ertelendiğini, başkaca fuarlarında ertelendiğini, davacıya yer tahsis yapılmasına rağmen katılım sağlamadığını, fuarın iptali durumu olmadığını, davalının fuar tarihini değiştirme hakkını bulunduğunu, bunun katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkı vermediğini savunduğu,
Davaya konu uyuşmazlık; davalı tarafın fuar erteleme talebinin dayanağının olup olmadığı, taraflar arasındaki fuar katılım sözleşmesi uyarınca davacının sözleşmenin feshi talebinin mümkün olup olmadığı, davacının sözleşmeden dönülmesi şartlarının oluşup oluşmadığına varsa alacak miktarının hesaplanmasına ilişkindir.
Dosyanın yapılan incelemesinde; arabuluculuk dava şartının sağlandığı, davacının dava dilekçesi ile birlikte noter ihtarnamesini sunduğu, davacının fuarın Mayıs 2022 yılına ertlenemeisnd eilişkin fuarın gerçekleştirilemeyeceği gereçekleştirilse bile beklenen faydanın sağlanamayacağı gerekçesi ile fuara katılmaktan vazgeçerek bedel iadeis istediği ihtarın davalıya elektronik tebligat ile tebliğ edildiği, davacının ödemeye ilişkin tahsilat makbuzunu sunduğu, tahsilatın 6 adet her biri 8673,03 TL bedelli bonoların verilmesi ile yapıldığı, … fuarının 10-14.09.2022 tarihinde Antalya da yapıldığı, davacının bu fuara katılmadığı,
TOBB’a yazılan yazılara cevap verildiği, 2021 ve 2022 yılında fuarların belli bir dönem sonrasına ertelenmesine gerektirecek herhangi bir yazının birliğe ulaşmadığını, 2020,2021,2022 yıllarına ilişkin düzenlemek üzere Fuar takviminde yer alan tüm fuarların belirli bir tarih sonrasına ertelenmesine dair birlikçe alınan karar olmadığını, birliğe intikal eden her bir erteleme başvurusuna ilişkin ayrı bir değerlendirme ve sonuca bağlama süreci olduğunu, 22021 ve 2022 yıllarında gerçekleşen ulusal ve uluslararası fuarların listesinin Mahkememize gönderildiği, davalı tarafın fuarın Mayıs 2022 yılına ertelenmesine ilişkin talebinin uygun bulunmadığı,
Ticaret Bakanlığı’nın Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı yazısının dosyaya alındığı,
Davalı tarafın cevap dilekçesi ile yabancı dilde mesaj ve yazışmaların sunulduğu bu yazışma tarihlerinin 2021 yılı 6. Ayına, 8.ayına ilişkin olduğu, davalı tarafın Ticaret Bakanlığı yazısını sunduğu bu yazının bilgi ve belge istemine ilişkin denetim yazısı olduğu, davalı tarafa sorular sorulduğu, davalı tarafında bu sorulara cevap verdiği, davalı tarafın emsal Mahkeme kararları ibraz ettiği,
Dosya kapsamında bulunan fuar katılım sözleşmesinin 2. Maddesinden katılımcının sözleşmesinin imzalanmasından sonra fuara katılmayı reddetse dahi maddi ve manevi yükümlülüklerinin devam edeceğinin, düzenleyicinin sektörün talebi, ekonomik durumu, organizasyon gerekleri veya kendi takdiri ile yapacağı değişiklikleri (fuarın ksımen veya tamamen iptali dahil) peşinen kabul edildiğini, bu durumunun fesih nedeni olmayacağının belirtildiği, katılımcının , düzenleyicinin yazılı teyiti ile fuardan çekilme hakkına sahip olduğunu,
6098 sayılı TBK’nun İfa imkânsızlığını düzenleyen 136.maddesinde “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder. Kanun veya sözleşmeyle borcun ifasından önce doğan hasarın alacaklıya yükletilmiş olduğu durumlar, bu hükmün dışındadır.Borçlu ifanın imkânsızlaştığını alacaklıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almazsa, bundan doğan zararları gidermekle yükümlüdür.” hükmünün düzenlendiği,
6098 sayılı TBK’nun Kısmi ifa imkânsızlığını içeren 137.maddesinde; “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle kısmen imkânsızlaşırsa borçlu, borcunun sadece imkânsızlaşan kısmından kurtulur. Ancak, bu kısmi ifa imkânsızlığı önceden öngörülseydi taraflarca böyle bir sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, borcun tamamı sona erer. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, bir tarafın borcu kısmen imkânsızlaşır ve alacaklı kısmi ifaya razı olursa, karşı edim de o oranda ifa edilir. Alacaklının böyle bir ifaya razı olmaması veya karşı edimin bölünemeyen nitelikte olması durumunda, tam imkânsızlık hükümleri uygulanır.” hükmünün düzenlendiği
Yine 6098 Sayılı TBK’nun Aşırı ifa güçlüğünü düzenleyen 138.maddesinende; “Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır.” hükmünün düzenlendiği,
Covid 19’a ilişkin pandemi sürecinin ülkemizde 11.3.2020 tarihi itibariyle başladığı, 13.03.2020-15.06.2020 tarihinde tam kapanma yapıldığı, 29.04.2021-17.05.2021 tarihleri arasında tam kapanma olduğu, 17 mayıs 2021 tarihinden sonra etaplar halinde kademeli normalleşme uygulama sürecinin yürütüldüğü, ikinci etabın 1 haziran 2021 tarihinden itibaren hayata geçirildiği, üçüncü etapın 1 temmuz 2021 tarihinden itibaren hayata geçirildiği, normalleşmeye ilişkin 08.04.2022 tarih 2022/2 sayılı covid 19 kapsamında normalleşme tedbirleri olduğu, 30 haziran 2021 tairhli genelgenin kaldırıldığı,
Somut olayın incelenmesinde, taraflar arasında fuar katılım sözleşmesi olduğu bu sözleşmenin 2. Maddesinin davalı tarafa tarihlerinde değişiklik yapma yetkisinin verildiği, tarafların tacir oldukları, basiretli tacir olarak hareket etmeleri gerektiği, davacı tarafın imzaladığı sözleşmede genel işlem koşullarının olduğu savunmasına itibar edilmediği, davaya konu fuarın ilk tarihinin cevap dilekçesinde belirtildiği üzere …. tarihi olduğu fuarın covid 19 salgını nedeniyle ilk ertlemenin …. tarihine yapıldığı, ikinci ertelemenin Mayıs 2022 tarihine yapıldığı, üçüncü ertelemenin … tarihine yapıldığı, üçüncü ertelemede fuarın … ilinde yapılacağının belirtildiği, davacı tarafın fuar ücretini ödediğini iddia ettiği, ödemeye ilişkin tahsilat makbuzunu sunduğu, bu makbuzda belirtilen bono asıllarının dosyasına alındığı, davacı tarafın tahsilat makbuzunda belirtilen makbuzları uhdesinde bulundurarak Mahkeme kasasına alınması ile ödeme savunmasını ispat ettiği, davalının bu nedenle ödeme yapılmadığına ilişkin savunmasına itibar edilmediği, davalı tarafa fuar erteleme hakkını verilmesinin davalıya gerekçesiz şekilde fuar erteleme hakkı vermeyeceği, aksi halde hakkının kötüye kullanılıp kullanılmadığının (TMK2 ) değerlendirilmesinin gerekeceği, davacının itirazının fuarın … tarihinden sonra … yılına ertelenmesine ilişkin olduğu, fuarın … tarihinde de yapılmadığı, 2021 yılından 2022 yılına ilişkin ertelemenin yıl atlaması nedeniyle TOBB’a ilişkin yasal düzenlemeler uyarınca erteleme değil iptal niteliğinde olduğu, TOBB tarafından uygun bulunmadığı, TOBB ‘un fuar ertelemeye ilişkin 2021 ve 2022 yıllarında aldığı karar olmadığı, davalının 2021 yılında ulusal ve uluslar arası fuarlar yaptığı, davalının sunduğu yazışmalarının 2021 yılı 6 ve 8 aylarına ilişkin olduğu, ülkemizde 17.5.2021 tarihinden itibaren etaplar halinde normalleşmeye geçildiği, davalı tarafça yapılan 2021 yılından mayıs 2022 yılına erteleme talebinin usule uygun olmadığı, davalının diğer ulusal ve uluslar arası fuarları yaptığı, davalının cevap dilekçesinde dayandığı Yargıtay kararlarının genel seçimler ile terör olaylarına ilişkin olduğu, dosyamızdaki konu durumun farklı olduğu, davacı tarafın ödeme iddiasını ispat ettiği, davacıyı, düzenlenmesi planlanan tarihten 2 buçuk yıl sonra sözleşmede kararlaştırılan İstanbul yerine Antalya’da yapılacağı bildirilen fuara katılmaya zorlamanın davalı tarafça başka bir takım fuarların bu süreçte gerçekleştirilmiş olduğu da nazara alındığında TMK’nun 2.maddesinde yer alan objektif iyiniyet kurallarına ve hakkaniyete de aykırı olacağı, davacı tarafın fuarın gerçekleştirilmesi planlanan … tarihinde ve … ilinde fuara katılmasında artık yaptığı sözleşme ile beklediği faydanın da ortadan kalktığı, işbu nedenlerle davalının sözleşmeden dönmekte haklı olduğu, haklı nedenle sözleşmeden dönülmesi durumunda verilen paranın iadesinin istenebileceği sonuç ve kanaatine varılarak ihtar tarihi ve ihtarın elektronik tebliğ edilmesi nedeniyle temerrüt durumları da dikkate alınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE; davacı tarafından davalıya ödenen 52.038,18 TL bedelin temerrüt tarihi olan 14.09.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerdeki temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.554,72.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 888,69.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 2.666,04.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70.-TL başvurma harcı ve 888,69.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 52,50.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır