Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/961 E. 2022/36 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/961
KARAR NO : 2022/36

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2019
KARAR TARİHİ : 18/01/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 21/01/2022

İstanbul ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/09/2021 tarihli ….. E. …… K.sayılı yetkisizlik kararı üzerine mahkememize tevzi olunan ve mahkememizin ……. sayılı esasına kaydedilen dava dosyasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar …… ve … müvekkil …… Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi’nin 292 ortak numaralı üyeleri olduğunu, davalıların İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, ….. mevkii …… Pafta nolu ……. Ada nolu ……. parsel numarasında yer alan arsa nitelikli taşınmaza 1/2 oranda malik olup, davacı kooperatifin üyeleri olduğu, davalı …, yönetim kurulunun 14/06/2010 tarihinde yapmış olduğu toplantısında “1465/6 parseldeki hissenin yarısını ……’den devraldığından …’in ortaklığa kabulüne” şeklinde karar verildiğini ve iş bu yönetim kurulu kararıyla üye sıfatını kazandığını, yine davalılardan …, yönetim kurulu yedek üyeliğine seçildiği 06.03.2012 tarihinde yapılan 2011 yılına ilişkin Olağan Genel Kurul Toplantısma , asaleten, ……. (…… ) ve …… ‘ya vekaleten katıldığını ve hazirun cetveline imza attığını, ayrıca iş bu genel kurul toplantısında m2 başına düşecek aidat ücreti ile aidat ücretini düzenli ödemeyen üyelere %3 gecikme zammı uygulanacağı kararlaştırıldığını, davalılardan …, müvekkili Kooperatife 27/06/2016 tarihinde 400-TL 26/08/2016 tarihinde 400-TL,09/09/2016 tarihinde 400-TL olmak üzere çeşitli aylara ilişkin aidat borcunu ifa ettiğini, dolayısıyla kendisinin üye olduğunun açıkça görüldüğü, iş bu üyeliği nedeniyle davalıların aidat ve sair gider borçları doğduğunu ve doğmaya devam ettiğini, aidat ve gider borçlarının toplanması ve ilgili kurumlara ödenmesinde kooperatif yönetiminin sorumluluğu olduğunu, 2014 yılı Olağan Genel Kurulunda alınan kararlarda 500 TL ……. ve 2500-TL …… olmak üzere tesisatlar için yapılacak harcamalar, dükkan başına 3000 TL maliyetli olarak belirlendiği, ve üyelerinden kooperatif tarafından sağlanan hizmetlere karşılık üyelik aidatı alındığını, ancak davalılar her iki borç bakımından da herhangi bir ödeme yapmadığını ve temerrüde düştüğünü, davalıların ortaklaşa malik oldukları mağazaya kooperatif tarafından …… ve …… ile yapılan anlaşmalar doğrultusunda ayrı su saati ve doğalgaz getirildiği ve ayrıca üyeliğinden kaynaklanan aidat ve sair gider borçlarını 2016 yılı Ağustos ayından beri ödemediğini, bu sebeplerle davalı aleyhine İstanbul ……. İcra Müdürlüğü ……. Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiği, 2016 Ağustos – 2018 Aralık ayları arasındaki aidaü alacağı ile …….. ile …… tesisat giderlerinin tahsili talepli ödeme emri gönderildiği, buna karşın ödeme emri tebliğ alan davalılar icra takibine itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu bildirerek davalıların İstanbul ……. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazların iptali ile takibin devamına, kötü niyetli davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Yapı kooperatifi olan davacı, kooperatif ana sözleşmesinin amacı kapsamında; Esenyurt İlçesinde kain …… Sitesinin kapsamı alanında kalan gayrimenkuller ile alakalı kooperatif üyeleri lehinde ferdi mülkiyeti tesis etmesiyle birlikte amacına ulaştığını ve hukuki ehliyetinin sona erdiğini, mülkiyet tesis edildiği tarihten itibaren tüzel kişiliği sona eren davacı adına yetkili ve sorumlu olduğunu iddia eden kişiler aracılığıyla yapılacak işlemlerin, davacının hak ehliyetinin bulunmaması nedeniyle yokluk mahiyetinde olduğunu, davacının hak ehliyetinin dolayısıyla taraf ehliyetinin bulunmaması nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, işbu itirazın iptali davasının dayanağı olan 14.1.2019 tarihli İstanbul …… İcra Müdürlüğü …….. Esas sayılı ilamsız icra takibine konu ……, …… altyapı alacağı ve kooperatif aidat alacağına yönelik olarak davacı tarafından davalılar hakkında 6.9.2017 tarihinde İstanbul ……. İcra Müdürlüğü ……. Esas ve İstanbul …… İcra Müdürlüğü …… Esas sayılı ilamsız icra takipleri başlatıldığını, bu takipte vaki olan itirazlarımıza karşı davacı tarafından itirazın iptali davası açılması gerekirken davacı tarafça aynı alacak için yeniden ilamsız icra takibi açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalıların ilgili kooperatife üyelik başvurusu ve böylece kooperatif üyeliği hiç bir zaman için mevcut olmadığını, Kooperatif Kanunu Madde 18 kapsamında, ”Her ortağın üyelik haklarının, ada yazılı ortaklık senedi ile temsil olunması şarttır.” davalıların ise kanunun belirttiği şekilde ortaklık senedi bulunmadığı böyle bir senedin kooperatif tarafından hiç bir zaman düzenlenmediğinin sabit olduğu, 6.3.2012 tarihinde yapılan 2011 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısına davalı …’in katılması ve hazirun cetveline imza atması davalının kooperatif üyesi olması sonucunu doğurmayacağını, müvekkilinin kooperatif yönetimi adına hareket ettiği iddia eden ve ilgili sitede dükkan sahibi olan tanıdıklarının kendisini yanlış bilgilendirmesine bağlı olarak İstanbul İli Esenyurt İşçesi ……. Mevkii ……. pafta nolu ……. Ada, ……. Parselde bulunan gayrimenkulün 1/2 hissesini satın alması nedeniyle doğal üye sıfatı kazandığını düşündüğünü ve ilgili toplantıya katıldığını, fakat davalı … kooperatif üyelik talebi bulunmamasına rağmen, davacı adına hareket ettiğini iddia eden ……., ……., …… tarafından14.6.2010 tarihinde kooperatif ortaklığına kabul edildiği şeklinde usul ve yasaya aykırı karar alındığını, davacı tarafından zımni üyelikle bağdaştığını düşündüğü geçmiş zaman içerisinde yapılan ödemeler de yine davalıların ilgili kişiler tarafından yanlış bilgilendirmesi ve yönlendirmesi ile yapılan ödemeler olduğunu, iradelerinin yanıltılmasıyla birlikte esasında üyesi olmadıkları ve gerçekte hukuken de varolmayan bir yapı kooperatifi adına davalılar tarafından yapılan ödemelerin istirdadı ve sorumlu şahısların cezai takibatına ilişkin talep, dava ve şikayet hakkımızı saklı tutulduğunun bilinmesinin talep edildiği, davacı vekili tarafından dava dilekçesinin 2 numaralı kısımında 11.5.2017 tarihli genel kurul toplantısına davalı …’in katıldığı ve imza verdiği iddia edilmesine rağmen hazirun cetvelindeki imzanın davalı …’e ait olmadığını, …… ve doğalgaz altyapısı için takdir ve talep edilen ek ödeme yükümlülüğünün dayanağı ancak kooperatif ana sözleşmesi olabileceğini, yapılan yıllık olağan toplantıda alınan kararla birlikte kooperatif ana sözleşmesinde bulunmayan bir konuda hak sahipleri yönünden ek yükümlülük tayin edilmesi hukuken geçersiz olduğunu bildirerek iş bu davanın usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise izah edilen gerekçeler kapsamında esastan reddini, davanın dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatı takdir edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Dava dosyasının tetkikinden, tevzien İstanbul …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açıldığı, ……. sayılı esasa kayden görülen davada verilen 24/02/2021 günlü ara karar ile davalı …’in vefatı nedeniyle mirasçılarının davaya dahil edildiği, dosyada mübrez mirasçılık belgesinden……. ve …’in, …’in mirasçıları oldukları, mahkemece dava dilekçesi, tensip zaptı, bilirkişi raporunun ve duruşma gününün … mirasçılarına usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, mahkemece 22/09/2021 tarihli karar ile kesin yetki kuralı ile yetkisizlik kararı verildiği, hükmün davacı vekiline 26/10/2021, davalı vekiline 26/10/2021 tarihinde tebliğ olduğundan bahisle 10/11/2021 tarihinde kesinleştiği ve kesinleşen yetkisizlik kararı üzerine mahkememize tevzi olunduğu anlaşılmıştır.
İstanbul ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. E.sayılı dosyasının 22/09/2021 günlü kararında müteveffa …’in mirasçılarının karar başlığında gösterilmediği gibi yetkisizlik kararının adı geçen mirasçılara tebliğ edilmediği, bu itibarla mahkemece hazırlanan 10/11/2021 günlü kesinleşme şerhinin usulüne uygun olmadığı, yetkisiz mahkemede verilen kararın davalı … mirasçılarına tebliğ edilerek itiraz süresinin beklenmesi gerektiği, HMK m.20 “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, (…) (1) süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir.” hükmünü içermekte olup yetkisiz mahkemede verilen kararın bu itibarla kesinleşmediği anlaşılmakla, yetkisiz mahkemede verilen kararın davalı … mirasçılarına usulünce tebliğ edilerek yasal itiraz süresinin beklenmesine ve itiraz olmadığı takdirde kesinleşmesinin hazırlanarak mahkememize gönderilmesi için dava dosyasının İstanbul ……Asliye Ticaret Mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …’in vefat ettiği, vefat tarihinin yetkisizlik kararının kesinleşmesinden önce olduğu, davalı mirasçılarına usulüne uygun tebligatı yapılmadan dosyanın kesinleşmesinin yapılmadan mahkememize gönderildiği anlaşıldığından, kesinleştirme işlemlerinin usulüne uygun şekilde tamamlanması için ve sonrasında mahkememize gönderilmesi için dosyanın yetkisiz mahkemeye İADESİNE,
Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına kesin olmak üzere karar verildi.18/01/2022

Yazı İşleri Müdürü …
e-imza

Hakim …
e-imza