Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/953 E. 2022/191 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/953 Esas
KARAR NO : 2022/191

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/11/2021
KARAR TARİHİ : 04/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE :Müvekkilinin aracının 11/03/2019 tarihinde dava dışı kişiler tarafından silahla gasp edildiğini, akabinde araca ciddi zarar verildiğini, müvekkilinin vakit kaybetmeden şahıslardan şikayetçi olduğunu, davalı kuruma ihbarda bulundğunu, davalı kurumun olay hakkında hasar dosyası açtığını, aracı teslim alarak expertiz raporu düzenlediğini, aracı otoparka bıraktığını, müvekkilinin aylarca aracının poliçe teminatları kapsamında tamir edilmesini beklediğini, aracın tamir edilmemesi ve müvekkilinin çabasının sonuç vermemesi üzerine müvekkilinin aracını otoparktan alarak kendi imkanları ile tamir ettirip sattığını, müvekkilinin davalı kurumu arayıp hasar dosyasının akıbetini sorduğunda kendisini evrak eksiği var şeklinde cevap verildiğini ve oyalandığını, müvekkilinin aracın tüm parçalarını, eksikliklerini, yediemin ücretini ve işçilik ücretini kendi cebinden ödeyerek aracını yaptırdığını, davalı kurumun hasar dosyasında belirttiği muallak tutarın olabilecek asgari tutar olduğunu, müvekkilinin hasarının hasar dosyasında belirtilenden çok daha yüksek olduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile davalı taraftan 10.000,00 TL maddi zararın avans faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE :Davacının davasının hukuki niteliğini açıklaması gerektiğini, davacının talebinin 11/03/2019 tarihli kazaya ilişkin ise; kazanın ve hasarın meydana geldiği tarihin 11/03/2019 tarihi olduğu ve işbu davanın 17/11/2021 tarihinde açılmış olması sebebi ile 2 yıllık zamanaşımının geçmiş olduğunu ve davacının davasının zamanaşımı itirazı sebebi ile reddinin gerektiğini belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, gasp nedeniyle hasara uğradığı iddia edilen aracın kasko sigortacısına açılan hasar tazminatının tahsili talepli davadır.
Davacı, aracının gasp edildiğini ve hasara uğradığını, davalı sigortaya araç bedelinin tahsilini için başvurduğunu fakat başvurunun sürüncemede kaldığını iddia ederek maddi tazminat talep etmiştir.
Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını iddia etmiştir.
TTK.nın 1420. Maddesinin “Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her halde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” hükmü ile sigorta sözleşmelerinden kaynaklı davalar için zamanaşımı düzenlenmiştir. İşbu dava kasko sigorta sözleşmesine dayalı olarak açılmış olup; haksız fiilden kaynaklanan davalarda öngörülen uzamış ceza zamanaşımın uygulanması da mümkün değildir. (İstanbul BAM 17.HD. 2018/1492-1221)
TTK.nın 1427.maddesi “Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve herhalde 1446.madde uyarınca yapılacak ihbardan 45 gün sonra muaccel olur.” TTK’nin 1446.maddesi “Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleştiğini öğrenince durumu gecikmeksizin sigortacıya bildirir.” düzenlemeleri kapsamına, 1420.maddede belirtilen muacceliyet, rizikonun sigorta şirketine ihbarından 45 gün geçtikten sonra söz konusu olacaktır.(İstanbul BAM 17.HD. 2018/1492 E.- 1221K.)
Somut olayda; hasara sebebiyet veren gasp olayının 11.03.2019 tarihinde gerçekleştiği, davacının gasp olayına ilişkin verdiği savcılık ifadesinin 21.03.2019 tarihli olduğu, sigorta eksper raporunda ihbar tarihinin 22.03.2019 tarihi olduğu görülmekle, rizikonun sigorta şirketine ihbar tarihi 22.03.2019 olarak kabul edilmiştir. Bu halde zamanaşımı süresi ihbar tarihi olan 22.03.2019’dan 45 gün sonra yani 06.05.2019 tarihinde başlayacak, bu alacağa ilişkin zamanaşımı süresi ise iki yıl sonra 06.05.2021 tarihinde sona erecektir.
Bununla birlikte; 30.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan “Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair” Cumhurbaşkanı Kararının; “Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla; a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler…13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden…itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar…” düzenlemesi ile “Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde yayılmasını ve yargı alanında doğabilecek hak kayıplarını önlemek amacıyla; 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen durma süresi, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununda öngörülen zorunlu idari başvuru yoluna ilişkin süreler hariç, 1/5/2020 (bu tarih dahil) tarihinden 15/6/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar (salgın hastalığın yayılma tehlikesinin daha önce ortadan kalkması halinde yeniden değerlendirilmek üzere) uzatılmıştır.” düzenlemesi kapsamında, dava konusu zamanaşımı süresinin 13.03.2020 ve 15.06.2020 tarihleri arasında duracağı, duran zamanaşımı süresinin, işbu davadaki süreye eklenmesi halinde ise zamanaşımı süresinin 10.08.2021 tarihinde sona ereceği görülmüştür. Davacının, dava şartı olan arabuluculuğa başvuru tarihi 29.09.2021 tarihi olmakla, bu başvuru da zamanaşımı süresinin dolmasından sonra gerçekleşmiştir.
Bu kapsamda; davalının zamanaşımı defi yerinde görülmekle, davacının davasının zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın ZAMANAŞIMI nedeni ile REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından harcanan bir masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
7-Davacı ve davalı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgiliye iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
01/03/2022

Katip ……….
¸e-imzalıdır

Hakim ……..
¸e-imzalıdır