Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/951 E. 2022/152 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/951
KARAR NO : 2022/152

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 17/11/2021
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle, kurumları sigortalılarından ………. sigorta sicil numaralı …….. tahsis numaralı ……….. ‘ın geçirdiği iş kazası sonucu malul kalması üzerine uğranılan kurumlarının zararının tahsilini teminen Bakırköy …….. İş Mahkemesi ……. E. sayılı dosya ile rücuen alacak davası açıldığını; mahkemece davalı ……… Kuyumculuk Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne tebligat yapılamadığını ve İstanbul Ticaret Odası Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarının dosyaya getirtildiğini, İstanbul Ticaret Odası Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce müzekkereye verilen cevabi yazıda; şirketin tasfiyesinin sona erdiğine 28/03/2016 tarihinde karar verildiği 28/03/2016 tarihinde tescil edildiğinden, şirketin sicil kaydının terkin olduğu hususunun bildirildiğini, dosyanın 15.11.2021 tarihli duruşmasında davalı şirkete ait ihya davası açıp beyanda bulunmak üzere taraflarına 1 aylık kesin süre verildiğini, kurumlarının davalı şirketten alacağı olup, her ne kadar şirketin sicil kaydı terkin edilmiş ise de alacakları gözetilmediğinden tasfiyenin gerçek olarak tamamlanmadığını belirterek davanın kabulü ile davalı şirketin ihya edilerek ticaret sicilindeki terkin kaydının kaldırılmasına, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı ………. cevap dilekçesinde özetle, Ticaret Sicil Müdürlüğünün, TTK.m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Tasfiye sürecinde yetki ve sorumluğun şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçların notere depo edilmesi ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye sürecinin sonuçlandırılıp, bakiyelerin mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebildiğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, davalı ………’nün tespit etmesinin mümkün olmadığını, TTK m. 545/1’de düzenlendiği üzere, davalı ……….. tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yaptığını, bu kapsamda herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesinin kanuna aykırı olacağını, nitekim tasfiye memurlarının, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri takdirde, şirkete ve şirketin alacaklılarına karşı sorumlu olduğu düzenlendiğini, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye süreci eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı ……….. sorumluluğu bulunmadığını, davalının davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, davalı ………., dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde, eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabının tasfiye memuru olduğunu, bu nedenle, “yasal hasım” konumunda bulunan müvekkilin, yargılama masraflarından sorumlu tutulamayacağını, davanın açılmasına sebebiyet vermeyip de davanın niteliği gereği Yasal hasım konumunda bulunan müvekkil aleyhine yargılama giderlerine ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek müvekkil yönünden davanın reddine, mahkeme aksi kanaate ise müvekkil Müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, tasfiye sonucu sicilden terkin edilen davalı ……… Kuyumculuk Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin, davacının açmış olduğu dava ile sınırlı olmak üzere, 6102 sayılı TTK’nın 643. maddesi yollamasıyla aynı kanunun TTK.nın 547/ 2 maddesi uyarınca ihyası istemine ilişkindir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; ……… sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde ……… Kuyumculuk Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne’nin 01/04/2016 tarihinde tasfiyesinin sonlandırılarak kapandığı görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin Yenibosna/İstanbul olduğu, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf hasım olarak, yasal hasım olan İTSM ve tasfiye memurunun dışında sicilden terkin edilen ……… Kuyumculuk Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne de davayı yöneltmiştir. Ancak davalı ……… Kuyumculuk Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi dava tarihi itibariyle, ticaret sicilinden terkin edilmiş ve tüzel kişiliği sona ermiş olduğundan taraf ehliyeti yoktur. HMK’nın 114/1.d maddesi uyarınca, taraf ehliyetinin bulunması dava şartı olduğundan HMK’nın 115/2.maddesi uyarınca, davalı şirket hakkındaki davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer davalılar yönünden yapılan yargılama, toplanan deliller, incelenen takip dosyası, ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde ; ihyası istenilen Tasfiye Halinde ……… Kuyumculuk Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin ek tasfiye için ihyası için 6102 sayılı TTK’nın 643. Maddesi yollamasıyla TTK 536 ilâ 548 maddelerinde düzenlenen anonim şirketlerin tasfiyesine ilişkin hükümler uygulanmaktadır. Limited şirketlerinin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçekleştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez.
Somut uyuşmazlıkta; davacının Bakırköy ……. İş Mahkemesinin ………. Esas sayılı dosyasından dolayı şirketin ihyasının talep ettiği, şirketin davanın tarafı olması sebebiyle ihya edilmesinde davacının hukuki yararının bulunduğu ve iş bu dava uyarınca tasfiyenin usulüne uygun ve eksiksiz tamamlanmadığı anlaşılmakla, ek tasfiye işlemlerini yapılması için bu şirketin ihyasına 6102 Sayılı TTK.nun 547/2’nci maddesi uyarınca ………’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre,
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE,
Davalı Tasfiye Halinde ……… Kuyumculuk Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında açılan davanın pasif husumet nedeniyle REDDİNE;
2-Diğer davalılar yönünden açılan davanın KABULÜ ile, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …….. sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde ……… Kuyumculuk Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin, Bakırköy ……. İş Mahkemesinin ……… Esas sayılı dosyası ile açılan rucüen alacak davası yönünden ihyası ile ek tasfiye için YENİDEN TESCİLİNE,
Bu işlemleri yapması için ……….’ın tasfiye memuru olarak atanmasına ve bu hususun tescil ve ilanına,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL karar harcın davalı tasfiye memuru ……….’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-78 TL yargılama giderinin davalı Tasfiye Memuru ……….’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı tasfiye memurundan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı ……… yasal hasım olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına,
6-Bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/02/2022

Başkan ……..
¸e-imzalıdır
Üye ……..
¸e-imzalıdır
Üye ………
¸e-imzalıdır
Katip ……..
¸e-imzalıdır