Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/926 E. 2022/251 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/926 Esas
KARAR NO : 2022/251

DAVA : Tasfiye Halindeki Şirketin Fesih Talebi
DAVA TARİHİ : 10/11/2021
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalı Tasfiye Halinde …… İnşaat Gayrimenkul İthalat İhracat San. Ve Tic. Ltd. Şti. iki ortaklı olup, ortaklar ….. ve ….rle de hiçbir şekilde ilgilenmediğini, müvekkili … da hiçbir surette …… ‘ya ulaşamadığını, davacı müvekkilin; davalı Tasfiye Halinde …… İnşaat Gayrimenkul İthalat İhracat San. Ve Tic. Ltd. Şti.deki ortaklığından haklı nedenle çıkarılmasını, şirketteki görevlerinin sona erdirilmesini, yargılama süresince müvekkilin zarara uğramaması adına ortaklıktan doğan ve hak borçlarının tümünün tedbiren dondurulmasını, bu taleplerimizin kabul edilmemesi halinde terditli olarak davalı şirketin haklı nedenlerle fesih ve tasfiyesine hükmedilerek yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22/01/2022 tarihli dilekçesi ile huzurdaki davanın Şirketin Feshi ve Tasfiye Davası olarak devamı hakkında ıslah dilekçesi sunduğu anlaşılmış olup dosya konusu itibariyle heyete tevdi edilmiştir.
DELİLLER:
İstanbul Ticaret Memurluğu yazı cevabı, tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, Tasfiye Halinde …… İnşaat Gayrimenkul İthalat İhracat San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin TTK 636/3 uyarınca fesih ve tasfiyesine ilişkindir.
Davacı taraf her ne kadar talebini ortaklıktan çıkma, kabul görmemesi halinde şirketin haklı nedenle feshi olarak terditli bir şekilde ileri sürmüş ise de; 22.01.2022 tarihli ıslah konulu dilekçesi ile talebini haklı nedenle davalı şirketin feshi olarak ıslah ettiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez İTSM kayıtları uyarınca; …… İnşaat Gayrimenkul İthalat İhracat San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin 1.000.000 TL sermaye ile …… ve … tarafından kurulduğu, ortaklar kurulunun 06.02.2020 tarihli oy birliği ile alınan kararı ile davalı şirketin tasfiyesine karar verildiği ve tasfiye memuru olarak da davacı …’ın yetkilendirildiği anlaşılmıştır.
Limited şirketlerin feshini düzenleyen TTK 636/3 düzenlemesi şu şekildedir: ”Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.” Somut olayda, davacının da katılımı ile davalı şirketin tasfiyesine karar verildiği ve tasfiye sürecini yürütmekle de davacının münferiden yetkilendirildiği, dolayısıyla şirketin ayrıca fesih ve tasfiyesini talep etmekte hukuki yararının bulunmadığı takdir ve sonucuna varılmıştır.
Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi için gerekli olan unsurlardır. Diğer bir anlatımla, dava şartları dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Mahkeme, hem davanın açıldığı tarihte hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının bulunup bulunmadığını kendiliğinden araştırıp inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartlarının davanın açıldığı tarih itibariyle bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkemece mesmu (dinlenebilir) olmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesi gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK, 6100 sayılı Kanun) 114. maddesinde;
“Dava şartları şunlardır:
a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.
b) Yargı yolunun caiz olması.
c) Mahkemenin görevli olması.
ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması.
d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.
e) Dava takip yetkisine sahip olunması.
f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması.
g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması.
ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi.
h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.
ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.
i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.
(2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” düzenlemesi yer almaktadır. Bu hükme göre, dava şartlarından bazıları olumlu (davanın açılması sırasında var olması gerekli), bazıları ise olumsuz (davanın açılması sırasında bulunmaması gereken) şartlardır.
6100 sayılı Kanun’un 115. maddesinin 1. fıkrasında ise, “MADDE 115- (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.

Bu düzenlemeler ışığında somut olayda, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmaması nedeniyle HMK 114/h ve 115/1 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/h ve 115/1 maddesi uyarınca hukuki yarar yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 59,30-TL peşin harçtan mahsubu bakiye kalan 21,40-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/03/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır