Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/901 E. 2022/1074 K. 05.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/901 Esas
KARAR NO : 2022/1074

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 02/11/2021
KARAR TARİHİ : 05/12/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 05/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekillerine sigortalı dava dışı …. A.Ş.’ye ait cam emtiasının davalı tarafından bulgaristan’dan Türkiye’ye taşınırken davalının kusuru ile zarar gördüğünü, bu nedenle müvekillerince sigortalıya zarar tazminatı olarak 1.095,67 Euro hasar tazminatı ödemesi yapıldığını belirterek bu tazminatın davalıdan rücuan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; taşımadaki hasardan uygun istiflama ve ambalajlama yapmadığı için gönderin sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Deliller;dava dilekçesi,cevap dilekçesi, 31/01/2020 tarihli Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi , dekont,06/05/2021 tarihli ihtar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, dava dışı sigortalıya poliçe nedeniyle ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine .Davacı ile dava dışı sigortalı …. Anonim Şirketi arasında 31/01/2020 tarihli Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi bulunduğu, poliçe şartları gereği meydana gelen hasarların teminat kapsamında (ikinci sayfada ıslanma başlıklı madde) olduğu, 25/11/2020 tarihinde poliçe nedeniyle davacının dava dışı sigortalıya 1.095,00Euro ödeme yapması üzerine TTK 1472. Maddesi gereğince sigortalının haklarına halef olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor sonuç kısmında özetle ; Davaya konu sevkiyat evraklarına yükleme sırasında, üründe yüklemeden kaynaklı oluşabilecek uygunsuzlukla ilgili bir not düşülmediğinden ürünlerin taşıyıcıya tam ve sağlam teslim edildiği anlaşılmakta olup CMR Konvansiyonunun ilgili maddeleri gereği teslimat sırasında fark edilen hasardan davalı taşıyıcının CMR m.17/1 gereği sorumluluğu olduğu, ürünlerin araç içine istif uygunsuzluğu/ sabitleme yetersizliği sebebi ile dava dışı sigortalı firmanın müterafik kusuru olduğu ve Dava Dışı Sigortalı Firma ile Davalı Taşıyıcının müterafik kusurlarının %50’şer olduğu, dava konusu yurtdışı karayolu taşıma işinde hasar ihbarının, CMR Konvansiyonuna göre süresi içinde ve usulüne uygun yapılmakla birlikte; dava açma tarihinin | yıllık zaman aşımına uğradığı, davacının davalının kusuru dışında sigortalısının kusuruna dayanan kısımlar bakımından da tam tazminat ödediği, buna karşın ancak davalının sorumlu tutulabileceği miktar bakımından rücu imkanının olabileceği, davacı tarafından sigortalısına ödediği 40 Euro’luk hasarlı ürünün transfer bedeli CMR Konvansiyonunun 23/4. Maddesine göre uygun bir talep olmadığı, hasar gören ürünün toplam 959,70 kg net ağırlığında olduğu, CMR m.25 atfı ile CMR m.23/3 gereği hesaplanacak sorumluluk limitinin ödenen ve hesaplanan tazminat miktarının çok üzerinde kalacağı, somut olayda sınırlı sorumluluk uygulamasına yer bulunmadığı, toplam hasarın davacı sigorta firmasının sigortalısına ödediği toplam 1.095,67 EURO-40 EURO hasarlı ürün transfer bedeli düşüldükten sonra 1.055,67 EURO olduğu varsayımı ile bunun %50 oranı olan 527,84 EURO karşılığı tazminatı davacı davalı yana rücu edebileceği belirtilmiştir.
Davalı vekili tarafından her ne kadar zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de arabuluculukta geçen süre dikkate alındığında CMR 32. Maddesinde düzenlenen bir yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı sigortalısına ait cam liflerinden oluşan keçenin davalı tarafça taşınması esnasında zarar görüp görmediği, taşıma esnasında zarar görmüş ise davalının kusurunun bulunup bulunmadığı dolayısıyla da davacı tarafça sigortalısına ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsilinin mümkün olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davaya konu karayolu taşımasının Türkiye-Polonya arasında olması nedeniyle CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiği ve CMR Konvansiyonu’nun Taşımacının Sorumluluğu başlıklı 17. Maddesine göre “
1.Taşımacı , yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar , bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur .
2. Eğer kayıp , hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden , taşımacının hatasından değil de , istek ,sahibinin verdiği talimattan , yüke has bir kusurdan yahut ta taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise , taşımacı sorumlu tutulamaz .
3. Taşımacı taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıtları , bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yahutta çalışanlarının hata ve veya ihmallerinden dolayı sorumludur.
4. Madde 18 paragraf 2 il a 5′ e uygun olmak üzere kayıp veya hasar durumları aşağıda belirtilen koşullardan bir veya birkaçının doğal sonucu olan özel risklerden doğmuş ise , taşımacı sorumlu tutulamaz .
a) Kullanılmasında anlaşmaya varılmış ve sevk mektubunda açıkça belirtilmiş olduğu üzere , madeni levha ile kaplanmamış açık taşıtlar kullanılması ,
b) Ambalajlanmadıkları veya kötü ambalajlandıkları zaman, özellikleri gereği fire veren veya hasara uğrayan malların ambalajlanmaması veya hatalı ambalajlanmış olması ,
c ) Yükün gönderici , alıcı veya bunlar adına hareket eden kişiler tarafından alınması , taşınması , yüklenmesi , yığılması veya boşaltılması ,
d) özellikle kırılma , paslanma , çürüme, kuruma, normal fire yahut ta güve ve haşerattan kısmen veya tamamen zarar görebilecek malların özelliği ,
e ) Sandık veya paketlerin üzerindeki marka veya numaraların yetersiz veya hatalı oluşu ,
f ) Canlı hayvan nakli ,
5. Kayıp, hasar ve gecikmeye neden olan faktörlerden bazıları bakımından bu maddeye göre sorumlu olduğu faktörlerin kayıp , hasar ve gecikmeye yaptıkları katkı oranında sorumlu
olacaktır….”
Dosya kapsamında alınan ve hükme esas almaya yeterli olduğu kanısına varılan bilirkişi raporuna göre davaya konu sevkiyat evraklarına yükleme sırasında, üründe yüklemeden kaynaklı oluşabilecek uygunsuzlukla ilgili not düşülmemesi sebebiyle ürünlerin taşıyıcıya tam ve sağlam teslim edilmiş sayılacağı,hasara ilişkin dosyada yer alan resimlerin paletlerin yere indirilmesinden sonra çekilmiş olması nedeniyle yükün dorse içine sabitlenip sabitlenmediğinin tespitinin mümkün olmadığı, davaya konu hasarın oluşumunda yükün ambalajlama ve araç içi sabitleme işlemlerinin hatalı yapılma ihtimalinin yüksek olduğu,bu nedenlerle davalının ve dava dışı sigortalının davaya konu hasarın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu hasarlı ürün ağırlığının net 959,70 kg olduğu, zararın CMR 25.maddesi atfı ile 23/3 gereğince toplam ürün ağırlığı gözetildiğinde brüt hasarlı kg başına 8,33 SDR üzerinden belirlenen limitin altında olduğu,ödenen hasar bedelinden hasarlı ürün transfer bedeli düşüldükten sonraki mitar olan 1.055,67 Euro’nun davalının kusuruna isabet eden 527,84 Euro’dan davalının sorumlu olduğu anlaşıldığından davanın bu miktar yönünden kabulüne ve fazalaya ilişkin istem yönünden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kısmen KABULÜ ile
1-527,84.Euro(Beşyüzyirmiyedi Euro,84 Eurocent) ‘nun dava tarihinden itibaren …. Bankasının Euro cinsi paraya uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesinefazlaya ilişkin istemin reddine
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 399,43.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 206,39.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 193,04.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ve 206,39.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 900,00-TL bilirkişi ücreti 77,60 TL posta gideri olmak üzere toplam 977,60.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 470,96 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.847,31.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.290,31.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranına göre 635,91 TL’sinin davalıdan bakiyenin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
8-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istanbul Bölge Adliyesi (istinaf) Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. 05/12/2022

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır