Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/882 E. 2022/228 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/882 Esas
KARAR NO : 2022/228

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2017
KARAR TARİHİ : 21/03/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 12/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; “Davalının. 01.1 1.2016 tarihinde müvekkiline cin (13+3 3) cm ölçülerinde 5.000 ad. ve 24×22 cm (8*8) cm ölçülerinde 5.000 ad. …….. çanla sipariş ettiğini, Davalının 24×22 cm (8i 8) cm ölçülerinde 5.150 ad. çantayı 15.12.2016 tarihinde ………. nolu sevk irsaliyesi İle teslim aldığını, 38 cm x 30 cm (13+13) cm ölçülerinde çantalardan 300 ad. 24.11.2016 tarihli …….. nolu sevk irsaliyesi ile davalıya teslim edildiğini, ancak bu ürünlerden 4.500 ad. 16.12.2016 tarihli sevk irsaliyesi İle davalıya gönderilmesine rağmen, deposunda yer olmadığı gerekçesi İle teslim alınmadığını, ayrıca davalı şirket çalışanının sözlü olaıak siparişin yanlış ölçülerde verildiğini söylediğini, Yine davalı taralından 16.12.2016 tarihinde 28 cm x 22 cm (11 + 1 l)cm ölçülerinde 5.000 ad. noııwüven çanta sipariş edildiğini, bu ürünlerin müvekkili tarafından 6.930 ad. olarak üretildiğini, bu ürünlerden 300 ad. 19.01.2017 tarihli ……… nolu sevk irsaliyesi ile davalıya teslim edildiğini, siparişe konu diğer ürünlerin ise yine davalı şirketin deposunda yer olmadığı gerekçesi ile teslim alınmadığını, müvekkilinin defalarca davalı şirketi arayıp sipariş ettikleri ürünleri teslim almalarını istediklerini, davalı tarafından beklemeleri depoda yer olmadığı için ürünlerin teslim alınamadığının söylendiğini, tekıaı tekrar aramalar neticesinde 20.06.2017 tarihinde ürünlerden 4.000 ad. ………. nolu sevk irsaliyesi ile davalı sirkelin adresine teslim edildiğini, kalan ürünlerin yine teslim alınmadığını, Davalı şirketin 01,11.2016 ve 16.12.2016 tarihli siparişlerinden kalan ürünlerin 16.10.2017 tarihinde davalı adresine gönderildiğini, davalının yine ürünleri teslim almadığını, Davalıya teslim edilen ürünlere karşılık düzenlenen 19.01.2017 tarih 291,60 TL bedelli ve 20.06.2017 tarihli 3.888,00 TL bedelli faturaların ödenmediğini, davalının faturalara yasal süresin içerisinde itiraz etmediğini, Davalının sipariş formlarında (-/+) %\5 üretim tolerans oranı ver aldığını. 5.000 ad. siparişte +%15 5.750 ad. ürüne denk geldiğinden, davalının 01.11.2016 tarihli siparişinden kalan teslim almadığı 5.450 ad. 38×30 cm boyutundaki ve 16,12.2016 tarihli 28×22 em siparişlerinden kalan teslim alınmayan 1.450 ad. ürün için davalı şirkete 20.10,2017 tarih 9.061,20 TL bedelli c-foturanın kesilerek gönderildiğini, davalının kanuni süresi içerisinde faturaya itiraz etmediğini, Müvekkilinin davalıya Beyoğlu ……., Noteri iğinin 01,11.2017 tarih ………. yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek, faturası kesiten ancak teslim alınmayan malların teslim alınması ve toplam 13.240,80 TL borcun Ödenmesinin ıhtaren bildirildiğini, davalının ürünleri teslim almadığı gibi müvekkiline olan borcu da ödemediğini, Davalının itiraz etmediği 9.061,20 TL bedelli faturaya ilişkin olarak 31.10.2017 tarihli 9.061.20 TL bedelli iade faturasını keserek gönderdiğini, müvekkilinin 03.11.2017 tarihli ihtarname ile faturaya itiraz ettiğini ve iade ettiğini, bıınun üzerine davalının 10.11.2017 tarihli ihtarnameyi keşide ettiğini, İzah edilen nedenlerle, davanın kabulü ile 13.240,80 TL alacağın doğum tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesin!” arz ve talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; “01.11.201 (S tarihinde davacı şirketten 38×30 cm ölçülerinde 5.000 ad, nonsvoven çanta sipariş ettiklerini, siparişlerin 25 gün içerisinde teslim edileceğinin bildirildiğini, davacının siparişin 300 adedini 24.11.2016 tarihinde ………. nolu sevk irsaliyesi ile teslim ettiğini, iddia edilenin aksine davacının taahhüt ettiği 25 gün içerisinde çantaları teslim etmediğini, müvekkilinin zarar ederek talebini başka yerden tedarik ettiğini, davacının müvekkilinin zararını tazmin etmek yerine kötü niyetli davranarak 5.450 ad. çanta ücretini faturalandırdığı, 16.12.2016 tarihinde davacı şirketten 28×22 cm Ölçülerinde 5.000 ad ………. yarıla sipariş ettiklerini, davacının 19.01.2016 tarihinde 300 ad. çanta teslim ettiğini, geri kalan 4.000 adedi 20.06,2017 tarihinde teslim ettiğini belirttiğini, ancak çanta teslim edilmediğini ……. nolu sevk irsaliyesinde teslim alan ismi imhası olmadığını, davacının 4.000 ad. çantayı teslim etmediği halde 3.888.00 TL lik faturayı yansıttığını, gerçeği yansıtmayan sevk tarihinin bile 25 günlük teslim taahhüdüne uymadığını ortaya koyduğunu, davacının bu siparişte %15 fayla ürettiğinden bahisle 1.450 ad. çantanın fiyatını da taraflarına faturalandırdıklarını, Davacının teklif formunda yazan üretilen ürünler (-/+) %15 şeklinde üretilir ve fa turalan dirilir beyanından yola çıkarak, bu oranın tam olarak %\$ ve artı yönde oluştuğunu, davacının üretilen malların %15 fazla olduğuna dair delil sunmadığını, Davacının teklif formundaki 25 iş günlük süresine riayet etmediğinden müvekkilini zarara uğrattığım, siparişler zamanında gelmediği için yerine başka ürünler temin edildiğinden siparişlerin gönderilmemesi karşı tarafa açıklandığını, Davacının faturalara itiraz olmadığım beyan ettiğini, faturalara itiraz edilmemesinin faturanın içeriğinin doğru olduğu sonucunu doğurduğunu, faturaya konu işin yapıldığını veya satım konusu malın teslim edildiğini göstermediğini, İzah edilen nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri vc vekalet ücretinin davacı vana yükletilmesine karar verilmesini” talep etmiştir,

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN ESAS HAKKINDA KALDIRMA KARARI:
Mahkememizce 24/09/2018 tarih …….. Esas ………. Karar sayılı kararı ile davanın kabulü yönünde karar verildiği, verilen bu karara karşı davalı tarafın istinaf yoluna başvurması neticesinde, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …….. Hukuk Dairesinin 29/09/2021 tarih …….. Esas ……… Karar sayılı kararı ile, özetle; “…Taraflar arasındaki ihtilaf, davalı tarafça kabul edilmeyen 20/06/2017 tarihli 3.888,00 TL bedelli faturaya konu, ……… nolu sevk irsaliyesi ile davalıya teslim edilmiş gözüken 4.000 adet çantanın davalıya teslim edilmiş kabul edilip edilemeyeceği, bu kapsamda davalının bu fatura bedelinden de sorumlu tutulup tutulamayacağı, ayrıca bunun haricinde her iki siparişe konu kalan çantaların davalıya gönderilmesine rağmen, deposunda yer olmadığı gerekçesi ile teslim almaktan kaçınılıp kaçınılmadığı, davalı şirketin yanlış ölçülerde sipariş verip vermediği, bu kapsamda kalan çantaların teslim edilmelerinin davalının mı yoksa davacının mı temerrütü nedeniyle geciktiği, davacı tarafın kalan çantalara ilişkin düzenlediği 20/10/2017 tarihli 9.061,20 TL bedelli faturadan davalının sorumlu olup olmadığı hususlarına ilişkindir. Yargıtay ……… Hukuk Dairesi’nin …….. Esas ve ……… Karar sayılı, ………. Esas, ………. Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi olduğu sabit ise, itiraz edilmeksizin ticari defterlere kaydedilen faturadaki miktar kadar iş bedeli bulunduğunu iş sahibi kabul etmiş sayılır. Bu nedenle davalı vekilinin bu faturaya konu ……… nolu sevk irsaliyesine yönelik istinaf itirazı yerinde değildir. Ancak davacı tarafın kalan çantalara ilişkin düzenlediği 20/10/2017 tarihli 9.061,20 TL bedelli fatura bakımından durum farklılık arz etmektedir. Bu fatura e-fatura olarak ve temel fatura sistemine göre düzenlendiğinden davalı defter sistemine online olarak düşmüş, davalı tarafça buna ilişkin olarak 8 gün geçtikten sonra 31/10/2017 tarihinde aynı usule göre iade faturası düzenlenmiş ise de, bizzat davacı tarafça bu faturaya konu ürünlerin davalıya teslim edilmediği (davalının teslim almadığı) kabul edilmekte olunduğundan bu fatura bakımından, söz konusu kalan çantaların davalıya teslimi için siparişte yazılı olana sürede teslim teklifinde bulunulduğu, buna rağmen davalı tarafça teslim alınmaktan kaçınıldığı, davalı şirketin yanlış ölçülerde sipariş vermesi nedeniyle sürecin uzadığı hususlarının davacı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Davacı tarafından bu iddiasının ispatına ilişkin olarak sunulan 4.500 adet çanta konulu 16/12/2016 tarihli ……. nolu ve 5.100 adet çanta konulu 16/10/2017 tarihli …….. nolu irsaliyeler de davalı adına bir imza bulunmamaktadır. Kaldı ki 16/10/2017 tarihli irsaliye ilk siparişten 1 yıl, ikinci siparişten ise 10 ay 15 gün sonraki bir tarihe ilişkindir. Davalı tarafça davacının ürünleri zamanında teslim etmemesi nedeniyle 28/02/2017 tarihinde gönderilen e-mail ile kalan siparişlerin getirilmemesi belirtilerek sözleşmeden dönülmüştür. Davacının bu tarihten önce davalıya teslim için hazır olan ürünler bulunduğuna, davalı deposunda yer olmadığı için teslimi yapamadıklarına dair bir bildirimi olmamıştır. İlk olarak 28/02/2017 tarihinde “stokta bekleyen çantalarınız yarın sevk edilecektir” şeklinde e-mail gönderilmiştir. Bu tarih ilk siparişten 3 ay 27 gün, ikinci siparişten ise 2 ay 12 gün sonradır. Buna göre, davacı tarafça sunulan mevcut delillerle 20/10/2017 tarihli 9.061,20 TL bedelli fatura bakımından, söz konusu kalan çantaların davalıya teslimi için siparişte yazılı olana sürede teslim teklifinde bulunulduğu, buna rağmen davalı tarafça teslim alınmaktan kaçınıldığı, davalı şirketin yanlış ölçülerde sipariş vermesi nedeniyle sürecin uzadığı hususları ispat edilememiş durumdadır. Ancak dava dilekçesinde açık bir şekilde yemin deliline de dayanılmış olunduğundan, davacı tarafa bu hususta davalıya yemin teklif etmek hakkını kullanmak isteyip istemediği hatırlatılmak suretiyle neticesinde göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı olan gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olması yerinde olmamıştır” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalıya çanta satışı yapılmasına ilişkin eser sözleşmesi kapsamında bakiye 13.240,80 TL alacağının tahsili talebine ilişkindir.
Esas hakkında kaldırma kararında da belirtildiği üzere; davalı iş sahibi tarafından davacı yükleniciye, 01.11.2016 tarihininde 38×30 cm ölçülerinde 5.000 adet ve 24×22 cm ölçülerinde 5.000 adet ……. çanta sipariş edildiği, bu siparişe konu 24×22 cm ölçülerinde 5.150 adet çantanın 15.12.2016 tarihinde, 38×30 cm ölçülerinde 300 adet çantanın 24.11.2016 tarihinde davalıya teslim edildiği, 16.12.2016 tarihinde ise 28×22 cm ölçülerinde 5.000 adet ……….. çanta sipariş edildiği, bu siparişe konu 300 adet çantanın 19.01.2017 tarihinde davalıya teslim edildiği hususlarında taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf, davalı tarafça kabul edilmeyen 20/06/2017 tarihli 3.888,00 TL bedelli faturaya konu, ……… nolu sevk irsaliyesi ile davalıya teslim edilmiş gözüken 4.000 adet çantanın davalıya teslim edilmiş kabul edilip edilemeyeceği, bu kapsamda davalının bu fatura bedelinden de sorumlu tutulup tutulamayacağı, ayrıca bunun haricinde her iki siparişe konu kalan çantaların davalıya gönderilmesine rağmen, deposunda yer olmadığı gerekçesi ile teslim almaktan kaçınılıp kaçınılmadığı, davalı şirketin yanlış ölçülerde sipariş verip vermediği, bu kapsamda kalan çantaların teslim edilmelerinin davalının mı yoksa davacının mı temerrütü nedeniyle geciktiği, davacı tarafın kalan çantalara ilişkin düzenlediği 20/10/2017 tarihli 9.061,20 TL bedelli faturadan davalının sorumlu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
İncelenen taraf defter kayıtlarına göre de, davacı tarafından bu ilişki kapsamında düzenlenen 24/11/2016 tarihli 788,40 TL, 15/12/2016 tarihli 4727,70 TL, 19/01/2017 tarihli 291,60 TL ve 20/06/2017 tarihli 3.888,00 TL bedelli olmak üzere toplam 9.695,70 TL’lik 4 adet fatura davalı defterlerine itirazsız olarak kaydedilmiş, davalı tarafça da bunlara karşılık olarak toplam 5.516,10 TL ödeme yapılmış olup, buna göre bakiye iş bedeli borcu 4.179,60 TL’dir.
Davacı tarafın, kalan çantalara ilişkin olarak düzenlediği 20/10/2017 tarihli 9.061,20 TL bedelli faturanın e-fatura olarak ve temel fatura sistemine göre düzenlendiği, davalı tarafın ticari defter sistemine online olarak düştüğü anlaşılmaktadır. Davalı tarafça buna ilişkin olarak 8 gün geçtikten sonra 31/10/2017 tarihinde aynı usule göre iade faturası düzenlenmiş ise de, bu faturaya konu ürünlerin davalı tarafa teslim edilmediği hususu davacı tarafça da kabul edildiğinden, bu fatura bakımından, söz konusu kalan çantaların davalıya teslimi için siparişte yazılı olan sürede davacı tarafça davalı tarafından teslim teklifinde bulunulduğu, buna rağmen davalı tarafça teslim alınmaktan kaçınıldığı, davalı şirketin yanlış ölçülerde sipariş vermesi nedeniyle sürecin uzadığı hususlarının davacı tarafından ispat edilmesi gerektiği, davacı tarafından bu iddiasının ispatına ilişkin olarak sunulan 4.500 adet çanta konulu 16/12/2016 tarihli ……… nolu ve 5.100 adet çanta konulu 16/10/2017 tarihli ………. nolu irsaliyeler de davalı adına bir imza bulunmadığı, kaldı ki 16/10/2017 tarihli irsaliyenin ilk siparişten 1 yıl, ikinci siparişten ise 10 ay 15 gün sonraki bir tarihe ilişkin olduğu, davalı tarafça davacının ürünleri zamanında teslim etmemesi nedeniyle 28/02/2017 tarihinde gönderilen e-mail ile kalan siparişlerin getirilmemesi belirtilerek sözleşmeden dönüldüğü, davacının bu tarihten önce davalıya teslim için hazır olan ürünler bulunduğuna, davalı deposunda yer olmadığı için teslimi yapamadıklarına dair bir bildirimi olmadığı, ilk olarak 28/02/2017 tarihinde “stokta bekleyen çantalarınız yarın sevk edilecektir” şeklinde e-mail gönderdiği, bu tarihin ise ilk siparişten 3 ay 27 gün, ikinci siparişten ise 2 ay 12 gün sonra olduğu anlaşılmıştır. Bu doğrultuda, davacı tarafça sunulan mevcut delillerle 20/10/2017 tarihli 9.061,20 TL bedelli fatura bakımından, söz konusu kalan çantaların davalıya teslimi için siparişte yazılı olan sürede teslim teklifinde bulunulduğu, buna rağmen davalı tarafça teslim alınmaktan kaçınıldığı, davalı şirketin yanlış ölçülerde sipariş vermesi nedeniyle sürecin uzadığı hususlarının mevcut delillerle ispat edilemediği, ne var ki davacı tarafın dava dilekçesinde açık bir şekilde yemin deliline de dayanmış olması nedeni ile davacı tarafa yemin delili hatırlatıldığı, davacı tarafça mahkememizce verilen süre içerisinde yemin metninin sunulduğu, yemin metninin davacı şirkete usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı şirketi temsilen yönetim kurulu başkanı veya yetkilendirilen yönetim kurulu üyesinin duruşmadan önce herhangi bir mazeret de bildirilmeksizin duruşmaya katılmadığı (davalı vekili her ne kadar karar duruşmasında şirket yetkilisinin şehir dışında olduğundan bahisle ek süre talebinde bulunmuş ise de bunun geçerli bir mazeret olmayacağı gibi bu mazeretin duruşmadan önce de bildirilmediği) ve bu nedenle HMK’nun 229/1.maddesi uyarınca yemin konusu vakıaları (20/10/2017 tarihli 9.061,20 TL bedelli fatura bakımından, söz konusu kalan çantaların davalıya teslimi için siparişte yazılı olan sürede teslim teklifinde bulunulduğu, buna rağmen davalı tarafça teslim alınmaktan kaçınıldığı, davalı şirketin yanlış ölçülerde sipariş vermesi nedeniyle sürecin uzadığı hususlarını) ikrar etmiş sayılmasının gerekmesi nedeni ile davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davacı elinde bulunan davaya konu ürünlerin davalıya teslimi koşulu ile 13.240,80 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 904,48.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 226,12.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 678,36.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40.-TL başvurma harcı ve 226,12.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.423,50.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/03/2022

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır