Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/868 E. 2022/802 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/868 Esas
KARAR NO : 2022/802

DAVA : Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 22/10/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 09/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Ünvanın Korunması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili şirket ……… Lojistik Ltd Şti İTO kayıtlarıyla sabit olduğu üzere 16.11.2017 tarihinde kurulmuş yurt içinde ve yurt dışında faaliyet gösteren alanında saygın ve sektörde uzman bir lojistik firması olduğunu, Türk Patent ve Marka kurumu’nun …….. başvuru numarası ile sabit olduğu üzere”……… Lojistik” marka adının tescili sahibi olarak bulunduğu, davalı ……… Lojistik Ticaret Limited Şirketi ise 2021 yılında kurulduğu, davalı şirket ile Müvekkil şirket arasında hiçbir ticari bağlantı bulunmadığını, Müvekkil şirketin merkez adresi: “……. Mah……. sok. …… No: 16/247 Esenyurt/İstanbul davalı şirketin Adresi ise Müvekkil Şirket adresiyle aynı Mahallede ve çok yakın mesafede ” …… Mah. …… sk.No:……. Ave B blok sit. ……. Res.D.269 Esenyurt/İstanbul “olduğu, müvekkil şirket ile davalı Şirket’in firma sicil bilgilerinde yer alan iş konuları incelendiğinde görüleceği üzere davalı şirketin iştigal konusu Müvekkil şirketin iştigal konularını kapsadığı, Müvekkil şirket davalı şirketin varlığını haricen edindiği bilgiye istinaden öğrenmiş olup İTO kayıtlarıyla doğrulandığı, Müvekkil Şirket tarafından davalı şirketin işbu dürüstlük kurallarına ve yasal mevzuata aykırı ticaret ünvanı kullanımına ilişkin olarak Beyoğlu …….Noterliğince 07.09.2021 tarihli …… yev.no ile ihtarname keşide edildiği, ihtarname 09.09.2021 tarihinde Davalıya tebliğ edilmiş davalı ihtarnamemize cevap vermediği ve ticaret unvanını kullanmaya devam ettiği, müvekkil şirketin ticaret ünvanına tecavüzün tespiti ve Davalı şirket unvanındaki “……… Lojistik” ibaresinin silinmesi veya değiştirilmesi ile haksız rekabetin tespiiti ve önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; tarafların kullandığı ticaret unvanları nedeniyle ticaret unvanına tecavüzün tespiti, önlenmesi, haksız rekabetin tespiti , önlenmesi, hükmün ilanı, manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; davacı şirketin, davalı şirketten daha önce kurulduğunu, şirket adreslerinin aynı mahallede ve çok yakın olduğunu, davalı şirketin iş kolunun davacı şirketin çalıştığı iş kolu içerisinde olduğunu, davalı şirkete ticaret unvanının kullanımına son vermesi için ihtar çektiğini ihtarın tebliğ olduğunu, dürüstlük kuralına ve yasal mevzuata aykırı olarak ticaret unvanı kullanmaya devam ettiğini, davalı şirketin davacı şirketin ticaret unvanı ile karıştırılmaya yol açmak suretiyle davacı şirketin emeğinden ve bilinirliğinden yararlandığını, ticaret unvanına tecavüzün tespiti, davalı şirketin unvanındaki” ……… lojistik” ibaresinin silinmesini veya değiştirilmesini, haksız rekabetin tespitini ve önlenmesini 10.000 tl manevi tazminatın ödenmesini, kararın gazetede yayınlanmasını talep ettiği,
Davalının süresinde cevap dilekçesi sunmayarak iddiaları inkar etmiş sayıldığı
Dava konusu uyuşmazlığın; tarafların kullandığı ticaret unvanları nedeniyle ticaret unvanına tecavüzün tespiti, önlenmesi, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, hükmün ilanı, manevi tazminat şartlarının olup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu,
Dosyada delilletin toplandığı, bilirkişi …….. ve ……..’den rapor alındığı, davacı şirket unvanının ” ……… Lojistik Ltd Şti “, davalı şirketin ticaret unvanının ” ……… Lojistik Ticaret Ltd Şti” olduğu, davacı firmanın ticaret odasına 16.11.2017 tarihinde kaydının yapıldığı, davalı tarafın ise ticaret odasına 20.01. 2021 tarihinde davacıdan sonra kaydının yapıldığı, her iki şirket adresinin aynı mahalle farklı sokaklara ilişkin olduğu, davacı tarafın 09.10.2019 tarihinde “……… lojistik” marka adının sahibi olarak korumaya aldığı, taraf şirketlerin faaliyet konularının benzer oldukları, davacı tarafın Beyoğlu ……. Noterliği 07.09.2021 tarihinde davalıya ihtar gönderdiği, ihtar konusunun ticaret unvanına tecavüze son verilmesine ilişkin olduğu, ihtarın davalı tarafa 15.09.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacxı tarafın, davalı taraf ile isim benzerliğinden dolayı sehven kendisine gelen ödeme emirlerini maaş hacizlerini sunduğu,
Davanın tarafı olan şirketlerin türleri bağlamında ele alındığında, limited şirketler ile anonim şirketlerin ticaret unvanlarının nasıl olacağının TTK m. 43 maddesinde düzenlendiği, TTK m. 43’e göre “(1) Anonim, limited ve kooperatif şirketler, işletme konusu gösterilmek ve 46 ncı madde hükmü saklı kalmak şartıyla, ticaret unvanlarını serbestçe seçebilirler. (2) Ticaret unvanlarında, “anonim şirket”, “limited şirket” ve “kooperatif’ kelimelerinin bulunması şarttır. Bu şirketlerin ticaret unvanında, gerçek bir kişinin adı veya soyadı yer aldığı takdirde, şirket türünü gösteren ibareler, baş harflerle veya başka bir şekilde kısaltma yapılarak yazılamaz. ” denildiği,
Buna göre anonim ve limited şirketlerin unvanlarının çekirdek kısmını şirketin türünü gösteren ibare (anonim şirket/limited şirket) ile şirketin işletme konusundan oluşacağı, Unvana ek almanın ise kural olarak serbest olduğu, bu serbestinin, TTK m. 46/1 hükmünde “Tacirin kimliği, işletmesinin genişliği, önemi ve fınansal durumu hakkında, üçüncü kişilerde yanlış bir görüşün oluşmasına sebep olacak nitelikte bulunmamak, gerçeğe ve kamu düzenine aykırı olmamak şartıyla; her ticaret unvanına, işletmenin özelliklerini belirten veya unvanda yer alan kişilerin kimliklerini gösteren ya da hayalî adlardan ibaret olan ekler yapılabilir.” şeklinde ifade olunduğu,
Ticaret unvanına ek almanın zorunlu olduğu hallerden birinin TTK.nın 45. maddesinde gösterildiği, bu hükme göre; “Bir ticaret unvanına Türkiye’nin herhangi bir sicil dairesinde daha önce tescil edilmiş bulunan diğer bir unvandan ayırt edilmesi için gerekli olduğu takdirde, ek yapılır.” denildiği,
Kanuna uygun olarak seçilmiş ve kullanılan bir ticaret unvanının kullanılmasının sahibi tacir için hem bir hak hem de bir kanuni yükümlülük olduğu, (TTK m. 50). Gerçekten de kanuna uygun olarak seçilmiş bir ticaret unvanını, Türkiye’nin başka bir yerinde başka bir şirket tarafından seçilmesi ve kullanılmasının yasaklandığı, nitekim, TTK m. 52/1 maddesi de bu hakkı şu ifadesiyle açıkça ortaya koyduğu, buna göre, ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde, bir başkası tarafından kullanılması halinde hak sahibinin, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebileceği, maddi tazminat olarak mahkemece, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebileceği, (Emsal İstanbul BAM 14 DOSYA NO: 2017/651, KARAR NO: 2017/766)
Somut olayın incelenmesinde; İş bu davaya konu talebin ticaret unvanının korunmasına ilişkin olduğu, markasal korumaya dayanılmadığı, Marka Hukukundan kaynaklı talep olmadığından Mahkememizin görevli ve yetkili olduğu, 6102 sayılı TTK’nun 50. Maddesine göre usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkı sadece sahibine ait olacağı,TTK’nun 45. Maddesine göre, bir ticaret unvanına Türkiye’nin herhangi bir sicil dairesinde daha önce tescil edilmiş bulunan diğer bir unvandan ayırt edilmesi için gerekli olduğu takdirde ek yapılacağı, TTK’nun 46. Maddesine göre de eklerin tacirin kimliğini, işletmesinin genişliğini ve önemi ve finansal durumu hakkında 3. Kişilerde yanlış bir görüşün oluşmasına sebep olacak nitelikte bulunmaması gerektiği, TTK’nun 52.maddesine göre ticaret unvanının ticari dürüstlüğe aykırı bir biçimde bir başkası tarafından kullanılması halinde hak sahibinin haklarının sıralandığı, taraf şirketlerin türlerinin limited şirketi olduğu, ticaret unvanlarının çekirdek kısmının “”……… lojistik” olduğu, davacı tarafın davalı taraftan daha önce kurulmuş olduğu, bu ifadeyi aynı zamanda marka olarak kullandığı, davalı tarafın kullandığı” “ticaret” ekinin davacı şirket ile karıştırılmayı önler nitelikte olmadığı, bu şirketlerin benzer faaliyet konularında birbirine yakın adreslerde faaliyet gösterdiği, davalıya gönderilmek istenen ödeme emri ve yazıların davacı adresine gönderildiği, ticaret unvanları arasında iltibasın olduğu, her iki unvanın neredeyse aynı olduğu, karıştırılmaya sebebiyet vermesi sebebiyle davacının ticaret unvanına tecavüzün tespiti ve önlenmesi talebinin yasal şartları oluştuğu
Davacı tarafın davalı tarafın ticaret unvanının tescilli olup, tescilli unvanın sicilden terkin edilmesi anına kadar kullanılmasında usulsüzlük bulunmadığı, bu dönem için unvana haksız rekabetten bahsedilemeyeceği, bu nedenle davalının tescilli unvanını kullanması nedeniyle terkine kadar haksız rekabetin tespiti ile meni talepleri haklı olmayacağı( Emsal İstanbul BAM 12 HD, DOSYA NO: 2020/1002, KARAR NO: 2020/871), manevi tazminat talebine ilişkin ise harç yatırarak usule uygun açtığı bir talebinin olmadığı, değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Ticaret unvanına tecavüzün tespiti ve önlenmesi talebinin kabulü ile davalı ……… Lojistik Ticaret Limited Şirketinin, ticaret unvanında yer alan “……… LOJİSTİK” ibaresinin davacı şirketin ticaret unvanına tecavüz ettiğinin tespitine, bu ibarenin davalının ticaret unvanından çıkartılmasına
2-haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi talebinin ise davalı ……… Lojistik Ticaret Limited Şirketinin ticaret unvanının tescilli olup davalının tescilli ticaret unvanını kullanması nedeni haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi talebinin reddine,
3-davacının manevi tazminat talebine ilişkin usule uygun harcı yatırılarak açılan bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına
4-karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak üzere kesinleşen hüküm özetinin yurt çapında yayın yapan ticari en yüksek 3 gazeten birinde bir kez ilanına,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 59,30.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 21,4‬0.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ve 59,30.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.730,85.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
10-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen kararının, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstanbul BAM ‘ne İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/09/2022

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır