Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/865 E. 2022/970 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/865 Esas
KARAR NO : 2022/970

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 18/03/2020
KARAR TARİHİ : 02/11/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 01/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili şirkete zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı davalıya ait ve şoför ….. idaresindeki ….. plakalı aracın, park halindeki …. plakalı araca 13/01/2018 tarihinde çarparak trafik kazası yaptığını, müvekkili şirketin, söz konusu kazadan ötürü, ….. plakalı araçta meydana gelen hasar sebebiyle 14.146,32 TL tazminat ödediğini, ekspertiz aracılığıyla yapılan kusur incelemesinde, kazaya karışan diğer araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusurlu olmadığı, kusurun sadece ….. plakalı aracın sürücüsü …..’da olduğunu, sürücünün alkollü ve ehliyetsiz araç kullanarak kazaya sebebiyet verdiğinin anlaşıldığını, Karayolları Motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarının sigortacının sigortalısına rücu hakkını düzenleyen B4 hükmü uyarınca, söz konusu kazada, alkollü ve ehliyetsiz olan sigortalı araç sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde ağır kusurlu olması ve dolayısıyla Genel Şartlar B4 hükmünde şartların gerçekleşmesine neden olması sebebiyle, müvekkili şirketin sigortalısına rücu hakkının söz konusu olduğunu, 6325 sayılı arabuluculuk kanunu gereğince, 11/12/2019 tarihinde arabuluculuk başvurusu yapıldığını ancak 03/01/2020 tarihli arabuluculuk anlaşmama tutanağında belirtildiği üzere davalı ile anlaşma sağlanmadığını, iş bu davanın açılması gereği hasıl olduğunu beyan ederek davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren yasal faizi ile 14.146,32 TL tutarlı alacağın, davalıdan rücuen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, sigorta şirketinin ödediği bedeli sigortalısına rücu istemine ilişkindir
Davacının dava dilekçesinden özetle; sigortalı olan davalıya ait aracın 13.1.2018 tarihinde park halinde olan ….. plakalı araca çarptığını, ….. plakalı araçta oluşan hasar nedeniyle 14.146,32 TL ödeme yapıldığını, diğer araç sürücüsünün kazanın oluşumda kusurlu olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün alkollü ve ehliyetsiz olduğunu, sigorta şirketinin sigortalısına rücu hakkı olduğunu, davanın kabulünü talep ettiği,
Davalının süresinde cevap dilekçesi sunmadığı,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; 27.04.2018 tarihli kaza nedeniyle tarafların kusur durumlarının ne olduğu, davadışı kişiye ait ….. plakalı araçta hasar bedelinin ne olduğu, alkollü ve ehliyetsiz araç kullanma iddiasından kaynaklı davacı tarafın, sigortalı davalısına karşı maddi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin olduğu,
Emsal ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ….. HUKUK DAİRESİ’nin ESAS NO: …. ,KARAR NO: ….. sayılı ilamında;
“KTK’nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmüş olduğundan, sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren davalı, sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür.
Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartları nazara alınır.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında tanzim edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası 08.09.2015 tanzim tarihlidir. Bu nedenle rücu şartlarının belirlenmesinde 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının nazara alınması gereklidir.
Sigorta Genel Şartlarından Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı “B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili madde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyet ameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” denilerek, sigortacının sigortalıya rücu edebileceği durumlar belirlenmiştir. İlgili maddede sayılan rücu sebepleri birbirinden bağımsız sebepler olup, rücu sebeplerinden birinin bulunması halinde sigorta şirketi yapılan hasar ödemesinin rücuen tazminini sigortalısından talep edebilir.
ZMMS Genel Şartları ve bu tarihten önceki Genel Şartları çerçevesinde sigortacının işletene rücu hakkının düzenlediği, 4/c maddesine göre tazminatı gerektiren olayın aracın KTK hükümlerine göre gereken ehliyete sahip olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda meydana gelmiş ise ödemede bulunan sigortacının sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılması veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebileceği, sigortacının araç sürücüsünün kaza anında yeterli ehliyete sahip olmadığını ispat ettiği, işletenin bu sorumluluktan kurtulabilmesi için aracın izinsiz kullanılmasını önlemek bakımından gerekli bütün dikkat ve özeni gösterdiği, hiçbir kusurunun bulunmadığını ispat etmesi gerektiği, davalının bunu ispat edemediği ve böylece davacının ödediği bedelin iadesini talep hakkı bulunduğu,
Davalı tarafın araç kiralık araç ve kiralanan kişi’de bulunduğu sırada kazanın oluştuğundan bahisle husumet itirazı itibariyle iddiası dikkate alındığında, celp edilen evrak kayıtlardan da anlaşıldığı gibi araç kiralık araçtır. Davacı sigorta şirketi kendi sigortalasına karşı rücu davası açmaktadır. Rücu sebebi de kazayı gerçekleştiren kişinin ehliyetsiz kişi olmasıdır. Her nekadar davalı şirket aracı ehliyetsiz kişiye vermemiş olsa bile aracın ehliyet kişi tarafından kullanılmış olması ve kaza yapmış olması sebebiyle davalının doğrudan doğruya sorumluluğu bulunmaktadır.
Yerleşmiş yargıtay içtihatlarımız itibariyle ehliyetsiz araç kullanım halinde araç kiralık araç dahi olsa sorumluluk araç işleteni yani sahibi doğrudan doğruya kendi sigortasına karşı sorumlu bulunmaktadır. (Yargıtay 17. Hukuk dairesi 2016/1660 esas ve 2016/6265 karar sayılı ilamı ve aynı dairenin 2016/3269 esas ve 2016/6160 karar sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı itibariyle meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacının sigortalısına ait davalı tarafından üçüncü kişiye kiraya verilmiş olsa bile , ehliyetsiz araç kullanma durumunda ZMMS olsa bile sigortacının rücu edebilme yetki ve hakkı bulunduğundan, alınan bilirkişi raporları itibariyle kusurun tamamen davalı şirket araç kullanıcısına ait olması sebebiyle meydana gelen zarardan dolayı sorumlu olması sebebiyle davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaati gelmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”
Dosyanın yapılan incelemesinde, taraflar arasında sigortacılık ilişkisi olduğu, sigortalı ….. plakalı aracın açık kasa kamyonet niteliğinde olduğundan Büyükçekmece …… Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek, dosyanın mahkememize gönderildiği, aracın niteliği de dikkate alınarak mahkememizin görevli olduğu değerlendirilerek yargılamaya devam olunduğu,
Sigorta bilgi gözetim sisteminden kaza kayıtlarının istenildiği, gelen yazı cevaplarının incelenmesi sonucunda, 27.4.2018 tarihindeki kazaya ilişkin …..’nın emniyettek, ifadesinde, sigortalı araç ile seyir halindeyken önüne polis ekibi çıktığını, kendisinin ehliyeti olmadığından ve hastaneye gideceğinden dolayı paniklediğini ve hızlandığını, bu anda fren tutmadığını diğer araçlara çarptığını, çarpmanın etkisiyle yakalandığını beyan ettiği,
Hasar dosyasının sunulduğu, hasar dosya numarasının ….. olduğu, sigortalı araç sürücüsünün ehliyetsiz olduğu, tam kusurlu olduğunun belirtildiği, …. plakalı aracın servis bilgilerinde …..’nun belirtildiği, aracın hasar rakamının 15.000TL civarında olduğu, aracın bulunduğu servis ile onarım konusunda 6.750TL’ye anlaşıldığının belirtildiği, bu miktarın …..’na ödendiği, sigorta şirketince hasar dosyası nedeniyle ayrıca 28.06.2018 tarihinde ….’na 1.396,32 TL ödeme ile …. Şirketine 30.07.2018 tarihinde 6000TL ödemenin yapıldığının belirtildiği, ödemelere ilişkin hasar dosya numarasının da belirtildiği dekontun sunulduğu, sigorta poliçe tarihinin 12.4.2018-12.04.2019 tarihleri arası olduğu, araç başına maddi tazminat miktarının 36.000TL olarak poliçede belirtildiği,
Sigortalı aracı kullanan kişinin alkol muayenesinin hastanede yapıldığının belirtildiği, hastane kayıtlarının celp edildiği, mahkememizce 11.4.2022 tarihinde bilirkişi heyetinden rapor alındığı, kaza nedeniyle dava dışı ….. plakalı araç sürücüsü …..’nın tam kusurlu olduğunu, diğer araç sürücülerinin kusuru olmadığını, …..’nın ehliyetinin bulunmadığı, alkollü araç etkisiyle güvenli araç sürüş yeteneğini kaybettiğinin söylenemeyeceğinin belirtildiği, 6000TL ödeme ile 1.396,32 TL’lik ödemelere ilişkin ödeme detaylarına ulaşılamadığının belirtildiği, raporun taraflara tebliğ edildiği, davacıya bilirkişi bu iki ödemeye ilişkin dayanak belgelerin sunulması için kesin süre verildiği kesin sürede davacı tarafın 03.06.2022 tarihli dilekçe ile açıklamada bulunduğu ve ödeme dekontlarını sunduğu, sigorta şirketi tarafından 1396,32 TL’lik ödemenin ….. plakalı araç için yapıldığı, 6000TL’lik ödemenin ise …… şirketi adına hasar dosyası ödemesi olarak yapıldığının belirtildiği, bilirkişi heyetinden ek rapor alındığı, ek raporda …..’nın kanındaki etenol miktarının 0.01 promilden az olarak tespit edildiği, kazanın alkol etkisinde meydana gelmediğinin belirtildiği kök rapordaki görüşün korunduğu,
Somut olayın incelenmesinde taraflar arasında 2018 tarihinde geçerli olan sigorta poliçesi ilişkisi bulunduğu, kazanın poliçe tarihleri arasında gerçekleştiği, sürücü …..’nın kandaki alkol oranının alkollü araç kullanmaya ilişkin yasal düzenlemelerin altında olduğu, bu nedenle alkollü araç kullanmaya ilişkin rücu şartlarının oluşmadığı, ancak davalı sigortalıya ait aracı kullanan kişinin ehliyetsiz olduğu, kazanın meydana gelmesinde ehliyetsiz sürücüsünün tam kusurlu olduğu, sigorta şirketinin bu kazaya ilişkin hasar dosyası açtığı, bu hasar dosyası kapsamında açıklamalı dekontlar ile üç adet ödeme yaptığı, yukarıdaki emsal kararda da belirtildiği üzere sigorta şirketinin ehliyetsiz sürücünün tam kusurlu olması nedeniyle ödediği miktarları sigortalısından talep edebileceği, ehliyetsiz araç kullanmadan kaynaklı olarak sigorta şirketinin davasını ispat ettiği değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın kabulü ile 14.146,32 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 966,33.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 241,59.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 724,75.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ve 241,59.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 3.175,50.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen kararının, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstanbul BAM ‘ne İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2022

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır