Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/843 E. 2022/660 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/843
KARAR NO : 2022/660

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2021
KARAR TARİHİ : 19/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, fatura alacağına ilişkin başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davacı, dava dilekçesi ile özetle; davalıya traktör satışı yaptıklarını, davalının traktöre ilişkin zirai kredilendirme belgesi talep ettiğini ve bu belgenin verilmemesi nedeniyle satışa ilişkin faturanın kabul edilmediğine dair kendilerine ihtar çekildiğini, zirai kredilendirme belgesi düzenlenmesine ilişkin aralarında bir anlaşmanın mevcut olmadığını, bu yönde bir ticari teamülün de mevcut olmadığını, zirai kredilendirme belgesinin deney raporları alınarak talep edilebileceğini ve bu sürecin altı aydan fazla süreceğini, dava konusu traktörün özel sipariş üzerine getirtilerek derhal davalıya teslim edildiğini, davalının bu traktör için zirai kredilendirme belgesi düzenlenmeyeceğinin ayırdında olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile icra takibine itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesi ile özetle; faturayı iade ederek sözleşmeden dönme haklarını kullandıklarını, zirai kredilendirme belgesinin verilmeyeceğini bilmeleri halinde traktörü satın almayacaklarını, ihtarname çekerek belgeyi talep ettiklerini aksi halde traktörün iade alınması gerektiğini davacıya bildirdiklerini, daha önce pek çok kez zirai kredilendirmeden faydalandıklarını, traktör satışı ile birlikte bu belgenin verileceği yönünde ticari bir teamül olduğunu, bu belge olmadan traktör satın alınmasının kendilerini zarar uğratır nitelikte olduğunu iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı ….. Otomotiv…Ltd.Şti. tarafından borçlu …… Turizm…A.Ş.ye yönelik, toplam 226.800-TL asıl alacağın ve 416,32-TL ile 30.245,18-TL işlemiş faiz alacağının tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının traktör satışına ilişkin sözleşmeden dönme hakkının bulunup bulunmadığı, taraflar arasında traktör ile birlikte zirai kredilendirme belgesi verileceği yönünde anlaşmanın mevcut olup olmadığı veya tarım araçları satışında araca ilişkin zirai kredilendirme belgesi verilmesinin bir ticari teamül teşkil edip etmediği,bu kapsamda davacının icra takibine konu ettiği fatura kapsamında davalının davacıya borçlu olup olmadığı ile icra takibine itirazın yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Dosyadaki delillerin incelenmesi neticesinde; davalının, Beyoğlu …… Noterliğinin, 17.01.2020 tarihli ve ……. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya; 04.12.2019 tarihli faturayı iade ettiği, zirai kredilendirme belgesi düzenlenmesi istenmesine rağmen bu belgenin kendilerine teslim edilmediğini, belgenin teslim edilmemesi halinde ürünün satın alınmayacağını ve zilyetliklerinde bulunan ürünün iade alınması gerektiğini ihtar ettiği anlaşılmıştır.
Tarım araçlarının satışında zirai kredilendirme belgesi verilmesi hususunun bir ticari teamül oluşturup oluşturmadığı hakkında Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında; isteğe bağlı olarak talepte bulunan firmaların, kredi uygunluk belgesi almaları için deneylerin yapılabilmesi doğrultusunda yetkili deney kuruluşlarına sevkinin yapıldığı, kredi uygunluk belgesi ile düşük faizli kredili satış yapılabildiği, deneylerin olumlu olarak tamamlanması sonrasında firma talebi ile kredi uygunluk belgesi düzenlendiği, belgenin ticari alım-satımın taraflarının inisiyatifi kapsamında düzenlendiği yönünde, Kayseri Ticaret Odasına yazılan müzekkereye ilgili konu hakkında kayıtlı bilgi bulunmadığı, Kayseri Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğüne yazılan müzekkereye ise bahsi geçen hususun faaliyetleri kapsamında olmadığı yönünde cevap verildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık kapsamında bir mali müşavir, bir ziraat mühendisi ile bir sektör bilirkişinden alınan rapor ile zirai kredilendirme belgesinin; tarımsal ürün, alet ve makine üreticilerinin, zirai desteklerden faydalanan çiftçiye, üreticiye satış yapabilmesi için zorunlu olan bir belge olduğu, devletin sağlamış olduğu kredi ve destek programlarından faydalanmak isteyen çiftçilerin sadece zirai kredilendirme belgesi olan üreticilerden mallarını alabilecekleri, üreticinin, ürün maliyetini destek ve kredi programları dahilinde azaltmak için zirai kredilendirme belgesine sahip olan firmadan uygun olan aleti alabileceği ve devletin kredi ve destek programlarından faydalanabileceği, belgenin alması zorunlu bir belge olmadığı, takibe konu faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının defterler kayıtları itibariyle davacıya borçlu olmadığının görüldüğü değerlendirilmiştir.
Somut olayda; davacının dava konusu 04.12.2019 tarihli ve 226.800,00-TL bedelli faturaya konu traktörü davalıya satarak teslim ettiği, davalının ise 17.01.2020 tarihli ihtarname ile faturayı iade ederek, zirai kredilendirme belgesinin on gün içerisinde teslim edilmesini aksi halde zilyetliklerinde bulunan traktörü iade almalarını davacıya bildirdiği anlaşılmaktadır.
Davalı, davacı ile aralarında traktör ile birlikte zirai kredilendirme belgesi verilmesi yönünde bir anlaşma olduğunu iddia etmekle, dava değeri itibariyle bu iddianın ispatı konusunda tanık dinlenilmesi mümkün olmamakla söz konusu iddianın yazılı delille ispat edilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, davalı, davacı ile aralarında bu yönde bir anlaşma bulunduğunu ispata yarar herhangi bir delil sunmadığından, davalının, traktör alım satımında zirai kredilendirme belgesi verilmesi yönünde bir ticari teamülün mevcut olduğu iddiasının incelenmesine geçilmiş, yazılan müzekkere cevapları ve sektör bilirkişinin raporu kapsamında, ticari kredilendirme belgesinin alınması ve alım-satımlarda verilmesi hususunda bir zorunluluğunun veya ticari teamülün bulunmadığı, bu yönde tarafların inisiyatif almasının esas olduğu anlaşılmakla, davalının ticari kredilendirme belgesi verilmemesi nedeniyle sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu yönündeki savunmasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Zira, taraflar arasında zirai kredilendirme belgesinin traktör ile birlikte verilmesi yönünde bir anlaşma olduğu veya bu belgenin traktör satışlarında verileceği yönünde bir ticari teamül bulunduğu iddiasının ispat edilememiş olması yanında, tacir davalının, traktörü herhangi bir itirazı olmadan teslim aldığı, iade iradesi ile kredi belgesi gönderilmesi talebinin ise fatura tarihinden 5 ay sonra gerçekleştirmiş olduğu dikkate alınarak, TBK.125 madde uyarınca hemen bildirimde bulunma koşulunun da gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında traktörün davalıya teslim edildiği ile fatura bedeli hususunda bir anlaşmazlık bulunmamakla, TBK.101.maddesi kapsamında alacak malın teslimi ile muaccel hale gelmekle birlikte davalının temerrüde düşürülmesi için davacının bu yönde ihtarının mevcut olması gerekmektedir. Davacının fatura kapsamında davalıyı icra takibi öncesinde temerrüde düşürmediği anlaşılmakla, işlemiş faiz yönünden talebi yerinde görülmemiş, alacağın faturaya dayalı likit alacak olması, davalının itirazında haksız çıkmış bulunması nedeniyle davalı aleyhine icra inkar tazminatına, tarafların tacir, faturanın ticari bir alım-satım ilişkisinden doğması nedeniyle alacağa avans faizi işletilmesi yönündeki talebin kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine yürütülen icra takibine yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, toplam alacak miktarı olan 226.800,00-TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
Devamına karar verilen 226.800,00-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacağın likit olması sebebiyle İCRA İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN KABULÜ ile 226.800,00-TL toplam alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 45.360,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 15.492,70.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 3.109,49 TL peşin harcının mahsubu ile eksik kalan 12.383,21‬-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı, 3.109,49-TL peşin harcının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 335,30 -TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 295,06TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyaya yapılan 2.7000,00 TL bilirkişi ücreti masrafının kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.376‬,00TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 24.326,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.161,6 TL’sinin davalıdan, bakiye 158,40-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair e duruşma aracılığı ile katılan davacı vekilinin ve huzurda bulunan davalı vekilinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
19/07/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır