Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/841 E. 2022/305 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/841 Esas
KARAR NO : 2022/305

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2021
KARAR TARİHİ : 06/04/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 05/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalı murisin yaklaşık 1.760,00TL değerindeki teminatının iadesini haksız olarak engellediğini ve yaklaşık 15 yıl mahkemede hapsettiğini, bu süre boyunca haksız olarak tutulan yaklaşık 1.760,00TL değerin 15 yıl boyunca iade edilip edilmeyeceği duygusu dahi murisin manevi yönden büyük üzüntü yaşamasına sebep olduğunu İstanbul …….. Asliye Ticaret Mahkemesi ……… esas ve İstanbul …….. Asliye Ticaret Mahkemesi ……. esas sayılı dosyalarından birleştirme ile Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi …….. esas sayılı dosyası davaların dayanağını muris ……… ve dava dışı …….. Ev İhtiyaç Maddeleri Tic ve San A.ş. ve ………. Kozmetik Ve Kimya San ve A.ş. nin …….. Bankası A.Ş.’nin …….. İleri Kimye San A.ş. deki hisselerin satışına ilişkin ihalenin durdurulması yönünde Kadıköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi ……. esas sayılı dosyasından almış oldukları ihtiyati tedbir kararına dayandırdıklarını, İstanbul ……. Asliye ticaret mahkemesi ……. esas sayılı dosyasının 21/09/2005 tarihli karar duruşmasında davanın reddine tedbir kararında kaldırılmasına karar verildiği, 21/09/2005 tarihi itibari ile murisin yatırdığı teminat tutarlarının murise iade edilmesi gerektiği ancak davalının murisin yatırdığı bu teminat tutarlarının ödenmesine haksız olarak muvafakat etmediğinden teminat tutarlarını iade alamadığını beyan ederek davalının gerek nakdi gerekse gayri nakdi teminatların iade edilmesinin engellemesi nedeni ile uğradığı maddi zararlar için 10.000,00TL ve tüm maddi zararların tespitini davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davayı oluşturan iddianın hukuki dayanağı olmadığını, davacı yıllar içinde süren davalar nedeniyle yatırdıkları teminat bedellerinin kendilerini ekonomik yıkıma uğrattığı iddiası ile bir dava ikame ettiklerini, dava ile elde edilmek istenen sonucun davanın başında elde etmek istediğinden, talebi tam ispat kuralının istisnası olduğundan ve mahkeme tarafından durum ve koşulların gerektirdiğine inanılmadığından ancak mahkemece belirlenen teminat karşılığında dava ikame edildiği, davacı taraf teminat olmaksızın da açabileceği davalarındaki menfaatleri dava başında güvence aldığından, dava sonunda zarar gördüğü iddiasında bulunamayacağını, HUMK gerek HMK da zarar kavramını düzenlerken sürekli olarak lehine ihtiyati tedbir verilenin vereceği zarara vurgu yaptığı ve teminatı da buna mukabil istediği, bu sebeple davacının zarar iddiasının hukuki temeli olmadığını, davada tazmini istenen zararları oluşturan olaylar arasında illiyet bağı olmadığını, davacı huzurda ki dava da müvekkilinden teminatın iadesine muvafakat etmediğini ileri sürerek zarar ile illiyet bağı kurmaya çalıştığını, ancak kök dava dosyası olan İstanbul …… Asliye Ticaret Mahkemesi …… E. Sayılı dosyanın 13.10.2005 tarihli ara kararında aynen “… Davalı ……. Bankası AŞ vekili ………….tedbir kararı nedeniyle doğan banka zararı için Tazminat Davası açacaklarını, teminatın iade edilmemesini talep etmiştir..” şeklinde beyanda bulunduğu ve mahkemece teminatın iadesi istemi ret olduğu, davacının bu noktada bir zararı var ise bunu uygun illiyet bağı ile uygun kişilere yöneltmesi gerektiği, davanın diğer davacı ve davalılara ihbarı gerektiğini, İstanbul ……. Asliye Ticaret Mahkemesi ……. E. Sayılı dosyada birden fazla davacı olduğu için teminatı kimin verdiğinin açıkça tespiti gerektiğini, aynı dosyada birden fazla davalı olduğu için varsa muhtemel zarara kimin sebebiyet verdiğinin de açıkça tespiti gerektiği, davacı; huzurdaki davayı başka kimse yokmuş gibi davayı ikame etmiş ise de zarar-husumet-tazmin noktasında illiyeti kuramadığını, davacı murisinin davalar devam ederken icra takibine maruz kalmasının, tedbir kararında bağlı olan teminat mektubundan kaynaklı olduğunun açıkça ispatlanması gerektiğini, dava sonunda ki menfaati, dava başında elde eden davacı murisinin bundan dolayı fakirleştiği, zarara uğradığı iddiasının doğru olmadığını, bu sebeple olaylar ile sonuç arasında ki illiyet bağı kurulamadığından, davanın hem hukuki hem temel dayanağı da olmadığını, beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ihtiyati tedbir kararından kaynaklı haksız fiile dayalı maddi tazminat davasıdır.
Davacının dava dilekçesinden özetle, İstanbul ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……… esas ……. karar sayılı dosyasında davanın reddi ile tedbir kararının kaldırılmasına karar verildiğini, bu kararının Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, davalının İstanbul ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……… esas sayılı dosyası ile ……. Bankası’na ait …….. hisselerinin kendi adına kayıt ve tescil edilmesini geç teslim nedeniyle uğradığı zararların tazmini ile İstanbul ……… Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyasında davacıların Kadıköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi ……. esas sayılı dosyasında aldıkları ihtiyati tedbir kararı nedeniyle uğradığı zararın tazmini ile İstanbul …….. ATM’nin ……. esas sayılı dosyasında yatırılan teminatın iade edilmesinin engellenmesi yönünde bildirimde bulunulmasını talep ettiğini, bu iki dosyanın birleşerek yargılamasının Bakırköy …….. ATM ……. esas sayılı dosyasında yapıldığını, bu davanın reddine karar verildiğini temyiz aşamasından geçerek kesinleştiğini, davanın temelinin İstanbul …….. ATM’nin …….. esas sayılı dosyasında alınan tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesi, teminat tutarının murise iade edilmesi gerekirken davalının bu teminatın ödenmesine haksız olarak muvafakat etmemesi, davalının İstanbul ….. ATM ……. esas sayılı davayı açarak teminat tutarının iade edilmesini kasten engellemesi , bu davanın reddine karar verilerek davalının tedbir nedeniyle zarara uğradığı iddiasının haksız olduğunun mahkeme kararı ile tespit edildiği iddialarına dayalı olduğu, davacıların murisinin talebi doğrultusunda iki adet nakit teminat mektubu sunulduğunda nakit yatan teminatın iadesine karar verildiği, teminat mektuplarının ise 2019 tarihinde iade alınabilindiğini, teminat mektupları ile nakit yatan paradan kaynaklı maddi zarar talebinde bulundukları,
Davalının cevap dilekçesinden özetle; terekeye ilişkin mal varlığına yönelik taleplerde tüm mirasçıların birlikte hareket etmesi gerektiği, davanın ihbarını talep ettiği, zamanaşımı savunmasında bulunduğu, davanın belirsiz alacak olarak açılmasına itiraz ettiği, davayı oluşturan iddianın hukuki dayanağının olmadığını, davacıların zarar iddiasının hukuki dayanağının olmadığını, davada tazmini istenen zararları oluşturan olaylar arasında illiyet bağı olmadığını, teminat şartı, miktarı ve kabul/reddin mahkemenin takdirinde olup bu konuda davalıya kusur izafe edilemeyeceğini, teminatın kimin tarafından verildiğinin açıkça tespit edilmesi gerektiğini, İstanbul …….. ATM ……. esas sayılı dosyada 2005 yılında murislerinin borca batık olduğunun tespit edildiğini, olaylar ile sonuçlar arasında illiyet bağı kurulamadığını, davanın temelinin olmadığını, iddia ve savunmanın genişletilmesine muvafakatlerinin olmadığını davanın reddini talep ettiği,
Dava konusu uyuşmazlık; davacıların murisinin İstanbul …….. ATM ……. esas sayılı dosyasında ihtiyati tedbir kararı kapsamında, ……. bankasına yatan 100.000 usd teminatın 21.09.2005-27.02.2009 tarihleri arasında, …… bankasına yatan 2020.200 YTL teminatın 21.09.2005-27.02.2009 tarihlerine kadar faiz kaybı, döviz bazında kayıplar, altın değeri üzerinden kayıplar ile, 100.000 USD ve 202.000TL karşılığı ……… bankasına ait ……. sayılı teminat mektubu sunulması ve teminat mektubunun 17.04.2019 tarihinde geri alınması nedeniyle gayrinakdi kredi masrafları, her bir teminat mektubunu iade alana kadar ödemiş olduğu masraf karşılığı , faiz kaybı, kur kaybı, altın değeri kaybı, anapara teminat mektupları için ödenen komisyonlara ilişkin maddi tazminat istemi ile davalının zamanaşımı itirazı ve esasa ilişkin itirazlarına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
İstanbul …… ATM ……. esas sayılı dosya, Kadıköy …… ATM …… Esas ve ……. Esas sayılı iki davanın birleşiminden oluştuğu, asıl ve birleşen dosyanın davacısının ….., ………. Kozmatik ve Kimya San. A.Ş., …….. Ev İhtiyaçları Mad. Tic. San A.Ş. olduğu, asıl dosya davalısının ……… Bankası, birleşen dosyanın davalısının ……… Bankası, …….. İleri kimya A.Ş. ve ……… olduğu, dava konusunun İhalenin feshi ile satışın iptaline ilişkin olduğu, davacıların muriisnin ihtiyati tedbir nedeniyle, 13.04.2004 tarihinde 100.000 USD, 08.07.2005 tarihinde 150.000 USD teminat yatırdığı, dosyada 21.09.2005 tarihinde , asıl ve birleşen davanın reddine hisselerin devrinin önlenmesine ilişkin 12.05.2004 tarih ve …… esas sayılı ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verildiği, kararın Yargıtay Denetiminden geçerek 29.03.2007 tarihinde kesinleştiği,
İstanbul ……. ATM ……. esas sayılı dosyasının davacısının ……… davalılarının ……., ………. Kozmatik ve Kimya San. A.Ş., …….. Ev İhtiyaçları Mad. Tic. San A.Ş. olduğu, ihtiyati tedbir kararından kaynaklı …….. hisselerinin fiilen teslim edilmemiş olması sebebiyle doğan ve doğacak zararı ile manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, zarar ve ziyanının davalıların depo ettiği 250.000 USD teminattan tahsil edileceği gözetilerek teminatın davalılara iadesine engel olunması için tazminat davası açıldığının İstanbul …… ATM mahkemesine bildirilmesini talep ettiği, bu mahkeme dosyasının aynı hisselerin devri ve bundan dolayı tazminat istemiyle açılan İstanbul ……. ATM ……… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, birleşen dava tarihinin 23.03.2007 tarihi olduğu,
Bakırköy ……. ATM ……… esas sayılı dosyanın İstanbul ……. ATM ……… esas sayılı dosyası ile bu dosya ile birleşen İstanbul…… ATM …… esas sayılı dosyalarından oluştuğu, asıl ve birleşen dosya davacısının ………, asıl dosya davalıların ……… İleri Kimya A.Ş.ile ……… Bankası olduğu, birleşen dosya davalılarının ……., ………. Kozmatik ve Kimya San. A.Ş., …….. Ev İhtiyaçları Mad. Tic. San A.Ş. olduğu, asıl dosyada hisselerin davacı adına kayıt ve tescili ile geç kayıt nedeniyle uğranılan zararın tespitinin talep edildiği, asıl dosyada tedbir davacının talebinin mahkemenin 24.04.2006 tarihli kararıyla reddedildiği, dosya kapsamındaki belgelerden …… İleri Kimya Sanayi A.Ş. deki ……… Bankası A.Ş. deki hisselerin satışına ilişkin 27.04.2006 tarihli hisse satış sözleşmesi uyarınca %75,117 hisse oranını temsil eden hisse senetlerinin …….. Ev İhtiyaç Maddeleri .tic, ve San A.Ş.’ye devir ve teslim edildiği, ……. Bankasının 26.02.2009 tarihli ……… için ……. esas sayılı dosyasına istinaden ……. sayılı kesin teminat mektubunun sunulu olduğu, mahkemenin ödeme yapılmasına ilişkin 27.02.2009 tarihli yazısı olduğu, ……. bankasının 30.12.2008 tarihli yazı cevabında …….. Ev İhtiyaçları Mad. Tic. San A.Ş.nin, …….. hesabına aktarılan 202.200 YTL’nin 27.05.2008 tarihinde kapatıldığından …….. bank …….. Şubesine devredildiğinin belirtildiği, mahkemenin……… ödeme yapılmasına ilişkin 30.12.2008 tarihli yazısı olduğu, ……… Bankasının 25.12.2008 tarihli ……… için ……. esas sayılı dosyasına istinaden ……… sayılı kesin teminat mektubunun sunulu olduğu, ilk kararda birleşen dosya davalıları hakkında açılan tazminat davasının kabul edildiği, verilen kararın Yargıtay …….. HD’nin …….. esas …….. karar sayılı ilamıyla bozulduğu, bozma kararında davalı ……. sorumluluğunun bulunmadığından, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasından sonra davalılardan ……..’ın yasal haklarını kullanarak …….. hisse senetlerini satın aldığından sözleşmeden haksız fiilden kaynaklı sorumlulukları bulunmadığından reddine, bankanın ihaleden kaynaklı kusur ve sorumluluğunun bulunmadığından reddine karar verilmesi gerektiği belirtildiği, karar düzeltme talebinin reddedildiği, bozma ilamı sonrasında asıl ve birleşen dosyanın reddine karar verilerek teminat hakkında HMK 392/2 madde hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirtildiği, ikinci kararın Yargıtay …… HD’nın ……. esas …… karar sayılı ilamıyla onandığı, asıl ve birleşen dosya vekilinin karar düzeltme talebinin Yargıtay …… HD ……. esas, ……. kararı ile reddedildiği, kararın 28.02.2019 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı,
Bakırköy ……. Asliye Ceza Mahkemesi …….. esas sayılı dosyasının katılanının ………., sanığın ………, suçun cebir ve şartlı tehdit olduğu, mahkemece yargılama sonucunda sanık hakkında adli para cezası verildiği, temyiz incelemesi sonucunda zamanaşımı süresinin dolduğundan davanın düşürülmesine karar verildiği, kararın bu şekilde kesinleştiğinin anlaşıldığı,
Somut olayın incelenmesinde, davacıların ………’nin mirasçıları olduğu, aktif husumetlerinin bulunduğu, davaya konu istemin yukarıda özetleri yapılan dosyalarda dikkate alınarak davacıların murisinin ve dava dışı diğer şirketlerin, davalı ……… ve iş bu davda da dava dışı diğer kişilere karşı açtığı ihalenin feshi ile satışın iptaline ilişkin taleplerine yönelik asıl ve birleşen dosyadan oluşan İstanbul …… ATM …….. esas numaralı dosyasında 21.09.2005 tarihinde verilen asıl ve birleşen davanın reddi kararı ile hisselerin devrinin önlenmesine ilişkin 12.05.2004 tarih ve …… esas sayılı ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin karar sonrası teminat tutarının, davalının bu teminatın ödenmesine haksız olarak muvafakat etmemesi, davalının İstanbul …… ATM …….. esas sayılı davayı açarak teminat tutarının iade edilmesini kasten engellemesi nedeniyle haksız fillinden kaynaklandığı iddiasına ilişkin olduğu, bu haksız fiil iddiası nedeniyle harç yatırarak maddi tazminat talebinde bulunduğu manevi tazminata ilişkin usule uygun harç yatırılarak dava değeri belirtilerek açılan bir dava olmadığı, bu nedenle yargılamaya maddi tazminat kapsamında devam edildiği, iş bu davada ispat yükünün davacı tarafta olduğu, davalının zamanaşımı savunmasının Bakırköy …….. ATM dosyasının 2019 yılında kesinleştiği, murisin ölüm tarihi ile genel zamanaşımı hükümleri de dikkate alınarak yerin de olmadığı,
Davacıların murisinin açtığı davada tedbir kararının davacıların murisi lehine verildiği, bu davanın reddine karar verildiği, red kararının Yargıtay denetiminden geçerek 29.03.2007 tarihinde kesinleştiği, bu defa davalı ……… tarafından, davacıların murisi ile dava dışı diğer davalılara karşı hisselerin davacı adına kayıt ve tescili ile geç kayıt nedeniyle uğranılan zararın tespitinin taleplerine ilişkin asıl ve birleşen dava açıldığı, davacıların murisinin birleşen dosya davalılarından biri olduğu, bu davaların Bakırköy …… ATM …….. esas sayılı dosyasında yapılan yargılamasında verilen ilk kararında birleşen dosya davalıları yönünden tazminat talebinin kabulüne karar verildiği, bu kararının Yargıtay ……. HD’nin ……. esas ……. karar sayılı ilamıyla yapılan temyiz incelemesinde davacıların murisi ile diğer davalıların tüm eylemlerinin yasal haklarını korumaktan ibaret olup davacıya karşı sözleşmeden, haksız fiilden kaynaklanan bir sorumluluklarının bulunmadığı bu nedenle davanın reddinin gerektiğinin belirtilerek kararın bozulduğu, bozma ilamı sonrasında Bakırköy …… ATM’nin …… esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda bozma ilamına uyularak verilen asıl ve birleşen davanın reddi kararının Yargıtay ……. HD’nın ……. esas ,….. karar sayılı ilamında onanarak 28.02.2019 tarihinde kesinleştiğinin,
6100 sayılı HMK’nın 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girdiği, bu kanunun tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağının belirtildiği, ihtiyati tedbirin, 6100 sayılı kanunun 389 vd maddelerinde düzenlendiği, tazminat davasının 6100 sayılı HMK ‘nın 399 maddesinde düzenlendiği, bu düzenlemede aleyhine tedbir kararı verilen kişinin açabileceği tazminat davasının şartlarının ve zamanaşımı süresinin gösterildiği, bu madde düzenlemesinin davacıların murisinin açtığı davanın kesinleşme tarihi olan 29.03.2007 tarihinde yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK ‘da karşılığının olmadığı, mahkememizin iş bu dosyasında lehine tedbir kararı verilen kişi tarafından açılan dava olduğu, dolayısı ile HMK 399. Maddenin uygulanamayacağı,
Hem davacıların murisinin hemde davalının açtığı davaların Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, bu karar içeriklerinin dosya taraflarını bağlayıcı nitelikte kesin delil olduğu, tarafların yasal hakları kullanarak dava açtıkları, yine bu yasal hakları kapsamında tedbir talebinde bulundukları, tedbir taleplerinin Mahkemece değerlendirilerek bu hususta karar verildiği, tedbir kararının uygulanması sonucunda aleyhine tedbir kararı verilenin bundan kaynaklı uğranıldığı iddiası varsa buna ilişkin ayrı dava açıp bu ayrı davada, diğer dosyada verilen teminatın iade edilmemesinin zararının karşılanmasına ilişkin talepde bulunulabileceği, nitelik bu talebin karşılığı olarak 6100 sayılı HMK ‘da 399. Maddenin bulunduğunun söylenebileceği, yasal hakların kullanılmasının, bu haklara ilişkin taleplerin Mahkemece değerlendirilerek kabul ya da reddedilmesinin haksız fiil olarak değerlendirilemeyeceği, bu konuda yasal düzenlemelerin ihtiyati tedbire ilişkin olarak gerek İİK 72’de gerek HMK389 vd maddelerinde gerekse özel kanunlarda düzenlenmiş olduğu, ayrıca Anayasada hak arama özgürlüğünün, dilekçe hakkının, mülkiyet hakkının ayrıca düzenlendiği bu hakların ancak kanunlar ile sınırlandırılabileceği, bununla birlikte hakkın kötüye kullanılmasına kanunlarımızın cevaz vermediği, 6100 sayılı HMK’da da ayrıca bu hususta düzenlemelerin getirildiği, somut olay yönünden davacı tarafın davacıların murisi tarafından açılan dava sonucunda verilen tedbir kararı nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararlara ilişkin davacı tarafın yatırdığı teminatın iade edilmemesi yönündeki talebi uyarınca bu hususta Mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda teminatın iade edilmemesi, davacı tarafın teminatı davalı tarafça açılan davanın 2019 yılında kesinleşmesi nedeniyle geç almasına ilişkin oluşan hukuki durumun haksız fiil niteliğinde olmadığı, yasal hakların kullanılması niteliğinde olduğu, bundan kaynaklı davacı tarafın maddi zarar talebinin yerinde olmadığı, davacının yasal haklarını kullanırken bu hakların sağladığı faydalardan yararlandığı gibi yükümlülüklerine de katlanmak durumunda olduğu, bu hususta bilirkişi raporu alınmasın gerek olmadığı hukuki değerlendirmenin mahkememize ait olduğu da dikkate alınarak açıklanan tüm nedenlerle açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 170,78.-TL peşin harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 90,08‬.-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, verilen kararının, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstanbul BAM ‘ne İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/04/2022

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim ……..
¸e-imzalıdır