Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/838 E. 2022/624 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/838 Esas
KARAR NO : 2022/624

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2021
KARAR TARİHİ : 05/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, trafik kazası sonucunda hasara uğrayan araçtaki değer kaybına dair maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesinde özetle: ……… plakalı aracın kendisine ait …….. plakalı araca çarparak maddi hasara sebebiyet verdiğini, karşı taraf aracının tam kusurlu olduğunun eksper incelemesi ile tespit edildiğini, araç değer kaybı nedeniyle davalı sigorta şirketine başvurulduğunu fakat ödeme yapılmadığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 200-TL değer kaybı tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ………. Sigorta cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, davacının kendilerine başvurusunun bulunmadığını, araçta değer kaybının meydana gelmediğini, varsa bile sorumluluklarının police limiti ile sınırlı olduğunu, ……… plakalı aracın poliçesinin mebdeinden iptal olduğunu bu nedenle pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini iddia etmiştir.
Davalı …….. cevap dilekçesinde özetle; davanın trafik sigortası sigortacısı ………. Sigortaya yöneltilmesi gerektiğini, davanın tarafları yönünden pasif husumet ehliyeti nedeniyle reddinin gerektiğini iddia etmiştir.
Davalı Gökmen Yıldız davaya cevap vermemiştir.
Davacı, davasını 200 -TL üzerinden belirsiz alacak davası olarak açmış olmakla, değer kaybı tespitinin uzmanlık gerektirmesi, davacının değer kaybına dair ekspertiz raporu almadığı bu kapsamda belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının olduğu değerlendirilmiştir.
Bu kapsamda taraflar arasındaki uyuşmazlık; trafik kazasının meydana gelmesinde araç sürücülerinin kusurlar oranlarının ne olduğu, davacı aracının değer kaybına uğrayıp uğramadığı, uğradıysa değer kaybı bedelinin ne olduğu ile aracın ZMS sigortacısı ve diğer davalılardan değer kaybı bedelini talep edilip edilemeyeceği hususlarına ilişkindir.
Dosyadaki belgelerin incelenmesi neticesinde; dava konusu kazanın 08.12.2020 tarihinde Esenyurt ilçesinde gerçekleştiği, davacının …….. plaklı aracı ile cadde üzerinde seyir halinde iken davalılardan ………. adına kayıtlı ……… plakalı aracın sol arka kısmına çarptığı, ……… plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk poliçesinin ise police bedelinin ödenmemesi nedeniyle mebdeinden iptal edildiği, bu halde davalı sigortanın pasif husumet ehliyetinin mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık kapsamında otomotiv mühendisi bilirkişiden alınan rapor ile; davacının, davalının aracının sol arka kısmına çarparak gerçekleştirdiği kaza nedeniyle KTK.nın 57/2-c maddesinde yer verilen “Kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş ise; motorlu araçlar soldaki, sağdan gelen araca geçiş hakkını vermek zorundadırlar.” Maddesine aykırı hareket ettiği ve tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Somut olayda; dava haksız fiilden doğan tazminat alacağına ilişkin olmakla birlikte, davacının haksız fiil neticesinde tazminat talep edebilmesi için karşı tarafın söz konusu zararın doğmasında kusurlu olması gerekmektedir. Alınan bilirkişi raporu çerçevesinde davacının trafik kazasının meydan gelmesinde tam kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsünün ise kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla, kusursuz taraf aleyhine tazminata hükmedilmesi mümkün olmamakla davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir, bununla birlikte davacıya her ne kadar ıslah dilekçesi sunması için süre verilmiş olsa da davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu, dilekçesinin bedel artırım dilekçesi niteliğinde olduğu, bedel artırım dilekçesi sunulması yönünde davacıya mahkememizce kesin süre verildiği, bedel artırım dilekçesinin bu süre zarfında sunulmadığı üstelik artırılan bedel yönünden eksik harcın da yatırılmadığı anlaşılmakla, dava değeri olan 200-TL üzerinden vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 59,30.-TL peşin harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, eksik kalan 21,40 TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar …….. ve ………. Sigorta Anonim Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 200-TL maktu vekalet ücretinin her bir davalı için ayrı ayrı olmak üzere davacıdan tahsili ile ilgili davalılara verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
7-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
05/07/2022 15:12:16

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır