Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/831 E. 2023/104 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/831 Esas
KARAR NO : 2023/104

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : 22/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma, tedavi ve cenaze gideri talepli tazminat davasıdır.
Davacılar dava dilekçesi ile özetle; 20.03.2020 tarihinde …….. plakalı aracın, davacılar murisi ……… a’ya çarptığını, 05.04.2020 tarihinde ……..’nın vefat ettiğini, Bakırköy …… Asliye Ceza Mahkemesinin …,…. esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında alınan rapor ile sürücünün tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ……..’nın emekli olduğunu, davacı eşi ve oğlu için destekten yoksun kalma tazminatı, cenaze ve tedavi giderleri talep ettiklerini ayrıca tüm davacılar için 10.000-TL’er manevi tazminat olmak üzere toplam 90.000-TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı işleten …….., cevap dilekçesi ile özetle; zamanaşımı defilerinin olduğunu, husumet itirazlarının bulunduğunu kaza olayıyla ilgisinin bulunmadığını, fazi başlangıç tarihinin dava tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, müteveffanın asli kusuru ile kazaya sebebiyet verdiğini, 64 yaşında olduğunu herhangi bir emeklilik kaydının bulunmadığını, aileye destek olma iddiasının ispatının gerektiğini, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, davanın kasko poliçesinin ait olduğu …… Sigorta A.Ş. şirketine ihbarını gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ……. Sigorta A.Ş. cevap dilekçesi ile özetle; sorumluluklarının sürücünün kusur oranı ve sigorta poliçesi limiti ile sınırlı olduğunu, ceza dosyası sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, tazminat hesabı yönünden …… tablosu ile %1,8 teknik faizin kullanılması gerektiğini, müteveffanın kaza tarihindeki vergilendirilmiş gelirinin dikkate alınması gerektiğini, tedavi giderlerinin SGK’nın sorumluluğunda olduğunu, tedavi gideri talep edilemeyeceğini, faiz yönünden ise dava açılmasına sigorta şirketinin sebebiyet vermemesi nedeniyle faiz sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı sürücü ……, davaya cevap vermemiştir.
Uyuşmazlık, 20.03.2020 tarihli trafik kazası nedeniyle vefat edenin eşi ve çocukları olan davacıların, davalılardan destekten yoksun kalma, tedavi masrafları kapsamında maddi tazminat ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği, trafik kazasının gerçekleşmesinin nedeninin ne olduğu, kazanın gerçekleşmesinde taraf kusurlarının ne olduğu ile davalı ……..’ın husumet itirazının yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Davacının zamanaşımı definin incelenmesinde; davanın haksız fiilden kaynaklı olması, haksız fiile dayalı davalara ilişkin zamanaşımı süresinin kural olarak 2 yıl olması, davanın 20.03.2020 tarihinde açılması, aynı zamanda suç teşkil eden bir trafik kazasının söz konusu olması kapsamında dava zamanaşımının, uzamış ceza zamanaşımına da tabi olacağı değerlendirildiğinden defi yerinde görülmeyerek reddine karar verilmiştir.
Davalılar işleten …….., sürücü …….. ve otobüsün Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı ……. Sigorta A.Ş’dir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bir teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”, aynı kanunun 3.maddesinde işleten “İşleten, araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin alan kişidir.” olarak tanımlanmış, sürücü ise “Karayolunda motorlu veya motorsuz bir aracı veya taşıtı sevk ve idare eden kişidir.” olarak tanımlanmıştır.
Yukarıdaki maddeler çerçevesinde, …….. işleten sıfatına, …….. ise sürücü sıfatına haiz olmakla, maddenin son fıkrasında yer alan “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmü gereğince, otobüsün sürücülüğünü yapan davalı sürücü ……..’un kusuru miktarında, davacıya karşı diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaktır.
Motorlu araç işletenler, motorlu araç kazalarında zarar görene karşı zararın giderilmesine ilişkin sorumluluklarının yerine getirilmesini sağlamak amacıyla KTK.nın 91.maddesi uyarınca Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) yaptırmakla yükümlüdür. Davalı …… Sigorta A.Ş de söz konusu aracın ZMSS sigortacısıdır. Bu kapsamda …….. Sigorta A.Ş, sigorta poliçesinde ve KTK’da belirlenen sorumluluk kalemleri ve maddi limit ile sınırlı olmak üzere, sürücü ……..’un kusuru oranında, davacının zarar tazmini talebinden diğer davalılarla birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu olacaktır.
Dava konusu kazaya ilişkin Bakırköy ……. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan kovuşturma sonucunda verilen kararda; dosyada alınan kusur bilirkişi raporu ile vefat edenin asli, sanık ……..’un ise tali kusuru ile kazaya sebebiyet verdiği tespit edilmiş olup; sanık ……..’un taksirle bir kişiyi öldürme suçunu işlediği sabit görülmekle, mahkumiyet kararı kurulmuş ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verilmiştir.
Kusur yönünden yapılan incelemede; Asliye Ceza Mahkemesince alınan kusur raporu ile ceza mahkemesince olayın gerçekleşmesine ilişki maddi olaya dair kabulü, olay anına ilişkin görüntü kayıtları ve mahkememizce yapılan keşif çerçevesinde alınan kök ve ek bilirkişi raporu ile; vefat eden ……..’nın yayalar için yapılmış bas-geç sistemi bulunan yaya geçidini kullanmadığı, kontrolsüz şekilde taşıt yoluna girdiği, can güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde tedbirsiz ve dikkatsiz davrandığı sebepleri ile %75 kusurlu, davalı sürücünün ise trafik ışıklarına gelirken hızını azaltmaması, taşıt yoluna her an yayaların girebileceğini düşünerek, dikkatli ve tedbirli davranmadığı, özen yükümlülüğüne uymadığı sebepleriyle %25 oranında kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatı eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamın desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminattır. (Yargıtay İBGK 06.03.1978 Tarih 1/3 sayılı Karar)
Destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. Bununla birlikte desteğin salt parasal katkı şeklinde olmasına gerek bulunmamaktadır. Yaşlılık veya hastalıkta ya da ihtiyaç duyulan diğer durumlarda yapılan ev işleri, bakım gibi hizmet ve yardımlar da destek kavramı içerisinde sayılır. BK’nun 45. maddesi gereğince bu tür hizmet ve yardımlar da destek kabul edilerek bunların karşılığı olarak maddi tazminat ödenmesi gerekir. Buna göre 79 yaşında olan desteğin olay tarihinde gelir getiren bir işte çalıştığı ispatlanamasa bile yukarıda belirtilen şekilde eşine vereceği desteğin asgari ücret üzerinden hesaplanması gerekir. (Yargıtay 4.HD. 2007/8981 E. 2008/5368 K.)
Somut olayda; müteveffa ……..’nın yaya geçidini tercih etmek yerine tedbirsizce ve güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde kavşaktan taşıt yoluna çıkması, davalı otobüs sürücüsünün ise hızını kavşaklarda düşürmemesi ve yola yaya çıkması ihtimaline binaen dikkatli seyretmemesi neticesinde 20.03.2020 tarihinde trafik kazası gerçekleşmiş ve …….. vefat etmiştir.
Olay anına ilişkin görüntülerin mevcudiyeti, keşif sırasındaki mahkememiz gözlemi, ceza dosyasında alınan rapordaki tespitlerin mahkememiz bilirkişi raporu ile paralel olması çerçevesinde kazanın gerçekleşmesinde ……..’nın %75 oranında, davalı sürücünün ise %25 oranında kusurlu olduğu tespitinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. Bununla birlikte desteğin salt parasal katkı şeklinde olmasına gerek bulunmamaktadır. “Yaşlılık veya hastalıkta ya da ihtiyaç duyulan diğer durumlarda yapılan ev işleri, bakım gibi hizmet ve yardımlar da destek kavramı içerisinde sayılır. BK’nun 45. maddesi gereğince bu tür hizmet ve yardımlar da destek kabul edilerek bunların karşılığı olarak maddi tazminat ödenmesi gerekir….desteğin olay tarihinde gelir getiren bir işte çalıştığı ispatlanamasa bile yukarıda belirtilen şekilde eşine vereceği desteğin asgari ücret üzerinden hesaplanması gerekir.” (Yargıtay 4.HD. 2007/8981 E. 2008/5368 K.)
Davalı Sigorta Şirketi, müteveffanın davacılara destek olduğu hususunun ispat edilmesi gerektiğini iddia etmişse de; kural olarak eşler yaşamları boyunca birbirinin desteği olmakla, anne ve babanın çocuklarına 18 yaşına kadar, çocukların eğitim görmesi halinde ise 25 yaşına kadar destek olacağı hususu kabul edilmekle, ayrıca ispatına gerek yoktur. Aksi durumun davalı Sigorta tarafından ispat edilmesi gerekmekle dosyaya bu yönde bir delil sunulmamıştır.
Müteveffa, emekli olmamakla birlikte, davacı tarafça güncel kazancını ispata yarar herhangi bir belge dosyaya sunulmamıştır. Yukarıda belirtilen Yargıtay kararı kapsamında müteveffanın kazancı aktüerya bilirkişisi tarafından asgari ücret üzerinden hesaplanmış, kusur oranı çerçevesinde destekten yoksun kalma tazminatının, müteveffanın eşi davacı için 165.559,90-TL, müteveffanın 18 yaşından küçük ve evlenmemiş oğlu …… için ise 2.633,00-TL olduğu tespit edilmiştir. Bu hesaplamada, davacının eşinin evlenme ihtimali AYİM tablosu, bakiye ömür TRH 2010 tablosu uyarınca hesaplanmış, …….’nın yükseköğrenim gördüğüne ilişkin herhangi bir delil dosyaya sunulmadığından hesaplama 18 yaşına kadar yapılmıştır. Davacı diğer çocukların 18 yaş üstünde ve evli olması sebepleriyle kendilerine pay ayrılmamıştır.
Haksız fiil nedeniyle zarara uğrayan maddi tazminatın yanında ayrıca manevi tazminatta talep edebilir. Haksız fiil sonucunda zarara uğrayanın talep etmesi, davalının kusurunun mevcut olması halinde, mahkeme hakimi takdir edeceği bedelin manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Yargıtay’ın emsal kararlarına göre mahkemenin manevi tazminata ilişkin takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşullarını, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, paranın satın alma gücünü, tarafların kusur durumunu, olayın ağırlığını, olay tarihini ve bunlara benzer hususları birlikte değerlendirmesi gerekmektedir.
Manevi tazminat yönünden; olayın oluş şekli, müteveffanın kusur oranı, paranın alım gücü, kaza neticesinde ve sonrasında davacıların yaşadığı, yaşayacağı üzüntü ve zorluklar, davacıların kaza tarihindeki yaşı, sosyal durumları dikkate alınarak, davacı eş ……. için 10.000-TL, kaza tarihinde 18 yaşından küçük olan ……. için 7.000-TL, diğer davacılardan her biri içinse 5.000-TL olmak üzere manevi tazminat hükmedilmesine, söz konusu tazminatın ise davalı sürücü …….. ile işleten ……..’dan tahsiline karar verilmiştir.
Faiz yönünden; davalı sigorta şirketine davacı tarafından 19.03.2021 tarihinde başvurulduğu görüldüğünden, şirketin temerrüde 28.03.2021 tarihinde düştüğü kabul edilmiş, diğer davalılar yönünden ise haksız fiil genel hükümleri doğrultusunda faiz başlangıç tarihi kaza tarihi olan 20.03.2020 olarak belirlenmiştir.
Davacı vekili, 14.02.2023 tarihli duruşma sırasında cenaze giderleri ile tedavi giderlerine ilişkin taleplerinden feragat ettiğinden, bu talepler yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı …….. Sigorta, her ne kadar vekalet ücretinin 1/5 oranında hükmedilmesi gerektiğini iddia etmişse de, dayanak Yönetmelik maddesinin tahkim yargılamasına ilişkin olduğu anlaşıldığından bu talebi yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının, davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile;
Davacı ……. için 165.559,90 TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacı ……. için 2.633,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 168.192,90 TL maddi tazminatın (sigorta şirketi yönünden sigorta poliçe teminat miktarı ile sınırlı olmak üzere) bu tazminata davalı …….. Sigorta A.Ş. Yönünden 28/03/2021 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 20/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
Davacının tedavi giderleri ve cenaze giderlerine ilişkin taleplerinin feragat nedeni ile reddine,
2-Davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne,
Davacı …….. için 10.000,00 TL, ……. için 7.000,00 TL diğer davacılar; …… için ise 5.000,00’er TL olmak üzere toplam 52.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …….. ve ……..’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 15.041,37 TL karar harcından davacı tarafından mahkememiz veznesine yatırılan 314,23 TL peşin harç ile 881,86 TL ıslah harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına, eksik kalan 14.159,51 TL karar harcının 10.815,03 TL’sinin davalılar …….., …….. ve …….. Sigorta Anonim Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen, 3.944,48 TL ‘sinin davalılar …….. ve ……..’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 314,23 TL peşin harç ile 567,63 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 941,16‬ TL harcın; 718,85 TL’sinin davalılar …….., …….. ve …….. Sigorta Anonim Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen, 222,31‬ TL ‘sinin davalılar …….. ve ……..’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından dosyada yapılan 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 315,00 TL ATGV keşif araç ücreti, 571,90 TL keşif harcı ve 1.394,45‬ TL posta masrafı olmak üzere toplam 4.281,35‬ TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.651,13 TL’nin, 2.788,73 TL’sinin davalılar …….., …….. ve …….. Sigorta Anonim Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen, 862,4‬0 TL ‘sinin davalılar …….. ve ……..’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı …….. tarafından dosyada yapılan toplam 50,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 7,36 TL’sinin davacılardan alınarak davalı ……..’a verilmesine, bakiye kısmın davalı …….. üzerinde bırakılmasına,
7-Diğer taraflar tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraflar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre MADDİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 26.228,94 TL vekalet ücretinin davalılar …….., …….. ve …….. Sigorta Anonim Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
9-Davacı taraflar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen MANEVİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar …….. ve ……..’dan tahsili ile davacılara verilmesine,
10-Davalı ….. vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesne göre reddedilen MANEVİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı ……..’a verilmesine,
11-Bakiye kalan gider avansının karar kesinleşince yatırana iadesine,
12-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.440,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.227,88.-TL’sının davalılardan alınarak hazineye irat kaydına, bakiye kısmın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair huzurda bulunan davacılar vekilinin ve davalı asil …… yüzüne karşı ve e duruşma aracılığı ile katılan …… yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
14/02/2023 11:26:57

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır