Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/825 E. 2022/168 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/825 Esas
KARAR NO : 2022/168

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2021
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 30/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davacı şirketin ayakkabı sektörüne yönelik taban, ökçe ve benzeri parçaların üretimi ve ticareti ile iştigal etmediğini, davalının da aynı sektörde faaliyet göstermekte olduğunu davacı tarafından davalıya 2020 Ekim ve Kasım aylarında farklı tarihlerde ürünler satıldığını ve teslim edildiğini, ancak bu ürünlere ilişkin bakiye 5.167,67-TL borcun davacıya ödenmediğini, davacı tarafından davalıya satışı yapılan ürünlere ilişkin; 30/10/2020 tarih, …… No’lu ve KDV dahil 6.649,30-TL, 04/11/2020 tarih, ……. No’lu ve KDV dahil 12.639,24-TL, 04/112020 tarih, ……. No’lu ve KDV dahil 253,80-TL, 05/11/2020 tarih, ……. No’lu, KDV dahil 2.994,84-TL tutarında fatura tanzim edilmiş ve tanzim edilen faturalar e-fatura olarak tebliğ edildiğini, ayrıca e-fatura ve irsaliye uygulaması ile fatura üzerinde açıkça yer alan “irsaliye yerine geçer” ibaresi kapsamında tüm faturalar hem fatura aslı hem de irsaliye olarak davalıya teslim edildiğini, taraflar arasında 02/12/2020 tarihli karşılıklı mailler ve mail ekindeki mutabakat ile Ekim/2020 tarihine ilişkin BA/BS mutabakatı yapıldığını ve mutabakat tutarının açıkça fatura tutarı ile uyuştuğunu, daha sonrasında yine taraflar arasında 28/12/2020 tarihli karşılıklı mailler ve mail ekindeki mutabakat ile Kasım/2020 tarihine ilişkin BA/BS mutabakatı yapılmış olup mutabakat tutarı açıkça fatura tutarları ile uyuştuğunu, davalının İstanbul …… İcra Dairesi …… Esaslı dosyasındaki haksız itirazının iptaline ve takibin devamını, davalı hakkında %20’den aşağı olmamak üzerine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davalı, zorunlu dava şartı arabuluculuk sürecine mazeretsiz olarak katılmamış olduğundan davanın kabul/ret durumuna bağlı olmaksızın tüm yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini, arabuluculuk süreci tarafımızca yürütüldüğünden bu hususta lehimize vekalet ücretine hükmedilmesini, yargılama neticesinde doğacak vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davacı şirket tarafından, davalı şirket aleyhine İstanbul …… İcra Müdürlüğünün ……. takip sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı şirket tarafından, davacı alacaklı şirkete, davaya konu yapılan borç, 06.10.2021 tarihinde banka yolu ile ödendiğini, bu hali ile 06.10.2021 tarihi itibari ile davalı şirketin davacı şirkete bir borcu kalmadığını, dava konusu borcun, davacı tarafa 06.10.2021 tarihinde ödenmesine rağmen, davacı tarafça bu davanın 08.10.2021 tarihinde açılması kendi taraflarından anlaşılamadığını, mükerrer bir tahsilat yapılmaya çalışıldığını, iş bu dava açılmadan evvel, dava konusu borç karşı tarafa ödenmekle aslında olmayan bir alacak dava konusu yapıldığını, 08.10.2021 tarihinde dava açıldığında aslında “konusu olmayan bir dava” olarak yani kadük olarak açılmış bir dava olduğunu, dava konusu borç, huzurdaki davanın açılmasından önce ödenmekle davalının davanın açılmasına sebebiyet vermesi söz konusu olmadığını, bu nedenle davalı şirketin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, dava açılmazdan evvel, dava konusu borcun ödenmiş olması nedeniyle, davalı aleyhine açılan davanın reddini, bu davanın açılmasına, davalı/müvekkil sebebiyet vermediğinden, müvekkil şirket lehine ücret-i vekalete, davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına ve aleyhlerine ücret-i vekalete hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından her ne kadar arabuluculuk görüşmesine katılmaları nedeni ile vekalet ücreti takdir edilmesi talep edilmiş ise de; HUAK’nda bu yönde bir hüküm blunmadığı, AAÜT’deki hükümlerin ise karşı/ilam vekalet ücreti olmayıp akdi avukatlık ücretiyle ilgili olduğu anlaşılmakla bu yöndeki talebin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça; davalıya 2020 Ekim ve Kasım aylarında satılan ürünler nedeni ile bakiye 5.167,67 TL alacağın ödenmediğinden bahisle icra takibi başlattıkları ve davalının itirazı üzerine işbu davayı açtıkları anlaşılmıştır.
Davalı tarafça cevaben; dava konusu borcun 06/10/2021 tarihinde banka yolu ile ödendiğinden bahisle davanın konusunun kalmadığından bahisle reddine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı tarafın icra dosyası alacağı için banka yolu ile yaptığı 06/10/2021 tarihli 5.162,67 TL meblağlı ödeme sonucunda davacının bakiye alacağı bulunup bulunmadığı hususudur.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte bulunan tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Taraflar arasında, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı uyuşmazlık konusu olmayıp, zaten davalı tarafça icra takibinden sonra/davadan önce 06/10/2021 tarihli 5.162,67 TL meblağlı ödeme sonucunda davanın konusuz kaldığı ileri sürülmektedir.
Davalının ödeme tarihi ve ödeme miktarı dikkate alınarak icra müdürlüğünden ödeme tarihi itibariyle kapak hesabı çıkartılarak dosya arasına alınmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacının yaptığı ödemenin icra takibinden sonra/davadan önceki tarihli olması nedeni ile davacının bu ödeme miktarınca dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı, takip tarihi olan 12/07/2021 tarihi ile ödeme tarihi olan 06/10/2021 tarihi arasında % 16,75 oranında avans faizi uygulandığında ödeme tarihine kadar 203,95 TL temerrüt faizi işlediği, yapılan ödeme miktarından 203,95 TL işlemiş faiz ile 235,13 TL tahsil harcı, 59,30 TL başvurma harcı, 900,00 TL icra vekalet ücreti ve 27,50 TL takip masrafının çıkartılması neticesinde davacının, davalının ödeme tarihi itibariyle davalıdan 1.430,88 TL bakiye alacağı bulunduğu, davanın bu meblağda kabulünün fazlaya ilişkin talebin ise dava açmakta hukuki yarar bulunmadığından usulden reddinin gerektiği, bu meblağa davalının ödeme tarihi itibariyle yeniden avans faizi işletilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan her ne kadar davanın kısmen kabul-kısmen reddine karar verilmiş ise de, Arabuluculuk Kanunu veya yönetmeliğinde arabuluculuk toplantısına davet konusunda herhangi bir şekil şartının öngörülmediği, dosyada mevcut arabuluculuk tutanağının incelenmesinden, arabulucu tarafından davalı tarafın arabuluculuk ilk toplantısına usulüne uygun şekilde davet edildiği (davet mektubunun kargo ile gönderildiği, ayrıca yetkilinin telefonla aranarak telefonuna mesaj da gönderildiği) halde herhangi bir mazeret bildirmeden arabuluculuk toplantısına katılmadığı anlaşılmakla, 6325 sayılı HUAK’nun 18/A maddesinin 11.fıkrasında yer alan “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez…” hükmü uyarınca davalı taraf arabuluculuk ücreti dahil tüm yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuş ve davalı lehine vekalet ücretine hükmolunmamıştır.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davalının İstanbul …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin bakiye 1.430,88 TL asıl alacak ve bu alacağa 06/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile asıl alacağın 1.430,88 TL %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 97,74.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 88,26.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ve 88,26.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 32,75.-TL yargılama giderinin HUAK’nun 18/A maddesinin 11.fıkrası uyarınca tamamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.430,88.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, arabuluculuk görüşmesine katılma nedeni ile vekalet ücreti takdir edilmesi yönündeki talebin REDDİNE,
6-HUAK’nun 18/A maddesinin 11.fıkrası uyarınca davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
8-Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 11.fkrası uyarınca davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır