Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/82 E. 2021/1152 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/82 Esas
KARAR NO : 2021/1152

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2017
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkileri olan sigorta şirketinin sigortalısına ait emtiaların davalıların sorumluluğunda iken çalındığını ve bu olaydan davalıların kusurlu olduğunu, bu nedenle sigortalıya 20.366,82 USD ödeme yapıldığını, davalıların bu nedenle açılmış olan icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini davalı ……… aracına ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmilini talep etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; müvekkilerinin olayda kusuru bulunmadığını ,hasar miktarı ve kusur oranının bilirkişi marifeti ile tespit edilmesi gerektiğini, belirterek davanın reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Büyükçekmece …….. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …….. E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçlu yönelik 60.282,24 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN ESAS HAKKINDA KALDIRMA KARARI:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda verilen 28/05/2018 tarih ……… Esas …….. Karar sayılı karar ile davanın tüm davalılar yönünden kabulü ile icra takibinin aynen devamına karar verildiği, bu karara karşı davalılar vekilinin istinaf yasa yoluna başvurması neticesinde; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ……… Hukuk Dairesinin 24/12/2020 tarih …….. Esas ……. Karar sayılı kararı ile; “…Somut olayda, davacının sigortalısı ……… Tekstil AŞ ile davalı …….. Moda.. Ltd. Şti arasındaki fason üretim ilişkisi çerçevesinde, sigortalıya ait kumaş emtiasının teslim edildiği, davalı şirket tarafından kesim, dikim ve imalatı yapılan 4.900 adet T-shirt emtiasının temizleme yapılmak üzere, ……… Tekstil-………’a teslim edildiği, temizlenen emtianın da davalı şirketin çalışanı …….. tarafından teslim alındıktan sonra, davalı şirketin deposuna indirilmek üzere, ………plakalı araç ile getirildiği, aynı gün bu davalı şirketin bulunduğu binanın önünden, emtiaların bulunduğu ………plakalı araçtan çalındığı ihtilafsız olmasına göre, davacının sigortalısı ile davalı şirket arasında hukuki ilişkinin eser sözleşmesi kapsamında olduğu gözetilmeden, taşımaya dayalı hükümlere dayalı olarak davalıların sorumluluğuna hükmedilmesi doğru olmamıştır. İlk derece mahkemesince, dosyaya sunulan tüm deliller doğrultusunda, somut olayda tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetleri değerlendirilerek iddia, savunma doğrultusunda tarafların itirazlarını da karşılayacak şekilde konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, hükme ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre, karar verilmesinde isabet görülmediği gibi, gerekçeli kararda savunma sebeplerinin nasıl aşıldığına dair hiç bir değerlendirme ve delil tartışması yapılmadan karar tesisi de doğru olmamıştır. Bu bakımdan, istinaf incelemesine konu karar HMK’nın 297. maddesinde sayılan ve karar içeriğinde bulunması gereken zorunlu unsurları içermemektedir. Karar, bu haliyle istinaf incelemesine elverişli olmayıp, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, esasa dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, istinafa konu kararın kaldırılmasına” gerekçesi ile kararın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sigortalı emtiaların çalınması nedeniyle ödenen hasar bedelinin TTK’nın 1472. maddesi uyarınca rücuen tahsili için başlatılan icra takibine davalıların vaki itirazı üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Büyükçekmece …….. İcra Müdürlüğünün …….. esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı ……… Sigorta A.Ş. tarafından borçlu ……… Moda Tekstil Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti, …….. ve ………’a yönelik 60.282,24 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Somut olayda; davalı ……..’in sevk ve idaresindeki ………plakalı aracıyla Esenyurt’tan malzemeleri alıp, İstanbul İli …….. İlçesi ……. Mah. …….. Cad. No:18’de …….. yakınında bulunan ……… Moda Tekstil Tur. İnş. San. ve Tic. Şti binasına saat 12.20’de getirdiği, yemek yemek için şirketin yemekhanesine gidip sait 13.10’da aracının başına içerideki malzemeleri boşaltmak için geldiğinde aracının sol arka canının kırık olduğunu fark ettiği, araçta yaptığı kontrolde arka bagajda bulunan 4900 adet dikilmiş erkek-bayan tişörtlerinin yerinde olmadığını gördüğünü, bu şekilde dava konusu iş yerinden hırsızlık olayının meydana geldiği, taşıma konusu ürünlerin davacı şirket tarafından Blok Nakliyat Abonman Sigorta poliçesi ile teminat altına alındığı ve poliçe kapsamında çalınan malların değerini teşkil eden 20.366,82 USD’nin 19.07.2016 tarihinde sigortalı zarar gören …….. Tekstil ve Ticaret A.Ş.’ye ödendiği hususunda tartışma bulunmamaktadır.
Davacı taraf. TTK’nun 1472.maddesi uyarınca hırsızlık olayının gerçekleşmesinde kusurları olduğunu düşündükleri davalılardan ödenen tazminatı rücuen talep etmiştir. Mahkememizce, davalıların kusuru olup olmadığı noktasında teknik bilirkişilerden 26/03/2018 tarihli kusur raporu alınmış, hükmün istinafı neticesinde Bölge Adliye Mahkemesinin esas hakkında kaldırma kararına binaen, bir güvenlik uzmanı, bir sigorta uzmanı ve bir tekstil mühendisinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden 29/07/2021 tarihli heyet raporu alınmıştır.
Öncelikli olarak uyuşmazlığına hangi hukuk normunun uygulanması gerektiğinin tartışılması gerekmektedir. Dosyadaki tüm deliller ve ekspertiz raporu içeriğinden, dava konusu tekstil ürünü cinsli emtiaların davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan dava dışı …….. Tekstil firmasına ait olduğu, bu emtiaların tişört olarak dikilmek üzere davalı ……… Tekstil firmasına gönderildiği, bu emtiaların dikim işleminin davalı firma tarafından yapılmasının akabinde temizlik ve el işçiliği yapılmak üzere başka bir firmaya sevk edildiği ve bu firma tarafından da işlemlerin tamamlanması akabinde emtiaların davalı ……… Tekstil firması çalışanı olan davalı …….. tarafından araçla teslim alınıp davalı ……… Firması deposuna boşaltılmak üzere depoya getirtildiği ve bu esnada meydana gelen hırsızlık olayı sonucunda çalındığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda, dava konusu emtiaların mülkiyetinin dava dışı sigortalı firmaya ait olup, aralarındaki eser sözleşmesi uyarınca davalı firmaya teslim edildiği, her iki firma arasında herhangi bir taşıma sözleşmesi bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu doğrultuda, davalı firmanın zilyet sıfatının bulunduğu, dava konusu emtiaların korunması ve emtialara zarar gelmemesi için gerekli dikkat ve özeni göstererek aralarındaki eser sözleşmesi uyarınca kendi edimini yerine getirerek emtiaları sözleşme hükümlerine uygun bir şekilde dava dışı sigortalıya teslim borcu bulunduğu, ayrıca davalı …….. davalı ……… Tekstil firmasının çalışanı olması nedeni ile TBK’nun 116.maddesinde öngörülen yardımcı şahsın fiilinden sorumluluk hükümlerine göre de davalı ……… Tekstil firmasını diğer davalı ……..’in kusurlu eyleminden kusursuz olarak sorumlu bulunduğu kanaatine varılmıştır. Davalı ……..’in ise, kendisi tarafından çalıştığı firmanın deposuna indirilmek üzere teslim edilen emtiaları, doğrudan depoya indirmek ya da aracı depo kapısının önü veya herkesin görebileceği bir noktaya park etmek yerine sokak üzerine aracın arka kapılarını sokak tarafına bakacak şekilde park etmesi neticesinde hırsızlık olayının gerçekleştiği, aracı bıraktığı yerin çıkmaz sokak olması veya aracın tam olarak kilitlenmiş vaziyette bırakılmasının hırsızlık olayının meydana gelmesini engellemediği, dolayısıyla tüm bu nedenlerle hırsızlığın meydana gelmesinde tamamen kusurlu bulunduğu ve zarardan bu davalı ile davalı ……… Moda firmasının müteselsilen sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı ……… yönünden yapılan değerlendirmede; bu davalının sadece dava konusu emtiaların hırsızlandığı aracın kayıt maliki olduğu, zararın trafik kazası sonucu meydana gelmemesi nedeni ile KTK’nun işletenin sorumluluğu hükümlerinin uygulama alanı bulmayacağı, dolayısıyla bu davalının dava konusu zarardan sorumlu tutulabileceğine ilişkin bir yasa hükmü bulunmadığı anlaşılmakla davanın bu davalı yönünden husumet yokluğu nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu rücu talebinin sigorta poliçesi yönünden uygun olup olmadığı yönünden yapılan değerlendirmede; söz konusu blok abonman sigorta poliçesinde notlar kısmında yer alan yer alan ve davalı vekilinin cevap dilekçesinde belirttiği hükümde, “Konaklama halinde nakliyenin yapıldığı aracın emniyetli ve daimi gözetim altında bulunan kontrollü bir alana park edilmesi ve aracın kısa bir süre terk edilmesinden önce araç sorumlusunun herhangi bir hırsızlığı önlemek açısından gereken tüm emniyet tedbirlerini almış olması gerekmektedir. Aksi takdirde her türlü çalınma rizikosu teminat haricidir” denildiği belirtilmiş ve fakat davalı araç sürücüsünün araçtaki emtiaların zarar görmemesi için her türlü önlemi aldığı ileri sürülmüş olup, davalı tarafın, davalı ara sürücüsünün gerekli her türlü önlemi aldığını savunması nedeni ile belirtilen hükümden faydalanarak hırsızlığın poliçe kapsamı dışında kaldığını ileri sürmesi kendi iddiaları ile çelişkili olduğundan mahkememizce itibar edilmemiştir. Diğer yandan, mahkememizce alınan son bilirkişi raporunda, çalınan malların kamyon veya tırla çalınmayıp açık kasa kamyonetle çalınması nedeni ile zararın poliçe kapsamı dışında olduğu belirtilmiş ise de, davalı tarafın cevap dilekçesinde bu yönde bir itiraz mevcut olmadığından bu durumun sonradan ileri sürülmesinin savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında kaldığı değerlendirilmiştir. Kaldı ki; davacının rücu talebini yasal dayanağının sadece TTK’nın 1472.maddesi uyarınca halefiyet hükümlerine dayanmadığı, dava dilekçesi ekinde 30/05/2016 tarihli temliknamenin de bulunduğu, davacının işbu temlikname ile alacağı dava dışı sigortalısında temlik aldığı, bu nedenle davacı sigorta şirketi, dava dışı sigortalının davalılardan talep edebileceği tazminatı sigortalı gibi davalılardan talep edebileceği kanaatine varıldığından dava konusu ödemenin poliçe kapsamında bir ödeme olup olmamasının, eş değişle hatır ödemesi sayılıp sayılmamasının davacının davalılardan talep hakkını ortadan kaldırmayacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; sigortalıya yapılan ödemenin piyasa şartlarına uygun olduğunun alınan bilirkişi raporlarından da anlaşılması karşısında, davanın davalılar ……… Moda Tekstil ve davalı …….. yönlerinden kabulüne, diğer davalı yönüden pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalı ……… yönünden pasif pusumet yokluğu nedeniyle REDDİNE
2-Davanın davalılar ……… Moda Tekstil Tur, İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İle davalı ……… yönlerinden KABULÜ ile;
Bu davalıların Büyükçekmece ……… İcra Müdürlüğünün ……… sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazlarının iptali ile takibin bu davalılar yönünden takipteki şartlarla aynen devamına,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.117,88.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.029,47-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 3.088,41.-TL karar harcının davalılar ……… Moda Tekstil Tur, İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İle davalı ………’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40.-TL başvurma harcı ve 1.029,47.-TL peşin harcın davalılar ……… Moda Tekstil Tur, İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İle davalı ………’den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 4.077,30.-TL yargılama giderinin davalılar ……… Moda Tekstil Tur, İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İle davalı ………’den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.636,69.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı ……… taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
9-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/12/2021

Katip ……..
¸e-imzalıdır

Hakim ………
¸e-imzalıdır