Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/778 E. 2022/867 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/778 Esas
KARAR NO : 2022/867

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/09/2021
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 31/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Davalı …….. Tur Nakliyat İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait ……… plaka sayılı aracın …….. poliçe numarası ile …….. Sigorta Trafik Sigortası Poliçesi ile sigortalandığını, davalı ait ……… plakalı aracın , 19.12.2019 tarihinde park halinde bulunan ……. plakalı araca çarparak maddi hasar meydana gelmesine sebep olduğunu, akabinde kaza sonrası olay yerini terk ettiğini , bu kazanın , davalıya ait ……… plakalı araç sürücüsünün Karayolları Trafik Kanunu’nun 67/1-a ( araç manevralarını düzenleyen kurallar) maddesini ihlal etmesi sebebiyle kusurlu olması nedeniyle meydana geldiğini, ……… plakalı araç sürücüsünün , ……. plakalı araca çarptıktan sonra olay yerini terk ettiğini, bu durumun Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı ile tespit edildiğini, Müvekkilinin, kazaya karışan ……. plakalı aracın zararını karşıladığını, akabinde sigorta genel şartlarını ihlal edildiğini belirterek , kaza sonrası ödenen hasar tazminatını sigortalısından rücuen talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan beyan dilekçesinde ÖZETLE; kaza sonrası şoförün olay yerini terk etmesinin tek başına KZMM Sigortası kapsamında aracın sahibine rücu hakkı tanımadığını, araçların kusur durumunun irdelenmesi ve kusur oranlarının uzman bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiği, dava dışı zarar gören aracın sokağın köşe başında park halinde olduğunu, bu aracın park yerinin köşe başı olması sebebiyle araç geçişlerini engelleme ihtimalinin yüksek olduğunu, Davalı şirket araçlarının servis taşımacılığında kullanılan araçlar olması sebebiyle kimi zaman halinde ve sahip/sürücü tespiti yapılamayan kaza durumunda servis yolcularının yola devam etmesil işe/okula ulaştırılması) gerektiğinden tutanak tutulamadığını, ancak bu durumda zarar gören araç üzerine şirket kartvizitinin bırakılması yönteminin uygulandığını, kaza tarihinde araçta görevli şoförün hali hazırda şirkette çalışmadığını, kendisi ile irtibat kurulamadığını belirterek davanın reddini arz ve talep etmiştir.
Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …….. esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının …….. Sigorta Anonim Şirketi borçlunun …….. Tur Nakliyat İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi olduğu, takibe konu alacağın 20.644,62TL olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiği takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava , sigorta şirketinin sigortalısına karşı açtığı rücuen alacak istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafın dava dilekçesinden özetle; davalıya ait ……. plakalı aracın 19.12.2019 tarihinde park halinde bulunan ……. plakalı araca çarparak maddi hasar meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, olay yerini terk ettiğini, davalıya ait aracın kusurlu olduğunu, icra dosyasına yapılan itirazın iptalini talep ettiği,
Davalı tarafın süresinden sonra verdiği beyan dilekçesinde; tebligatın usulsüz olduğunu, davalı şirket aracının iddia edilen kazaya karıştığına ilişkin herhangi bir delil olmadığını, davacı tarafından davalı poliçesinden ödeme yapılmasının haklı olup olmadığını incelenmesi gerektiğini, tarafların kusur durumunun incelenmesi gerektiğini, davanın dava dışı araç şoförüne ihbarını talep ettiği,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının sigortalısının karıştığı kaza nedeniyle olay yerine terk ve ağır kusura dayalı yasal şartlarının oluşup oluşmadığı bu nedenle davacı tarafça 3 kişiye ödenen masrafın sigortalıdan talep edilip edilemeyeceğin ilişkin Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı talebine ilişkin olduğu ve davalıya yapılan tebligatın usulsüz olup olmadığına ilişkin olduğu ,
Emsal ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 26. HUKUK DAİRESİ’nin ESAS NO: 2019/565,KARAR NO: 2021/1254 sayılı ilamında;
“KTK’nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmüş olduğundan, sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren davalı, sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür.
Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartları nazara alınır.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında tanzim edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası 08.09.2015 tanzim tarihlidir. Bu nedenle rücu şartlarının belirlenmesinde 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının nazara alınması gereklidir.
Sigorta Genel Şartlarından Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı “B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili madde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyet ameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” denilerek, sigortacının sigortalıya rücu edebileceği durumlar belirlenmiştir. İlgili maddede sayılan rücu sebepleri birbirinden bağımsız sebepler olup, rücu sebeplerinden birinin bulunması halinde sigorta şirketi yapılan hasar ödemesinin rücuen tazminini sigortalısından talep edebilir.
Bu çerçevede, 01.06.2015 tarihinden önceki sigorta genel şartlarında olay yerini terk, kaza tutanağı ve alkol vb. belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranılması rücu şartı olarak öngörülmemişken, ilgili maddenin (f) bendinde, belirli durumların haricinde olay yerinin terk edilmiş olması, kaza tutanağı ve alkol v.b. belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranılması da, rücu şartı olarak düzenlemiştir. Genel Şartlar B4-f bendi kapsamında sigortanın, sigortalısına rücu edebilmesi için ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmemesi yeterli olup, sigortacının, sigortalısına rücu için sürücünün alkollü olduğunu yahut kasti eyleminin varlığını kanıtlaması istenemez.
Sigorta genel şartları B4-f bendin kapsamında sigortalı, sürücünün olay yerini terk etmiş olması durumunda ancak;
-Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitmesi,
-Bedeni hasara neden olsun veya olmasın can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu hallerde, ilgili maddeden kaynaklanan sorumluluklardan kurtulur.
Davacının talebi genel şartlar “B4-f” maddesi gereğince sürücünün olay yerini terkine dayalı olup, ispat yükü davalıdadır. Davalı taraf ZMSS genel şartlarında öngörülen haklı sebeplerin varlığını ve haklı sebebe dayanılarak olay yerinin terk edildiğini somut şekilde ispatlayamamıştır.” denildiği,
Dosyanın yapılan incelemesinde; icra dosyasının celp edildiği, itirazın iptali davasının hak düşürücü sürede açıldığı, icra takibinin konusunun hasardan kaynaklı sigorta şirketinin rücuen alacak talebine ilişkin olduğu, sigorta poliçesi, kaza tespit tutanağı, eksper raporu, hasar dosyası, sigorta bilgi ve gözetim yazı cevabı, dekont , faturanın ve tüm delillerin celp edildiği, taraflar arasında ……. plakalı araca ilişkin trafik sigortası poliçesi ilişkisi olduğu, poliçe tarihlerinin 13.7.2019-13.07.2020 tarihleri olduğu, 19.12.2019 tarihli kaza tespit tutanağında davalıya ait aracın şoförünün park halindeki araca çarparak kaçtığının belirtildiği, 18.07.2022 tarihli sigorta uzmanı …….. ile Makine Yüksek Mühendisi Dr. ……..’dan oluşan heyetten rapor alındığı, alınan raporda kimliği tespit edilemeyen sürücünün tam kusurlu olduğu, ……. plakalı araç şoförünün kusursuz olduğu dava dışı araç için yapılan değer kaybı ödemelerinin davalı taraftan talep edilebileceğinin belirtildiği, olayın meydana geliş şekli de dikkate alınarak kusur tespitine itibar edildiği, dosya kapsamında araca ilişkin gelen yazı cevaplarının bilirkişi raporunda değerlendirildiğinden değer kaybı hesaplamasına itibar edildiği,
Sonuç olarak Emsal Yargı içtihatları ile birlikte incelenme neticesinde; taraflar arasında ZMM sigorta poliçesi ilişkisi olduğu, davalı tarafın araç maliki olduğu, poliçe başlangıç tarihinin 13.7.2019 tarihi olduğu, trafik kazasında davalının maliki olduğu aracı kullanan sürücünün olay yerini terk ettiği, bu hususunun kaza tespit tutanağı ile ispatlandığı, davalı tarafın olay yerini terke ilişkin tedavi ve yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gidilmesi veya can güvenliği sebebinden kaynaklandığına ilişkin savunmasının olmadığı, davacı sigorta şirketinin iki parça halinde toplam 19.369,42 TL ödeme yaptığı, ödeme tarihinden itibaren işlemiş faizi ödeme emri tarihine kadar davacının sigortalısından talep edebileceği, 4.142,00 TL ödemenin ödeme tarihi olan 30.01.2020 tarihinden 12.6.2020 tarihi arasında %13,75 oranında Merkez bankası faiz oranı üzerinden 134 gün olarak 209,08 TL faiz miktarı yaptığı, aynı paranın 13.06.2020 den ödeme emri tarihi olan 26.10.2020 tarihine kadar Merkez bankası temerrüt faiz oranı olan %10 üzerinden 136 günden 154,33 TL faiz hesaplamasının Mahkememizce resen yapıldığı, diğer ödeme miktarı olan 15.227,42 TL’nin ödeme tarihi olan 16.01.2020 ile 12.06.2020 arasında 147 gün üzerinden Merkez Bankası faiz oranı olan %13,75 üzerinden hesaplama sonucu 843,24 TL faiz miktarı yaptığı, 13.06.2020 ile ödeme emri tarihi olan 26.10.2020 arasında ise 136 gün üzerinden Merkez Bankası temerrüt faizi olan %10 faiz oranından hesaplaması sonucunda 567,37TL faiz miktarı çıktığı, toplam faiz miktarının 1.774,02 TL olarak Mahkememizce resen hesaplandığı, ödeme merindeki faiz miktarının daha az olduğu bu nedenle taleple bağlı kalındığı, alacak miktarının kusura ilişkin değerlendirme yapıldığından likit olmadığı kötüniyet tazminatının yasal şartları oluşmadığı değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Açılan davanın KABULÜ ile;
Davalının Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİ ile takibin, 19.369,40 TL asıl alacak 1.275,20 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, devamına karar verilen alacağa takip talebinde belirtilen yıllık %10 oranında ticari avans faiz oranının uygulanmasına,
2- alacak talebinin yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat yasal şartlaır oluşmadığından reddine,
3-davalının kötüniyet tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.410,24.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 249,34.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 1.160,90.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ve 249,34.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.515,85.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen kararın, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/10/2022

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır