Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/771 E. 2022/328 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/771 Esas
KARAR NO : 2022/328

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE :Yapımcı müvekkili ile davalı şirketle birleşen ……… İletişim Hizmetleri A.Ş. ( …….. ) arasında “……… ” isimli, 10 bölümlük bir stand-up programı yapım sürecinin başladığını, bu süreçte müvekkili yapımcının önerisi ve davalıyla birleşen ………’in kabulüyle, programın hazırlık aşaması ve devamla çekimlerinin yapıldığını ve hatta bu hususta ………’in müvekkiline göndermiş olduğu sözleşmenin müvekkilince imzalanarak ………’e ulaştırılmış olmasına rağmen ……… şirketinin sözleşmeyi alıp imza sürecinin başladığını bildirdiği halde sözleşmeyi imzalamadığını ve daha sonra da “yönetim değişecek yeni yönetimin imza sirkülerini bekleyelim” şeklinde bir takım mazeretler sunduğunu, sözleşmeyi imzalama ve eserin kabulü yönünde hiç bir adım atmadığını, nihayetinde sözleşme görüşmelerini yapan ……… şirketinin iletişim yetkilisi ………’in müvekkilini arayarak, yeni yönetimin programı onaylamadığını belirttiğini ve sözleşmenin ……… İletişim tarafından tek taraflı olarak iptal edildiğini, ……… A.Ş. tarafından müvekkiline e-mail yoluyla gönderilen “Program Yapım Sözleşmesi” 11. maddeye göre de 10 bölümlük bu yapım için bölüm başına 39.000,00 TL (+KDV) olmak üzere toplam 390.000,00 TL (+KDV) lik bedelle programın satın alınacağını belirttiğini, müvekkilinin program yapımı için en az 250.000,00 TL borçlandığını, müvekkilinin muhattabı olan ……… İletişim Hizmetleri A.Ş. nin huzurdaki davalı …….. İletişim A.Ş. ile 08.10.2020 tarihinde birleşmiş olduğunun öğrenildiğini, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin ispatı bakımından delil başlangıcı olarak kabul edilebilecek birden fazla belge bulunmakta olduğunu, yapılan masraflara ilişkin şimdilik bedelin 20.000,00 TL kısmı için dava açmış bulunmakta olduklarını belirterek taraflar arasında akdedilen Program Yapım Sözleşmesi gereğince, sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmek amacıyla müvekkili tarafından yapılan ve üstlenilen harcamalardan şimdilik 20.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte, eseri kabul etmeyerek sözleşmeyi imzalamayan davalı tarafından tazmin edilmesine; vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE :Davacının bildirim süresi içinde bildirimde bulunmadığını, bu sürenin bitiminden çok uzun süre sonra dava ikame ettiklerini, müvekkili şirketin davaya konu hususla ilgili herhangi bir hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, davacının ……… şirketi ile aralarında sözleşme müzakereleri yapıldığını, ancak sözleşmenin imzalanmadığını açıkça ikrar ettiğini, anılan sözleşme taslağının Müvekkil Şirket’i temsil ve ilzama yetkili kişilerce imzalanmadığını, davacı’nın basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini, şirketi temsile yetkili kişilerle sözleşme akdetmediği halde çekimlere başladığını iddia ettiğinin ortada olduğunu, davacı’nın “……… şirket yetkilisi” olarak andığı ………’in şirket yetkilisi olmadığını, davacının çekimlere ……… şirketi’in isteğiyle başladığı iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, davacı’nın bu konudaki iddialarının ispatlaması gerektiğini, müvekkili şirket ile sözleşme imzalanmadığından davacı’nın anılan program için başka kişilerle anlaşmasının da mümkün olduğunu, bu konudaki sorumluluğun tamamen davacı’ya ait olduğunu, davacı’nın kendilerine 390.000 TL ödeme yapılacağı konusunda “taahhütte bulunulduğu” iddiası gerçeğe aykırı olduğunu, somut olayda davacı’nın iddia ettiğinin aksine sözlü olarak sözleşme kurulması mümkün olmayıp, yazılılık şekil şartının mevcut olduğunu, müvekkili şirket tarafından böyle bir sözleşme imzalanmadığını, belirterek davanın reddine, yargılama giderlerinin Davacı’ya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacının davalı ile olan sözleşme kapsamında hazırladığı 10 bölümlük stand-up programına ilişkin alacak davasıdır.
Uyuşmazlık, taraflar arasında program yapım sözleşmesi imzalanıp imzalanmadığı, davacının program yapımı işini gerçekleştirip gerçekleştirmediği ile yapılan işe ilişkin davalıdan alacağının doğup doğmadığı hususlarına ilişkindir.
Görev dava şartı kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir. Asliye ticaret mahkemeleri 6102 sayılı TTK’nin 4/1 maddesinde belirtildiği üzere her iki tarafın tacir ve işin de her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu nispi ticari davalar ile aynı yasanın 4/1-a,b,c,d,e ve f bentlerinde sayılan mutlak ticari davaları veya farklı bir özel yasada ticari dava olduğu düzenlenen davaları incelemekle görevlidir.
Dava konusu sözleşme, stand-up programı yapılmasına ilişkin olup, yerine getirildiği iddia edilen bir eserin mevcut olması, eserin ise mahiyeti itibariyle bir fikri sanat eseri olacağı, sözleşmenin de Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında olduğu, uyuşmazlığın çözümlenmesinin uyuşmazlığa konu eser itibariyle, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesinin uzmanlığını gerektirdiği, İstanbul BAM. 16 HD.nin 2018/2837 E. 2018/1969 K. Sayılı ve mahkememiz konusu uyuşmazlığa benzer nitelikte ki bir dava dosyasında verilen “Dava, davalı için senaryo yazıldığı iddia edilerek alacak talebine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar taraflar arasındaki ilişki eser sözleşmesi olarak nitelendirilmiş ise de, Radyo ve Televizyon Kuruluşlarının ürünler üzerindeki manevi ve mali hakları belirlenmesi, korunması 5846 Sayılı Kanun kapsamındadır. Davacı taraf senaryo yazarak davalı için eser ürettiğini iddia etmiştir. Bu durumda 5846 Sayılı Kanunun … Ve 6769 Sayılı SMK’nun … maddesi gözetildiğinde dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi görevlidir. ” kararı kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle dosyanın görevli bakırköy fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaati edinilmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE.
2-HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ FİKRİ SİNAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
3-Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.
4-HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına.
5-İşbu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından gider avansından gerekli harcama yapılarak; davanın karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğe çıkarılabileceği hususlarının tüm taraflara tebliğine.
6-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen görevsizlik kararının taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/04/2022

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim ………
¸e-imzalıdır