Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/765 E. 2021/808 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/765 Esas
KARAR NO : 2021/808

DAVA : Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2019
KARAR TARİHİ : 24/09/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 24/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …, kızı …….’a ……. tarafından Demirbaşları ve mesleki faaliyet için gerekli güzellik malzemeleri ile birlikte belli bir müşteri, iş ve kazanç potansiyeli olduğunu, eğitim vermek için gerekli belgelerinin bulunduğunu, ücretli eğitimlerin de verildiğini, sahibi olduğu ve bizzat çalıştırdığını ifade ettiği ……. Güzellik Merkezinin ……. Şubesini devredileceği vaadine binaen, dekonta açıklamasını da yazarak 5.000,00-TL ve 95.000,00-TL şeklinde iki parça olmak üzere toplam 100.000,00-TL tutarında …….’in hesabına EFT yapıldığını, fakat … ……. tarafından, kızı …….’a vaat edilen güzellik salonu devri gerçekleşmeyince ekteki ihtarnameyle yaptığı ödemeyi ödemenin …….’e teslim tarihinden karar tarihine kadar müspet zararı, (Güzellik salonunun, kızı ….. ‘e devredilse idi gerçekleşecek kazancı) yasal ve temerrüt faiziyle birlikte geri istediğini, müvekkili tarafından …….’ e çekilen ihtarnameye rağmen, müvekkilinin karşılıksız ödemiş olduğu 100.000,00- TL’nin kendisine iade edilmeyince işbu davanın açılması zarureti doğduğunu belirterek müvekkilinin …….’e yapmış olduğu 100.000,00-TL ödemenin, …….’e teslim tarihinden karar tarihine kadar işleyecek yasal, ihtar tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Açılan işbu davanın ticari işletmenin devrine ilişkin bir uyuşmazlık olduğu, müvekkilinin tacir olduğunu, davacı tarafın ise tacir …….’ın adına hareket eden taraf olduğu, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğu, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin 20/03/2017 tarihinde Güzellik Salonları Faaliyetleri kapsamında Ticari İşletme sahibi olarak işe başladığını, müvekkili tarafından işletilmeye devam edilen …… Merkezi dava dışı ……. tarafından işletilmek istenmiş ve müvekkili ile davacının kızı ile şirketin devri hususunda anlaştıklarını, işletmenin işletme kaydı kapatılarak iş yerinde bulunan eşyalar ile birlikte …….’a devir ve teslim edildiğini belirterek davacının hukuki yararı bulunmayan ve dava konusuna ilişkin husumet yoksunluğu bulunan davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış ve 114/ 2. maddesi gereğince diğer kanunlarda sayılan dava şartlarına da atıfta bulunduğu, 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde getirilen düzenleme ile arabuluculuk müessesesine başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsendiği, hatta dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olmasının yeterli görülmeyerek anlaşamama tutanağının da dava dilekçesine eklenmesi aksi takdirde verilecek 1 haftalık kesin süre içerisinde sunulması gerektiği belirtilerek dava tarihinde anlaşamama son tutanağının düzenlenmiş olmasının dava şartı olarak öngörüldüğü, kaldı ki arabuluculuğa dava açmadan önce başvurulmasının yeterli görülüp anlaşamama tutanağının düzenlenmesinin dava açılmasında sonra da düzenlenerek dava şartı noksanlığının sonradan giderilme olanağı bulunduğu yönündeki bir değerlendirmenin, zorunlu arabuluculuk müessesesinin amacına ve ruhuna aykırı olduğu, arabuluculuğu bir anlamda formalite haline getireceği,
Dava şartının medeni usul hukukuna ait bir kurum olduğu, bunun amacının bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek; böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasını sağlama olduğu, dava şartlarının dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlar olduğu, buna davanın dinlenebilmesi şartları da denildiği, mahkemenin dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit etmesi halinde davanın esası hakkında inceleme yapamayacağı, davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlü olduğu, dava şartlarının bulunup bulunmadığının davada hâkim tarafından re’sen gözetileceği,
Dava dosyasının görevsizlik kararıyla mahkememize gönderildiği, davanın 08/02/2019 tarihinde açıldığı dava açılırken arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği, davacının delil listesinde arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin beyanı olmadığı dava şartlarının dava açıldığı tarih itibariyle değerlendirilmesi gerektiği, 01/01/2019 tarihi itibariyle para alacaklarına ilişkin taleplerinin dava tarihinde 6102 sayılı TTK 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk dava şartının yürürlülükte olduğu, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının zorunlu olduğu, davacı tarafça dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığı bu nedenle dava şartının gerçekleşmediği dikkate alınarak açılan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın arabuluculuk dava şartı gerçekleşmediğinden USULDEN REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 1.707,75TL peşin harçtan mahsubu ile 1.648,45TL bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır