Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/709 E. 2022/1003 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/709 Esas
KARAR NO : 2022/1003

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2021
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, trafik kazası nedeniyle, hasar tazminatının ZMS sigortacısından talebine ilişkindir.
Davacı, dava dilekçesi ile özetle; 28.04.2019 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sonucunda aracında hasar meydana geldiğini, davalının sigortalasının kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, hasar bedeli ve değer kaybı için davalı … şirketinin kısmi ödeme yaptığını fakat bu ödemenin eksik olduğunu, araç hasarının onarım bedelinin 13.000-TL olduğunu belirterek bakiye hasar onarım bedelinin tazmini için şimdilik 100-TL tazminat talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile özetle; dava konusunda Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulduğunu, kesin hüküm mevcut olduğunu, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davacıya 5.200-TL tazminat ödemesi ile 750-TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, sorumluluklarının sigorta limiti ile sınırlı olduğunu, davacının onarım masraflarını ispata yarar belge sunmadığını, haksız fiilden kaynaklı işbu davada avans faizi talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacının davalıdan hasar bedeli tazminatı talep edip edemeyeceği, hasar bedeline ilişkin davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığı, trafik kazasının meydana gelmesinde taraf kusurlarının ve gerçek zararın ne olduğu hususlarına ilişkindir.
Davalı, aynı trafik kazasına ilişkin …. E. ve… K. sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu kararının kesin hüküm niteliğinde olduğunu, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini iddia etmişse de; ilgili hakem kararının aracın uğradığı değer kaybına ilişkin olduğu, hasar bedeline ilişkin bir talep veya hüküm içermediği, dosyamız davasındaki talebin ise araç hasarına ilişkin olduğu anlaşıldığından, itiraz yerinde görülmemiştir.
Davalı, zamanaşımı definde bulunmuş olmakla, davanın 01.09.2021 tarihinde açıldığı, davalının hasar tazminatı için 16.07.2019 tarihinde ödeme yaptığı, kısmi ödeme ile zamanaşımı süresinin kesildiği, 7226 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yapılan düzenleme kapsamında;… zamanaşımı sürelerinin, 01/5/2020 (bu tarih dahil) tarihinden 15/6/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar uzatıldığı, dava konusu zamanaşımı süresinin 01.05.2020 ve 15.06.2020 tarihleri arasında duracağı ayrıca 28.04.2021-2.2.06.2021 tarihleri arasında ise gerçekleşen arabuluculuk sürecinde de zamanaşımı süresinin duracağı dikkate alınarak, zamanaşımı definin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Somut olayda; davacının maliki olduğu …. plakalı araç ile dava dışı … araç ve davalı sigortacının ZMS poliçesi ile sigortaladığı …. plakalı aracın karıştığı 28.04.2019 tarihli trafik kazası sonucunda davacı aracının hasarlandığı, davalının sigortaladığı araç sürücüsünün KTK.nın 47.maddesinin “Park etmenin trafik işaretleri ile yasaklandığı yerlerde park etmek yasaktır.” Kuralına aykırı şekilde park yaptığı ve %75 oranında kusurlu olduğu, davacının ise önünde dorseye çarpıp dönen araç nedeniyle frene basıp duramayıp kayarak park halinde bulunan … plakalı araca çarpması nedeniyle, KTK.nın 52.maddesinde yer aldığı üzere hızını yol ve çevreye uygun şekilde ayarlamaması ve kavşak, dönemeç gibi yol ağızlarına yaklaşırken hızını azaltmaması nedenleriyle %25 kusurlu olduğu, hasar ve ekspertiz raporu ile tespit edilen parçalar kapsamında hasar bedeli olarak belirlenen 13.000,02-TL’nin …… olduğu, hasar yönünden onarım masrafının kusur oranı itibariyle 9.750,01-TL olacağı tespit edilmiştir.
Davalı, araç hasarı için davacıya 16.07.2019 tarihinde 5.200-TL, 31.12.2019 tarihinde 71,42-TL ve 16.07.2021 tarihinde 750-TL ödeme yaptığını savunmakla, 4.celsenin bir numaralı ara kararı ile davalıya ödeme dekontlarını dosyamıza sunması aksi halde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları ihtar olunmuş, davalı tarafça ödemeye ilişkin dekont olmayan internet ekran görüntüsü haricinde dosyaya herhangi bir dekont sunulmamıştır. Davacı, davasını 100-TL üzerinden kısmi alacak davası olarak açmış, 07.07.2022 tarihinde alacağını 9.650,01-TL arttırmakla, toplam 9.750,01-TL alacak talep etmiştir. Davalı ıslah edilen miktar için zamanaşımı definde bulunmuşsa da, dava tarihi 01.09.2021, ıslah tarihi 07.07.2022 olmakla, iki yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından defi yerinde görülmemiş ve davacının talebinin 9.750,01-TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının sabit görülen 9.750,01-TL alacağının 100-TL’sine 16.07.2021 tarihinden, 9.650,01-TL’sine ise ıslah tarihi olan 07.07.2022 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 666,02.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 59,30.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 606,72-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ve 59,30.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 993,20.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair huzurda bulunan davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/11/2022 12:39:09

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır