Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/703 E. 2021/1144 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/703 Esas
KARAR NO : 2021/1144

DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 30/08/2021
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; ……. İşletme Kooperatifinin 31.07.2021 tarihinde yapılan 2019-2020 yılları olağan genel kurulunun toplantı yeter sayısı ve karar yeter sayısının toplantı boyunca korunmadığını, vekaletlerde usulsüzlüklerin gerçekleştiğini, kendileri kooperatif üyesi dahi olmayan …….Toplu Yapı Yönetiminden iki kişi işletme kooperatifi seçimlerine müdahale ederek onlarca vekalet toplayıp ve bunları kendi yandaşlarına dağıttıklarını, toplantı şartlar ve süreç zorlanarak tartışmalı vekaletlerle zoraki çoğunluk sağlanarak yapıldığını, vekaletlerin kontrolünde vekaleti kullanan ortağın ortak numarasının da yazılmadığını, bu husus genel kurula ilişkin temel şekil şartlarından olduğunu, toplamda 112 kişinin katıldığı genel kurulda 67 kişinin asaleten 45 kişinin vekaleten katılması bu konudaki iddialarını doğruladığını, terditli olarak açılan davanın kabulünü, ……. İşletme Kooperatifinin 31.07.2021 tarihinde yapılan 2019-2020 Yılları Olağan Genel Kurulunun “mutlak butlanla” geçersizliğinin tespiti ile 31.07.2021 tarihli toplantının ve bu toplantıda alınan kararların “yoklukla sakatlığının” tespitini, aksi halde genel kurulun ve alınan kararların iptaline karar verilmesini, genel kurul kararlarının yürürlüğünün durdurulması için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389 vd. maddelerine göre ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; dava iyi niyetten yoksun olup reddinin gerektiğini, toplantı süreci içinde usule ve yasaya aykırılıklar konusunda hiçbir kaydı itiraz yapılmadığını, zabta geçirilmediğini, icra edilen genel kurul kararlarına karşı dava açmanın samimi ve haklı bir gerekçesi olmayacağından kötü niyetle açılan davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü yazı cevabı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, davalı kooperatifin 31.07.2021 tarihinde yapılan 2019-2020 yıllarına ait olağan genel kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Dosyaya celp edilen Kooperatif kayıtları uyarınca davacıların davalı kooperatifin üyesi olduğu, üyelik hak ve sıfatına bağlı olarak genel kurul kararlarının iptali istemine dair huzurdaki davayı açma yetkisine sahip oldukları anlaşılmıştır.
Somut olayda davacılar, 31.07.2021 tarihinde yapılan 2019-2020 yıllarına ait olağan genel kurulunda toplantı yeter sayısı ve karar yeter sayısına uyulmadığını, usulsüz vekaletlerle çoğunluğun sağlanarak kararlar alındığından bahisle alınan kararların butlan ile hükümsüzlüğünün tespitini talep ettiği ve nihayette de alınan kararların kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olmasından bahisle iptaline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelinde, davalı kooperatifin 31.07.2021 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan kararlarda toplantı ve karar sayılarına uyulup uyulmadığı, vekaletnamelerin usulüne uygun olup olmadığı, toplantının bu yönlerden usulüne uygun olarak yapıldığının anlaşılması halinde alınan kararların iptal koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Toplantıda kullanılan vekaletnameler ile toplantı ve karar nisabı yönünden yapılan inceleme;
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45/2. maddesi, “Genel kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı sözleşmede gösterilir. Ancak yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantısında ortakların en az 1/4′ ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şarttır.” hükmünü; aynı Kanun’un 51/1. maddesi ise “Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça, genel kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur” hükmünü; anasözleşmenin 33. maddesinin 1. fıkrası, “Genel kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuları görüşebilmesi için, kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/4’ünün şahsen veya temsilen toplantıda hazır bulunması şarttır. İlk ve müteakip toplantılarda aynı nisap aranır” hükmünü; 2. fıkrada ise “Genel kurulda alınan kararlar, ortakların en az 1/4’nün hazır olması şartıyla oylama sırasındaki mevcudun yarıdan fazlasının oyu ile alınır” hükmünü içermektedir. Anılan hükümler emredici nitelikte olup, bu hükümlere aykırılık teşkil eden genel kurul kararları, yok hükmünde olup, bu kararlar baştan beri hüküm ifade etmezler ve bunların yok hükmünde olduğunun tespiti için açılacak davalarda genel kurulda muhalefette bulunmuş olma şartı aranmayacağı gibi, bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmış olmaları da dinlenmeleri yönünden zorunlu değildir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında; davalı kooperatifin 384 üyeli yapı kooperatifi olduğu, dava konusu 31.07.2021 tarihli genel kurulun 67 üyenin asaleten ve 45 üyenin vekaleten katılımı ile toplam 112 üye ile gerçekleştiği, vekaletnamelerde herhangi bir usulsüzlüğün gözlenmediği, dolayısıyla Kooperatifler Kanunun 45/3. Maddesi uyarınca ortakların en az 1/4 ünün şahsen veya temsilen toplantıda hazır bulunma şartı yerine getirilmiştir.
Dava konusu genel kurulda alınan 11 nolu kararın dışındaki tüm kararların oy birliği ile alındığı, 11 nolu kararın da hazirun cetvelinde imzası bulunanların yarıdan fazlasının oyu ile kabul edildiği, dolayısıyla ile Kooperatifler Kanunun 51/1. Maddesi uyarınca toplantıya katılanların yarıdan bir fazlasının olumlu oyu şartı yerine getirilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında somut olayda alınan kararlarda toplantı nisabı ve karar nisabı sayılarına uyulduğundan alınan kararların butlan olduğu talebi yerinde görülmemiştir.
Genel kurul kararlarının iptal koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin yapılan inceleme;
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53. maddesinde, toplantıda hazır bulunupta kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçiren veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmeyen yahut toplantı çağrısının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veyahut tebliğ edilmediğini yahutta genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış olduğunu iddia eden pay sahiplerinin, yönetim kurulunun ve yönetim kurulu üyeleri ile denetim kurulu üyelerinin şahsi sorumluluklarına mucip olduğu takdirde her birinin kanuna, ana sözleşme hükümlerine ve iyiniyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile genel kurul kararları aleyhine toplantıyı kovalayan günden itibaren bir ay içinde mahkemeye başvurabileceği, kararların bozulması ve şartları üst başlığı ile düzenlenmiştir. Yasadaki sürenin hak düşürücü süre olduğu aynı madde metninde ifade edilmiştir. Bu nedenle iptal davalarının bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığının resen incelenmesi gerekir.
Somut davada, iptali talep edilen kararların alındığı genel kurul toplantı tarihi 31.07.2021, dava tarihi ise 30.08.2021 olup, iş bu dava bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Yukarıda bahsedildiği üzere 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. Maddesine göre kooperatif genel kurul kararlarına karşı iptal davası açılabilmesi için toplantıya katılan ortağın ret oyu kullanması ve muhalefetini de toplantı tutanağına kaydettirmiş olması gerekmektedir. Dava konusu genel kurulda alınan 11 nolu kararın dışındaki tüm kararların oy birliği ile alındığı, dolayısıyla 11 nolu karar dışında alınan kararlarda red oyu kullanma koşulununu yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Oy çokluğu ile alınan 11 nolu kararda ise red oyu kullananların muhalefet şerhlerini tutanağa derç etmedikleri anlaşılmıştır. Dolayısıyla somut olayda davacıların 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca iptal davası açmak için gerekli olan şekli koşulları yerine getirmediğinden iptal edilebilirlik yönünden de davacıların talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır