Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/700 E. 2022/1152 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/700 Esas
KARAR NO : 2022/1152

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2021
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsiline dair icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı, dava dilekçesi ile özetle; davalı ile aralarında ticari ilişki olduğunu, davalının 2019 yılından devreden 8.630,34-TL cari hesap borcu bulunduğunu, …. seri numaralı 5.826,84-TL bedelli, …. seri numaralı 708,00-TL bedelli faturalar kapsamında davalıdan alacaklı olduğunu, faturalara konu makinenin davalıya teslim edildiğini, bakım, tamir ve onarımı yapılan makinelerin davalıca teslim alındığı fakat ödemelerinin yapılmadığını başlatılan icra takibine itirazın iptaline ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesi ile özetle; mahkememizin görevli olmadığını, itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davacı ile aralarında inşaat işi makinesi tamiri işinden dolayı ticari ilişkinin olduğunu, davacının makinenin bakım ve onarımını yaptığını ve bu hizmete karşılık 9.000-TL üzerinden anlaşmalarına rağmen davacı talebi üzerine 2.500-TL daha ödeyerek toplam 11.500-TL ödeme yaptıklarını, davacıya başka borçları olmadığını, davacının verdiği hizmetin de ayıplı olduğunu zira makinelerin tekrar arıza verdiğini, davacı ile bu tamirat işi dışında bir ticari ilişkilerinin olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasının tetkikinde davacı/alacaklı … tarafından, davalı/borçlu … ’e yönelik 8.630,34-TL asıl alacak ile 995,73-TL işlemiş faiz alacağının tahsili için takip yapıldığı, alacağa avans faizi işletilmesinin talep edildiği, alacağın dayanağının cari hesap ve … ve … seri numaralı faturalar olarak belirtildiği, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK.nın 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Davalı mahkememiz görevine itiraz etmiş olmakla, taraflar için yapılan tacir araştırmasına verilen müzekkere cevaplarından her iki tarafın gerçek kişi tacir olduğu, ticaret sicil kayıtlarının bulunduğu, dolayısıyla davanın nispi ticari davalardan olduğu anlaşıldığından, söz konusu itiraz yerinde görülmemiştir.
Davalı, itirazın iptali davasının, takibe itirazın davacıya tebliğinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını iddia etmişse de; icra takibine yapılan itirazın davacıya tebliğ edilmediği, itirazın iptali davalarında hak düşürücü sürenin itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren başlayacağı bu nedenle hak düşürücü süre geçmeden davanın açıldığı anlaşıldığında davalının bu itirazı da yerinde görülmemiştir.
Uyuşmazlık; davacının, davalıdan aralarındaki cari hesap kapsamında borçlu olup olmadığı, davalının, davacının ifa ettiği makine tamir işine ilişkin borcunu ödeyip ödemediği ile icra takibine itirazın yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Taraflarca dosyaya sunulan delillerin incelenmesinde;
Taraflar arasında, her biri davalı …. tarafından imzalanmış üç ayrı teklif formunun bulunduğu, 16.08.2018 tarihli teklif formunun 11.685,00-Tl bedelli, 17.08.2018 tarihli teklif formunun 800-TL bedelli, 27.12.2017 tarihli teklif formunun ise 2.960,00-TL bedelli olduğu, teklif formları toplam bedelinin 15.455,50-TL olduğu görülmüştür.
Davalıca sunulan dekontların incelenmesinde; 09.08.2018 tarihinde 7.000-TL, 15.12.2018 tarihinde 900,00-TL, 25.01.2019 tarihinde ise 1.500-TL ödemeyi banka aracılığıyla davacıya gönderdiği görülmüştür.
Uyuşmazlık kapsamında mali müşavir bilirkişi aracılığıyla taraf ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmekle; davacı defterlerinin incelenmesinde; davalıya … seri numaralı 5.826,84-TL bedelli, … seri numaralı 708,00-TL bedelli faturalar ile 11.685,50-TL bedelli ve 16.08.2018 tarihli, 18.08.2018 tarihli 800-TL bedelli faturaların düzenlendiği ve bu faturalara karşılık 2.000-TL ve 1.500-TL ödemenin davalı tarafça yapıldığı, davacının kendi defterlerinde davalıdan 8.630,34-TL alacaklı gözüktüğü tespit edilmiştir.
Davalının ticari defterlerinin incelenmesinde; davacının 04.09.2018 tarihli 708,80-TL bedelli ve 09.09.2018 tarihli ve 5.826,84-TL bedelli faturaları defterlerine kaydettiği, davacıya yaptığı 2.000-TL ödemenin de defterlerinde kayıtlı olduğu, BA/BS bildirim zorunluluğu olmadığından herhangi bir bildirimde de bulunmadığı, kayıtları kapsamında davacıya borç bakiyesinin 4.534,84-TL olduğu, bilanço kapanış fişi ile 4.534,84-TL alacak kaydı ile bakiyenin sıfırlandığı tespit edilmiştir.
Davalı, bilirkişi raporuna itirazı ile; 11.685,50-TL ve 800,00-TL bedelli faturaların mevcut olmadığını bunların teklif formu olduğunu, davacıya makine bakım ve onarımı için 11.500-TL ödeme yapıldığını, arızanın tekrar ettiğini, 11.685,50-TL bedelli teklif formunun komple motor açıklamasıyla düzenlendiğini, makinenin ikinci kez bakımdan geçtiğini fakat bu bakıma ilişkin olarak davacı tarafça ikinci kez fatura düzenlendiğini bu faturaların davaya konu 5.826,84-TL ve 708,00-TL bedelli faturalar olduğunu davacının aynı arıza için ikinci kez ücret talep etmesinin kabul edilemeyeceğini, mükerrer talepte bulunulduğunu iddia etmiştir.
Somut olayda; taraflar arasında bir makine tamiri işinin mevcut olduğu, bu kapsamda birden fazla teklif formunun davalıya sunulduğu ve davalıca imzalandığı, teklif formlarında belirtilen bedeller üzerinden davacı defterlerine davalı aleyhine borç kaydı düşüldüğü fakat davalı defterlerinde dava konusu 708,00-TL ve 5.826,84-TL bedelli faturalar dışında herhangi bir faturanın kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu iki fatura yönünden taraf defter kayıtlarının birbiri ile örtüştüğü, davalının yaptığı 2.000-TL ödemenin de taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, defter kayıtları itibariyle davacının davalıdan 6.534,84-TL alacaklı olduğu, 2.000-TL ödemenin mahsubu ile davacı alacağının 4.534,84-TL olacağı tespit edilmiştir.
Davalı, davacının tamir işini ayıplı ifa ettiğini, bu sebeple makinelerin ikinci kez tamir edildiğini, davacının ise mükerrer şekilde işbu davaya konu iki faturayı düzenlediğini, bu faturaların kabul edilmesinin mümkün olmadığını iddia etmişse de; söz konusu faturaları itiraz etmeden benimseyerek defterine işlemesi, ayıp iddiasını ispata yarar herhangi bir başka delili sunmaması ve bilirkişi incelemesi ile de teklif formlarındaki işlemlerin ayıplı işin tamiri hususuna ilişkin olduğunun tam tespitinin mümkün olmadığı yönündeki değelendirme kapsamında bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir.
Bunun yanında, davalı tarafça dosyaya sunulan 25.01.2019 tarihli 1.500-TL ödemenin de davacı defterlerine kaydedildiği, ödemeye ilişkin dekontun da dosyaya sunulduğu, bu miktarın da davalı borcundan mahsup edilmesi gerektiği, bu halde davacı alacağının (4.534,84TL – 1.500TL=) 3.034,84-TL olacağı değerlendirilmiş ve bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı alacak iddiasını aralarındaki cari hesap ilişkisine de dayandırmış olup; dava konusu iki fatura haricinde, teklif formlarında belirlenen borç miktarlarına ilişkin davalı defterlerinde bir kaydın bulunmadığı, taraflar arasında açık hesap ilişkisinin bulunduğu, davalı defterlerindeki kayıtlardan 31.12.2018 tarihi itibariyle davalının davacıya 4.534,84-TL borçlu gözüktüğü, davacının açık hesaba kaydettiği diğer alacaklarına ilişkin herhangi bir fatura düzenlendiğinin veya faturaların davalıya tebliğ edildiğinin ispatına yarar delili dosyaya sunmadığı dolayısıyla açık hesap kapsamında gözüken 5.595,50-TL alacağının ispata muhtaç olduğu, imzalı teklif formlarının tek başlarına alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı ve her ne kadar taraflarca makine tamir işinin yapıldığı hususu ikrar edilmişse de, davalının söz konusu tamir bedelini ödediği yönündeki savunması ve bunlara istinaden dosyaya sunduğu, teklif formlarının imzalandığı döneme ait 7.000-TL, 900-TL bedelli dekontlar ve davacı defterlerine kaydedilen 29.12.2017 tarihli ve elden ödeme açıklamalı 2.000-TL kaydı birlikte değerlendirilmiş, bu hizmete ilişkin bedelin ödendiği kabul edilmiş ve bu kısım yönünden talebin reddine karar verilmiştir.
Kabul edilen alacağa tarafların tacir, işin ise ticari olması nedeniyle talep üzerine avans faizi işletilmesine, alacağın dayanağının fatura olması, davalının itirazında kısmen haksız çıkması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklı tarafından, davalı borçlular aleyhine yürütülen icra takibine yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, toplam alacak miktarı olan 3.034,84-TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
Devamına karar verilen 3.034,84-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine,
Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacağın likit olması sebebiyle İCRA İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN KABULÜ ile 3.034,84- TL toplam alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 606,96-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 207,30 TL harçtan peşin alınan 99,26 TL harcın mahsup edilerek 108,04‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 99,26 TL peşin harç ile 59,30 TL başvuru harcı toplamı olan 158,56 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 600 TL bilirkişi ücreti ve 87,35 TL yargılama gideri toplamı olan 687,35 TL yargılama giderinden davanın kabul nispetine göre (%35,16) 241,67 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 850 TL bilirkişi ücretinin davanın ret nispetine göre( %64,84) 551,14‬TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlülükte olan AAÜT gereği 3.034,84 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlülükte olan AAÜT gereği 5.595,5 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde HMK m.333 gereği bakiye avansın ilgilisine iadesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul nispetine göre 464,112‬ TL’nin davalılardan; bakiyenin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

TASHİH ŞERHİ: Hükümle birlikte her ne kadar istinaf kanun yolunun açık olduğu belirtilmişse de,dava değerinin 8.630,84-TL olduğu, kararın 3.034,84- TL yönünden kabul, kalan 5.596,00-TL yönünden reddine karar verildiği, hükmün bu kısmında maddi hata yapıldığı, bu kapsamda hükmün “Dair yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.” kısmının; kararın tebliğ edilmemesi, ayrıca kanun yolunun gösterilmesinde mahkemenin hataya düşmesi halinde taraflarca hak kazanılmasının mümkün olmaması nedeniyle resen; “Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen kararın 2022 yılı istinaf yasa yolu kesinlik sınırı olan 8.000 TL nin altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.” şeklinde değiştirilmesine ve hükmün tashihine karar verildi. 04.01.2023