Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/656 E. 2021/1005 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/656 Esas
KARAR NO : 2021/1005

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2013
KARAR TARİHİ : 11/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkilinin …ile asıl borçlu dava dışı …… Taahhüt Tasarım İnşaat A.Ş.; müşterek borçlu/müteselsil kefiller davalı, dava dışı …… Uluslararası İnşaat A.Ş., …. A.Ş., …… Konut …… Kooperatifi, ……. ve …… (dava dışı borçlular) arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını,
Davalı aynı zamanda kredi sözleşmelerini ve bonoları asıl borçlu sıfatıyla imzalayan …… Taahhüt Tasarım İnşaat A.Ş.’nin ve kredi sözleşmeleri ile bonoları kefil sıfatıyla imzalayan ……. Konut …… Kooperatifi ile …… Uluslararası İnşaat ve Dış Tic. A.Ş.’nin eski ortaklarından olduğunu,
Genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borca karşılık davalı ve dava dışı borçluların bir takım bonoları imzaladığını ve gaykimenkuller üzerinde ipotek tesis edildiğini,

Davalı ve dava dışı borçluların müvekkiline Genel Kredi Sözleşmeleri’nden ve bonolardan kaynaklanan borçlarını ödemediğinden aleyhlerine İstanbul …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, davalı İstanbul ……. İcra Hukuk Mahkemesinin ……. Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine konu olan bonolardaki imzaların kendisine ait olmadığı gerekçesiyle borca, imzaya ve takibin tüm fer’ilerine itirazlarının kabulüne, %40 tan az olmamak üzere müvekkilinin tazminata ve % 10’dan aşağı olmamak üzere para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği,
İstanbul ……. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 21/12/2011 tarihli, ….. Esas, ….. karar sayılı kararıyla bir kısım bonolardaki imzaların davalının eli ürünü olmadığı gerekçesiyle belirtilen bonolar açısından davanın kabulüne, söz konusu bonoların toplam bedelinin %20sine denk gelen 1.971.640,00 TL kötü niyet tazminatının ve %10’una denk gelen 985.820,00 TL para cezasının müvekkilinden tahsiline karar verdiğini,
İstanbul …… İcra Hukuk Mahkemesinin söz konusu kararının yetersiz ve gerekçesiz bilirkişi raporuna dayandırılarak verildiğini, davalının müvekkiline hem bonolardan, hemde söz konusu bonolara konu borcun dayanağı olan Genel Kredi Sözleşmeleri’nden kaynaklanan borcu bulunduğunu ve İcra Hukuk Mahkemesi kararları kesin olmadığından öncelikle İstanbul …… İcra Hukuk Mahkemesinin 21/12/2011 tarihli, ……. E.ve …. K.sayılı uyarınca müvekkili aleyhine hükmedilen 1.971.640,00 TL kötü niyet tazminatı ve 985.820,00-TL para cezasının davanın sonuna kadar İİK.’nın 170.maddesinin son fıkrası uyarınca tehir olmasına, müvekkilin davalıdan dava konusu toplam 4.481.000,00 Euro bedelli bonolar ve Genel Kredi Sözleşmeleri gereğince alacaklı olduğunun tespiti ve 4.481.000,00 Euro bedelin her bir bononun vade tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde ÖZETLE; müvekkilinin davacı bankaya ödemekle yükümlü olduğu bir borcu bulunmadığını, davacının rehinleri paraya çevirmeden kefile müracaat veya dava açma hakkının olmadığını, İstanbul …… İcra Hukuk Mahkemesinin 21/122011 tarih …… E. ….. K. Sayılı dosyasına imza inkarında bulunarak itiraz ettiklerini ve yapılan yargılamalar sonucu mahkeme tarafından verilen kararın kesinleştiğini, genel kredi sözleşmesine konu iddia edilen borcun gerçekte müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davacı bankaya ödemekle yükümlü olduğu bir borcu bulunmadığını, bu sözleşmelerdeki imzalarında müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle davaya konu genel kredi sözleşmelerinin geçerli bir sözleşme olmadığını,
Davacı bankanın borç bitmeden rehinli alacaklarının bir kısmının rehnini kaldırıp hacizleri fek etmesi yenileyici bir işlem olduğunu, bu nedenle müvekkilinin ve diğer müteselsil kefillerin sorumluluğunu ortadan kaldırdığını,
Davacının genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağı rehin paraya çevrilmesi yoluyla tahsil etme imkanı varken alacak davası açması İİK 45’e aykırı, MK.2 uyarınca da kötü niyetli olduğunu,
İİK.170/son maddeye göre para cezasının dava sonuna kadar durdurulması mümkün ise de kötü niyet tazminatının durdurulmasına karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu,
İpotekle teminat altına alınan alacağın alacaklısının, ipotek paraya çevrilmeden yeni bir ilamsız takip yapma olanağı olmadığından, üstelik mükerrer tahsilata da sebebiyet vereceğinden ve dava açma olanağını bulunmadığından davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER
İstanbul ……. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası, İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası, İstanbul …… İcra Hukuk Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyası, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden şirket kayıtları, Genel Kredi Sözleşmeleri, Beşiktaş ……. Noterliğinin imza sirküsü tasdikli sureti, Beşiktaş …… Noterliğinin imza beyannamesi aslı, Beşiktaş ……. Noterliğinin imza sirküsü asılları, davalıya ait huzurda alınan imza örnekleri, davalının İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü tarafından yurda giriş çıkış tarihleri, İstanbul Ticaret sicil müdürlüğünden gelen davalının imzalarının bulunduğu …… Taahhüt Tasarım İnşaat A.Ş nin sicil dosyası , bu dosya içinde bulunan Beşiktaş ……Noterliğinin tescil beyannamesi aslı, 07/03/2008 tarihli genel kurul hazirun cetveli, bir kısım bono asılları, İç İşleri Bakanlığı Nüfus Müdürlüğünden nüfus cüzdan talep belgesi, imza incelemesine esas Adli Tıp Kurumu raporları, İstanbul Emniyet Kriminal Polis Laboratuvarı müdürlüğü ve Jandarma Kriminal tarafından alınan bilirkişi raporları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
Adli Tıp Kurumunun 25/05/2015 tarihli raporunda; …’in 26/05/2014 tarihli duruşma tutanağındaki beyanları göz önünde bulundurularak; …… sayılı adli dosya ve İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğüne ait ……. nolu şirket dosyalarında mevcut … tarafından kabul edilmeyen belgelerdeki imzalar mukayese dışı bırakılarak yapılan incelemede;
-İnceleme konusu senetlerden 09/08/2010 ödeme tarihli 566.000 EURO bedelli, 09/08/2010 ödeme tarihli 260.000 EURO bedelli senetlerde …’e atfen atılı imzalar ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …… ‘in eli ürünü olmadığı,
-İnceleme konusu diğer senetlerde …’e atfen atılı imzalar ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı,
-İnceleme konusu “……. ” başlıklı “…… Taahhut …… ” ve “…… Taahhut ……. ” ibareli belgelerde …’e atfen atılı imzalar ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı,
-İnceleme konusu “…… ” başlıklı “…… Taahhut 01/10 ” ibareli belgenin ilk on bir sayfasında …’e atfen atılı imzalar ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında;tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı,
– Söz konusu belgenin 12. ve 13. sayfalarında …’e atfen atılı imzalar ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla ……’in eli ürünü olmadığı,
-İnceleme konusu 08/07/2008 tarih ve 5.000.000-Euro bedelli, 28/03/2007 tarih ve 4.500.000 Euro bedelli genel kredi sözleşmelerinde …’e atfen atılı imzalar ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı
-İnceleme konusu 19/03/2010 tarih ve 5.500.000-Euro bedelli, genel kredi sözleşmesinde …’e atfen atılı imzalar ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla ……’in eli ürünü olmadığı,
-İnceleme konusu tarihsiz 4.000.000 EURO bedelli genel kredi sözleşmesinin 10. sayfasında atılı imza ile …’in 21/06/2006 tarih ve …….. yevmiye nolu imza beyannamesinde 13/10/2006 tarih ve …… yevmiye nolu limited şirket hisse devir senedinde atılı mukayese imzaları arasında kısmi benzerlikler bulunmakla birlikte mukayese imzaların polimorf olmaları nedeniyle söz konusu imzanın …’e aidiyeti hususunda daha ileri bir tespite gidilemediği,
-Söz konusu kredi sözleşmesinin diğer sayfalarında …’e atfen atılı imzalar ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı sonucuna varıldığını bildirmiştir.

Adli Tıp Kurumunun 22/01/2019 tarihli raporunda; …… nolu şirket dosyalarında mevcut … tarafından kabul edilmeyen belgelerdeki imzalar mukayese dışı bırakılarak, …’in sınırlı sayıda ve farklı tersim özellikleri gösteren mukayese imzaları göz önünde bulundurularak mevcut şartlarda yapılan değerlendirmede;
-İnceleme konusu senetlerden 09/08/2010 ödeme tarihli 566.000 EURO bedelli, 09/08/2010 ödeme tarihli 260.000 EURO bedelli senetlerde …’e atfen atılı imzalar ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı,
-İnceleme konusu diğer senetlerde …’e atfen atılı imzalar ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı,
-İnceleme konusu “……. ” başlıklı “…… Taahhut 01/08 ” ve “…… Taahhut 01/07” ibareli belgelerde …’e atfen atılı imzalar ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı,
-İnceleme konusu “…… ” başlıklı “…… Taahhut 01/10 ” ibareli belgenin ilk on bir sayfasında …’e atfen atılı imzalar ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında;tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı,
-Söz konusu belgenin 12. ve 13. sayfalarında …’e atfen atılı imzalar ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı,
-İnceleme konusu 08/07/2008 tarih ve 5.000.000 EURO bedelli, 28/03/2007 tarih ve 4.500.000 Euro bedelli genel kredi sözleşmelerinde …’e atfen atılı imzalar ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı,
-İnceleme konusu 19/03/2010 tarih ve 5.500.000 EURO bedelli, genel kredi sözleşmesinde …’e atfen atılı imzalar ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı,
-İnceleme konusu tarihsiz 4.000.000 EURO bedelli genel kredi sözleşmesinin 10. sayfasında atılı imza ile …’in 21/06/2006 tarih ve ……. yevmiye nolu imza beyannamesinde 13/10/2006 tarih ve ….. yevmiye nolu limited şirket hisse devir senedinde atılı mukayese imzaları arasında kısmi benzerlikler bulunmakla birlikte mukayese imzaların polimorf olmaları nedeniyle söz konusu imzanın …’e aidiyeti hususunda daha ileri bir tespite gidilemediği,
-Söz konusu kredi sözleşmesinin diğer sayfalarında …’e atfen atılı imzalar ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı kanaatine varılmıştır.
İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Belge İnceleme Şube Müdürlüğü’nün …… tarihli raporunda özetle; inceleme konusu 11 adet senet, 4 adet genel kredi sözleşmesi ve 3 adet çevre kredi anlaşması üzerindeki “…” adına atılı imzalar ile … isimli şahsın mevcut mukayese imzaları, belge inceleme laboratuvarında optik ve teknik aletler yardımıyla, grofolojik metotlarla karşılaştırmalı olarak incelenmiş ve yapılan inceleme neticesinde; imzaların başlangıç formlarının tersim ve teşekkül tarzı, imzalar içerisindeki R harfi benzeri el hareketlerinin yapısı, istifleniş usulleri, imzaları oluşturan hatların birbirlerine olan konumları, ritim dağılımları, kalem yürütme ve noktalama iitiyatları, imzalar bitiriş karakteristiği gibi kaligrafik ve grafolojik tanı unsurları yönünden ortak bulgular tespit edilememiş olup, incelenen evraklarda … adına atılı imzaların – mevcut mukayese imzalarana kıyasla – ……. isimli şahsın eli mahsulü olmadığı yönünde kanaat getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, Genel Kredi Sözleşmesi gereğince alacağın varlığının tespiti ve sözleşmenin dayanağı olan ve davalının imzası bulunan toplam 4.481.000,00 Euro bedelli bono bedellerinin tahsili talebine ilişkindir.
Somut olayda; davacı …ile asıl borçlu dava dışı …… Taahhüt Tasarım İnşaat A.Ş. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmenin dayanağı olarak dava konusu 11 adet ve toplam 4.481.000,00 Euro bedelli bonoların tanzim edildiği, kredi sözleşmesinde ve bonolarda kefil sıfatıyla davalı …’in ismi ve imzasının bulunduğu, Genel Kredi Sözleşmeleri’nden ve bonolardan kaynaklanan borçların ödenmemesi üzerine davacı tarafından davalı ve dava dışı diğer borçlular aleyhine İstanbul ……. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine geçildiği, süresi içerisinde davalı … tarafından İstanbul ….. İcra Hukuk Mahkemesinin ……. Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine konu olan bonolardaki imzaların kendisine ait olmadığından bahisle itirazda bulunulduğu ve yargılama kapsamında yapılan imza incelemesi neticesinde İstanbul …… İcra Hukuk Mahkemesinin …… Esas ve …… Karar sayılı ilamı ile sözleşmelerdeki ve bonolardaki imzaların davalıya ait olmadığının tespit edildiği ve bunun üzerine iş bu alacak davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce de yargılama kapsamında davalının imza inkarı gözönünde bulundurularak yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen raporların alındığı ve birbirini teyit eden bu raporlar uyarınca davaya konu kredi sözleşmeleri ve bonolardaki imzaların davalı …’e ait olmadığı tespit edilmiştir. Mahkememizce ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralı nazara alınarak İcra Hukuk Mahkemesinden alınan raporlar ile yetinilmeyerek davacı alacaklının itirazları gözönünde buludurularak 3 farklı rapor alınmış ve raporlar birbirini destekler mahiyette olunca son celsede ki davacı tarafın yeniden inceleme talebi kabul edilmemiş ve alınan raporların Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.5.2001 gün ….. E., …. K. ve 6.6.2001 tarih ….. E., ….. K. sayılı kararlarında belirtilen teknik yeterliliğe sahip olduğu gözönünde bulundurularak hükme esas alınmıştır.
Bu açıklamalar ışığında; davaya konu kredi sözleşmeleri ve bonolardaki imzaların davalı …’e ait olmadığından, bu sözleşme ve bonolardan dolayı davalının sorumlu tutulamayacağı takdir ve sonucuna varılarak davanın reddine dair karar verilmiş, mahkememizce verilen kararı; İstanbul BAM ….. . H.D.’nin 29/06/2021 tarih, ……. Esas, ……… Karar sayılı ilamı “HMK’nın 208. Maddesinde ” (1) Taraflardan biri, kendisi tarafından düzenlendiği iddia edilen bir belgedeki yazı veya imzayı inkâr etmek isterse, sahtelik iddiasında bulunmalıdır; aksi hâlde belge, aleyhine delil olarak kullanılır. (2) Bir belgenin sahteliği iddia edildiğinde, belgenin mahkemeye verildiği tarih yazılıp mühürlenerek, saklanması için mahkemece gerekli tedbirler alınır. (3) Bir belgenin sahteliğini iddia eden kimse, bunu aynı mahkemede ön sorun şeklinde ileri sürebileceği gibi, bu konuda ayrı bir dava da açabilir. (4) Resmî bir senetteki yazı veya imzayı inkâr eden tarafın bu iddiası, ancak ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek açacağı ayrı bir davada incelenip karara bağlanabilir. Asıl davaya bakan hâkim, gerekirse bu konuda imza veya yazıyı inkâr eden tarafa, dava açması için iki haftalık kesin bir süre verir.” hükmü, HMK’nın 209- (1). maddesinde ise” Adi bir senetteki yazı veya imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz. (2) Resmî senetlerdeki yazı veya imza inkâr edildiğinde, senetteki yazı veya imzanın sahteliği, ancak mahkeme kararıyla sabit olursa, bu senet herhangi bir işleme esas alınamaz.” hükmü yer almaktadır. HMK’nın 204. maddesinde noter senetlerinin ispat gücü düzenlenmiş olup, Noterlik Kanunu’nun 82. maddesine göre noter belgelerindeki imza ve tarih sahteliği sabit oluncaya kadar geçerlidir. Polis Kriminal Laboratuvarının ek rapor tanzim etmesine dayanak belgeler arasında yer alan yukarıda belirtilen şirket ana sözleşmesinin sahteliğinin bir mahkeme kararı ile sabit olduğu iddia ve ispat edilmediğinden, bu belgedeki imza tatbike elverişli imza olarak kabul edilmelidir. Burada şunu da vurgulamak gerekir ki, Polis Kriminal Laboratuvarından alınan ek raporda; ticaret sicil müdürlüğünden gelen evrak asılları üzerinde yapılan incelemeye göre, davalı adına atılı imzalar arasında kaligrafik ve grafolojik özellikler yönünden ortak bulgular tespit edilmekle bahse konu imzaların aynı(tek-bir) şahsın eli mahsulü olduğu belirtilmekle birlikte, bu imzaların davalı eli ürünü olduğu hususunda açık ve net bir tespit de bulunmamaktadır. Bu durumda, ticaret sicil müdürlüğünden gelen …… Taahhüt Tasarım İnşaat A.Ş.’nin Beyoğlu ……. Noterliği’nin 27.12.2005 tarih ve …… yevmiye numaralı 5 sayfalık şirket ana sözleşmesindeki imzanın tatbike elverişli imza olduğu anlaşılmakla, dosyanın tekrar ATK Fizik İhtisas Dairesine ve gerektiğinde Polis Kriminal Laboratuvarına gönderilerek, bu belgedeki imza tatbike elverişli imza kabul edilerek, dava konusu senetler ve sözleşmelerdeki imzaların davalı eli ürünü olup olmadığı hususunda ek rapor alınması, alınacak ek raporla dosyada mevcut diğer raporlar arasında çelişki oluşması halinde ……. bu konudaki uzmanlardan seçilecek bir bilirkişi heyetinden raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek mahiyette yeni rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. 28/07/2020 tarih 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7251 Kanun no’lu 22/07/2020 kabul tarihli Hukuk Muhakemeleri Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 35. mad. uyarınca; “6) Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine iadesine, davacı vekilinin sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilerek, “mahkememizce verilen kararı kaldırmakla dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin ……. Esas sayılı dosyasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizin 11/11/2021 tarihli duruşmasında davalı vekilinin aynı günlü dilekçesi ile davayı kabul ettiğini beyan etmiştir. Davalı vekilinin kabul konusunda vekaletnamede özel yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK nun 308. maddesi “(1)Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.” hükmünü amirdir. HMK nun 309. maddesi “(1)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmünü amirdir. HMK nun 310. maddesi “(1)Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmünü amirdir. HMK nun 311. maddesi “(1)Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü amirdir.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulü, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olduğundan, davalının kabul beyanı doğrultusunda davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabul Nedeniyle KABULÜ İle,
4.481.000,00 Euro toplam alacağın her bir bononun belirlenen vade tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4A maddesi uyarınca devlet bankalarının Euro cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
2-İstanbul ……. İcra Hukuk Mahkemesinin ……. Esas ve ……. Karar sayılı ilamı ile hükmedilen kötü niyet tazminatının ve para cezasının İİK 170. uyarınca kaldırılmasına, para cezasına ilişkin hususun ilgili vergi dairesine bildirilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 725.450,15-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 181.186,55-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 544.263,60-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 24,30-TL başvurma harcı, 181.186,55-TL peşin harç ile dosyada yapılan 1780,00TL ATK rapor ücreti ve 976,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 183.966,85 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 194.824,70 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/11/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır